RİZE'DE LOJİSTİK MERKEZ: DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI

Rize 01.11.2019 - 12:44, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2326+ kez okundu.
 

RİZE'DE LOJİSTİK MERKEZ: DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI

Yöremizde “Lojistik Bölge” olarak bilinen “Doğu Karadeniz Endüstriyel Gelişme Bölgesi”, Rize ili İyidere ilçesi Hazar Mahallesi ile Trabzon ili Of ilçesi Eskipazar Mahallesi sınırları dâhilindedir. Söz konusu bölge ilk olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Eylül 2013’te “Özel Proje Alanı” olarak onaylanmıştır. Daha sonra Aralık 2013 tarihinde kapsamı genişletilerek  “Endüstriyel Gelişme Bölgesi” olarak ilan edilmiştir.   Bu gelişmeler karşısında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Rize İl Özel İdaresi, Rize Sanayi ve Ticaret Odası, Rize Ticaret Borsası’nın maddi katkılarıyla fizibilite çalışması başlatılmıştır. Çalışmalar Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Günbak Danışmanlık, İstanbul Deniz Ticaret Odası, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi’nden 20 kişilik bir çalışma grubu ile bu yazının yazarlarının yürütücülüğünde yaklaşık on ayda tamamlanmıştır. Çalışma raporu Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili kurumlarda sunumları yapılmış nihayetinde Ekim 2014’te Sayın Cumhurbaşkanımıza iletilmiştir.  Doğu Karadeniz Endüstriyel Gelişme Bölgesi, Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaşım Koridoru TRACECA projesinin geçiş güzergâhında yer almaktadır ve stratejik öneme sahiptir. Ovit tünelinin açılması bu ulaştırma koridorundaki Kuzey-Güney yük hareketinde ve özellikle İran transit ticaretinde avantaj sağlayacaktır. Komşu ülkelerle olan mevcut ve potansiyel ticaret hacmi dikkate alındığında proje bölgede önemli bir aktör olacaktır. Ayrıca bu proje, Doğu ve Güneydoğu illerimizin dış ticaret potansiyelinin gelişimine imkân verecektir.   Yakın zaman önce Rize Milletvekili Sayın Muhammed Avcı’nın basında paylaştığı resimlerden anlaşıldığı üzere 2013’teki fizibilite çalışması nihai projelerin hazırlanmasıyla belli bir yol kat etmiştir. Meselenin iller bazında dikkate alınmasından ziyade bu projeye ülkenin önemli bir projesi olarak bakılmalı ve başta Doğu Karadeniz olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize önemli katkı sağlayacağı öne çıkartılmalıdır. İyidere-Of havzası dışında projenin başka bir alanda gerçekleştirilmesi tartışmaları, özellikle Karadeniz otoyoluna getireceği trafik sorunu başta olmak üzere diğer problemleri de gündeme taşıyacaktır.   Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattının Endüstriyel Gelişme Bölgesine en yakın noktadan bağlanması bölgenin tüm limanlarını asıl besleyecek önemli bir kaynak olacaktır. Demiryolu güzergâh tartışmalarına bir de bu gözden bakılmalıdır. Demiryolu ile desteklenmiş Endüstriyel Gelişme Bölgesi, Doğu Karadeniz’i günümüzde ihracatın en önemli çıkış noktalarından biri olan Mersin Limanının kuzey versiyonu haline getirebilir.     Konu ile ilgili gündemdeki tartışmaların diğer boyutunu projenin riskleri oluşturmaktadır. Bu çalışmaların başladığı tarihlerde komşu ülke benzer nitelikteki bir çalışmayı Anaklia’da projelendirmeye başladı. Projenin temel fikri Çin ile Avrupa arasında en kısa yol olarak belirlenirken 147 milyon nüfuslu Türk Cumhuriyetleri ile 17 milyon nüfuslu komsu ülkelerinin denize açılan noktası olarak nitelendirildi. Gürcistan hükümeti dünyanın önemli liman işletmecilerinden SSA Marine’i Anaklia terminal işletmecisi olarak atadı. Dokuz kısımdan oluşan ana projenin ilk kısmını 2020’de işletmeye almayı planlıyor. İyi olan bir gelişme ise, yapım aşamasında onların da pek ilerleme sağlamamış olmalarıdır.   Görüleceği üzere bizler hangi ilin sınırları içerisinde lojistik merkez olsun tartışmalarını yaparken eloğlu inşaatının ilk kısmını bitirmiş olacak. Proje ile ilgili Ankara bürokrasisine o yıllarda yapılan sunumlarda bize yöneltilen en önemli eleştiri “mevcut limanların atıl kapasitesi” ve “yük nerede” sorusu idi. O toplantılarda sürekli dile getirdiğimiz bir cümle ile yazımızı sonlandıralım; “Eğer bu projeyi bugünkü koşullarda değerlendirirsek eleştiriler doğrudur. Ancak ülkemizin ihracat hedefleri, doğu bölgelerindeki üretimin dünya pazarlarına açılması, ambargo sonrası İran’ın dünya ile olacak ticaret hacmi, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Karadenize en yakın varış noktası, TRACECA projesinin hedefleri ve ülkemizin bölgedeki jeopolitik konumu gibi konular dikkate alındığında ve özellikle 2030’lu yıllarda çok geç kaldık dememek için bu projenin yapılması önemlidir”  Servet Karasu                                 Osman Karamustafa  Recep Tayyip Erdoğan Üni.             Recep Tayyip Erdoğan Üni.               Mühendislik Fakültesi                      İktisadi İdari Bilimler Fakültesi  İnşaat Müh. Bölüm Başkanı            İşletme Bölüm Başkanı    

Yöremizde “Lojistik Bölge” olarak bilinen “Doğu Karadeniz Endüstriyel Gelişme Bölgesi”, Rize ili İyidere ilçesi Hazar Mahallesi ile Trabzon ili Of ilçesi Eskipazar Mahallesi sınırları dâhilindedir. Söz konusu bölge ilk olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Eylül 2013’te “Özel Proje Alanı” olarak onaylanmıştır. Daha sonra Aralık 2013 tarihinde kapsamı genişletilerek  “Endüstriyel Gelişme Bölgesi” olarak ilan edilmiştir.  


Bu gelişmeler karşısında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Rize İl Özel İdaresi, Rize Sanayi ve Ticaret Odası, Rize Ticaret Borsası’nın maddi katkılarıyla fizibilite çalışması başlatılmıştır. Çalışmalar Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Günbak Danışmanlık, İstanbul Deniz Ticaret Odası, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Uludağ Üniversitesi’nden 20 kişilik bir çalışma grubu ile bu yazının yazarlarının yürütücülüğünde yaklaşık on ayda tamamlanmıştır. Çalışma raporu Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili kurumlarda sunumları yapılmış nihayetinde Ekim 2014’te Sayın Cumhurbaşkanımıza iletilmiştir. 


Doğu Karadeniz Endüstriyel Gelişme Bölgesi, Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaşım Koridoru TRACECA projesinin geçiş güzergâhında yer almaktadır ve stratejik öneme sahiptir. Ovit tünelinin açılması bu ulaştırma koridorundaki Kuzey-Güney yük hareketinde ve özellikle İran transit ticaretinde avantaj sağlayacaktır. Komşu ülkelerle olan mevcut ve potansiyel ticaret hacmi dikkate alındığında proje bölgede önemli bir aktör olacaktır. Ayrıca bu proje, Doğu ve Güneydoğu illerimizin dış ticaret potansiyelinin gelişimine imkân verecektir.  


Yakın zaman önce Rize Milletvekili Sayın Muhammed Avcı’nın basında paylaştığı resimlerden anlaşıldığı üzere 2013’teki fizibilite çalışması nihai projelerin hazırlanmasıyla belli bir yol kat etmiştir. Meselenin iller bazında dikkate alınmasından ziyade bu projeye ülkenin önemli bir projesi olarak bakılmalı ve başta Doğu Karadeniz olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimize önemli katkı sağlayacağı öne çıkartılmalıdır. İyidere-Of havzası dışında projenin başka bir alanda gerçekleştirilmesi tartışmaları, özellikle Karadeniz otoyoluna getireceği trafik sorunu başta olmak üzere diğer problemleri de gündeme taşıyacaktır.  


Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattının Endüstriyel Gelişme Bölgesine en yakın noktadan bağlanması bölgenin tüm limanlarını asıl besleyecek önemli bir kaynak olacaktır. Demiryolu güzergâh tartışmalarına bir de bu gözden bakılmalıdır. Demiryolu ile desteklenmiş Endüstriyel Gelişme Bölgesi, Doğu Karadeniz’i günümüzde ihracatın en önemli çıkış noktalarından biri olan Mersin Limanının kuzey versiyonu haline getirebilir.    


Konu ile ilgili gündemdeki tartışmaların diğer boyutunu projenin riskleri oluşturmaktadır. Bu çalışmaların başladığı tarihlerde komşu ülke benzer nitelikteki bir çalışmayı Anaklia’da projelendirmeye başladı. Projenin temel fikri Çin ile Avrupa arasında en kısa yol olarak belirlenirken 147 milyon nüfuslu Türk Cumhuriyetleri ile 17 milyon nüfuslu komsu ülkelerinin denize açılan noktası olarak nitelendirildi. Gürcistan hükümeti dünyanın önemli liman işletmecilerinden SSA Marine’i Anaklia terminal işletmecisi olarak atadı. Dokuz kısımdan oluşan ana projenin ilk kısmını 2020’de işletmeye almayı planlıyor. İyi olan bir gelişme ise, yapım aşamasında onların da pek ilerleme sağlamamış olmalarıdır.  


Görüleceği üzere bizler hangi ilin sınırları içerisinde lojistik merkez olsun tartışmalarını yaparken eloğlu inşaatının ilk kısmını bitirmiş olacak. Proje ile ilgili Ankara bürokrasisine o yıllarda yapılan sunumlarda bize yöneltilen en önemli eleştiri “mevcut limanların atıl kapasitesi” ve “yük nerede” sorusu idi. O toplantılarda sürekli dile getirdiğimiz bir cümle ile yazımızı sonlandıralım; “Eğer bu projeyi bugünkü koşullarda değerlendirirsek eleştiriler doğrudur. Ancak ülkemizin ihracat hedefleri, doğu bölgelerindeki üretimin dünya pazarlarına açılması, ambargo sonrası İran’ın dünya ile olacak ticaret hacmi, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Karadenize en yakın varış noktası, TRACECA projesinin hedefleri ve ülkemizin bölgedeki jeopolitik konumu gibi konular dikkate alındığında ve özellikle 2030’lu yıllarda çok geç kaldık dememek için bu projenin yapılması önemlidir” 



Servet Karasu                                 Osman Karamustafa 

Recep Tayyip Erdoğan Üni.             Recep Tayyip Erdoğan Üni.              

Mühendislik Fakültesi                      İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 

İnşaat Müh. Bölüm Başkanı            İşletme Bölüm Başkanı    

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi