Filyasyon ekipleri, iz sürüyor; ilacı reddedenler pişmanlık duyuyor

Karadeniz 11.12.2020 - 10:00, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1860+ kez okundu.
 

Filyasyon ekipleri, iz sürüyor; ilacı reddedenler pişmanlık duyuyor

SAMSUN'da, koronavirüsle mücadelenin öncüsü filyasyon ekipleri, ev ev dolaşarak görev yapıyor. Sahada birçok zorluk ve sorunla karşılaşan ekipler, özellikle yan etkileri olduğu gerekçesiyle ilaçları kullanmayanların daha sonra pişmanlık duyduklarını söylüyor. Filyasyon ekibinden Özlem Sezer, "İlacı kullanmak istemeyenler, 3 gün sonra durumu ağırlaşınca ilaç istiyor. 'Keşke ilaçlarımı kullansaydım' diyen çok kişi var. Erken dönemde ilaç kullanımı, hastaneye yatış oranını da azaltıyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından riskin artmaya devam ettiği şehirler arasında gösterilen Samsun'da filyasyon ekiplerinin sayısı da artırıldı. Geçen haftalarda 200 olan filyasyon ekibi sayısı, 340’a çıkarıldı. Pandeminin öncüsü filyasyon ekipleri, evlerinde izole edilen Covid-19 hastaları ile temaslıların takibini sağlamak ve virüsün yayılımının önüne geçmek için 24 saat görev yapıyor. Gerektiği durumlarda evlerinde izole edilen hastaları ve temaslı vatandaşları ziyaret edip, ilaç veren ekipler, acil durumlarda hastaların veya temaslıların hastaneye sevkini sağlıyor. Ekipler, ev ev dolaşarak, gece gündüz koronavirüsün izini sürüyor. Sahada ilaç kullanımı noktasında sorunlar yaşadıklarını belirten filyasyon ekipleri, kulaktan dolma bilgilerle ilaç kullanımının reddedildiğini, bunun ise daha ciddi semptomlara neden olduğunu vurguladı. Sahada birçok zorluk ve sorunla karşılaştıklarını belirten ekipler, özellikle ilaç kullanımını reddeden vakaların olduğundan yakınıyor. Ekipler, yan etkileri olduğu gerekçesiyle ilaçları kullanmayanların daha sonra pişmanlık duyduklarını belirtiyor.   ARSLAN: SAMSUN’DA AİLE İÇİ BULAŞ ÇOK YÜKSEK Samsun’da vakaların artmasıyla birlikte 200 olan filyasyon ekibi sayısını 340’a çıkardıklarını belirten Sağlık İl Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Selami Arslan, "Sağlık ekiplerimiz çok özverili bir şekilde çalışıyor. Ekiplerimizin sahada karşılaştıkları en büyük sorun, izolasyon kurallarıdır. Bu kurallara etkin bir şekilde uymak gerekiyor. Samsun’da aile içi bulaş çok yüksek, bir soyadı aldığınız zaman o soyadının büyük bir çoğunluğu pozitif çıkıyor. Bu da gösteriyor ki aile içi, izolasyon kurallarına yeterince uyulmuyor. Temas etmek sadece sarılmak, tokalaşmak değildir, aynı ortamda bulunmak, aynı havayı solumak temas grubuna giriyor. Sahada olan arkadaşlarımız birçok durumla karşılaşıyor. Mesela, pozitif biri, diğer aile bireyleriyle birlikte yemek yiyor, birbirlerinin telefonlarını kullanıyorlar. Bunlar bizim istemediğimiz şeyler, bu durumlar bulaşı artırıyor" diye konuştu.   'HALEN YEMEK ZİYAFETLERİ VERİLİYOR' Pozitif olan kişilerin izole kurallarına tam anlamıyla uyması gerektiğini ifade eden Arslan, "Pozitif kişi, ayrı bir odada kalmalı ve tek başına yemek yemeli, oda düzenli olarak havalandırılmalıdır. Özellikle lavaboların hijyeni çok önemli, bunlara da dikkat edilmeli. Ne yazık ki, ziyaretler devam ediyor. Saat 21.00’den sonra sokağa çıkma yasağı var ama apartman ziyaretlerinin devam ettiğini görüyoruz. Bu işin birinci kuralı izolasyondur. Ayrıca sahada edindiğimiz bir diğer izlenim ise ilaç kullanımı. Vatandaşlarımızın bir kısmı ilaçlarını kullanmıyor, 'şu an iyiyim, bu ilaçları kullanmama gerek yok, bu ilaçlar bana dokunur, yan etkileri çok' diyenler var. Sağlık Bakanlığı, bu konuda 28 bin kişi üzerinde araştırma yaptı ve ilaç kullanımının önemine dikkat çekti. Ne kadar erken ilaç kullanımı olursa hastaneye, yoğun bakıma yatış orası ve entübasyon oranı azalıyor. Erken dönemde ilaç kullanmak istemeyen hastalarımızın, 3 gün sonra durumu ağırlaşabiliyor ve hastaneye kaldırılmak zorunda kalıyor. O yüzden ilaç kullanımına dikkat etmeliyiz" dedi.   'BİNADAKİ KİŞİLERİN HEPSİ POZİTİF OLUYOR' Sahada ilaç kullanımıyla ilgili sıkıntılar yaşadıklarını aktaran İlkadım İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı filyasyon ekibinden Özlem Sezer, şöyle konuştu: "Vatandaşlarımız eş, dost ve akrabalarının yaşamış olduğu tecrübelerden dolayı ilaçlara ön yargıyla bakıyor. Mide bulantısı, kaşınma gibi belirtisi olan kişileri dinliyorlar ve aynı belirtinin kendilerinde de olacağını düşünüp, ilaçları kullanmıyorlar. Halbuki, semptom olsun olmasın erken dönemde ilaç kullanımı hastaneye yatış oranını azaltıyor. Hastalığın ağır atlatılmaması ve kalıcı hasar olmaması içim ilaçların kullanılması gerekiyor. Örneğin, ilk başlarda ilacı kullanmak istemeyen bir vaka, birkaç gün sonra durumu ağırlaşınca bizi aradı ve ilaç istedi. ‘Keşke ilaçlarımı kullansaydım’ diyen çok kişi var ama zaman kaybı oluyor. Yine geçen günlerde sisteme pozitif olarak düşen bir amcamızın, şehir dışından eşiyle birlikte Samsun’a geldiğini ve yine yaşlı bir çiftin yanına yerleştiğini öğrendik. Onlara bakmak üzere de amcanın kızları yanlarına gelmiş. Kızlarının, temas olayını tam olarak anlamadığını fark ettik, evdeki kişilerin semptomlarını sorduk. Onların sağlık durumları iyi olduğu için, evden ayrılacağını ve gideceğini söyledi. Ancak kendisi o eve girdiği andan itibaren temaslı durumundaydı. O evden çıktığı an gideceği her yere virüsü taşıyacaktı. Halkımızdan da bize destek olmalarını ve kurallara uymalarını istiyoruz. Artık evlerde bir vaka varsa ve o bina bir de aile apartmanıysa, binadaki kişilerin hepsinin pozitif olduğunu görüyoruz."    'YEMEK YERKEN BULAŞMA RİSKİ ÇOK YÜKSEK' Pozitif vakaların yanı sıra temaslı kişilerin de kurallara uyması gerektiğini belirten filyasyon ekibinden Sevgi Ulusoy, "Eskiden pozitif kişilerin evlerine gittiğimizde vakamızın yanında birçok temaslı oluyordu ama şimdi temaslıdan çok evin içinde vaka sayısı var. Bu durum ise ev içi izolasyona uyulmamasından kaynaklanıyor. Vatandaşlarımız, izolasyonu sarılmak, tokalaşmak olduğunu zannediyor ama virüsün yayılması aynı havayı solumakla da oluyor. Örneğin, bir hastamızı arıyoruz, durumunu soruyoruz veya bilgi istiyoruz. Evde yaşayan diğer kişileri tespit etmek için kimlik numarasını istiyoruz. ‘Ben okuyamıyorum, kızım size söylesin’ deyip, telefonu kızına veriyor. Bu da bize, hastayla temaslının aynı ortamda olduğunu gösteriyor. Ama hastalarımız, temaslı olmadıklarını ve hasta olmadıkları bize söylüyorlar. Hastalarımızdan istediğimiz özellikle yemek yeme durumunu aileleriyle birlikte yapmamaları, yemek yerken bulaşma riski çok yüksek. Hastalarımızın belli bir odada tek başına yemek yiyerek, izole olması gerekiyor. Filyasyon ekibi olarak, halkımızın bize yardım etmesini istiyoruz, bu soğuk kış günlerinde akraba ziyaretleri yapmamalarını rica ediyoruz" diye konuştu. 

SAMSUN'da, koronavirüsle mücadelenin öncüsü filyasyon ekipleri, ev ev dolaşarak görev yapıyor. Sahada birçok zorluk ve sorunla karşılaşan ekipler, özellikle yan etkileri olduğu gerekçesiyle ilaçları kullanmayanların daha sonra pişmanlık duyduklarını söylüyor. Filyasyon ekibinden Özlem Sezer, "İlacı kullanmak istemeyenler, 3 gün sonra durumu ağırlaşınca ilaç istiyor. 'Keşke ilaçlarımı kullansaydım' diyen çok kişi var. Erken dönemde ilaç kullanımı, hastaneye yatış oranını da azaltıyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından riskin artmaya devam ettiği şehirler arasında gösterilen Samsun'da filyasyon ekiplerinin sayısı da artırıldı. Geçen haftalarda 200 olan filyasyon ekibi sayısı, 340’a çıkarıldı. Pandeminin öncüsü filyasyon ekipleri, evlerinde izole edilen Covid-19 hastaları ile temaslıların takibini sağlamak ve virüsün yayılımının önüne geçmek için 24 saat görev yapıyor. Gerektiği durumlarda evlerinde izole edilen hastaları ve temaslı vatandaşları ziyaret edip, ilaç veren ekipler, acil durumlarda hastaların veya temaslıların hastaneye sevkini sağlıyor. Ekipler, ev ev dolaşarak, gece gündüz koronavirüsün izini sürüyor. Sahada ilaç kullanımı noktasında sorunlar yaşadıklarını belirten filyasyon ekipleri, kulaktan dolma bilgilerle ilaç kullanımının reddedildiğini, bunun ise daha ciddi semptomlara neden olduğunu vurguladı. Sahada birçok zorluk ve sorunla karşılaştıklarını belirten ekipler, özellikle ilaç kullanımını reddeden vakaların olduğundan yakınıyor. Ekipler, yan etkileri olduğu gerekçesiyle ilaçları kullanmayanların daha sonra pişmanlık duyduklarını belirtiyor.

 

ARSLAN: SAMSUN’DA AİLE İÇİ BULAŞ ÇOK YÜKSEK Samsun’da vakaların artmasıyla birlikte 200 olan filyasyon ekibi sayısını 340’a çıkardıklarını belirten Sağlık İl Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Selami Arslan, "Sağlık ekiplerimiz çok özverili bir şekilde çalışıyor. Ekiplerimizin sahada karşılaştıkları en büyük sorun, izolasyon kurallarıdır. Bu kurallara etkin bir şekilde uymak gerekiyor. Samsun’da aile içi bulaş çok yüksek, bir soyadı aldığınız zaman o soyadının büyük bir çoğunluğu pozitif çıkıyor. Bu da gösteriyor ki aile içi, izolasyon kurallarına yeterince uyulmuyor. Temas etmek sadece sarılmak, tokalaşmak değildir, aynı ortamda bulunmak, aynı havayı solumak temas grubuna giriyor. Sahada olan arkadaşlarımız birçok durumla karşılaşıyor. Mesela, pozitif biri, diğer aile bireyleriyle birlikte yemek yiyor, birbirlerinin telefonlarını kullanıyorlar. Bunlar bizim istemediğimiz şeyler, bu durumlar bulaşı artırıyor" diye konuştu.

 

'HALEN YEMEK ZİYAFETLERİ VERİLİYOR' Pozitif olan kişilerin izole kurallarına tam anlamıyla uyması gerektiğini ifade eden Arslan, "Pozitif kişi, ayrı bir odada kalmalı ve tek başına yemek yemeli, oda düzenli olarak havalandırılmalıdır. Özellikle lavaboların hijyeni çok önemli, bunlara da dikkat edilmeli. Ne yazık ki, ziyaretler devam ediyor. Saat 21.00’den sonra sokağa çıkma yasağı var ama apartman ziyaretlerinin devam ettiğini görüyoruz. Bu işin birinci kuralı izolasyondur. Ayrıca sahada edindiğimiz bir diğer izlenim ise ilaç kullanımı. Vatandaşlarımızın bir kısmı ilaçlarını kullanmıyor, 'şu an iyiyim, bu ilaçları kullanmama gerek yok, bu ilaçlar bana dokunur, yan etkileri çok' diyenler var. Sağlık Bakanlığı, bu konuda 28 bin kişi üzerinde araştırma yaptı ve ilaç kullanımının önemine dikkat çekti. Ne kadar erken ilaç kullanımı olursa hastaneye, yoğun bakıma yatış orası ve entübasyon oranı azalıyor. Erken dönemde ilaç kullanmak istemeyen hastalarımızın, 3 gün sonra durumu ağırlaşabiliyor ve hastaneye kaldırılmak zorunda kalıyor. O yüzden ilaç kullanımına dikkat etmeliyiz" dedi.

 

'BİNADAKİ KİŞİLERİN HEPSİ POZİTİF OLUYOR' Sahada ilaç kullanımıyla ilgili sıkıntılar yaşadıklarını aktaran İlkadım İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı filyasyon ekibinden Özlem Sezer, şöyle konuştu: "Vatandaşlarımız eş, dost ve akrabalarının yaşamış olduğu tecrübelerden dolayı ilaçlara ön yargıyla bakıyor. Mide bulantısı, kaşınma gibi belirtisi olan kişileri dinliyorlar ve aynı belirtinin kendilerinde de olacağını düşünüp, ilaçları kullanmıyorlar. Halbuki, semptom olsun olmasın erken dönemde ilaç kullanımı hastaneye yatış oranını azaltıyor. Hastalığın ağır atlatılmaması ve kalıcı hasar olmaması içim ilaçların kullanılması gerekiyor. Örneğin, ilk başlarda ilacı kullanmak istemeyen bir vaka, birkaç gün sonra durumu ağırlaşınca bizi aradı ve ilaç istedi. ‘Keşke ilaçlarımı kullansaydım’ diyen çok kişi var ama zaman kaybı oluyor. Yine geçen günlerde sisteme pozitif olarak düşen bir amcamızın, şehir dışından eşiyle birlikte Samsun’a geldiğini ve yine yaşlı bir çiftin yanına yerleştiğini öğrendik. Onlara bakmak üzere de amcanın kızları yanlarına gelmiş. Kızlarının, temas olayını tam olarak anlamadığını fark ettik, evdeki kişilerin semptomlarını sorduk. Onların sağlık durumları iyi olduğu için, evden ayrılacağını ve gideceğini söyledi. Ancak kendisi o eve girdiği andan itibaren temaslı durumundaydı. O evden çıktığı an gideceği her yere virüsü taşıyacaktı. Halkımızdan da bize destek olmalarını ve kurallara uymalarını istiyoruz. Artık evlerde bir vaka varsa ve o bina bir de aile apartmanıysa, binadaki kişilerin hepsinin pozitif olduğunu görüyoruz." 

 

'YEMEK YERKEN BULAŞMA RİSKİ ÇOK YÜKSEK' Pozitif vakaların yanı sıra temaslı kişilerin de kurallara uyması gerektiğini belirten filyasyon ekibinden Sevgi Ulusoy, "Eskiden pozitif kişilerin evlerine gittiğimizde vakamızın yanında birçok temaslı oluyordu ama şimdi temaslıdan çok evin içinde vaka sayısı var. Bu durum ise ev içi izolasyona uyulmamasından kaynaklanıyor. Vatandaşlarımız, izolasyonu sarılmak, tokalaşmak olduğunu zannediyor ama virüsün yayılması aynı havayı solumakla da oluyor. Örneğin, bir hastamızı arıyoruz, durumunu soruyoruz veya bilgi istiyoruz. Evde yaşayan diğer kişileri tespit etmek için kimlik numarasını istiyoruz. ‘Ben okuyamıyorum, kızım size söylesin’ deyip, telefonu kızına veriyor. Bu da bize, hastayla temaslının aynı ortamda olduğunu gösteriyor. Ama hastalarımız, temaslı olmadıklarını ve hasta olmadıkları bize söylüyorlar. Hastalarımızdan istediğimiz özellikle yemek yeme durumunu aileleriyle birlikte yapmamaları, yemek yerken bulaşma riski çok yüksek. Hastalarımızın belli bir odada tek başına yemek yiyerek, izole olması gerekiyor. Filyasyon ekibi olarak, halkımızın bize yardım etmesini istiyoruz, bu soğuk kış günlerinde akraba ziyaretleri yapmamalarını rica ediyoruz" diye konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi