TRABZON'U DÜŞMAN DEĞİL RAKİP OLARAK ÖRNEK ALMALIYIZ !

Spor 17.07.2020 - 16:12, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 1541+ kez okundu.
 

TRABZON'U DÜŞMAN DEĞİL RAKİP OLARAK ÖRNEK ALMALIYIZ !

KARACA ÇÖZÜM DEĞİL Son yıllarda şehrimizin futbol takımı için sıkça karşılaştığımız teknik adamsız kalma durumunda ilk çağrılacak kişiyi yine bir Rizeli olan ve yıllarca futbolcu ve saha kenarından Rizespor'umuz için koşan MEHMET ALİ KARACA'yı dereye geçene kadar göreve çağırıyoruz. Yine şartların olumsuzluğunu biliyor, dereye düşsek de kabahati onda olmaya bulmayacağımızı da bilerek. Karaca bizden de olsa sorun yine sadece hoca ile konu çözülmeyecek malesef.  Günü, sezonu kurtarmak Rize'ye ne sağlayacaktır. "Takima para var, ligde önce bi ligde kalalum da seneye iyi bi takum kurariz"...  Bu ne kadar tanidik bir cümle degil mi..? Öyle olmadığını, olamadığını hepimiz gördük, yaşadık.  Herkesin dilindirdiği gibi 'asansör takım' olmak, bir alt ligden üst lige çıkarken sevinmek, biraz şamata yapmak, kenarda bekleyen "şampiyon Rizespor'a başarı" afişlerimizi tekrar tekrar çıkarıp asmak şehre, sporuna şimdiye dek ne kattı..? (Adnan Yavuz AKSOYLU) 2011 Temmuz ayında komşumuz Trabzon'da Avrupa Gençlik Olimpiyatları yapılacaktı.  Farklı ülkelerden gelen yüzlerce sporcu takımları ile birbirinden farklı branşlarda yarışacak, müsabakalara çıkacaktı. Onların bunu gerçekleştirebilmesi için uluslararası normlarda spor alanlarına, tesislerine ihtiyaç vardı. Bunun için gerekli olan bütçe zaten çok büyük oranda yurtdışından sağlanacaktı. Sadece plan, programı yapıp, mevcutların yanısıra yeni yerler belirlemek gerekiyordu. Trabzon da öyle yaptı, sadece şehrin merkezinde değil uzak ilçeleri dahil bir çok noktasına yepyeni tesisler yaptırdı. Organizasyon başarıyla gerçekleşti. Biz Rize'den seyirci kaldık. İmkan dahilindeyken o tesislerden Rize'ye yaptıramadık. Gerekçe olarak öyle söylenmese de Rize'yi bu imkandan yararlandırmayan sorumlu Trabzonlu bakan FARUK ÖZAK'ı da Rizeli Cumhurbaşkanımız görevden aldı. Sonrasında da Trabzon'un farklı noktalarında yeni tesisler açılmaya devam etti ediyor. Hatta bu hafta bile Akçaabat'ta yeni tesis açılışı/organizasyon gerçekleşti.  Yaklaşık 10 yılda Trabzon her tarafıyla spor şehrine dönüşürken bu süreçte Rize'de neler yapılabilirdi... Karaca ile bu yazdıklarımın ne ilgisi var mı diye düşünüyorsunuz.  Karl Marx'in ünlü sözü "din toplumların afyonudur" sözü yıllarla "futbol toplumlarin afyonudur"a evrilmiştir.  Bu sözü, niteliğini, uygulanabilirliğini nasıl algıladığımız! sahaya nasıl yansıttığımız! çok önemlidir. Örnekleyeyim; Şükür ki Rizemiz terörle anılan bir şehir değildir (mayamız sağlamdır, burada tutmaz) ama terörle anılan bir şehri, Dıyarbakır'ı sporla (sadece futbolla değil) bambaşka bir çehreye kavuşturan Emniyet Müdürü ALİ GAFFAR OKKAN bugün hala rahmetle, sevgiyle anılıyor. Dıyarbakır'a kattığı sadece sportif başarı değildi, şehrin, yaşayanın hayatına da dokunmuştu. Bugün izleri, ektikleri yaşıyor. Başka şehirden, terörsüz Kastamanu'dan örnek vereyim.  2000 yılı öncesi Türkiye sampiyonası için şehrin iki ayrı yerde müsabakalar yapılıyor, finaller şehrin yine başka noktasında yapılacak. Yetkili bir isme "burada bunu nasıl başardınız' diye soruyorum. O da anlayarak, gülerek "bakın sizin de gördüğünüz gibi bizim şehrimizde bir şey yok zaten onun için biz hep Ankara'dayız bize müsabaka, organizasyon versinler diye. Çalışınca, isteyince oluyor" diyordu. Bugün izleri etkileri yaşıyor, Şehir  gelişti, sporda bayanlarda bile Avrupa arenasında mücadele eden kulüpleri oldu. Spor günümüzde bir çok branşıyla temaşa özelliğinden çıkıp para/endüstriyel güç halini almış olsa da bulunduğu alana katkısıyla çok önemli bir unsur. Şehre, esnafına, ticaretine katkısı olduğu kadar insan-sosyal etkileri de çok önemli. Bu şehri yönetenler, sporunu yönetenler Cumhurbaşkanımız gibi ayrıcalığımız olduğu halde, akıllı, faydalı her Uzun yazmayım, değil Karaca, dünyanın en iyi teknik adamı ve kadrosunu Rize'ye yığsanız ne olur.  Başarı nitelikli bilgi, doğru insan, ekip, ekipman, kalıcı-istikrar gibi birbirine bağlı parametlerle, uyumla olandır.  Bu kavram bir çok alanın değişmezi olduğu gibi sporda da futbolda da geçerlidir. İSMAİL DEMİRCİ futbolculuk kariyerinde Rizespor'un tarihsel süreçte en önemli oyuncularından olduktan sonra ABDULLAH AVCI ile Rizespor'un başarısı için attıkları gollerle birbirine destek olmaları gibi İBB ve BAŞAKŞEHİR'in başarısı için birlikte çalıştılar. Avcı'nın altyapısı, oyuncuların daima hazır tutulması ve daha daha fazlası yıllarca hep Demirci'nin elinden oldu. Yani Avcı'nın karıyerde, başarısında İsmail Demirci'nin payı oldukça önemlidir. Bu hatırlatıldığında tevazuyla geçiştirir, hatta soran ile samimiyetine göre de "o da bana çok gol attırdı" dediği olmuştur. İSMAİL DEMİRCİ, o Rize'nin evladı ve kariyeri ile "bir bilen"lerden. Ona sorun, bilen olarak ilk söyleceği ALTYAPI ŞART olacaktır.  Rize'nin amatör takımlar, altyapı, diğer branşlar için nesi var..?  Neyi, nasıl başaracak?  Rizemiz nereden yönetiliyor?  Önceki dönem futbolu iyi bilen, Ankara'yı bilen, Rizeli'nin sevdiği, onayladığı hatta etrafında camianın kenetlendiği değerli bir büyüğümüz bile kulübü yönetirken "ben yokum" diyerek ayrıldı.  Neden böyle..? Bugün yine yönetmek ile ilgili "Rize'den değil dışardan yönetiliyor" cümleleri ayyuka çıkıyor... Büyük gücümüz Cumhurbaşımızdan daha akıllı bir güç mü var bu şehrin üstünde. Nedir bu? Ekstra bir şey yazmıyorum, herkes hem fikir, biliyor/sa ve tekrarlıyorum;  Cumhurbaşkanımız gibi çok büyük avantajımıza rağmen doğru işler YAPILAMIYORSA aradaki akıllı, etkili, yanlışlar AYIKLANMALI... Yapılanı eleştirmek en kolay olandır ve çok da zeka gerektirmez. Eleştirmek, konuşmak, akıl vererek değil eyleme geçirerek, uygulayarak, yaparak, çalışarak adımlar almalıyız.  Komşumuz ile başladık öyle bitirelim. TRABZON düşman değil, başardığıyla, Ankara'daki bakanı, milletvekili, bürokratıya, basın mensubuyla, Uzun Çarşıdaki esnafıyla, Faroz'un muhtarıyla, tribündeki Fadime halasıyla, her kademesiyle forma ve şehri için kenetlenmesiyle, BAŞARDIĞIYLA düşman değil RAKİP olarak ÖRNEK almalıyız. Saygılarımla...   Adnan Yavuz AKSOYLU

KARACA ÇÖZÜM DEĞİL

Son yıllarda şehrimizin futbol takımı için sıkça karşılaştığımız teknik adamsız kalma durumunda ilk çağrılacak kişiyi yine bir Rizeli olan ve yıllarca futbolcu ve saha kenarından Rizespor'umuz için koşan MEHMET ALİ KARACA'yı dereye geçene kadar göreve çağırıyoruz. Yine şartların olumsuzluğunu biliyor, dereye düşsek de kabahati onda olmaya bulmayacağımızı da bilerek.


Karaca bizden de olsa sorun yine sadece hoca ile konu çözülmeyecek malesef. 

Günü, sezonu kurtarmak Rize'ye ne sağlayacaktır. "Takima para var, ligde önce bi ligde kalalum da seneye iyi bi takum kurariz"... 

Bu ne kadar tanidik bir cümle degil mi..? Öyle olmadığını, olamadığını hepimiz gördük, yaşadık. 
Herkesin dilindirdiği gibi 'asansör takım' olmak, bir alt ligden üst lige çıkarken sevinmek, biraz şamata yapmak, kenarda bekleyen "şampiyon Rizespor'a başarı" afişlerimizi tekrar tekrar çıkarıp asmak şehre, sporuna şimdiye dek ne kattı..?


(Adnan Yavuz AKSOYLU)

2011 Temmuz ayında komşumuz Trabzon'da Avrupa Gençlik Olimpiyatları yapılacaktı. 

Farklı ülkelerden gelen yüzlerce sporcu takımları ile birbirinden farklı branşlarda yarışacak, müsabakalara çıkacaktı. Onların bunu gerçekleştirebilmesi için uluslararası normlarda spor alanlarına, tesislerine ihtiyaç vardı. Bunun için gerekli olan bütçe zaten çok büyük oranda yurtdışından sağlanacaktı. Sadece plan, programı yapıp, mevcutların yanısıra yeni yerler belirlemek gerekiyordu. Trabzon da öyle yaptı, sadece şehrin merkezinde değil uzak ilçeleri dahil bir çok noktasına yepyeni tesisler yaptırdı. Organizasyon başarıyla gerçekleşti. Biz Rize'den seyirci kaldık. İmkan dahilindeyken o tesislerden Rize'ye yaptıramadık. Gerekçe olarak öyle söylenmese de Rize'yi bu imkandan yararlandırmayan sorumlu Trabzonlu bakan FARUK ÖZAK'ı da Rizeli Cumhurbaşkanımız görevden aldı. Sonrasında da Trabzon'un farklı noktalarında yeni tesisler açılmaya devam etti ediyor. Hatta bu hafta bile Akçaabat'ta yeni tesis açılışı/organizasyon gerçekleşti. 


Yaklaşık 10 yılda Trabzon her tarafıyla spor şehrine dönüşürken bu süreçte Rize'de neler yapılabilirdi...


Karaca ile bu yazdıklarımın ne ilgisi var mı diye düşünüyorsunuz. 


Karl Marx'in ünlü sözü "din toplumların afyonudur" sözü yıllarla "futbol toplumlarin afyonudur"a evrilmiştir. 
Bu sözü, niteliğini, uygulanabilirliğini nasıl algıladığımız! sahaya nasıl yansıttığımız! çok önemlidir.


Örnekleyeyim;

Şükür ki Rizemiz terörle anılan bir şehir değildir (mayamız sağlamdır, burada tutmaz) ama terörle anılan bir şehri, Dıyarbakır'ı sporla (sadece futbolla değil) bambaşka bir çehreye kavuşturan Emniyet Müdürü ALİ GAFFAR OKKAN bugün hala rahmetle, sevgiyle anılıyor. Dıyarbakır'a kattığı sadece sportif başarı değildi, şehrin, yaşayanın hayatına da dokunmuştu. Bugün izleri, ektikleri yaşıyor.


Başka şehirden, terörsüz Kastamanu'dan örnek vereyim. 

2000 yılı öncesi Türkiye sampiyonası için şehrin iki ayrı yerde müsabakalar yapılıyor, finaller şehrin yine başka noktasında yapılacak. Yetkili bir isme "burada bunu nasıl başardınız' diye soruyorum. O da anlayarak, gülerek "bakın sizin de gördüğünüz gibi bizim şehrimizde bir şey yok zaten onun için biz hep Ankara'dayız bize müsabaka, organizasyon versinler diye. Çalışınca, isteyince oluyor" diyordu. Bugün izleri etkileri yaşıyor, Şehir  gelişti, sporda bayanlarda bile Avrupa arenasında mücadele eden kulüpleri oldu.


Spor günümüzde bir çok branşıyla temaşa özelliğinden çıkıp para/endüstriyel güç halini almış olsa da bulunduğu alana katkısıyla çok önemli bir unsur. Şehre, esnafına, ticaretine katkısı olduğu kadar insan-sosyal etkileri de çok önemli.


Bu şehri yönetenler, sporunu yönetenler Cumhurbaşkanımız gibi ayrıcalığımız olduğu halde, akıllı, faydalı her Uzun yazmayım, değil Karaca, dünyanın en iyi teknik adamı ve kadrosunu Rize'ye yığsanız ne olur. 

Başarı nitelikli bilgi, doğru insan, ekip, ekipman, kalıcı-istikrar gibi birbirine bağlı parametlerle, uyumla olandır. 

Bu kavram bir çok alanın değişmezi olduğu gibi sporda da futbolda da geçerlidir.


İSMAİL DEMİRCİ futbolculuk kariyerinde Rizespor'un tarihsel süreçte en önemli oyuncularından olduktan sonra ABDULLAH AVCI ile Rizespor'un başarısı için attıkları gollerle birbirine destek olmaları gibi İBB ve BAŞAKŞEHİR'in başarısı için birlikte çalıştılar. Avcı'nın altyapısı, oyuncuların daima hazır tutulması ve daha daha fazlası yıllarca hep Demirci'nin elinden oldu. Yani Avcı'nın karıyerde, başarısında İsmail Demirci'nin payı oldukça önemlidir. Bu hatırlatıldığında tevazuyla geçiştirir, hatta soran ile samimiyetine göre de "o da bana çok gol attırdı" dediği olmuştur. İSMAİL DEMİRCİ, o Rize'nin evladı ve kariyeri ile "bir bilen"lerden. Ona sorun, bilen olarak ilk söyleceği ALTYAPI ŞART olacaktır. 


Rize'nin amatör takımlar, altyapı, diğer branşlar için nesi var..? 

Neyi, nasıl başaracak? 

Rizemiz nereden yönetiliyor? 


Önceki dönem futbolu iyi bilen, Ankara'yı bilen, Rizeli'nin sevdiği, onayladığı hatta etrafında camianın kenetlendiği değerli bir büyüğümüz bile kulübü yönetirken "ben yokum" diyerek ayrıldı. 

Neden böyle..? Bugün yine yönetmek ile ilgili "Rize'den değil dışardan yönetiliyor" cümleleri ayyuka çıkıyor...

Büyük gücümüz Cumhurbaşımızdan daha akıllı bir güç mü var bu şehrin üstünde. Nedir bu?


Ekstra bir şey yazmıyorum, herkes hem fikir, biliyor/sa ve tekrarlıyorum; 

Cumhurbaşkanımız gibi çok büyük avantajımıza rağmen doğru işler YAPILAMIYORSA aradaki akıllı, etkili, yanlışlar AYIKLANMALI...


Yapılanı eleştirmek en kolay olandır ve çok da zeka gerektirmez. Eleştirmek, konuşmak, akıl vererek değil eyleme geçirerek, uygulayarak, yaparak, çalışarak adımlar almalıyız. 


Komşumuz ile başladık öyle bitirelim. TRABZON düşman değil, başardığıyla, Ankara'daki bakanı, milletvekili, bürokratıya, basın mensubuyla, Uzun Çarşıdaki esnafıyla, Faroz'un muhtarıyla, tribündeki Fadime halasıyla, her kademesiyle forma ve şehri için kenetlenmesiyle, BAŞARDIĞIYLA düşman değil RAKİP olarak ÖRNEK almalıyız.


Saygılarımla...

 

Adnan Yavuz AKSOYLU

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi