Fuat Oktay' KENAN EVREN GİBİSİN demek suç değil

  Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin Bekaroğlu’na Oktay’a hakaretten verdiği cezayı istinaf bozdu. Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında; ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının demokrasi ile bağdaşmayacağı, siyasilerin eleştiriye açık olması gerektiği vurgulandı.   Milletvekillerinin soru önergelerine cevap vermeyen ya da ciddiyetsiz cevaplarla millet iradesini hafife alan ve TBMM'nin denetim görevini yapmasına engel olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı darbeciler gibi davranmak ve Kenan Evren'e benzemekle suçlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 5 Şubat 2021 tarihli kararı ile 10.000 TL. tutarında tazminat ödemeye mahkûm edilmiş ve dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlanmıştı.   TBMM'nin denetim fonksiyonu engelleniyor   CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, 12.02.2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a Türkiye Varlık Fonunun Çin'den 1 Milyar Euro kredi almasına ilişkin bir soru önergesi vermiş, süresinde cevap alamayınca önergesini yenilemişti.   Oktay’ın iki önergeye de süresi geçtikten sonra ilgili Kanun maddesini aynen yazarak verdiği cevabı ciddiyetsiz bulan Bekaroğlu, tepkisini TBMM'deki komisyon çalışmaları sırasında, genel kurulda ve TBMM’de düzenlediği basın toplantısı ile ifade etmişti. Bekaroğlu, TBMM'nin yürütme organını denetleme yetkisinin elinden alındığını, bunun ancak darbecilerin davranış biçimi olabileceğini söylemiş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı cuntacı Kenan Evren'e benzemekle suçlamıştı.   Oktay dava açtı, Bekaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması istendi   Kenan Evren’e benzetilmeyi hakaret kabul eden Oktay’ın, Bekaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi Bekaroğlu’nun, Oktay'a 10.000 TL. tazminat ödemesine hükmetmiş, ayrıca Bekaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM'ye fezleke gönderilmişti.   İstinaftan ifade özgürlüğü dersi   İlk derece mahkemesinin davayı kabul etmesinin ifade özgürlüğünün kısıtlanması, milletvekili dokunulmazlığı ve TBMM'nin denetim fonksiyonu ile bağdaşmadığına hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi ise Anayasa Mahkemesi'nin ve AİHM'nin emsal kararlarını gerekçe göstererek ilk derece mahkemesinin kararını esastan bozdu. Kararda; siyasetle uğrasan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır, hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiği vurgulandı.   Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, verdiği bozma kararında; düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün demokrasinin işleyişi bakımından hayati önemde olduğunu, ifade özgürlüğünün sadece toplum tarafından kabul gören, zararsız veya ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil; incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğuna vurgu yaptı.   Bekaroğlu: Bu bir hakaret davası değil, demokrasi davasıydı   Kararı yorumlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, bunun bir hakaret davası olmadığını, demokrasi davası olduğunu söyleyerek, "TBMM yürütmeyi denetlemekle görevlidir. Anayasa gereği Cumhurbaşkanına soru önergesi verilemiyor. Cumhurbaşkanına sorulacak sorular yardımcısına sorulabiliyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay da sorularımıza ya hiç cevap vermiyor ya da özensiz, ciddiyetsiz cevaplar veriyor" dedi. Milletvekili olarak 1999'dan bu yana çeşitli dönemlerde TBMM'de görev yaptığını kaydeden Bekaroğlu, bu dönem kadar TBMM'yi hafife alan, millet iradesini yok sayan, milletvekillerinin sorularına cevap verme gereği dahi duymayan bir ekip görmediğini, bunun ancak darbe hükümetlerinin davranış biçimi olabileceğini söyledi. Bu duruma tepki gösterdiğini, Oktay’a veya başka bir kimseye hakaret etmediğini söyleyen Bekaroğlu, davanın kabul edilmesine bile şaşırdığını, ceza almayı beklemediğini belirterek, “İlk derece mahkemenin kararı beni yanılttı ama neyse ki, ifade özgürlüğü ile ilgili, demokrasiyle ilgili iddialarımızı korumamız ve bundan vazgeçmememiz gerektiğini hatırlatan yargıçlar var. Bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemenin verdiği kararın ifade özgürlüğünün ve demokrasinin yok sayılması anlamına geldiğini tespit ve tescil etmiştir. Her şeye rağmen hâlâ Ankara'da hakimler var. Diktatörlük heveslilerine yargının attığı bu tokat, seçimlerde millet tarafından tekrarlanacaktır.” diye konuştu.