Rize'deki yaşam alanı korunacak

Rize 21.04.2019 - 13:16, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2633+ kez okundu.
 

Rize'deki yaşam alanı korunacak

RİZE'nin Hemşin ilçesinde, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Liste’ye göre, küresel ölçekte tehlike altında olan 'kuzey şeritli semenderi' görüldü. Bir gölette sayıları 36 olduğu tespit edilen semenderlerin yaşam alanının korunması için çalışma başlatıldı. Hemşin ilçesinde yol kenarındaki su birikintisinde bazı canlılar olduğunu gören Nuri Yazıcı, durumu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) tanıdığı akademisyenlere bildirdi. Bölgede inceleme yapan heyet, su birikintisindeki canlıların IUCN Kırmızı Liste’ye göre, küresel ölçekte tehlike altında olan kuzey şeritli semenderleri olduğunu tespit etti. Sayılarının 36 olduğu belirlenen semenderlerin yaşadığı su birikintisi koruma altına alınırken, canlı türünün hareketleri izleniyor.  'BU TÜR CANLIYA RASTLAMAMIŞTIM' Semenderleri yörede ilk kez 3 yıl önce fark ettiğini anlatan Nuri Yazıcı, bir süre önce canlıları su birikintisinde çokça gördüğü söyledi. Yazıcı, "Bataklığı incelediğim zaman daha önce görmediğim bu canlıları gördüm. Bu tür bir hayvana daha önce rastlamamıştım, dikkatimi çekti, gözlem altına aldım. 3 senedir de bunları inceliyorum. Uzmanlar bu canlıların endemik olduğunu söylediği zaman biraz daha sevindim. Özel bir türü koruyarak doğru bir iş yaptığımı anladım. Yolun hemen kenarında yaşayan semenderler tehlike altında. İnsanların dikkatini çekmemek ve zarar vermelerini önlemek için buraya fazla gelmemeye ve saklamaya çalıştık." dedi. 'ZARAR GÖRMEMELERİ İÇİN TAKİP EDİYORUZ' Çaykur Organik Hemşin Çay Fabrikası Müdürü Ömer Demirci de bölgede organik tarıma geçilmesi ile endemik canlı türlerinin görülmeye başladığını belirterek, "2009 yılında bölgenin organik çay tarım havzası ilan edilmesi ile beraber doğa eski halini almaya başladı. Doğanın dengesinin oluşması ile bu tip endemik hayvanlar da yeniden gözükmeye başladı. Biz yolun kenarındaki birikintide yaşamaya başlayan kuzey şeritli semenderleri fark ederek, zarar görmemeleri için takip ediyoruz” diye konuştu.  'YAŞAM ALANLARI KORUNMALI' Ziraat Yüksek Mühendisi Emel Babalık Sayın ise küçücük bir su birikintisinde endemik bir türün yaşadığını duyunca dikkatini çektiğini belirterek, “Saadece bu coğrafyada yaşayan bu kadar değerli bir canlının böyle yolun kenarında tehlike ile iç içe olmaları beni endişelendiriyor. Fabrikanın yanında olması, yaz dönemlerinde kamyon giriş çıkışlarının artması nedeniyle ayrı bir tehlike oluşturuyor. Muhakkak burada hızlıca koruyucu önlem alınmalı, bu canlıların yaşam alanlarında korunmaları sağlanmalı” ifadelerini kullandı.  PROF. DR. BÜLBÜL: BU CANLININ KORUNMASI GEREKİYOR Karadeniz Teknik Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Bülbül ise, son yıllarda su kaynaklarının azalması ile 'amfibi' denilen hem suda, hem karada yaşayan canlıların olumsuz etkilendiklerini söyledi. Prof. Dr. Bülbül, şunları dedi: "Bu hayvanlar bağımlı olduğu suya yumurtalarını bırakıyor. Bu canlılar solungaç solunumu yaptıkları için larvaları da suda büyüyor. Bulundukları su ortamı da insanlar tarafından bir şekilde yok edilirse, ya da tahrip edilirse yaşam şansları olmuyor. Erginlerin karaya kaçma ve kurtulma şansı olabilir belki, ama yumurtaların ve larvaların böyle bir şansı yok. Bu bahsettiğimiz hayvan da tehdide yakın statüsünde. Bu canlının korunması gerekiyor. Çünkü bu tehdit artmaya devam ederse, bu canlıların yaşam alanı olan su kaynakları yok edilirse, artık ‘tehdit altında’ aşamasına gelecek. Bu aşamaya gelmeden ülkemizin bu biyolojik çeşitliliğini oluşturan bu hayvanları doğal yaşam ortamlarında korumamız ve bilinçsiz bir şekilde yok olmalarını engellememiz gerekiyor. Bunun adına, tür koruma eylem çalışma ve projeleri var. Devletimiz bu koruma çalışmalarını yaparken, halkımızın da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor."  'BU CANLILAR YURT DIŞINA KAÇIRILIYOR' Kuzey şeritli semenderlerin yurt dışına kaçırıldığını ve buna karşı önlem alınması gerektiğini de kaydeden Bülbül, "Kuzey şeritli semenderi, akvaryumda görüntü itibariyle güzel görünen bir canlıdır. Kaçakçılık yaparak bu canlıları yurt dışına götürüp orda akvaryum hayvanları olarak satabilen kişiler olabiliyor. Bu konuyla ilgili olarak geçen sene bir makale yayınlanmıştı. İspanya’nın normal doğal şartlarında yaşam alanı olmayan, en yakın olarak Türkiye, Gürcistan ve Rusya’da yaşam alanı bulan kuzey şeritli semenderinin İspanya’da doğal yaşam alanında bireyleri bulunmuş. Bununla ilgili DNA çalışması yapıyorlar. Demek ki buradan bir şekilde bu hayvanlar götürülmüş ve bir süre sonra sıkılıp akvaryumdan doğal alana bırakılmış. Ülkemize ait bu hayvanlar orada yaşayabiliyor. Bunlar olumsuz örnekler teşkil etmektedir" dedi.

RİZE'nin Hemşin ilçesinde, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Liste’ye göre, küresel ölçekte tehlike altında olan 'kuzey şeritli semenderi' görüldü. Bir gölette sayıları 36 olduğu tespit edilen semenderlerin yaşam alanının korunması için çalışma başlatıldı.

Hemşin ilçesinde yol kenarındaki su birikintisinde bazı canlılar olduğunu gören Nuri Yazıcı, durumu Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde (KTÜ) tanıdığı akademisyenlere bildirdi. Bölgede inceleme yapan heyet, su birikintisindeki canlıların IUCN Kırmızı Liste’ye göre, küresel ölçekte tehlike altında olan kuzey şeritli semenderleri olduğunu tespit etti. Sayılarının 36 olduğu belirlenen semenderlerin yaşadığı su birikintisi koruma altına alınırken, canlı türünün hareketleri izleniyor. 

'BU TÜR CANLIYA RASTLAMAMIŞTIM'

Semenderleri yörede ilk kez 3 yıl önce fark ettiğini anlatan Nuri Yazıcı, bir süre önce canlıları su birikintisinde çokça gördüğü söyledi. Yazıcı, "Bataklığı incelediğim zaman daha önce görmediğim bu canlıları gördüm. Bu tür bir hayvana daha önce rastlamamıştım, dikkatimi çekti, gözlem altına aldım. 3 senedir de bunları inceliyorum. Uzmanlar bu canlıların endemik olduğunu söylediği zaman biraz daha sevindim. Özel bir türü koruyarak doğru bir iş yaptığımı anladım. Yolun hemen kenarında yaşayan semenderler tehlike altında. İnsanların dikkatini çekmemek ve zarar vermelerini önlemek için buraya fazla gelmemeye ve saklamaya çalıştık." dedi.

'ZARAR GÖRMEMELERİ İÇİN TAKİP EDİYORUZ'

Çaykur Organik Hemşin Çay Fabrikası Müdürü Ömer Demirci de bölgede organik tarıma geçilmesi ile endemik canlı türlerinin görülmeye başladığını belirterek, "2009 yılında bölgenin organik çay tarım havzası ilan edilmesi ile beraber doğa eski halini almaya başladı. Doğanın dengesinin oluşması ile bu tip endemik hayvanlar da yeniden gözükmeye başladı. Biz yolun kenarındaki birikintide yaşamaya başlayan kuzey şeritli semenderleri fark ederek, zarar görmemeleri için takip ediyoruz” diye konuştu. 

'YAŞAM ALANLARI KORUNMALI'

Ziraat Yüksek Mühendisi Emel Babalık Sayın ise küçücük bir su birikintisinde endemik bir türün yaşadığını duyunca dikkatini çektiğini belirterek, “Saadece bu coğrafyada yaşayan bu kadar değerli bir canlının böyle yolun kenarında tehlike ile iç içe olmaları beni endişelendiriyor. Fabrikanın yanında olması, yaz dönemlerinde kamyon giriş çıkışlarının artması nedeniyle ayrı bir tehlike oluşturuyor. Muhakkak burada hızlıca koruyucu önlem alınmalı, bu canlıların yaşam alanlarında korunmaları sağlanmalı” ifadelerini kullandı. 

PROF. DR. BÜLBÜL: BU CANLININ KORUNMASI GEREKİYOR

Karadeniz Teknik Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Bülbül ise, son yıllarda su kaynaklarının azalması ile 'amfibi' denilen hem suda, hem karada yaşayan canlıların olumsuz etkilendiklerini söyledi. Prof. Dr. Bülbül, şunları dedi:

"Bu hayvanlar bağımlı olduğu suya yumurtalarını bırakıyor. Bu canlılar solungaç solunumu yaptıkları için larvaları da suda büyüyor. Bulundukları su ortamı da insanlar tarafından bir şekilde yok edilirse, ya da tahrip edilirse yaşam şansları olmuyor. Erginlerin karaya kaçma ve kurtulma şansı olabilir belki, ama yumurtaların ve larvaların böyle bir şansı yok. Bu bahsettiğimiz hayvan da tehdide yakın statüsünde. Bu canlının korunması gerekiyor. Çünkü bu tehdit artmaya devam ederse, bu canlıların yaşam alanı olan su kaynakları yok edilirse, artık ‘tehdit altında’ aşamasına gelecek. Bu aşamaya gelmeden ülkemizin bu biyolojik çeşitliliğini oluşturan bu hayvanları doğal yaşam ortamlarında korumamız ve bilinçsiz bir şekilde yok olmalarını engellememiz gerekiyor. Bunun adına, tür koruma eylem çalışma ve projeleri var. Devletimiz bu koruma çalışmalarını yaparken, halkımızın da bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor." 

'BU CANLILAR YURT DIŞINA KAÇIRILIYOR'

Kuzey şeritli semenderlerin yurt dışına kaçırıldığını ve buna karşı önlem alınması gerektiğini de kaydeden Bülbül, "Kuzey şeritli semenderi, akvaryumda görüntü itibariyle güzel görünen bir canlıdır. Kaçakçılık yaparak bu canlıları yurt dışına götürüp orda akvaryum hayvanları olarak satabilen kişiler olabiliyor. Bu konuyla ilgili olarak geçen sene bir makale yayınlanmıştı. İspanya’nın normal doğal şartlarında yaşam alanı olmayan, en yakın olarak Türkiye, Gürcistan ve Rusya’da yaşam alanı bulan kuzey şeritli semenderinin İspanya’da doğal yaşam alanında bireyleri bulunmuş. Bununla ilgili DNA çalışması yapıyorlar. Demek ki buradan bir şekilde bu hayvanlar götürülmüş ve bir süre sonra sıkılıp akvaryumdan doğal alana bırakılmış. Ülkemize ait bu hayvanlar orada yaşayabiliyor. Bunlar olumsuz örnekler teşkil etmektedir" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi