2 KONUDA HÜKÜMETİMİZE ÇAĞRIMDIR.

Ekonomi 19.10.2021 - 22:05, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2563+ kez okundu.
 

2 KONUDA HÜKÜMETİMİZE ÇAĞRIMDIR.

Türkiye’nin gelecek ekonomisini etkileyecek 2 konuda hükümetimize KATKI, ÇAĞRIMDIR. Dış borcun 475 milyar USD’yi bulduğu, her ay 3 -3,5 milyar USD dış açık verip, toplam cari açığımızın sürekli arttığı bir ortamda geleceğe dair ekonomik planlamalarımız da önemli olmalı. Şu an iyi olup, yakın zamanda ivmeyi kaybetme ihtimalimiz olan 2 başlık. 1. Avrupa, AB ile olan ticaretimiz, ihracatımız 2. Kara taşıtları konusundaki gelecek belirsizliği, ihracatımızın azalması. Avrupa Ülkeleri 48,4 ile ihracatımız içindeki en büyük paya sahiptir. Yuvarlarsak 50, buna ABD’yi de ilave edersek, Avrupa ve ABD’nin toplam ihracatımız içindeki payı yaklaşık 55’e denk gelir. Ülkemiz AB’nin toplam ithalatında sadece 3,7 bir paya sahiptir ve 6. sıradadır. Burada gidilecek çok büyük pay, yol var görünüyor. Ben gidilecek yola, ticari boşluğa ( 96,3 ) ve Avrupa’ya pozitif bakıyorum. AB ülkeleri ile ihracatın ithalatı karşılama oranı da 95,4 ile çok dengelidir. Ki bunu korumamız ve artırmamız gerek. Bu oranlar bir taraftan pozitifken, diğer taraftan geleceğimiz açısından risklidir. Avrupa (Birleşik Krallık dahil), özellikle AB ile aramızdaki siyasi meseleler, ekonomiye yansıyabilir. ABD’yi ilave edersek sorun daha da büyüyecektir. Avrupa en fazla kara taşıtı ihraç ettiğimiz bölgedir. Yatırımlarını çekebilir, ihracatlarını azaltabilirler. KARA TAŞITLARI konusu üzerinde detaylı durmak istiyorum. Dünya, Avrupa ülkeleri kara taşıtlarında elektrikliye geçiyor. Mevcut sistemler kısa zamanda azalıp, ilerde tarih olacaktır. 2021 yılına da örnek olması açısından dengeli, artan 2019 yılı dış ticaret verilerini Türkiye için olumlu göstergedir diye düşünüyorum. Minimum 30 milyar USD ihracat potansiyelimiz ile, toplam ihracatımız içinde yaklaşık 14-15’i kara taşıtlarından beklenir. 2019 yılında Türkiye toplam ihracatımız 180,719 milyar USD iken, kara taşıtları ihracatımız 26,886 milyar USD olmuştu. Mevcut kayıtlı istihdama 14 etkisi ile çok önemli bir öneme sahiptir. Ekonomiye, diğer sektörlere de müthiş katkı veriyor. Türkiye’nin milli elektrikli otomobil projesi TOOG radarımıza girdiğinde ben de artı ve eksilerini yazmıştım. Kısaca hatırlatmam gerekirse; Know- how, başta motor olmak üzere teknolojiye yakınlaşmak, gelecekte savunma/askeri sanayiine katkı vs artıları da olacaktır. Bununla birlikte Avrupa ve Dünya’nın gelecek Türkiye yatırımlarını da olumsuz etkileyebilecektir. Yapmamız gereken TOOG’u da üretirken mevcut markaları, yabancı yatırımlarını, üretimimizi de değişen teknolojiye paralel planlayıp, ileriki yıllara da taşımak olmalı. Mutlaka Dünya’daki gelişimi yakalamalıyız. Dünya benzinli, dizel otodan uzaklaşmaya başlamışken, aylık 2,5 milyar USD ve artması gereken potansiyelimizi kaybetme durumumuz olabilir. Bu riske giremeyiz. Bursa, İzmit, Sakarya, Aksaray ‘ın elektrikli araçlar üzerine de yoğunlaştırılması gerekmekte. Ülkemiz yöneticilerinin ve büyük girişimcilerin diğer ülkeler, marka sahipleri, yatırımcı yabancılar ile elektrikli otolar üzerine güçlü bağlar kurulmalı. Olumlu sebepler sunulmalı, teşvik edilmeli.  Mevcut benzinli, dizel otolarla ilgili bilgi, birikimimiz, yeteneklerimiz, destekleyici yan sanayide çok ilerde oluşumuz bize katkı sağlayacaktır. Bunların tamamı çok iyi değerlendirilmeli. Geç mi kalıyoruz. Son 2-3 yıllık süreçte Türkiye’ye gelmesi beklenen, fabrika için yer arayan VOLKSWAGEN yatırımdan vazgeçti. Daha önceden Türkiye’deki fabrikasını kapatacağını açıklayan Honda’nın eylül ayından itibaren artık olmayacağı da olumsuz bir gelişmedir. Dünyada genel bir sıkıntı olan CHİP krizi sebebiyle ekim ayında da Bursa ve İzmit’te bazı fabrikaların üretimlerini azalttıklarını, durdurduklarını duyuyoruz, biliyoruz. 2021 yılında ay ay ve toplam 9 ay olarak değerlendirdiğimizde, toplam ihracatımız dengeli bir şekilde artmakta birlikte, kara taşıtları ihracatımız toplamda 21,3 milyar USD ve aylık ortalamada 2,36 milyar USD ile çok artmamıştır. Bu rakamlar kötü olmamakla birlikte, toplam ihracat içinde kara taşıtları ihracatı 14-15 den 12’ye gerilemiştir. Yani toplam ihracatımız içindeki payı azalmaya başlamıştır. Ekim ayından itibaren Honda’nın artık Türkiye’de olmaması, CHİP krizi ve elektrikli otoya geçişin artması sebepleriyle  kara taşıtları ihracatının azalma eğilimi daha da artacaktır. Hükümetimiz, yöneticilerimiz GEÇ KALMADAN ÇÖZÜM ÜRETELİM. Üretimi artıralım. Çözüm üretimde.

Türkiye’nin gelecek ekonomisini etkileyecek 2 konuda hükümetimize KATKI, ÇAĞRIMDIR.


Dış borcun 475 milyar USD’yi bulduğu, her ay 3 -3,5 milyar USD dış açık verip, toplam cari açığımızın sürekli arttığı bir ortamda geleceğe dair ekonomik planlamalarımız da önemli olmalı.


Şu an iyi olup, yakın zamanda ivmeyi kaybetme ihtimalimiz olan 2 başlık.


1. Avrupa, AB ile olan ticaretimiz, ihracatımız


2. Kara taşıtları konusundaki gelecek belirsizliği, ihracatımızın azalması.


Avrupa Ülkeleri 48,4 ile ihracatımız içindeki en büyük paya sahiptir.


Yuvarlarsak 50, buna ABD’yi de ilave edersek, Avrupa ve ABD’nin toplam ihracatımız içindeki payı yaklaşık 55’e denk gelir.


Ülkemiz AB’nin toplam ithalatında sadece 3,7 bir paya sahiptir ve 6. sıradadır. Burada gidilecek çok büyük pay, yol var görünüyor. Ben gidilecek yola, ticari boşluğa ( 96,3 ) ve Avrupa’ya pozitif bakıyorum.


AB ülkeleri ile ihracatın ithalatı karşılama oranı da 95,4 ile çok dengelidir. Ki bunu korumamız ve artırmamız gerek.


Bu oranlar bir taraftan pozitifken, diğer taraftan geleceğimiz açısından risklidir.


Avrupa (Birleşik Krallık dahil), özellikle AB ile aramızdaki siyasi meseleler, ekonomiye yansıyabilir. ABD’yi ilave edersek sorun daha da büyüyecektir.


Avrupa en fazla kara taşıtı ihraç ettiğimiz bölgedir. Yatırımlarını çekebilir, ihracatlarını azaltabilirler.


KARA TAŞITLARI konusu üzerinde detaylı durmak istiyorum.


Dünya, Avrupa ülkeleri kara taşıtlarında elektrikliye geçiyor. Mevcut sistemler kısa zamanda azalıp, ilerde tarih olacaktır.


2021 yılına da örnek olması açısından dengeli, artan 2019 yılı dış ticaret verilerini Türkiye için olumlu göstergedir diye düşünüyorum.


Minimum 30 milyar USD ihracat potansiyelimiz ile, toplam ihracatımız içinde yaklaşık 14-15’i kara taşıtlarından beklenir. 2019 yılında Türkiye toplam ihracatımız 180,719 milyar USD iken, kara taşıtları ihracatımız 26,886 milyar USD olmuştu.


Mevcut kayıtlı istihdama 14 etkisi ile çok önemli bir öneme sahiptir. Ekonomiye, diğer sektörlere de müthiş katkı veriyor.


Türkiye’nin milli elektrikli otomobil projesi TOOG radarımıza girdiğinde ben de artı ve eksilerini yazmıştım. Kısaca hatırlatmam gerekirse;


Know- how, başta motor olmak üzere teknolojiye yakınlaşmak, gelecekte savunma/askeri sanayiine katkı vs artıları da olacaktır. Bununla birlikte Avrupa ve Dünya’nın gelecek Türkiye yatırımlarını da olumsuz etkileyebilecektir.


Yapmamız gereken TOOG’u da üretirken mevcut markaları, yabancı yatırımlarını, üretimimizi de değişen teknolojiye paralel planlayıp, ileriki yıllara da taşımak olmalı.


Mutlaka Dünya’daki gelişimi yakalamalıyız.


Dünya benzinli, dizel otodan uzaklaşmaya başlamışken, aylık 2,5 milyar USD ve artması gereken potansiyelimizi kaybetme durumumuz olabilir. Bu riske giremeyiz.


Bursa, İzmit, Sakarya, Aksaray ‘ın elektrikli araçlar üzerine de yoğunlaştırılması gerekmekte. Ülkemiz yöneticilerinin ve büyük girişimcilerin diğer ülkeler, marka sahipleri, yatırımcı yabancılar ile elektrikli otolar üzerine güçlü bağlar kurulmalı. Olumlu sebepler sunulmalı, teşvik edilmeli. 


Mevcut benzinli, dizel otolarla ilgili bilgi, birikimimiz, yeteneklerimiz, destekleyici yan sanayide çok ilerde oluşumuz bize katkı sağlayacaktır. Bunların tamamı çok iyi değerlendirilmeli.


Geç mi kalıyoruz.


Son 2-3 yıllık süreçte Türkiye’ye gelmesi beklenen, fabrika için yer arayan VOLKSWAGEN yatırımdan vazgeçti. Daha önceden Türkiye’deki fabrikasını kapatacağını açıklayan Honda’nın eylül ayından itibaren artık olmayacağı da olumsuz bir gelişmedir.


Dünyada genel bir sıkıntı olan CHİP krizi sebebiyle ekim ayında da Bursa ve İzmit’te bazı fabrikaların üretimlerini azalttıklarını, durdurduklarını duyuyoruz, biliyoruz.


2021 yılında ay ay ve toplam 9 ay olarak değerlendirdiğimizde, toplam ihracatımız dengeli bir şekilde artmakta birlikte, kara taşıtları ihracatımız toplamda 21,3 milyar USD ve aylık ortalamada 2,36 milyar USD ile çok artmamıştır. Bu rakamlar kötü olmamakla birlikte, toplam ihracat içinde kara taşıtları ihracatı 14-15 den 12’ye gerilemiştir.


Yani toplam ihracatımız içindeki payı azalmaya başlamıştır.


Ekim ayından itibaren Honda’nın artık Türkiye’de olmaması, CHİP krizi ve elektrikli otoya geçişin artması sebepleriyle  kara taşıtları ihracatının azalma eğilimi daha da artacaktır.


Hükümetimiz, yöneticilerimiz GEÇ KALMADAN ÇÖZÜM ÜRETELİM. Üretimi artıralım. Çözüm üretimde.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi