'BAY BAY KEMAL SÖYLESENE HDP İLE MECLİSTE NE KONUŞTUN'

'BAY BAY KEMAL SÖYLESENE HDP İLE MECLİSTE NE KONUŞTUN'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Giresun’un ardından geldiği Ordu’da halka hitap etti. Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alana toplananları selamladı. Açılan pankartları okuyan Erdoğan, “Biz Ordu ile birlikte Türkiye Yüzyılı'na doğru ilerlerken, birileri de Türkiye’nin kuyusunu kazmanın peşinde. Bunun için ne yapıyorlar. Kimi ne demeleri gerekirse onu diyorlar. Talimatı veren neresi; Kandil. ‘Selo'sundan, Apo'su hapisteki tüm PKK’lıları çıkaracağız’ diyorlar. Bu Selo kim? Diyarbakır’da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan kişi. Terörist. Onu çıkaracakmış. Bay Bay Kemal de bunun taahhüdünü veriyor. Söylesene Bay Bay Kemal, mecliste HDP ile neler görüştün, ne konuştun ? Söyle. Söyleyemez. Kamudan ihraç edilen PKK'lıları devlete geri dolduracaklarmış. Belediyeleri istedikleri gibi kullanmaları için ‘örgüte teslim edeceğiz' diyorlar. Ülkemizin güney sınırlarını Suriyelileştirerek, ‘kana ve ateşe boğmanıza izin vereceğiz’ diyorlar. Suriye'deki askerlerimizi çekip orayı ülkemize rahatça saldırabilmeleri için ‘tamamen size bırakacağız’ diyorlar. Kendi mitinglerine katılıp ne dediler, ‘dişe diş, kana kan, intikam’ dediler. HDP mensuplarının örgütün parmak işareti ile selamlıyorlar. Eline her mikrofon alan HDP'linin, PKK'lının tehdit dolu açıklamalarına elleriyle kalp işareti yaparak cevap veriyorlar. PKK’sından HDP’sine bölücülerin nasıl cüretkar bir şekilde ortaya döküldüklerini görüyoruz. Bay Bay Kemal'den almışlar sözü. Şimdiden silahlarını doldurmaya başlamışlar. Bu manzaradan bizim kadar CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimin de utandığına inanıyorum. Sadece bu da değil. Öte yandan FETÖ’ye dönüp, meclisi, emniyet müdürlüğünü, köprüyü, külliyeyi bombalayan 251 insanımızı şehit edenler dahil, ‘tüm mensuplarınızı, cezaevinden salacağız’ diyorlar. ‘Yurt dışındaki elemanlarınızın geri döneceğini temin edeceğiz’ diyorlar. ‘Kamudan tasfiye edilen 100 binin üzerindeki elemanınızı yeniden devlete dolduracağız’ diyorlar. ‘Yeniden bu milletin evlatlarını ailelerinden koparasınız diye, faaliyetlerinizi serbest bırakacağız’ diyorlar. ‘Ülkenin tüm kaynaklarını tekrar size açacağız’ diyorlar. Dışarıdaki ve içerideki FETÖ’cülerin heyecanını görüyorsunuz değil mi? Bay Bay Kemal’den almışlar sözü. Şimdiden sinsiden planlar yapıyorlar” diye konuştu.


‘NASILSA YALAN, İSTEDİĞİN RAKAMI SÖYLE, İSTEDİĞİN VAADİ VER’


Kılıçdaroğlu’nun 300 milyar dolarlık vaadini de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Londra'daki tefecilere verdikleri söz konusunda ayakların birbirine dolaştı. Biri ‘300 milyar dolar’ diyor, öteki ‘hemen gelmez, 10 yılda gelir’ diyor. Diğeri ’10 yıl çok, 5 yılda gelir’ diyor. Nasılsa yalan. İstediğin rakamı söyle, istediğin vaadi ver. Biz yüzlerce milyon dolar değerinde doğal gaz buluyoruz, nükleer santral yapıyoruz, güneş enerjisi santrali yapıyoruz. Bunlar sevinmek yerine karalar bağlıyor. Ya bunları biz cebimize koyup götürmeyeceğiz. Bunların hepsi de ülkenin değeri, devletin kazancı, milletin karıdır. Bu tabloya bakınca insanın aklına şu soru geliyor; Türkiye'nin enerji bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur. Türkiye’nin savunma sanayi alanında bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur. Türkiye’nin her alanda güçlü bir altyapıya sahip olmasından kim rahatsız olur. Türkiye’nin siyaseti ile ekonomisi ile askeri gücüyle bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasından kim rahatsız olur. Terörü yenen, darbeyi püskürten, depremin yıkıntıları altında kalmayan ekonomisini ayakta tutan Türkiye'den kim rahatsız olur? Bu ülkenin ekmeğini yenmiş, suyunu içmiş, havasını solumuş hiçbir insan özellikle bu milletin evlatları bundan rahatsız olmaması gerekir. Tabi biz biliyoruz bunlardan kim rahatsız olur. 3 kıta, 7 iklime yayılan Osmanlı’yı dört bir yanından hançerleyerek gömenler bu durumdan rahatsız olur. 21 yıllık iktidarlık dönemimizde bizim önümüzü kesemedikleri için bu durumdan rahatsız olur. Hiç kusura bakmasınlar onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.


‘CUMHUR İTTİFAKI'NDAN LGBT’Cİ OLMAZ, CHP, İYİ PARTİ, HDP LGBT’Cİ’


Konuşmasını “Şimdi karşımıza bir garip masayla çıktılar” diyerek sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:


“Karşımızda kurulan masanın etrafından toplananlar da öyle rastgele seçilmiş değiller. Bunların hep biri Türkiye’nin önünü kesme projesinde kendilerine farklı misyonlar verilerek belirlenmiş kişilerden oluşuyor. Bir tanesi Kuzey Irak’ta ve Suriye’de desteklenen bölücü örgütü, ülkemiz üzerindeki emellerini gölgelemek için orada yer alıyor. Güya milliyetçi olduğunu söyleyen ama Kandil’den yapılan açıklamalara, PKK'lıların cüretkar bir şekilde yürüttüğü kampanyalara sesini çıkarmayan bu kişi bir ara masadan kalkmaya yeltendi. Sonra ne olduysa, kolundan tutup masaya oturttular. O günden beri de kontrolsüz bir şekilde sağa sola yalpalayıp duruyor. Bir diğeri batı ülkelerinin geleceğini tehdit eden en büyük akım olan LGBT dayatmasını gölgelemek üzere masada yer alıyor. Sorsanız ‘milli görüşçüyüz’ derler. Ama milletimizin milli değerlerini dinamikleyen projelere seslerini çıkarmazlar. Cumhur İttifakı'ndan LGBT’ci olmaz. CHP LGBT’ci, İYİ Parti LGBT’ci, HDP LGBT’ci. Diğerlerini, saymıyorum zaten. Onlar da LGBT’ci. Biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailemize leke sürdürmeyiz. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık, milletvekilliği sözleriyle bir avucu idare etmeye çalışıyorlar. Bizden gidenleri ben zaten saymıyorum. Onların ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Masanın altındaki HDP'yi allem edip masanın üstüne çıkardılar. Onu engellemek için de 2 tane belediye başkanı da getirip masaya monte ettiler. Cumhuriyetin kurucu partisi iddiasındaki CHP’nin tüm tiyatronun başına geçirenler, aslında en büyük ıstırabı bu partiyle gönül verenlere veriyor. Zaten bir tanesi ayrılıp kendi partisini kurdu. Kalanlar seslerini çıkarsalar ‘hain’ damgası yiyecekler. Seslerini çıkarmayanlar Bay Bay Kemal’in deyimi ile oylarını gidip tıpış tıpış verseler ülkeye kötülük ederler. Aynı durum diğer partilerin tabanları içinde geçerli. Gelin bu seçimde tercihimizi Türkiye Yüzyılından yana kullanalım. Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla ülkemizin asırlık kayıplarını telafi ettik.”