Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın

“Ey Kahraman Türk Kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” Mustafa Kemal Atatürk Geçmişten günümüze Kadınlar Günü… Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1800’lü yıllarda bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma koşulları için greve giden kadın işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamayarak ölmeleriyle gündeme gelmiştir. Bu üzücü olay sonrasında, ölen kadın işçilerin anısına her yıl dünya genelinde kadınlar günü kutlanmakta, kadınlarımız tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 8 Mart’ta özgürlük ve eşitlik isteklerini daha yüksek sesle dile getirmektedirler. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınların eşitliği, bağımsızlığı, sosyal yaşamdaki haksızlıkların ortadan kalkması, kadınların daha iyi bir çalışma ve yaşam koşulları elde edebilmesini güçlendirmek için ortaya çıkmış olup geçmişten günümüze kadın hakları adına mücadele anlayışıyla kutlanmaya devam etmektedir. 8 Mart sadece kadınları anmak, kutlamak, övgüler yağdırmak değil, kadın hakları, kadın-erkek eşitsizliği, kadına şiddet gibi konuların tartışılması, sadece bugün değil her zaman gündemimizde olması gereken “kadının toplumdaki özgürlüğü” mottosunun akıllara kazınmasını sağlayacak bir gündür. Kadın; bir anne, evlat, eş, arkadaş hepsinden önce bir insandır. Kadınlarımızın yok sayıldığı bir topluluğu medeniyet çerçevesinde değerlendirmek pek tabi mümkün değildir. Kadın varsa eğer o toplum üretkendir, medenidir, aydınlık bir geleceğe yürümektedir. Kadınlarımızın çileler çekerek geldikleri bu meşakkatli yolda ülkemizde de bugünkü özgür kadın modelini görmek hepimiz için sonsuz gurur vericidir. Ülkemizde bu yolda, geçmişten bugüne yapılan yenilikler, düzenlemeler, kadınlarımızı aydın bir geleceğe ulaştıracak her adım desteklenmekte, çağdaş medeniyetler zirvesine ulaşma arzusuyla hareket edilmektedir. Ülkemizde Türk kadınının diğer ülkelere nazaran hak ve özgürlüklerine çok daha önce kavuştuğu göz ardı edilemeyecek bir durumdur. Nitekim İtalya, Fransa gibi medeniyetler seviyesine ulaşmış pek çok ülkeden çok daha önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Günümüzde ise kadınlarımız için gelinen bu aşamada 6284 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun ile birlikte kadınlarımızın haklarının yasa kapsamında da güvence altına alındığını, yine ülkemizde kadın dayanışma hatları, kadınlarımızı devlet güvencesinde koruma altına alan kadın sığınma evlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız kadınlarımızın toplum içerisindeki özgürlüğünü arttırma ve toplum içerisindeki konumunu en refah seviyeye ulaştırma gayesi gütmektedir. 8 Mart’ın özünü, emekçi kadınlarımızın mücadele ruhunu ve azmini, kadınlarımızın toplumun mihenk taşı olduğunu unutmadan, daima hatırlatarak tüm duyarlılığımızla ilerleyeceğimiz aydınlık bir geleceğimizin olması dileklerimizle, Rize Barosu Kadın ve Çocuk Hakları komisyonu olarak dünya görüşleri, ideolojileri ne olursa olsun bütün kadınların her alanda eşitliğini savunmayı bir ilke olarak edindiğimizi ve bunun için tüm gücümüzle çalıştığımızı bildirir, tüm ayrıcalık ve ayrımcılıklardan kurtulmuş, adaletin, eşitliğin ve hürriyetin tesis edildiği, mutlu, huzurlu bir dünya dileğiyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü en içten dileklerimizle kutlarız.  RİZE BAROSU KADIN VE ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU Başkan: Av. Zeynep ÖZTÜRK Üyeler: Av. Zeynep KÜÇÜKMUSTAFA , Av. Beyza YETİMOĞLU KOPUZ