RİZE VE BÖLGE HALKI MERAKLA BEKLİYOR.

Rize 30.06.2020 - 12:06, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2319+ kez okundu.
 

RİZE VE BÖLGE HALKI MERAKLA BEKLİYOR.

ÇAY KANUNU TASLAĞI HAKKINDA YASA TEKLİFİ   DOĞU KARADENİZ’DE ÇAY TARIMI, ÜRETİMİ VE PAZARLANMASI HAKKINDA KANUN   Madde 1- Çay fabrikası kurma, çay üretimi ve pazarlaması serbesttir. Üretim tesisleri yeterli kapasiteye ulaştığında yeni fabrikalar kurulması teşvik edilmez.   Madde 2-  Çay fabrikaları üretim enerjisi olarak doğalgaz kullanır.   Madde 3-  Yaş çay yaprağından kuru çay üreten fabrikalar TSE tarafından belirlenen çay fabrikası standardına, çay fabrikalarından bağımsız kurulacak çay paketleme tesisleri ise TSE tarafından belirlenen çay paketleme fabrikası standardına uygun olmak zorundadır.   Madde 4- Çay üretimi ve çay paketlemesi fabrikaları Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenecek öz sermaye yeterliliğini taahhüt ederler.   Madde 5- Çay firmaları yaş çay bedelleri ödeme takvimini çayı üreticiden almadan önce ilan eder.   Madde 6- Ödeme süresi, çayın alındığı ayın son günü itibariyle 90 günü geçemez.  Bu sürenin geçmesi halinde vade farkı uygulanır. Bir sonraki yıl çay üretim sezonu açıldığında borcunu bitirmeyen firmalara borcunu bitirinceye kadar Ulusal Çay Konseyi tarafından üretime girme izni verilmez.   Madde 7- Her yıl Mayıs ayında, o yıl için uygulanacak yaş çay alım taban fiyatı hükümet tarafından ilan edilir.   Madde 8- Olası devlet yardımlarından bütün üretici firmalar kistel kapasite eşit şekilde yararlandırılır.   Madde 9- Her yıl çay bahçelerinin 1/30’u sökülerek yeniden ihdas edilir. Çiftçinin ürün kaybı bedeli beş yıl boyunca hazine tarafından tazmin edilir.   Madde 10- Organik çay üretimi desteklenmeye devam edilir. Ürün kaybı yaşanmaması esastır. Organik çay, yeşil çay, beyaz çay üretimi ve her türlü AR-GE çalışmaları teşvik edilir.   Madde 11- Çay çiftçilerinin kurmuş oldukları tarımsal kalkınma kooperatiflerinin çay bahçelerini işletmesi, üretimi teşvik edilir.   Madde 12- Rize Ticaret Borsası bünyesinde Ulusal Çay Borsası kurulur.   Madde 13- ÇAYKUR üretiminin 15’ini, özel sektör firmaları üretiminin 70’ini çay borsasında satışa sunmak zorundadır.   Madde 14- Doğu Karadeniz'de üretim yapan çay fabrikaları, Ulusal Çay Borsası’nda sadece kendi üretimi olan çayları satışa sunabilirler. Mamul halde satın alınan ve yabancı menşeli çaylar, çay borsasında satışa sunulamaz.   Madde 15- Yaş çaydan kuru çay üretimi esnasında sodyum bikarbonat ve benzeri hiç bir katkı maddesi kullanılamaz.   Madde 16- Çay bahçelerindeki yabancı bitkilerin ve otların temizlenmesinde hiçbir kimyasal madde kullanılamaz.   Madde 17- Çay paketlerinin üzerine (varsa) içindeki yabancı menşeli çaylar ve harman oranları açık şekilde yazılır. Çay paketlerinde hiçbir kimyasal ve yabancı madde karışım olarak kullanılamaz. Paketlenmemiş çaylar perakendecilerde satılamaz.   Madde 18- Yeni çay bahçesi ihdas etmek isteyen çiftçiler öncesinde ÇAYKUR’dan ruhsat alırlar. ÇAYKUR, söz konusu alanın çay üretimine uygunluğu kontrol ederek ruhsatlandırmayı yapar.   Madde 19- Güvenlik güçlerince ele geçirilen her türlü kaçak ve standart dışı çaylar yakılarak imha edilir.   Madde 20- Ulusal Çay Konseyi, sektörde üretim ve pazarlama faaliyetlerinin serbest piyasa ve rekabet kuralları çerçevesinde yürütülmesini izler. Yasalara aykırılık, rekabet kurallarını ihlal, centilmenlik ilkelerine uymama gibi durumları diyalog yoluyla düzeltmeye çalışır. Bu durumların düzeltilememesi halinde yetkili devlet birimlerini bilgilendirir. Üretim ve pazarlama faaliyetleri esnasında tespit edeceği her türlü kaçak, taklit, tağşiş, tebliğe uymama, standart dışı katkı maddesi kullanma gibi durumları yetkili makamlara bildirir.   Madde 21- Çayda ihtisaslaşmayla görevlendirilen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin çay bitkisinden sabun, şampuan vücut kremi gibi sağlıklı yaşam maddeleri üretimi ve ileri düzeyde kimyasal, araştırma çalışmaları teşvik edilir.   Madde 22: Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.   Madde 23: Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.   GEÇİCİ MADDELER   Geçici Madde 1: Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle çayla ilgili diğer kanun, tebliğ ve yönetmelikler yürürlükten kalkmaz.   Geçici Madde 2: Çay tarımının takip ve sorumluluğunu Tarım ve Orman Bakanlığı adına ÇAYKUR yürütür.   Geçici Madde 3: Çay borsasının kuruluşu bu kanun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle üç yıl ertelenir.   Geçici Madde 4: Doğu Karadeniz’de çay fabrikası olup çay üretimi ve pazarlaması yapan firmalara çay borsası tarafından Ulusal Çay Konseyi’nin de onayıyla borsa broker ligi unvanı verilir   Geçici Madde 5: Borsa brokeri unvanı verilecek firma sayısı on adetten fazla olamaz. Brokerler kendi fabrikalarında veya bağımsız bir bölümde standartları çay borsası tarafından belirlenecek bir depoyu, bağımsız depo statüsünde borsa emrine tutarlar.   Geçici Madde 6: Yeni kurulacak çay fabrikaları sanayi bölgeleri dışında ve ÇED raporu alınmadan kurulamaz.   Geçici Madde 7: Doğalgaza dönüşüm için (BOTAŞ veya yerel dağıtıcı firma gerekli hatları bağladıktan sonra) firmalara iki üretim yılı süre verilir.   Geçici Madde 8: Bin ton ve üstü partiler halinde yapılacak çay ihracatı hazinece desteklenir.   Geçici Madde 9: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihin üretim yılı başında ÇAYKUR’un yapısı sermaye artırımı yoluyla güçlendirilir.   Geçici Madde 10: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte özel sektör firmaları, sıfır faizli krediyle desteklenir.   GENEL GEREKÇE:   Tarihi milattan öncesine dayanan çay; içinde barındırdığı kafein, tein gibi maddeler sayesinde dinlendirici ve keyif verici özelliği sayesinde tiryakilik oluşturan, buna rağmen tarihte hiçbir dinde yasaklanmayan, hiçbir kültürde ayıplanmayan, günlük hayatın her aşamasında ve her mekânda tüketilebilen özelliğiyle Allah'ın insanlığa gizemli bir armağanıdır. Ayrıca dünya kültürlerinin oluşmasında önemli roller üstlenen altı temel içecekten bir tanesi olan çay, bütün dünyada saf suyun dışında en çok tüketilen içecektir.             Çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağıdır. Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun il sınırları içerinde toplam 31 ilçede yaşayan 2 milyonun üstündeki vatandaşımız geçimini çay üretiminden sağlamaktadır. Çayın ülkemizde yetiştirilmeye başlandığı ilk yıllarda çaya temkinli yaklaşan bölge halkı, çayın nimetlerini yaşamaya başlayınca hızlı bir şekilde bahçe ihdasına yönelmiştir. Bu durum devletçe yapılan yatırımlara rağmen üretim tesislerinin yetersiz kalmasına sebebiyet vermiştir. Nihayet çay çiftçisi, yaş çay yaprağının satışında ilk defa 1974 yılında kota ve kontenjanla tanışmıştır. Ülkemizde 80 yılı aşkın bir maziye sahip olan ve 1960’lı yıllara kadar gelişen ve genişleyen çay üretimi; 1960-1975 yılları arasında en verimli dönemini yaşamıştır. Çay üretimi; bu dönemde ülkenin çay ihtiyacını karşılar yeterliliğe ulaşırken, başta Rize olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesi ekonomisini güçlendirmiş, sosyal sistemi geliştirmiş, bölge insanını çağdaş yaşamla buluşturmuştur. 4.12.1984 tarihinde çıkarılan ve 19.12.1984 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3092 sayılı Çay Kanunu ile devletin yanında özel sektörün de çay üretimi, işletmesi ve satışına girmesine izin verilmiş neticede özel sektör dinamizmiyle üretim ve tüketim hızla artmıştır. Fakat özel sektörün kuralsız ve plansız bir şekilde üretime girmesi beraberinde çarpık sanayileşmeyi ve üreticiyi de mağdur eden birçok sorunu getirmiştir. Günümüzde bu sorunlar kısmen devam etmektedir. Bu durumun devam etmesi halinde Türk çaycılığı ciddi tehditler ile karşı karşıya gelecektir. Bir taraftan ise toprağın ve yaşlanan çay bitkisinin kalitesi düşmektedir. Oysaki Türk çayı, 1960-1965 yıllarında dönemin en gelişmiş çay laboratuvarları olan Londra laboratuvarlarında yapılan analizlerde dünyanın en kaliteli çayı kabul edilen "darjeling" çaylarına ciddi derecede rakip gösteriliyordu. Ülkemizin bir yıllık çay ihtiyacının dünya borsalarındaki toptan maliyeti 1.5 milyar dolar civarındadır. Ayrıca ülkemiz, kişi başına 3.6 kg çay tüketimiyle dünyanın en çok çay tüketen ülkesidir. Tüketim oranı ise sürekli artış göstermektedir.  Dünyada ise çayın değeri giderek yükselecektir. Birleşmiş Milletler’in 21 Mayıs gününü “Dünya Çay Günü” ilan etmesi de bu durumun bir göstergesidir. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) raporlarında da bu durum görülebilir. Dünyada beş yüz yıla yaklaşan ticari geçmişi olan çay pazarlaması, çay borsaları marifetiyle yapılmaktadır. Toptan ve dökme çay pazarlamasındaki en iyi yöntem olan çay borsaları, ürünün pazarlanmasını sorunsuz sağlarken, kaliteli ve verimli rekabet oluşturmaktadır. Bu nedenle işbu kanun teklifinde çay borsası öngörülmüştür. Çay borsasına göre yapılanmamış Türk çay sektörünün borsa sistemine dönmesi köklü değişiklikler ile mümkündür. Bu değişikliklerin hemen yapılarak çay borsasının kurulması sektörün sorunlarına köklü bir çözüm getirecektir. Çay borsasının derhal kurulması tercih edilmezse geçici madde ile ertelenebilir. Bu erteleme diğer maddelerin uygulanması açısından uyumu bozmaz. Bu kanun teklifi; sektörün sorunlarını giderip Türk çayına rekabet üstünlüğü kazandırmak ve çayın yükselen katma değerinin ülke ve bölge ekonomisinde kalmasını temin maksadıyla hazırlanmıştır. Bu kanun teklifi; Türk çaycılığının topraktan bardağa kadar rehabilite edilmesini, istikrarlı bir ticaret anlayışı içinde çay çiftçisinin koruma altına alınmasını, çayda kalite, verimlilik ve karlılığı arttırmak suretiyle ülkemizin çay ihtiyacının karşılanmasını ve çay çiftçisinin daha kaliteli hizmet alarak gelecek yüzyıllara ulaştırılmasını hedeflemektedir.   MADDE GEREKÇELERİ:   Madde 1: Ekonominin büyümesinin temel etmeni teşebbüs hürriyetidir. Her alanda bir müteşebbisin çıkıp daha iyisini yapacağı varsayılmıştır. Ancak sektördeki mevcut üretim kapasitesinin ihtiyaca yeterli olması sebebiyle yeni fabrikaların ihdası teşvik edilmemelidir.   Madde 2: Çay üretiminin yaz aylarına denk gelmesi sebebiyle çay fabrikalarının doğalgaz kullanılması (al ya da öde politikası çerçevesinde) ülkemizin doğalgaz politikası için de dengeleyici etki yapacaktır. Esasen doğalgazın Doğu Karadeniz Bölgesi’nde en erken Rize iline getirilmesinin gerekçesi de budur. Kolay kullanımı ve çevre kirliliği oluşturmaması bakımından doğalgaz tercih edilmelidir. Çay bölgesi (çay bitkisinin de etkisiyle) olağanüstü yeşil ve temiz bir çevreye sahiptir. Türk çay bahçeleri (diğer dünya ülkelerinin aksine) sahile ve yerleşim yerlerine göreceli olarak yakındır. BOTAŞ ve yerel firma dağıtım hatlarını fabrikalara çekmeli, rantabl olmayan fabrikalar için "gaz depolama" sistemi uygulanmalıdır.   Madde 3: Ülkemizde ilk çay fabrikaları,1940’lı yıllarda İngiltere'den getirtilen makinalarla kurulmuştur. Daha sonra MKE çay makinası üretimine başlamıştır. 1984 yılında çayın özel sektöre de açılmasıyla beraber yörede çay makinaları imalatı ortaya çıkmıştır. Örnekleme usulüyle kurulan fabrikalarda standardizasyon eksikliği oluşmuştur.   Günümüzde çay bölgesi dışında kurulmuş, irili ufaklı birçok çay paketleme tesisi vardır. Bu tesislerin birçoğu amatör, standart dışı tesisler olup çayın kalitesine ciddi zararlar vermektedir. Bu tesisler, TSE tarafından oluşturulacak "Çay Paketleme Fabrikası" standardına uygun hale getirilmeli, Ulusal Çay Konseyi’nce belirlenecek sermaye oranını taahhüt etmelidir. Böylece tesislerin standardı yükselecek, profesyonelleşen tesisler daha üstün kaliteli hizmet sunacak ve denetimleri kolaylaşacaktır. Standarda uyum için fabrikalara makul süre tanınır.   Madde 4: Yaş çay yaprağı, genellikle üreticiden vadeli olarak satın alınmaktadır. Çiftçinin, ürün bedellerini tahsil etmede sorunlar yaşamaması için işletmelerin öz sermayeleri yeterli olmalıdır. Bu oran, Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenerek firmalara bildirilmelidir.   Madde 5: Her türlü vadeli ürün alımında, ürünü almadan önce ödeme takviminin belirlenmesi yasa ve etik değerler açısından gereklidir.   Madde 6: Esas olan ödemenin çayın teslimatı anında yapılmasıdır. Firmalar için büyük rakamları ifade eden yaş çay bedelleri, üretilen kuru çayın satılarak paraya dönüştürülmesiyle mümkün olmaktadır. Firmaların bir sezonda üretilecek çayın tutarı kadar öz sermaye tutmaları mümkün değildir. Çay ticaretinde bu oranda bir sermayeyi rantabl kılacak karlılık olmadığından söz konusu firma üç yılda iflas eder. Diğer yandan sosyal sorumluluk gereği ödemelerde daha erkenci davranmaya çalışan ÇAYKUR (ortalama 45 gün) ise sürekli banka kaynaklarına başvurmakta, bir yılda üreticiye ödediği toplam yaş çay bedeli tutarının 15’inden fazla banka faizi ödemektedir. Kaba hesapla söyleyebiliriz ki; ÇAYKUR’un maliyetlerine 10 civarı finansman maliyeti eklenmektedir. Özel sektör firmaları için de (aynı oranda olmasa da) finansman maliyeti söz konusudur. Bu durum karşısında ÇAYKUR hazine kaynaklarına başvururken, özel sektör ise yaş çay fiyatını düşürme yolunu izlemektedir. Bir başka ifade ile banka faizlerini ÇAYKUR devletten, özel sektör ise çay çiftçisinden tahsil etmektedir. Taban fiyat uygulamasının başarılı olabilmesi için ödemelerde makul bir vadeye ihtiyaç vardır. Bu vade üreticiyi mağdur etmemelidir.  Bu madde sektördeki bütün dengeler gözetilerek ve bir ortak nokta olarak teklif edilmiştir.   Madde 7: Taban fiyat zorunluluğunun olmaması ve büyük zincir marketlerin fiyatları baskılaması sonucu özel sektör de yaş çay fiyatlarını düşürmekte ve çiftçinin zararına neden olmaktadır. Günümüz dünyasında esasen fiyatları alıcılar belirlemektedir. Son beş yılın ortalamasına bakıldığında, özel sektörün yaş çay alım fiyatlarının 40’a yakını ÇAYKUR fiyatı veya üstünde gerçekleşmiştir. Bu durum, çay kanununda öngörülen diğer yapısal önlemler ile karlılığın artması suretiyle ÇAYKUR fiyatının bütün sektör için taban fiyat olarak uygulanabileceğini göstermektedir. Çayın Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sosyo-ekonomik ürünü olması nedeniyle taban fiyat uygulaması piyasa ekonomisi mantığına ters düşmez. Nitekim yaş çay yaprağının borsa kotasyonuna alınması bu gerekçeyle kabul görmüştür.   Madde 8: Tarım desteklerinin doğrudan çiftçiye verilmesi esastır. Sanayinin desteklenmesi durumunda ise piyasa ekonomisi kuralları gereği ve bütün gelişmiş güçlü ekonomilerde olduğu gibi bu destek ÇAYKUR ve özel sektör firmalarına eşit uygulanmalıdır. 8. maddede belirtilen ve bir defaya mahsus olan hüküm bu maddeden istisnadır. ÇAYKUR’a sermaye artırımı yoluyla verilecek para destek kabul edilerek aynı destek özel sektöre de (sıfır faizli kredi) verilmelidir. Bu dengeye riayet edilmezse piyasada "hâkim güç" olan ÇAYKUR, kuru çay fiyat politikalarıyla özel sektörü baskılayabilir, özel sektörde taban fiyat uygulaması imkânı ortadan kalkmış olur.   Madde 9: Başta Rize ili olmak üzere Doğu Karadeniz'in özel iklimi sayesinde dünyanın en güzel çayları bu bölgede yetişmektedir. Fakat zamanla bölgede yetişen çay bozulmalara uğramıştır. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır: 1- Dikimi seksen yılı aşan çay bitkisi ekonomik ömrünü tamamlamıştır. 2- Kullanılan azotlu gübre topağın PH değerini düşürmüş, kalitesini bozmuştur. 3- Tohumdan tohuma bahçe ihdası her seferinde mutasyona uğrayarak melezleşmiştir.   Çayımızın gelecek yüzyıllar boyunca ülkemizin çay ihtiyacını karşılaması, ülke ve bölge ekonomisine değer katmaya devam edebilmesi için bahçe ve bitki yenileme çalışmaları kesinlikle başlatılmalıdır. Bir kurum tarafından (örneğin ÇAYKUR) bölgelere göre en uygun çay klon tipleri belirlenip fide üretimi sağlanmalı, yenilenecek bütün bahçeler tek otoritenin kontrolünde üretilen fidelerle olmalıdır. Proje kapsamında çiftçinin zararı tanzim edilmelidir.   Esasen bir Rize Ticaret Borsası projesi olan çiftçiye ürün bazında destekleme primi sisteminin kurgusu şu şekildedir:  Çiftçi; 1/30 oranında yenileme, 1/7 oranında budama, bahçelerin bakımı ve gübrelenmesi işlemlerini yapacak, firmaların verdiği yaş çay hasadı program ve kalitesine uygun olarak yaş çay hasadını tamamlayacak, teslimat sonucu firmalardan alacağı belgeyi ticaret borsasına teslim ederek destekleme primi almaya hak kazanacaktır. Prim oranı 14, 2020 yılı için ise 45 kuruş olmalıdır.   Madde 10: Organik çay üretimi desteklenmeye devam edilmeli, yeni ihdas edilecek bahçeler organik tarım esasına göre ve fiziki olarak makinalı tarıma elverişli halde yapılmalıdır. Kullanılacak gübrede üretim artışı esas alınıp ürün kaybı olmamasına özen gösterilmelidir.   Madde 11: Tarımsal ürünlerin en iyi şekilde üretimi ve pazarlaması, çiftçilerin kendi kooperatifleri marifetiyle yürütülmesi ile mümkündür. Nitekim ülkemizde çay tarımının temellerini atan merhum Zihni Derin’in merhum Asım Zihnioğlu başkanlığındaki ekibi, 1945 yılında ilk çay fabrikasıyla beraber Merkez Çay Ekicileri Kooperatifi’ni bu maksatla kurmuştur. Küçük parsellere bölünen çay bahçelerinin toplu işletimi, çay toplama organizasyonları ve yarıcıya verilen çay bahçelerini tarımsal kalkınma kooperatifleri işletmesi teşvik edilmelidir. Böylece tarım üretimi daha verimli olacak, maliyetler düşecek, işçilik gideri yine sektörün içinde kalacaktır. Örgütlü hale gelen çay müstahsili işletmeler karşısında güçlenecek, kontrolünde önemli yaş çay rezervi olan kooperatifler sanayi ile pazarlık gücü kazanacak ve kooperatifler arasında da rekabet oluşacaktır. Bütün bu faaliyetlerin sonucunda müstahsilin eli güçlenecek, yaş çay yaprağının değeri yükselecektir.   Madde 12: Dünyada yüzlerce yıldır (Sri Lanka, Çin, Hindistan gibi ülkelerde) en iyi işleyen çay piyasaları, çay borsaları eksenlidir. Çay borsalarında ürünler kalitesine göre değer bulmakta, satılan ürünün bedeli peşin tahsil edilmekte, üreticiler ve çalışanlar satış karlılığına göre primlendirilmektedir. Bu sistem bütün tarafları kalitede yarıştırarak en kaliteli ürünü üretme hedefine yönlendirmektedir. Ülkemizde çay sistemini kuran ekip; Türk çay üretiminin iç talebi karşılamada daima yetersiz kalacağı düşüncesiyle çoklu piyasayı öngörmemiş, bu nedenle ülkemizin çay borsasına ihtiyacı olmadığını yorumlamışlardır. Çay üretiminin özel sektöre açılmasıyla çoklu piyasalar oluşmuş fakat eş anlı olarak çay borsasının kurulmaması bu piyasaların kaotikleşmesine sebebiyet vermiştir. Bu nedenle sektöre çok büyük zararlar meydana gelmiştir.   Madde 13: Çay borsası sistemi büyük değişimdir. Firmaların dönüşüm sürecinin sorunlar yaratmadan sağlanması sektörün ortak menfaatidir. ÇAYKUR için belirlenen oran halen toptan, dökme çay satışı oranıdır.   Madde 14: Kurulacak çay borsası Türk çayını koruma amacıyla ulusal olmalıdır.   Madde 15: Türk çayının doğallığı korunmalıdır. Esasen yaprak kalitesinin yükselmesi katkı ihtiyacını ortadan kaldıracaktır.   Madde 16: Yaş çay yaprağının doğallığı korunmalıdır.   Madde 17: Tüketicinin satın aldığı ve tükettiği ürünü tam olarak tanıması yasal hakkıdır. Zaman zaman yabancı menşeli çaylar “Türk çayı” veya “Rize çayı” ismi altında satılabilmektedir. Paketin üzerine ürünün menşei, karışım oranları varsa diğer karışımlar (tebliğe uygun, bergamot vs.) açıkça yazılmalıdır. Ayrıca çayın içerisinde kullanılan kimyasal ve yabancı maddeler toplum sağlığını tehdit ediyor olması nedeniyle yasaklanmalıdır.   Madde 18: Nüfus artışı ve tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle siyah çay tüketimi artış göstermektedir. (Yılda yaklaşık 2) Mevcut durumda ülkemizin ürettiği çay, ülkemiz tüketimine yetersiz kalmaktadır. Çay üretimi için elverişli alanlarda yeni bahçe ihdas etmek uygundur. Yeterli planlamanın yapılması ve en uygun noktalarda, en doğru bahçelerin ihdasını temin edebilmek için öncelikle müstahsil tarafından başvuru yapılmalı, akabinde ise ÇAYKUR gerekli incelemeleri yaparak ilgili bölge ziraat odasının da uygun görüşü alınmak suretiyle ruhsatlandırmayı yapmalıdır. Bu ruhsata istinaden yeni çay bahçesi ihdas edilmelidir.   Madde 19: Mevcut gümrük mevzuatı gereği yakalanan kaçak çaylar millileştirilerek gümrüklerce yeniden satışa sunulmaktadır. Bu tür ihalelere kaçak malın sahibinden başkasının girmemesi teamül halini almıştır. Böylece ülkeye kaçak olarak sokulan çay sahibi tarafından satın alınarak piyasaya sürülebilmektedir. Yakalanan kaçak çayların imhası caydırıcı olacak, piyasalar kaçak çay zararlarından kurtulmuş olacaktır.   Madde 20: Esasen ilgili yasa, tebliğ ve yönetmeliklerle sağlıklı, kaliteli ve standartlara uygun çayın üretimi ve pazarlanması kural ve esaslara bağlanmıştır. Fakat kötü niyetli kişiler ürün kalitesine zarar verebilmekte bu durum ise yetkili makamların dikkatinden kaçabilmektedir. Çay ile ilgili bütün tarafların temsil edileceği Ulusal Çay Konseyi’nin, çay ile ilgili her türlü sorunu daha aktif takip ederek yetkili makamlara bildirebilmesi için yetkileri arttırılmalı ve gerekli donanımı sağlanmalıdır.   Madde 21: Yüzyıllar önce çay yapraklarının ezilerek insan vücudunda meydana gelen yaraların üstünde merhem amaçlı kullanıldığı ve çok etkili olduğu bilinmektedir. Çay suyunun gözde oluşan çapakları ve saçlarda oluşan kepekleri giderdiği, vücut gözeneklerini açarak cilt güzelliği sağladığı ve insan vücuduna ferahlık verdiği deneysel olarak kanıtlanmıştır. Bu alanda bilimsel çalışmalar yapılarak keşfedilecek ürünler, hem insanlığa katkı sunacak hem de çay yaprağının değerini yükseltecektir. Bir yandan da Rize ilinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin çayda ihtisaslaşmasına anlam katacaktır.   Madde 22: Yürürlük maddesidir.   Madde 23: Yürütme maddesidir.     GEÇİCİ MADDE GEREKÇELERİ:   Geçici Madde 1: Bu maddelerin hiç birinde, mevcut hükümlerle çelişen bir hüküm yoktur. Birlikte uygulanması, çay sektörünün verimliliğine daha iyi hizmet edecektir.   Geçici Madde 2: Ülkemizde tarım politikalarının yürütülmesi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sorumluluğundadır. Çay tarımını, ÇAYKUR’un yürütmesi esasen ÇAYKUR aleyhinde, haksız bir yük olarak değerlendirilebilir. Tarımın bütün sorumluluğunu ÇAYKUR yürütmekte, yaş çayın, 50’sini satın alan özel sektör, tarımsal faaliyetlere hiçbir katkı yapmadan, bir anlamda, ÇAYKUR’un hazırladığı, yaş çay yaprağını satın almaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu iş için yeni organizasyonlara ve kadrolara ihtiyacı vardır. Esasen Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı bir devlet teşekkülü olan ÇAYKUR, bu konuda yeterli altyapıya sahiptir. Nitekim ürün bazında destekleme primi projesi, ÇAYKUR’un altyapısı sayesinde yüzde yüz başarılı olmuştur.   Geçici Madde 3: Firmaların dönüşümü için belli bir süreye ihtiyacı vardır.   Geçici Madde 4: Çay borsasında en büyük görev brokerlerce yürütülür. Bütün tarafların taahhütlerini yerine getirmesi, brokerlerin sorumluluğundadır. Bu nedenle brokerler yüksek maliyetli yatırımlar ve teminatlar sağlamak zorundadır. Öncelikle, serbest broker aranmalıdır. Taliplilerin çıkmayacağı görüşüyle, bu görevin çay şirketlerine yüklenilmesi düşünülmüştür.   Geçici Madde 5: Brokerlik maliyeti yüksektir. Tamamen serbest bırakılsa bile Türk çay potansiyelinin 4’ten fazla broker çıkaramayacağı düşünülmektedir. Belli sayıyla kısıtlanma zorunluluğu, broker başına düşen yıllık işlem hacminin rantabilitesidir. Ciroları yetersiz kalırsa komisyonları yükselir. Bu durum Türk çayının rekabet gücünü azaltır. Nitekim yılda 400 bin tin civarında çay satışı gerçekleştiren en eski ve en derin çay borsası olan Colombo Çay Borsası’nda dokuz broker sınırlaması vardır. Bağımsız depo tercihtir. Maliye yönünden depo yatırımcısı bulunamaması halinde bu görevin firmalara yüklenmesi düşünülmelidir.   Geçici Madde 6: Madde hükmü gerekçeye ihtiyaç duyulmayacak kadar sarihtir.   Geçici Madde 7: Doğalgazın Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ilk önce Rize iline gelmesi yaz aylarında çay fabrikalarının kullanılabilmesi içindir. Önemli potansiyel olan çay fabrikaları, yaz aylarında (tüketimin en az olduğu aylar) gaz kullanacak, BOTAŞ’ın gaz tüketim rantabilitesine katkı yaparken (al ya da öde) fabrikaların işleri kolaylaşacak, en önemlisi de baca gazlarının yarattığı hava kirliliği ortadan kalkmış olacaktı. Hatların döşenmemesi nedeniyle gecikme olmuştur. Hatlar döşenmeli, makul sürede dönüşüm sağlanmalıdır. Hat çekilmesi fiziken zor olan fabrikalarda depolama sistemiyle gaz kullanımı sağlanmalıdır.   Geçici Madde 8: Çayımızın üretim fazlası yoktur. İhracat, çeşitli pazarlama stratejileri gereği olmalıdır. Çay ihracatı geçmiş yıllara göre azalmış, birçok ülkeye yaygın ancak çok küçük montanlarda yapılan ihracat rantabilitesini bütünüyle yitirmiştir. Bin ton ve üzeri partiler desteklenirse gerçek ihracat oluşacaktır.   Geçici Madde 9: ÇAYKUR’un üstlendiği bazı sosyal görevler ve kuru çay satış fiyat politikaları esasen karlılık üretmesi gereken kurumu mali yönden zarara uğratmaktadır. Piyasa koşulları içinde ÇAYKUR’un rekabetçi olabilmesini teminen ÇAYKUR’un mali yapısı güçlendirilmeli, gerekli işletme sermayesi tamamlanmalıdır.   Geçici Madde 10: Esasen hiçbir devlet desteği görmeyen özel sektör firmaları özellikle taban fiyat politikasına uyumu sağlamayı temin için en az bir yıllık yaş çay bedelinin 50 tutarı oranında sıfır faizli, on sekiz ay ödemesiz, on yıl vadeli krediyle desteklenmelidir.   Hazırlayan:   Milliyetçi Hareket Partisi Rize İl Başkanlığı 

ÇAY KANUNU TASLAĞI HAKKINDA YASA TEKLİFİ

 

DOĞU KARADENİZ’DE ÇAY TARIMI, ÜRETİMİ VE PAZARLANMASI HAKKINDA KANUN

 

Madde 1- Çay fabrikası kurma, çay üretimi ve pazarlaması serbesttir. Üretim tesisleri yeterli kapasiteye ulaştığında yeni fabrikalar kurulması teşvik edilmez.

 

Madde 2-  Çay fabrikaları üretim enerjisi olarak doğalgaz kullanır.

 

Madde 3-  Yaş çay yaprağından kuru çay üreten fabrikalar TSE tarafından belirlenen çay fabrikası standardına, çay fabrikalarından bağımsız kurulacak çay paketleme tesisleri ise TSE tarafından belirlenen çay paketleme fabrikası standardına uygun olmak zorundadır.

 

Madde 4- Çay üretimi ve çay paketlemesi fabrikaları Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenecek öz sermaye yeterliliğini taahhüt ederler.

 

Madde 5- Çay firmaları yaş çay bedelleri ödeme takvimini çayı üreticiden almadan önce ilan eder.

 

Madde 6- Ödeme süresi, çayın alındığı ayın son günü itibariyle 90 günü geçemez.  Bu sürenin geçmesi halinde vade farkı uygulanır. Bir sonraki yıl çay üretim sezonu açıldığında borcunu bitirmeyen firmalara borcunu bitirinceye kadar Ulusal Çay Konseyi tarafından üretime girme izni verilmez.

 

Madde 7- Her yıl Mayıs ayında, o yıl için uygulanacak yaş çay alım taban fiyatı hükümet tarafından ilan edilir.

 

Madde 8- Olası devlet yardımlarından bütün üretici firmalar kistel kapasite eşit şekilde yararlandırılır.

 

Madde 9- Her yıl çay bahçelerinin 1/30’u sökülerek yeniden ihdas edilir. Çiftçinin ürün kaybı bedeli beş yıl boyunca hazine tarafından tazmin edilir.

 

Madde 10- Organik çay üretimi desteklenmeye devam edilir. Ürün kaybı yaşanmaması esastır. Organik çay, yeşil çay, beyaz çay üretimi ve her türlü AR-GE çalışmaları teşvik edilir.

 

Madde 11- Çay çiftçilerinin kurmuş oldukları tarımsal kalkınma kooperatiflerinin çay bahçelerini işletmesi, üretimi teşvik edilir.

 

Madde 12- Rize Ticaret Borsası bünyesinde Ulusal Çay Borsası kurulur.

 

Madde 13- ÇAYKUR üretiminin 15’ini, özel sektör firmaları üretiminin 70’ini çay borsasında satışa sunmak zorundadır.

 

Madde 14- Doğu Karadeniz'de üretim yapan çay fabrikaları, Ulusal Çay Borsası’nda sadece kendi üretimi olan çayları satışa sunabilirler. Mamul halde satın alınan ve yabancı menşeli çaylar, çay borsasında satışa sunulamaz.

 

Madde 15- Yaş çaydan kuru çay üretimi esnasında sodyum bikarbonat ve benzeri hiç bir katkı maddesi kullanılamaz.

 

Madde 16- Çay bahçelerindeki yabancı bitkilerin ve otların temizlenmesinde hiçbir kimyasal madde kullanılamaz.

 

Madde 17- Çay paketlerinin üzerine (varsa) içindeki yabancı menşeli çaylar ve harman oranları açık şekilde yazılır. Çay paketlerinde hiçbir kimyasal ve yabancı madde karışım olarak kullanılamaz. Paketlenmemiş çaylar perakendecilerde satılamaz.

 

Madde 18- Yeni çay bahçesi ihdas etmek isteyen çiftçiler öncesinde ÇAYKUR’dan ruhsat alırlar. ÇAYKUR, söz konusu alanın çay üretimine uygunluğu kontrol ederek ruhsatlandırmayı yapar.

 

Madde 19- Güvenlik güçlerince ele geçirilen her türlü kaçak ve standart dışı çaylar yakılarak imha edilir.

 

Madde 20- Ulusal Çay Konseyi, sektörde üretim ve pazarlama faaliyetlerinin serbest piyasa ve rekabet kuralları çerçevesinde yürütülmesini izler. Yasalara aykırılık, rekabet kurallarını ihlal, centilmenlik ilkelerine uymama gibi durumları diyalog yoluyla düzeltmeye çalışır. Bu durumların düzeltilememesi halinde yetkili devlet birimlerini bilgilendirir. Üretim ve pazarlama faaliyetleri esnasında tespit edeceği her türlü kaçak, taklit, tağşiş, tebliğe uymama, standart dışı katkı maddesi kullanma gibi durumları yetkili makamlara bildirir.

 

Madde 21- Çayda ihtisaslaşmayla görevlendirilen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin çay bitkisinden sabun, şampuan vücut kremi gibi sağlıklı yaşam maddeleri üretimi ve ileri düzeyde kimyasal, araştırma çalışmaları teşvik edilir.

 

Madde 22: Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

Madde 23: Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

 

GEÇİCİ MADDELER

 

Geçici Madde 1: Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle çayla ilgili diğer kanun, tebliğ ve yönetmelikler yürürlükten kalkmaz.

 

Geçici Madde 2: Çay tarımının takip ve sorumluluğunu Tarım ve Orman Bakanlığı adına ÇAYKUR yürütür.

 

Geçici Madde 3: Çay borsasının kuruluşu bu kanun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle üç yıl ertelenir.

 

Geçici Madde 4: Doğu Karadeniz’de çay fabrikası olup çay üretimi ve pazarlaması yapan firmalara çay borsası tarafından Ulusal Çay Konseyi’nin de onayıyla borsa broker ligi unvanı verilir

 

Geçici Madde 5: Borsa brokeri unvanı verilecek firma sayısı on adetten fazla olamaz. Brokerler kendi fabrikalarında veya bağımsız bir bölümde standartları çay borsası tarafından belirlenecek bir depoyu, bağımsız depo statüsünde borsa emrine tutarlar.

 

Geçici Madde 6: Yeni kurulacak çay fabrikaları sanayi bölgeleri dışında ve ÇED raporu alınmadan kurulamaz.

 

Geçici Madde 7: Doğalgaza dönüşüm için (BOTAŞ veya yerel dağıtıcı firma gerekli hatları bağladıktan sonra) firmalara iki üretim yılı süre verilir.

 

Geçici Madde 8: Bin ton ve üstü partiler halinde yapılacak çay ihracatı hazinece desteklenir.

 

Geçici Madde 9: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihin üretim yılı başında ÇAYKUR’un yapısı sermaye artırımı yoluyla güçlendirilir.

 

Geçici Madde 10: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte özel sektör firmaları, sıfır faizli krediyle desteklenir.

 

GENEL GEREKÇE:

 

Tarihi milattan öncesine dayanan çay; içinde barındırdığı kafein, tein gibi maddeler sayesinde dinlendirici ve keyif verici özelliği sayesinde tiryakilik oluşturan, buna rağmen tarihte hiçbir dinde yasaklanmayan, hiçbir kültürde ayıplanmayan, günlük hayatın her aşamasında ve her mekânda tüketilebilen özelliğiyle Allah'ın insanlığa gizemli bir armağanıdır.

Ayrıca dünya kültürlerinin oluşmasında önemli roller üstlenen altı temel içecekten bir tanesi olan çay, bütün dünyada saf suyun dışında en çok tüketilen içecektir.

           
Çay, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağıdır. Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun il sınırları içerinde toplam 31 ilçede yaşayan 2 milyonun üstündeki vatandaşımız geçimini çay üretiminden sağlamaktadır.


Çayın ülkemizde yetiştirilmeye başlandığı ilk yıllarda çaya temkinli yaklaşan bölge halkı, çayın nimetlerini yaşamaya başlayınca hızlı bir şekilde bahçe ihdasına yönelmiştir. Bu durum devletçe yapılan yatırımlara rağmen üretim tesislerinin yetersiz kalmasına sebebiyet vermiştir. Nihayet çay çiftçisi, yaş çay yaprağının satışında ilk defa 1974 yılında kota ve kontenjanla tanışmıştır.


Ülkemizde 80 yılı aşkın bir maziye sahip olan ve 1960’lı yıllara kadar gelişen ve genişleyen çay üretimi; 1960-1975 yılları arasında en verimli dönemini yaşamıştır. Çay üretimi; bu dönemde ülkenin çay ihtiyacını karşılar yeterliliğe ulaşırken, başta Rize olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesi ekonomisini güçlendirmiş, sosyal sistemi geliştirmiş, bölge insanını çağdaş yaşamla buluşturmuştur.


4.12.1984 tarihinde çıkarılan ve 19.12.1984 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3092 sayılı Çay Kanunu ile devletin yanında özel sektörün de çay üretimi, işletmesi ve satışına girmesine izin verilmiş neticede özel sektör dinamizmiyle üretim ve tüketim hızla artmıştır. Fakat özel sektörün kuralsız ve plansız bir şekilde üretime girmesi beraberinde çarpık sanayileşmeyi ve üreticiyi de mağdur eden birçok sorunu getirmiştir.

Günümüzde bu sorunlar kısmen devam etmektedir. Bu durumun devam etmesi halinde Türk çaycılığı ciddi tehditler ile karşı karşıya gelecektir. Bir taraftan ise toprağın ve yaşlanan çay bitkisinin kalitesi düşmektedir. Oysaki Türk çayı, 1960-1965 yıllarında dönemin en gelişmiş çay laboratuvarları olan Londra laboratuvarlarında yapılan analizlerde dünyanın en kaliteli çayı kabul edilen "darjeling" çaylarına ciddi derecede rakip gösteriliyordu.

Ülkemizin bir yıllık çay ihtiyacının dünya borsalarındaki toptan maliyeti 1.5 milyar dolar civarındadır. Ayrıca ülkemiz, kişi başına 3.6 kg çay tüketimiyle dünyanın en çok çay tüketen ülkesidir. Tüketim oranı ise sürekli artış göstermektedir.

 Dünyada ise çayın değeri giderek yükselecektir. Birleşmiş Milletler’in 21 Mayıs gününü “Dünya Çay Günü” ilan etmesi de bu durumun bir göstergesidir. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) raporlarında da bu durum görülebilir.

Dünyada beş yüz yıla yaklaşan ticari geçmişi olan çay pazarlaması, çay borsaları marifetiyle yapılmaktadır. Toptan ve dökme çay pazarlamasındaki en iyi yöntem olan çay borsaları, ürünün pazarlanmasını sorunsuz sağlarken, kaliteli ve verimli rekabet oluşturmaktadır. Bu nedenle işbu kanun teklifinde çay borsası öngörülmüştür. Çay borsasına göre yapılanmamış Türk çay sektörünün borsa sistemine dönmesi köklü değişiklikler ile mümkündür. Bu değişikliklerin hemen yapılarak çay borsasının kurulması sektörün sorunlarına köklü bir çözüm getirecektir. Çay borsasının derhal kurulması tercih edilmezse geçici madde ile ertelenebilir. Bu erteleme diğer maddelerin uygulanması açısından uyumu bozmaz.

Bu kanun teklifi; sektörün sorunlarını giderip Türk çayına rekabet üstünlüğü kazandırmak ve çayın yükselen katma değerinin ülke ve bölge ekonomisinde kalmasını temin maksadıyla hazırlanmıştır.

Bu kanun teklifi; Türk çaycılığının topraktan bardağa kadar rehabilite edilmesini, istikrarlı bir ticaret anlayışı içinde çay çiftçisinin koruma altına alınmasını, çayda kalite, verimlilik ve karlılığı arttırmak suretiyle ülkemizin çay ihtiyacının karşılanmasını ve çay çiftçisinin daha kaliteli hizmet alarak gelecek yüzyıllara ulaştırılmasını hedeflemektedir.

 

MADDE GEREKÇELERİ:

 

Madde 1: Ekonominin büyümesinin temel etmeni teşebbüs hürriyetidir. Her alanda bir müteşebbisin çıkıp daha iyisini yapacağı varsayılmıştır. Ancak sektördeki mevcut üretim kapasitesinin ihtiyaca yeterli olması sebebiyle yeni fabrikaların ihdası teşvik edilmemelidir.

 

Madde 2: Çay üretiminin yaz aylarına denk gelmesi sebebiyle çay fabrikalarının doğalgaz kullanılması (al ya da öde politikası çerçevesinde) ülkemizin doğalgaz politikası için de dengeleyici etki yapacaktır. Esasen doğalgazın Doğu Karadeniz Bölgesi’nde en erken Rize iline getirilmesinin gerekçesi de budur. Kolay kullanımı ve çevre kirliliği oluşturmaması bakımından doğalgaz tercih edilmelidir. Çay bölgesi (çay bitkisinin de etkisiyle) olağanüstü yeşil ve temiz bir çevreye sahiptir. Türk çay bahçeleri (diğer dünya ülkelerinin aksine) sahile ve yerleşim yerlerine göreceli olarak yakındır. BOTAŞ ve yerel firma dağıtım hatlarını fabrikalara çekmeli, rantabl olmayan fabrikalar için "gaz depolama" sistemi uygulanmalıdır.

 

Madde 3: Ülkemizde ilk çay fabrikaları,1940’lı yıllarda İngiltere'den getirtilen makinalarla kurulmuştur. Daha sonra MKE çay makinası üretimine başlamıştır. 1984 yılında çayın özel sektöre de açılmasıyla beraber yörede çay makinaları imalatı ortaya çıkmıştır. Örnekleme usulüyle kurulan fabrikalarda standardizasyon eksikliği oluşmuştur.

 

Günümüzde çay bölgesi dışında kurulmuş, irili ufaklı birçok çay paketleme tesisi vardır. Bu tesislerin birçoğu amatör, standart dışı tesisler olup çayın kalitesine ciddi zararlar vermektedir. Bu tesisler, TSE tarafından oluşturulacak "Çay Paketleme Fabrikası" standardına uygun hale getirilmeli, Ulusal Çay Konseyi’nce belirlenecek sermaye oranını taahhüt etmelidir. Böylece tesislerin standardı yükselecek, profesyonelleşen tesisler daha üstün kaliteli hizmet sunacak ve denetimleri kolaylaşacaktır. Standarda uyum için fabrikalara makul süre tanınır.

 

Madde 4: Yaş çay yaprağı, genellikle üreticiden vadeli olarak satın alınmaktadır. Çiftçinin, ürün bedellerini tahsil etmede sorunlar yaşamaması için işletmelerin öz sermayeleri yeterli olmalıdır. Bu oran, Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenerek firmalara bildirilmelidir.

 

Madde 5: Her türlü vadeli ürün alımında, ürünü almadan önce ödeme takviminin belirlenmesi yasa ve etik değerler açısından gereklidir.

 

Madde 6: Esas olan ödemenin çayın teslimatı anında yapılmasıdır. Firmalar için büyük rakamları ifade eden yaş çay bedelleri, üretilen kuru çayın satılarak paraya dönüştürülmesiyle mümkün olmaktadır. Firmaların bir sezonda üretilecek çayın tutarı kadar öz sermaye tutmaları mümkün değildir. Çay ticaretinde bu oranda bir sermayeyi rantabl kılacak karlılık olmadığından söz konusu firma üç yılda iflas eder. Diğer yandan sosyal sorumluluk gereği ödemelerde daha erkenci davranmaya çalışan ÇAYKUR (ortalama 45 gün) ise sürekli banka kaynaklarına başvurmakta, bir yılda üreticiye ödediği toplam yaş çay bedeli tutarının 15’inden fazla banka faizi ödemektedir. Kaba hesapla söyleyebiliriz ki; ÇAYKUR’un maliyetlerine 10 civarı finansman maliyeti eklenmektedir. Özel sektör firmaları için de (aynı oranda olmasa da) finansman maliyeti söz konusudur. Bu durum karşısında ÇAYKUR hazine kaynaklarına başvururken, özel sektör ise yaş çay fiyatını düşürme yolunu izlemektedir. Bir başka ifade ile banka faizlerini ÇAYKUR devletten, özel sektör ise çay çiftçisinden tahsil etmektedir. Taban fiyat uygulamasının başarılı olabilmesi için ödemelerde makul bir vadeye ihtiyaç vardır. Bu vade üreticiyi mağdur etmemelidir.  Bu madde sektördeki bütün dengeler gözetilerek ve bir ortak nokta olarak teklif edilmiştir.

 

Madde 7: Taban fiyat zorunluluğunun olmaması ve büyük zincir marketlerin fiyatları baskılaması sonucu özel sektör de yaş çay fiyatlarını düşürmekte ve çiftçinin zararına neden olmaktadır. Günümüz dünyasında esasen fiyatları alıcılar belirlemektedir. Son beş yılın ortalamasına bakıldığında, özel sektörün yaş çay alım fiyatlarının 40’a yakını ÇAYKUR fiyatı veya üstünde gerçekleşmiştir. Bu durum, çay kanununda öngörülen diğer yapısal önlemler ile karlılığın artması suretiyle ÇAYKUR fiyatının bütün sektör için taban fiyat olarak uygulanabileceğini göstermektedir. Çayın Doğu Karadeniz Bölgesi’nin sosyo-ekonomik ürünü olması nedeniyle taban fiyat uygulaması piyasa ekonomisi mantığına ters düşmez. Nitekim yaş çay yaprağının borsa kotasyonuna alınması bu gerekçeyle kabul görmüştür.

 

Madde 8: Tarım desteklerinin doğrudan çiftçiye verilmesi esastır. Sanayinin desteklenmesi durumunda ise piyasa ekonomisi kuralları gereği ve bütün gelişmiş güçlü ekonomilerde olduğu gibi bu destek ÇAYKUR ve özel sektör firmalarına eşit uygulanmalıdır. 8. maddede belirtilen ve bir defaya mahsus olan hüküm bu maddeden istisnadır. ÇAYKUR’a sermaye artırımı yoluyla verilecek para destek kabul edilerek aynı destek özel sektöre de (sıfır faizli kredi) verilmelidir. Bu dengeye riayet edilmezse piyasada "hâkim güç" olan ÇAYKUR, kuru çay fiyat politikalarıyla özel sektörü baskılayabilir, özel sektörde taban fiyat uygulaması imkânı ortadan kalkmış olur.

 

Madde 9: Başta Rize ili olmak üzere Doğu Karadeniz'in özel iklimi sayesinde dünyanın en güzel çayları bu bölgede yetişmektedir. Fakat zamanla bölgede yetişen çay bozulmalara uğramıştır. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır:

1- Dikimi seksen yılı aşan çay bitkisi ekonomik ömrünü tamamlamıştır.

2- Kullanılan azotlu gübre topağın PH değerini düşürmüş, kalitesini bozmuştur.

3- Tohumdan tohuma bahçe ihdası her seferinde mutasyona uğrayarak melezleşmiştir.

 

Çayımızın gelecek yüzyıllar boyunca ülkemizin çay ihtiyacını karşılaması, ülke ve bölge ekonomisine değer katmaya devam edebilmesi için bahçe ve bitki yenileme çalışmaları kesinlikle başlatılmalıdır. Bir kurum tarafından (örneğin ÇAYKUR) bölgelere göre en uygun çay klon tipleri belirlenip fide üretimi sağlanmalı, yenilenecek bütün bahçeler tek otoritenin kontrolünde üretilen fidelerle olmalıdır. Proje kapsamında çiftçinin zararı tanzim edilmelidir.

 

Esasen bir Rize Ticaret Borsası projesi olan çiftçiye ürün bazında destekleme primi sisteminin kurgusu şu şekildedir:  Çiftçi; 1/30 oranında yenileme, 1/7 oranında budama, bahçelerin bakımı ve gübrelenmesi işlemlerini yapacak, firmaların verdiği yaş çay hasadı program ve kalitesine uygun olarak yaş çay hasadını tamamlayacak, teslimat sonucu firmalardan alacağı belgeyi ticaret borsasına teslim ederek destekleme primi almaya hak kazanacaktır. Prim oranı 14, 2020 yılı için ise 45 kuruş olmalıdır.

 

Madde 10: Organik çay üretimi desteklenmeye devam edilmeli, yeni ihdas edilecek bahçeler organik tarım esasına göre ve fiziki olarak makinalı tarıma elverişli halde yapılmalıdır. Kullanılacak gübrede üretim artışı esas alınıp ürün kaybı olmamasına özen gösterilmelidir.

 

Madde 11: Tarımsal ürünlerin en iyi şekilde üretimi ve pazarlaması, çiftçilerin kendi kooperatifleri marifetiyle yürütülmesi ile mümkündür. Nitekim ülkemizde çay tarımının temellerini atan merhum Zihni Derin’in merhum Asım Zihnioğlu başkanlığındaki ekibi, 1945 yılında ilk çay fabrikasıyla beraber Merkez Çay Ekicileri Kooperatifi’ni bu maksatla kurmuştur. Küçük parsellere bölünen çay bahçelerinin toplu işletimi, çay toplama organizasyonları ve yarıcıya verilen çay bahçelerini tarımsal kalkınma kooperatifleri işletmesi teşvik edilmelidir. Böylece tarım üretimi daha verimli olacak, maliyetler düşecek, işçilik gideri yine sektörün içinde kalacaktır. Örgütlü hale gelen çay müstahsili işletmeler karşısında güçlenecek, kontrolünde önemli yaş çay rezervi olan kooperatifler sanayi ile pazarlık gücü kazanacak ve kooperatifler arasında da rekabet oluşacaktır. Bütün bu faaliyetlerin sonucunda müstahsilin eli güçlenecek, yaş çay yaprağının değeri yükselecektir.

 

Madde 12: Dünyada yüzlerce yıldır (Sri Lanka, Çin, Hindistan gibi ülkelerde) en iyi işleyen çay piyasaları, çay borsaları eksenlidir. Çay borsalarında ürünler kalitesine göre değer bulmakta, satılan ürünün bedeli peşin tahsil edilmekte, üreticiler ve çalışanlar satış karlılığına göre primlendirilmektedir. Bu sistem bütün tarafları kalitede yarıştırarak en kaliteli ürünü üretme hedefine yönlendirmektedir. Ülkemizde çay sistemini kuran ekip; Türk çay üretiminin iç talebi karşılamada daima yetersiz kalacağı düşüncesiyle çoklu piyasayı öngörmemiş, bu nedenle ülkemizin çay borsasına ihtiyacı olmadığını yorumlamışlardır. Çay üretiminin özel sektöre açılmasıyla çoklu piyasalar oluşmuş fakat eş anlı olarak çay borsasının kurulmaması bu piyasaların kaotikleşmesine sebebiyet vermiştir. Bu nedenle sektöre çok büyük zararlar meydana gelmiştir.

 

Madde 13: Çay borsası sistemi büyük değişimdir. Firmaların dönüşüm sürecinin sorunlar yaratmadan sağlanması sektörün ortak menfaatidir. ÇAYKUR için belirlenen oran halen toptan, dökme çay satışı oranıdır.

 

Madde 14: Kurulacak çay borsası Türk çayını koruma amacıyla ulusal olmalıdır.

 

Madde 15: Türk çayının doğallığı korunmalıdır. Esasen yaprak kalitesinin yükselmesi katkı ihtiyacını ortadan kaldıracaktır.

 

Madde 16: Yaş çay yaprağının doğallığı korunmalıdır.

 

Madde 17: Tüketicinin satın aldığı ve tükettiği ürünü tam olarak tanıması yasal hakkıdır. Zaman zaman yabancı menşeli çaylar “Türk çayı” veya “Rize çayı” ismi altında satılabilmektedir. Paketin üzerine ürünün menşei, karışım oranları varsa diğer karışımlar (tebliğe uygun, bergamot vs.) açıkça yazılmalıdır. Ayrıca çayın içerisinde kullanılan kimyasal ve yabancı maddeler toplum sağlığını tehdit ediyor olması nedeniyle yasaklanmalıdır.

 

Madde 18: Nüfus artışı ve tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle siyah çay tüketimi artış göstermektedir. (Yılda yaklaşık 2) Mevcut durumda ülkemizin ürettiği çay, ülkemiz tüketimine yetersiz kalmaktadır. Çay üretimi için elverişli alanlarda yeni bahçe ihdas etmek uygundur. Yeterli planlamanın yapılması ve en uygun noktalarda, en doğru bahçelerin ihdasını temin edebilmek için öncelikle müstahsil tarafından başvuru yapılmalı, akabinde ise ÇAYKUR gerekli incelemeleri yaparak ilgili bölge ziraat odasının da uygun görüşü alınmak suretiyle ruhsatlandırmayı yapmalıdır. Bu ruhsata istinaden yeni çay bahçesi ihdas edilmelidir.

 

Madde 19: Mevcut gümrük mevzuatı gereği yakalanan kaçak çaylar millileştirilerek gümrüklerce yeniden satışa sunulmaktadır. Bu tür ihalelere kaçak malın sahibinden başkasının girmemesi teamül halini almıştır. Böylece ülkeye kaçak olarak sokulan çay sahibi tarafından satın alınarak piyasaya sürülebilmektedir. Yakalanan kaçak çayların imhası caydırıcı olacak, piyasalar kaçak çay zararlarından kurtulmuş olacaktır.

 

Madde 20: Esasen ilgili yasa, tebliğ ve yönetmeliklerle sağlıklı, kaliteli ve standartlara uygun çayın üretimi ve pazarlanması kural ve esaslara bağlanmıştır. Fakat kötü niyetli kişiler ürün kalitesine zarar verebilmekte bu durum ise yetkili makamların dikkatinden kaçabilmektedir. Çay ile ilgili bütün tarafların temsil edileceği Ulusal Çay Konseyi’nin, çay ile ilgili her türlü sorunu daha aktif takip ederek yetkili makamlara bildirebilmesi için yetkileri arttırılmalı ve gerekli donanımı sağlanmalıdır.

 

Madde 21: Yüzyıllar önce çay yapraklarının ezilerek insan vücudunda meydana gelen yaraların üstünde merhem amaçlı kullanıldığı ve çok etkili olduğu bilinmektedir. Çay suyunun gözde oluşan çapakları ve saçlarda oluşan kepekleri giderdiği, vücut gözeneklerini açarak cilt güzelliği sağladığı ve insan vücuduna ferahlık verdiği deneysel olarak kanıtlanmıştır. Bu alanda bilimsel çalışmalar yapılarak keşfedilecek ürünler, hem insanlığa katkı sunacak hem de çay yaprağının değerini yükseltecektir. Bir yandan da Rize ilinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin çayda ihtisaslaşmasına anlam katacaktır.

 

Madde 22: Yürürlük maddesidir.

 

Madde 23: Yürütme maddesidir.

 

 

GEÇİCİ MADDE GEREKÇELERİ:

 

Geçici Madde 1: Bu maddelerin hiç birinde, mevcut hükümlerle çelişen bir hüküm yoktur. Birlikte uygulanması, çay sektörünün verimliliğine daha iyi hizmet edecektir.

 

Geçici Madde 2: Ülkemizde tarım politikalarının yürütülmesi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sorumluluğundadır. Çay tarımını, ÇAYKUR’un yürütmesi esasen ÇAYKUR aleyhinde, haksız bir yük olarak değerlendirilebilir. Tarımın bütün sorumluluğunu ÇAYKUR yürütmekte, yaş çayın, 50’sini satın alan özel sektör, tarımsal faaliyetlere hiçbir katkı yapmadan, bir anlamda, ÇAYKUR’un hazırladığı, yaş çay yaprağını satın almaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu iş için yeni organizasyonlara ve kadrolara ihtiyacı vardır. Esasen Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı bir devlet teşekkülü olan ÇAYKUR, bu konuda yeterli altyapıya sahiptir. Nitekim ürün bazında destekleme primi projesi, ÇAYKUR’un altyapısı sayesinde yüzde yüz başarılı olmuştur.

 

Geçici Madde 3: Firmaların dönüşümü için belli bir süreye ihtiyacı vardır.

 

Geçici Madde 4: Çay borsasında en büyük görev brokerlerce yürütülür. Bütün tarafların taahhütlerini yerine getirmesi, brokerlerin sorumluluğundadır. Bu nedenle brokerler yüksek maliyetli yatırımlar ve teminatlar sağlamak zorundadır. Öncelikle, serbest broker aranmalıdır. Taliplilerin çıkmayacağı görüşüyle, bu görevin çay şirketlerine yüklenilmesi düşünülmüştür.

 

Geçici Madde 5: Brokerlik maliyeti yüksektir. Tamamen serbest bırakılsa bile Türk çay potansiyelinin 4’ten fazla broker çıkaramayacağı düşünülmektedir. Belli sayıyla kısıtlanma zorunluluğu, broker başına düşen yıllık işlem hacminin rantabilitesidir. Ciroları yetersiz kalırsa komisyonları yükselir. Bu durum Türk çayının rekabet gücünü azaltır. Nitekim yılda 400 bin tin civarında çay satışı gerçekleştiren en eski ve en derin çay borsası olan Colombo Çay Borsası’nda dokuz broker sınırlaması vardır. Bağımsız depo tercihtir. Maliye yönünden depo yatırımcısı bulunamaması halinde bu görevin firmalara yüklenmesi düşünülmelidir.

 

Geçici Madde 6: Madde hükmü gerekçeye ihtiyaç duyulmayacak kadar sarihtir.

 

Geçici Madde 7: Doğalgazın Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ilk önce Rize iline gelmesi yaz aylarında çay fabrikalarının kullanılabilmesi içindir. Önemli potansiyel olan çay fabrikaları, yaz aylarında (tüketimin en az olduğu aylar) gaz kullanacak, BOTAŞ’ın gaz tüketim rantabilitesine katkı yaparken (al ya da öde) fabrikaların işleri kolaylaşacak, en önemlisi de baca gazlarının yarattığı hava kirliliği ortadan kalkmış olacaktı. Hatların döşenmemesi nedeniyle gecikme olmuştur. Hatlar döşenmeli, makul sürede dönüşüm sağlanmalıdır. Hat çekilmesi fiziken zor olan fabrikalarda depolama sistemiyle gaz kullanımı sağlanmalıdır.

 

Geçici Madde 8: Çayımızın üretim fazlası yoktur. İhracat, çeşitli pazarlama stratejileri gereği olmalıdır. Çay ihracatı geçmiş yıllara göre azalmış, birçok ülkeye yaygın ancak çok küçük montanlarda yapılan ihracat rantabilitesini bütünüyle yitirmiştir. Bin ton ve üzeri partiler desteklenirse gerçek ihracat oluşacaktır.

 

Geçici Madde 9: ÇAYKUR’un üstlendiği bazı sosyal görevler ve kuru çay satış fiyat politikaları esasen karlılık üretmesi gereken kurumu mali yönden zarara uğratmaktadır. Piyasa koşulları içinde ÇAYKUR’un rekabetçi olabilmesini teminen ÇAYKUR’un mali yapısı güçlendirilmeli, gerekli işletme sermayesi tamamlanmalıdır.

 

Geçici Madde 10: Esasen hiçbir devlet desteği görmeyen özel sektör firmaları özellikle taban fiyat politikasına uyumu sağlamayı temin için en az bir yıllık yaş çay bedelinin 50 tutarı oranında sıfır faizli, on sekiz ay ödemesiz, on yıl vadeli krediyle desteklenmelidir.

 

Hazırlayan:

 

Milliyetçi Hareket Partisi Rize İl Başkanlığı 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi