BEBEK İSİMLERİ

Türkiye 05.03.2021 - 18:14, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2037+ kez okundu.
 

BEBEK İSİMLERİ

2021 kız bebek isimleri ve anlamları A §     AÇANGÜL (Açılan gül çiçeği) §     AÇILAY (Ay’ın şekilleri, yansıması) §     ADAL (Ün kazan) §     AFET (Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın) §     AĞÇA (Temiz, saf) §     AHENK (Uyum) §     AHSEN (Çok güzel, olağanüstü güzel) §     AHU (Ceylan, karaca) §     AHUSE (Coşkulu güzellik) §     AJLAN (Hızlı, çabuk, telaşlı) §     AKASYA (Güzel kokulu bir süs bitkisi) §     AKEL (Eli uğurlu anlamında) §     AKGÜN (Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün) §     AKSU (Anadolu’da değişik boylarda birçok akarsuyun adı) §     AKŞİN (Beyaz tenli kadın) §     AKTAN (Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan) §     ALA (Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş) §     ALÇİN (Kızıl renkli küçük bir kuş) §     ALEDA (Nazlı, kaprisli) §     ALEV (Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime) §     ALEYNA (Bizim üzerimize olsun) §     ALGIN (Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun) B §     BADE (Aşk, kutsal sevgi) §     BAHA (Değerli, kıymeti çok) §     BAHAR (Yazla kış arasında olan mevsim) §     BALA (Yavru çocuk) §     BALCA (Bal gibi, bala benzer) §     BALIN (Yar, sevgili) §     BALKIN (Pırıldayan, parlak) §     BALKIZ (Bal kadar tatlı kız) §     BANU (Prenses; Hanımefendi) §     BAŞAK (Arpa çavdar gibi ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı) §     BEDİZ (Resim, tasvir, süs, bezek) §     BEGÜM (Hanım; Timuroğulları’ndan gelen prenses) §     BEHİN (İyinin iyisi) §     BELDE (Memleket, şehir, kasaba) §    BELEMİR (Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Gizli çiçek anlamında) §     BELEN (Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol) C §     CANA (Can’ın – e hali) §     CANAN (Gönülden sevilmiş, yar) §     CANDAN (İçten, gönülden) §     CANDAŞ (Candan, değerli dost) §     CANEDA (İçten, sevimli kişi) §     CANFEZA (Müzikte bileşik bir makam) §     CANKIZ (Sevilen, sevimli, şirin kız) §     CANKUT (Sevimli, cana yakın) §     CANSU (Yaşam veren su) §     CEMRE (Ateş parçası, kor; şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi) §     CEREN (Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan) §     CEVZA (İkizler burcunun eski adı) §     CEYDA (İnce-uzun boyunlu ve güzel) Ç §     ÇEVREN (Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk) §     ÇİÇEK (Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü) §     ÇİĞDEM (Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi) §     ÇIĞLIK (İnce ve keskin bağırış) §     ÇİLER (Şarkılar söyleyen, şakıyan) §     ÇİSE(M) (Hafif yağan yağmur(um)) §     ÇİSİL (İnce ince yağan yağmur) §     ÇOLPAN (Çoban Yıldızı) D §    DALGA (Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi) §    DAMLA (Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası) §    DEFNE (Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki) §    DEMET (Çiçek bağlamı, deste) §    DEMRE (Noel Baba’nın doğduğu sanılan tarihi yer) §    DENİZ (Yeryüzünün çoğunu örten engin su) §    DEREN (Toplayan, düzenleyen, pekiştiren) §    DERİN (Sığ olmayan) §    DERYA (Büyük deniz anlamında) §    DESEN (Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri) §    DESTEGÜL (Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek) §    DEVİN (Hareket, kımıldanış) §    DEVRİM (Yerleşik toplumsal düzeni, köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden biçimlendirme işlemi) §    DİCLE (Bir nehir adı) §    DİDE (Göz, göz bebeği) §    DİDEM (Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim) §    DİLARA (Gönül alan, gönül okşayan) §    DİLAY (Gönle ışık saçan, ay kadar güzel) E §    ECE (Türdeşleri arasında üstünlüğü yeteneği olan kadın, güzel kadın; Kraliçe) §    ECEGÜN (Çok güzel bir günde doğan) §    ECEM (Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında) §    ECMEL (Çok güzel) §    EDA (Naz, cilve anlamında) §    EFSUN (Büyü, sihir) §    EGE (Türkiye’nin batısında yer alan deniz) §    ELÇİN (Deste, tutam) §    ELİF (Arap alfabesinin ilk harfi; Anadolu’da kibar, narin yapılı, ince-uzun anlamında kullanılır) §    ELVAN (Renkler, çeşitler) §    EMET (Bereket, bolluk) §    ENER (Dağ eteği) §    EREM (Cennet) §    ERENDİZ (Jüpiter gezegeninin adı) §    ERKE (Enerji, iş başarma gücü; Nazlı) §    ESEN (Sağlıklı, salim) §    ESER (Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça) §    ESİN (Sabah rüzgarı) §    ESNA (Yüksek, yüce) F §    FİLİZ (Tohumdan çıkan sürgün) §    FİRUZE (Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı) §    FULYA (Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek) §    FUNDA (Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik) §    FÜRUZAN (Parlayan, parlak) §    FÜSUN (Büyü) G §   GAMZE (1. Süzgün ve yan bakış. 2. Çenedeki ya da yanaktaki çukurluk) §    GİZEM (Aklın erişemediği veya çözülemeyen şey, sır) §    GÖKÇE (1. Güzel, gösterişli, mavi gözlü kimse. 2. Melek) §    GÖRKEM (Gösterişli, göz alıcı olma) §    GÜLAY (Güllerin açtığı ay) §    GÜLÇİN (Gül toplayan, gül devşiren) H §    HANDE (Gülüş, gülme) §    HATİCE (Erken doğan kız çocuğu) §    HAYRÜNNİSA (Kadınların hayırlısı, uğurlusu) §    HAZAL (Kuruyup dökülen ağaç yaprakları) §    HÜLYA (1. Tatlı düş. 2. Kuruntu, vehim, hayal) §    HÜMEYRA (Kızıllık, pembelik) I §    ILGAZ (1. Atın dörtnala koşması. 2. Hücum, akın. 3. Çankırı ilinin ilçe merkezi. 4. Anadolu’da bir dağ adı) §    ILGIN (1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Gök erimi, ufuk) §    IŞIL (Işıldayan, parlayan) §    ITIR (Işıldayan, parlayan) İ §    İCLAL (1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram) §    İDİL (1. Volga Nehri’ne Türklerin verdiği isim. 2. Aşkla ilgili olup, köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı. 3. İçten ve saf aşk) §    İLAYDA (Su perisi) §    İLKAY (Ayın hilâl durumu, yeni ay) §    İREM (1. Cennete benzetilerek yapılan bahçe. 2. Efsanelerde, masallarda ve edebiyatta adı geçen mutluluk simgesi olan şehir veya bahçe) §    İZGİ (İyi, güzel, akıllı, adaletli) J §    JALE (Kırağı, çiy) §    JEYAN (Coşmuş, kükremiş, kızgın) §    JULİDE (Karmakarışık, dağınık, birbirine girmiş) K §    KADRİYE (Değer, kıymet, onurla ilgili) §    KAYRA (Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan) §    KIVANÇ (1. Övünç, iftihar) §    KUMRU (Güvercinden küçük boz renkli kuş) §    KÜBRA (En büyük, çok büyük olan) L §    LEMAN (Parlama, parıldama) §    LERZAN (Titreyen, titrek) §    LEYLA (1. Gece. 2. Saçları gece gibi simsiyah olan kadın. 3. Arabî ayların son gecesi) M §    MELTEM (Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı) §    MERİÇ (Balkan yarımadasının güneydoğu kesiminden geçen akarsu) §    MERVE (Mekke`de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı) §    MİNA (1. Şarap şişesi. 2. Mine. 3. Gökyüzü. 4. Liman) §    MİNE (1. Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı. 2. İnce ve parlak nakış. 3. Çiçekleri başak durumunda, alacalı, mavi veya menekşe renginde, ıtırlı bir bitki) §    MÜGE (İnci çiçeği) N §    NAZ (Kendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve) §    NAZAN (Nazlanan, nazlı, cilveli) §    NEHİR (1. Akarsu; ırmak. 2. Çok, bol, fazla) §    NEVA (1. Ses, ahenk, nağme. 2. Refah, mutluluk) §    NEVİN (Yeni, çok yeni) O §    OLCAY (Baht, talih, şans) §    OYA (1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ veya firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik) §    OYLUM (Vadi, çukur, oyuk) §    OYTUN (1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. 3. Alçak yer, ova) Ö §    ÖZGE (1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer. 5. Şakacı. 6. Cana yakın, sıcakkanlı) §    ÖZGEN (Özü geniş, rahat, sakin kimse) §    ÖZGÜ (1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan) P §    PELİN ( Yapraklarında acı, ıtırlı bir madde bulunan, hekimlikte ve içki yapımında kullanılan bir bitki. §    PERÇEM (1. Kâkül. 2. Yele. 3. Mızrak, bayrak gibi şeylerin başlarına konan püskül) §    PEREN (Ülker yıldızı) §    PERİHAN (1. Büyücü; perileri davet eden. 2. Periler hükümdarı) §    PİRAYE (Süs; ziynet) R §    RABİA (1. Dördüncü. 2. Saatteki salisenin altmışta biri) §    RANA (Güzel, göze hoş görünen) §    RENGİN (1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. 3. Süslü) §    REYHAN (Güzel kokulu bir süs bitkisi, fesleğen) §    RUŞEN (Aydın, parlak) §    RÜYA (1. Düş. 2. Hayal; umut) S §    SERTAP (İnatçı, direngen) §    SILA (Doğup büyüdüğü yere gidip, ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma) §    SİBEL (1. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası) §    SİMAY (Gümüşten ay, gümüş gibi parlak ay) §    SİNEM (“Gönlüm, yüreğim; çok sevdiğim” anlamında kullanılır) §    SUDE (1. Sürmüş, sürülmüş. 2. Ezilmiş, dövülmüş) §    SÜREYYA (Ülker yıldızı) Ş §    ŞEBNEM (Çiy) §    ŞENAY (Parlak, canlı, neşeli ay) §    ŞEVVAL (Hicri takvime göre yılın onuncu ayı; İlk üç günü Ramazan Bayramıdır) §    ŞEYDA (Çılgın; Çok tutkun, âşık) §    ŞİMAL (Eski dilde kuzey) §    ŞULE (Alev, ateş alevi) §    ŞÜKRAN (İyilik bilme, gönül borcu) T §    TUBA (1. Güzellik, iyilik, hoşluk. 2. Cennette bulunduğuna inanılan, dalları bütün cenneti gölgeleyen ilâhî ağaç) §    TUNA (1. Çok, bol. 2. Yavru. 3.Karaormanlardan doğan, Karadeniz`e dökülen, Avrupa`nın Volga`dan sonra en uzun ırmağı. 4. Görkemli, gösterişli) U §    UĞUR (Kimi şeylerde, insanlarda görülen ve iyilik getirdiğine inanılan belirti veya iyilik kaynağı) §    UMAY (1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu) §    UMUT (Ummaktan doğan güven duygusu, ümit) §    UTKU (Üstünlük, zafer) Ü §    ÜLKEM (Yurdum, vatanım) §    ÜLKER (Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım) §    ÜLKÜ (Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey) §    ÜMİT (Umut) V §    VERDA (Gül) §    VUSLAT (1. Ulaşma, yetişme. 2. Kavuşma, sevgiliye kavuşma) Y §     YAĞMUR (Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı) §     YALIN (1.Gösterişsiz, sade. 2. Alev, ateş) §     YANKI (Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması) §     YAPRAK (Bitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü) §     YASEMİN (Beyaz, kırmızı veya sarı renkli, kokulu çiçekler açan bir ağ) Z §     ZEREN (Anlayışlı, kavrayışlı, zeki) §     ZERRİN (1. Altından yapılmış. 2. Altın gibi sarı, parlak. 3. Fulya)   2021 erkek bebek isimleri ve anlamları A §     ACUN (Evren, kainat) §     ABDULLAH (Allah’ın kulu) §     ADAL (Ün kazan) §     ADAR (Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı; olgunluk, erginlik; omuzdaş) §     ADNAN (İnsanlardan üstün olan; Vatan tutmak; Cennetin orta yerinin adı) §     ADSAY (Moğol hakanlarından biri) §     AFŞİN (Zırh, silah; Sultan Alparslan’ın komutanlarından biri) §     AHSEN (En güzel) §     AKAL (Beyaz ve kırmızı) §     AKAN (Akmakta olan) §     AKANAY (Akıp giden ay) §     AKARSU (Sürekli akıp giden su) §     AKDORA (Karlı dağın doruk noktası) §     AKEL (Eli uğurlu anlamında) §     AKIN (Düşman topraklarına yapılan saldırı. Bir şeyin ardı arkası kesilmeyen geliş durumunda olması) §     AKINALP (Savaşan yiğit kişi) §     AKGİRAY (Temiz ve yaraşır) §     AKGÜN (Parlak gün, uğurlu gün) §     AKSOY (Temiz soy, uğurlu soy, kutlu soy) §     AKSU (Kayalardan sızan tatlı ve duru su. Anadolu’da birçok akarsu ve yer adı) B §     BABÜR (Büyük Moğol devletini kuran hükümdarın adı) §     BAHA (Değer, kıymet, üstünlük) §     BAHADIR (Savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi) §     BALKAN (Sarp ve ormanlık sıradağlar) §     BALKAR (Kafkasya’da yaşayan Kıpkaçların bir kolu) §     BALKIR (Şimşek) §     BARAN (Direnci kıran, ulu, yüksek) §    BARBAROS (Avrupalılar tarafından Hayrettin Paşa’ya verilen isim) §     BARIŞ (Savaşın bittiğinin bir anlaşmayla belirlenmesinden sonraki durum) §     BARLAS (Cenkçi, savaşçı) §     BARTU (En eski Türk hanlarından biri) §     BAŞAR (Başarılı ol anlamında) §     BATIN (Karın, kuşak, nesil) §     BATU (Güçlü, kuvvetli) §     BATUHAN (Batının hanı; Güçlü, kuvvetli han) §     BATUR (Savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi) §     BATURALP (Yiğitler yiğidi) C §     CAN (Yaşamı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan soyut varlık) §     CANALP (Cana yakın, sevimli yiğit) §     CANBERK (Sağlam, canlı, metin) §     CANDAŞ (Candan, değerli dost) §     CEM (Hükümdar, şah) §     CENK (Savaş) §     CESUR (Cesaretli, korkusuz) §     CEYHAN (Akdeniz bölgesinde bir nehir) Ç §     ÇAĞDAŞ (Çağın koşullarına uygun; Aynı çağda yaşayan) §     ÇAĞHAN (Çağın hanı; Çağdaş han) §     ÇAĞIL (Çağlamak eyleminden çağıl; Küçük taş parçacıkları, çakıl) §     ÇAĞIN (Yıldırım; Çağa ilişkin) §     ÇAĞLAR (Çağlayan, çağlayıp akan; Şelale) §     ÇAĞLAYAN (Köpürerek yüksekten düşen su) §     ÇAĞRI (Davet) §     ÇAKABEY (Oğuzlarda bir Türk beyi) §     ÇAKIR (Göz rengi mavi, benekli) §     ÇELİK (Özel bir metal alaşımı; Sağlam) §     ÇETİN (Çözümlemesi güç olan) D §     DAĞHAN (Oğuz tanrılarından biri; Yer kabuğunun çıkıntılı bölümleri; Eski Türklerde dağ tanrısı) §    DALAY (Deniz) §    DALGA (Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi; Hareketli su kütlesi) §    DARCAN (Sabırsız, aceleci) §    DEĞER (Yüksek nitelikleri olan kimse) §    DEHA (İnsan zekasının ulaştığı en yüksek nokta) §    DEMİR (Yeraltından çıkarılan işlemeye çok elverişli bir metal) §    DENİZ (Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan birbirine bağlantılı tuzlu su yığını) §    DERİN (Çok gelişmiş, çok ilerlemiş) §    DERMAN (Güç) §    DESTAN (Efsane) §    DEVRAN (Zaman, devir) §    DEVRİM (Hızlı, geniş kapsamlı niteliksel değişim) §    DİNÇ (Güçlü ve sağlıklı kimse) §    DİRİM (Yaşama gücü) §    DOĞA (Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü, tabiat) §    DOĞAÇ (Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce, eylem) §    DOĞAN (Kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş) E §    ECEVİT (Çevik, atılgan) §    EDİZ (Yüksek yer, her şeyin yükseği) §    EFE (Batı Anadolu’nun yiğidi) §    EFKAN (Çığlıklar, inlemeler) §    EFLATUN (Açık mor) §    EFSUN (Büyü) §    EGE (Yaşça büyük, ulu) §    EGEHAN (Engin denizlerin hükümdarı) §    EGEMEN (Gücü yeter olup buyruğunu yürüten) §    EKİM (Sonbahar mevsiminde bir ay; Toprağı ekme eylemi) §    EKİN (Tahılın tarlaya atılmasından harman oluncaya kadarki adı) §    ELÇİ (Uzlaştırmacı) §    ELGİN (Yurdundan evinden uzak düşmüş kişi) §    ELHAN (Nameler, ezgiler) §    EMİR (Buyruk, komut) §    EMRAH (Saz çalıp, oynayan) §    EMRE (Dost, beylerbeyi, büyük erkek kardeş) F §    FERRUH (Uğurlu, kutsal) §    FETHİ (Fetih ile ilgili) §    FEVZİ (Zaferle ilgili; Galip, üstün gelen anlamında) §    FEYEZAN (Su baskını, sel) §    FEYYAZ (Bol, verimli, gür) §    FEYZULLAH (Allah’ın bilimi) §    FEZA (Uzay) §    FIRAT (Türkiye’nin en uzun nehrinin adı) §    FİKRET (Düşünce, akıl, anlayış) §    FİKRİ (Düşünceyle ilgili) §    FUAT (Kalp, gönül) §    FURKAN (İyi ile kötü arasındaki farkı gösteren her şey) G §    GİRAY (Eskiden Kırım hanlarının ve han ailesinden olan prenslerin kullandığı unvan.) §    GÖKALP (Mavi gözlü yiğit) §    GÖKÇE (1. Güzel, gösterişli kimse. 2. Yiğit, cesur. 3. Mavi gözlü kimse) §    GÖRKEM (1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz) H §    HAKAN (1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için “hükümdarlar hükümdarı” anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan) §    HALİL (Sadık, samimî, dost) §    HALUK (İyi ahlâk sahibi, iyi huylu, geçimli kimse) §    HASAN (Güzel) I §    ILGAZ (1. Atın dörtnala koşması. 2. Hücum, akın. 3. Çankırı ilinin ilçe merkezi. 4. Anadolu’da bir dağ adı) §    ILGIN (1. Serap, belli belirsiz görünme) İ §    İBRAHİM (İbranice’de hakların babası anlamındadır) §    İHSAN (1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey) §    İLKER (İlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri) §    İSMAİL (Kutsal kitaplarda adı geçen, İbrahim Peygamberin oğlu olan İbranî peygamberi) §    İSMET (1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus) K §    KAĞAN (1. Hanların hanı, hükümdar. 2. Tarihte Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad) §    KAYRA (Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan) §    KEMAL (1. Olgunluk, yetkinlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer. 3. Erdem, bilgi) §    KEREM (1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış) §    KIVANÇ (1. Övünç, iftihar) §    KORCAN (Ateşli, canlı, hareketli kimse) §    KUTAY (1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş) §    KÜRŞAT (Göktürk prenslerinden birinin adı) L §    LAÇİN (1. Bir cins şahin. 2. Sarp, yalçın. 3. Şiddetli) §    LEVENT (1. Osmanlı donanmasında ve kıyılarda görev yapan asker sınıfı. 2. Yiğit denizci. 3. Boylu boslu yakışıklı kimse.) §    LÜTFİ (1. İyilik ve güzellikle ilgili. 2. İhsan, bağışla ilgili) M §    MAHMUT (Övülmeye değer) §    MAZHAR (1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer. 2. Şereflenme, onurlanma) §    MELİH (Güzel, şirin, sevimli) §    MERİÇ (Balkan yarımadasının güneydoğu kesiminden geçen akarsu) §    MERT (1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan) §    METE (Büyük Türk-Hun İmparatoru) N §    NECATİ (Kurtuluşla ilgili; kurtulmuş) §    NEDİM (1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, tatlı konuşan. 3. Ünlü Osmanlı şairi) §    NEVZAT (Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk) §    NİHAT (Doğa, huy, yaradılış) §    NİYAZİ (1. Yalvarma, yakarma. 2. İstek. Arzu. 3. Dua) O §    OĞUZ (1. Sağlam, gürbüz, güçlü delikanlı. 2. Temiz kalpli, dost, iyi arkadaş. 3. Kır adamı, köylü. 4. Saf, deneyimsiz kimse. 5. Türklerin en büyük boylarından birinin ve bu boydan olan kimselerin adı) §    OKAN (1. Anlayışlı. 2. Tanrı, ogan) §    OLCAY (Bahtlı, talihli) §    ONUR (1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref) Ö §    ÖMER (1. Yaşama, yaşayış; hayat, canlılık. 2. İkinci halife) §    ÖZGE (1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer, derenin başlangıcı. 5. Şakacı. 6. Cana yakın, sıcakkanlı. 7. Yürekli, gözü pek.) §    ÖZGEN (Özü geniş, rahat, sakin kimse) §    ÖZGÜ (1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan) §    ÖZGÜN (1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan.) P §    PAMİR (Her şeye gücü yeten) §    POLAT (1. Çelik. 2. Güç, kuvvet) §    POYRAZ (1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü) R §    RECEP (1. Gösterişli, heybetli. 2. Arabî ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan birincisi.) §    RIFAT (Yükseklik, yücelik, büyük aşama) §    RUŞEN (Aydın, parlak) §    RÜSTEM (1. Yiğit, kahraman. 2. İran’ın efsanevi ünlü pehlivanı ve savaşçısı) §    RÜZGAR (Yel) S §    SALİH (1. Elverişli, iyi, uygun, yakışır. 2. Yetkisi hakkı olan. 3. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan) §    SAMET (Sonsuz, ebedi) §    SARP (1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi güç) §    SELÇUK (Güzel konuşma yeteneği olan) §    SELİM (Sağlam, kusursuz, doğru) Ş §    ŞADAN (Sevinçli, keyifli, hoşnut) §    ŞAKİR (Şükreden, durumundan memnun olan kimse) §    ŞENOL (“Şen ve mutlu ol” anlamında kullanılır) §    ŞİNASİ (Tanımaya, anlamaya özgü, tanımak, bilmekle ilgili) T §    TAMER (Tümüyle nitelikli kişi) §    TARIK (Sabah yıldızı, Venüs) §    TAYLAN (1. İnce, kibar, güzel, boylu boslu kimse. 2. Çok yağmur yağmasına karşın işlenebilir durumda toprak) §     TEOMAN (Hun İmparatoru Mete´nin babası) §     TOLGA (Savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık) U §     UĞUR (1. Kimi olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da kimi nesnelerde olduğuna inanılan iyilik kaynağı. 2. İyilik, şans, talih, baht. 3. Fırsat, tesadüf) §     ULAŞ (Amacına ermiş, isteğine kavuşmuş) §     UMUR (Görgü, bilgi, deneyim) §     UMUT (Ummaktan doğan güven duygusu, ümit) §     URAS (Talih, şans) Ü §     ÜLKER (Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım) §     ÜMİT (Umut) §     ÜNAL (Adın duyulsun, tanın, ün kazan) §     ÜNSAL (Adın duyulsun, ünlen) V §     VEDAT (Sevgi, dostluk) §     VEFA (1. Sözünde duran, dostluğu sürdüren. 2. Yetişme, yetme. 3. Ödeme) §      VELİ (1. Sahip. 2. Ermiş, eren. 3. Bir çocuğun her türlü durumundan sorumlu olan kimse) Y §      YAĞIZ (1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan) §      YAKUP (1. Erkek keklik. 2. İbranicede “Takip eden, izleyen” anlamındadır) §      YALIN (1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz) §      YANKI (Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması) §      YAREN (Arkadaş, yakın dost) §      YILMAZ (Yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı) Z §      ZEKİ (Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi)

2021 kız bebek isimleri ve anlamları

A

§     AÇANGÜL (Açılan gül çiçeği)

§     AÇILAY (Ay’ın şekilleri, yansıması)

§     ADAL (Ün kazan)

§     AFET (Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın)

§     AĞÇA (Temiz, saf)

§     AHENK (Uyum)

§     AHSEN (Çok güzel, olağanüstü güzel)

§     AHU (Ceylan, karaca)

§     AHUSE (Coşkulu güzellik)

§     AJLAN (Hızlı, çabuk, telaşlı)

§     AKASYA (Güzel kokulu bir süs bitkisi)

§     AKEL (Eli uğurlu anlamında)

§     AKGÜN (Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün)

§     AKSU (Anadolu’da değişik boylarda birçok akarsuyun adı)

§     AKŞİN (Beyaz tenli kadın)

§     AKTAN (Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan)

§     ALA (Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş)

§     ALÇİN (Kızıl renkli küçük bir kuş)

§     ALEDA (Nazlı, kaprisli)

§     ALEV (Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime)

§     ALEYNA (Bizim üzerimize olsun)

§     ALGIN (Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun)

B

§     BADE (Aşk, kutsal sevgi)

§     BAHA (Değerli, kıymeti çok)

§     BAHAR (Yazla kış arasında olan mevsim)

§     BALA (Yavru çocuk)

§     BALCA (Bal gibi, bala benzer)

§     BALIN (Yar, sevgili)

§     BALKIN (Pırıldayan, parlak)

§     BALKIZ (Bal kadar tatlı kız)

§     BANU (Prenses; Hanımefendi)

§     BAŞAK (Arpa çavdar gibi ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı)

§     BEDİZ (Resim, tasvir, süs, bezek)

§     BEGÜM (Hanım; Timuroğulları’ndan gelen prenses)

§     BEHİN (İyinin iyisi)

§     BELDE (Memleket, şehir, kasaba)

§    BELEMİR (Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Gizli çiçek anlamında)

§     BELEN (Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol)

C

§     CANA (Can’ın – e hali)

§     CANAN (Gönülden sevilmiş, yar)

§     CANDAN (İçten, gönülden)

§     CANDAŞ (Candan, değerli dost)

§     CANEDA (İçten, sevimli kişi)

§     CANFEZA (Müzikte bileşik bir makam)

§     CANKIZ (Sevilen, sevimli, şirin kız)

§     CANKUT (Sevimli, cana yakın)

§     CANSU (Yaşam veren su)

§     CEMRE (Ateş parçası, kor; şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi)

§     CEREN (Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan)

§     CEVZA (İkizler burcunun eski adı)

§     CEYDA (İnce-uzun boyunlu ve güzel)

Ç

§     ÇEVREN (Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk)

§     ÇİÇEK (Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü)

§     ÇİĞDEM (Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi)

§     ÇIĞLIK (İnce ve keskin bağırış)

§     ÇİLER (Şarkılar söyleyen, şakıyan)

§     ÇİSE(M) (Hafif yağan yağmur(um))

§     ÇİSİL (İnce ince yağan yağmur)

§     ÇOLPAN (Çoban Yıldızı)

D

§    DALGA (Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi)

§    DAMLA (Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası)

§    DEFNE (Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki)

§    DEMET (Çiçek bağlamı, deste)

§    DEMRE (Noel Baba’nın doğduğu sanılan tarihi yer)

§    DENİZ (Yeryüzünün çoğunu örten engin su)

§    DEREN (Toplayan, düzenleyen, pekiştiren)

§    DERİN (Sığ olmayan)

§    DERYA (Büyük deniz anlamında)

§    DESEN (Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri)

§    DESTEGÜL (Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek)

§    DEVİN (Hareket, kımıldanış)

§    DEVRİM (Yerleşik toplumsal düzeni, köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak niteliksel değiştirme ve yeniden biçimlendirme işlemi)

§    DİCLE (Bir nehir adı)

§    DİDE (Göz, göz bebeği)

§    DİDEM (Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim)

§    DİLARA (Gönül alan, gönül okşayan)

§    DİLAY (Gönle ışık saçan, ay kadar güzel)

E

§    ECE (Türdeşleri arasında üstünlüğü yeteneği olan kadın, güzel kadın; Kraliçe)

§    ECEGÜN (Çok güzel bir günde doğan)

§    ECEM (Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında)

§    ECMEL (Çok güzel)

§    EDA (Naz, cilve anlamında)

§    EFSUN (Büyü, sihir)

§    EGE (Türkiye’nin batısında yer alan deniz)

§    ELÇİN (Deste, tutam)

§    ELİF (Arap alfabesinin ilk harfi; Anadolu’da kibar, narin yapılı, ince-uzun anlamında kullanılır)

§    ELVAN (Renkler, çeşitler)

§    EMET (Bereket, bolluk)

§    ENER (Dağ eteği)

§    EREM (Cennet)

§    ERENDİZ (Jüpiter gezegeninin adı)

§    ERKE (Enerji, iş başarma gücü; Nazlı)

§    ESEN (Sağlıklı, salim)

§    ESER (Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça)

§    ESİN (Sabah rüzgarı)

§    ESNA (Yüksek, yüce)

F

§    FİLİZ (Tohumdan çıkan sürgün)

§    FİRUZE (Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı)

§    FULYA (Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek)

§    FUNDA (Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik)

§    FÜRUZAN (Parlayan, parlak)

§    FÜSUN (Büyü)

G

§   GAMZE (1. Süzgün ve yan bakış. 2. Çenedeki ya da yanaktaki çukurluk)

§    GİZEM (Aklın erişemediği veya çözülemeyen şey, sır)

§    GÖKÇE (1. Güzel, gösterişli, mavi gözlü kimse. 2. Melek)

§    GÖRKEM (Gösterişli, göz alıcı olma)

§    GÜLAY (Güllerin açtığı ay)

§    GÜLÇİN (Gül toplayan, gül devşiren)

H

§    HANDE (Gülüş, gülme)

§    HATİCE (Erken doğan kız çocuğu)

§    HAYRÜNNİSA (Kadınların hayırlısı, uğurlusu)

§    HAZAL (Kuruyup dökülen ağaç yaprakları)

§    HÜLYA (1. Tatlı düş. 2. Kuruntu, vehim, hayal)

§    HÜMEYRA (Kızıllık, pembelik)

I

§    ILGAZ (1. Atın dörtnala koşması. 2. Hücum, akın. 3. Çankırı ilinin ilçe merkezi. 4. Anadolu’da bir dağ adı)

§    ILGIN (1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Gök erimi, ufuk)

§    IŞIL (Işıldayan, parlayan)

§    ITIR (Işıldayan, parlayan)

İ

§    İCLAL (1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram)

§    İDİL (1. Volga Nehri’ne Türklerin verdiği isim. 2. Aşkla ilgili olup, köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı. 3. İçten ve saf aşk)

§    İLAYDA (Su perisi)

§    İLKAY (Ayın hilâl durumu, yeni ay)

§    İREM (1. Cennete benzetilerek yapılan bahçe. 2. Efsanelerde, masallarda ve edebiyatta adı geçen mutluluk simgesi olan şehir veya bahçe)

§    İZGİ (İyi, güzel, akıllı, adaletli)

J

§    JALE (Kırağı, çiy)

§    JEYAN (Coşmuş, kükremiş, kızgın)

§    JULİDE (Karmakarışık, dağınık, birbirine girmiş)

K

§    KADRİYE (Değer, kıymet, onurla ilgili)

§    KAYRA (Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan)

§    KIVANÇ (1. Övünç, iftihar)

§    KUMRU (Güvercinden küçük boz renkli kuş)

§    KÜBRA (En büyük, çok büyük olan)

L

§    LEMAN (Parlama, parıldama)

§    LERZAN (Titreyen, titrek)

§    LEYLA (1. Gece. 2. Saçları gece gibi simsiyah olan kadın. 3. Arabî ayların son gecesi)

M

§    MELTEM (Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı)

§    MERİÇ (Balkan yarımadasının güneydoğu kesiminden geçen akarsu)

§    MERVE (Mekke`de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı)

§    MİNA (1. Şarap şişesi. 2. Mine. 3. Gökyüzü. 4. Liman)

§    MİNE (1. Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı. 2. İnce ve parlak nakış. 3. Çiçekleri başak durumunda, alacalı, mavi veya menekşe renginde, ıtırlı bir bitki)

§    MÜGE (İnci çiçeği)

N

§    NAZ (Kendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve)

§    NAZAN (Nazlanan, nazlı, cilveli)

§    NEHİR (1. Akarsu; ırmak. 2. Çok, bol, fazla)

§    NEVA (1. Ses, ahenk, nağme. 2. Refah, mutluluk)

§    NEVİN (Yeni, çok yeni)

O

§    OLCAY (Baht, talih, şans)

§    OYA (1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ veya firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik)

§    OYLUM (Vadi, çukur, oyuk)

§    OYTUN (1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. 3. Alçak yer, ova)

Ö

§    ÖZGE (1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer. 5. Şakacı. 6. Cana yakın, sıcakkanlı)

§    ÖZGEN (Özü geniş, rahat, sakin kimse)

§    ÖZGÜ (1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan)

P

§    PELİN ( Yapraklarında acı, ıtırlı bir madde bulunan, hekimlikte ve içki yapımında kullanılan bir bitki.

§    PERÇEM (1. Kâkül. 2. Yele. 3. Mızrak, bayrak gibi şeylerin başlarına konan püskül)

§    PEREN (Ülker yıldızı)

§    PERİHAN (1. Büyücü; perileri davet eden. 2. Periler hükümdarı)

§    PİRAYE (Süs; ziynet)

R

§    RABİA (1. Dördüncü. 2. Saatteki salisenin altmışta biri)

§    RANA (Güzel, göze hoş görünen)

§    RENGİN (1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. 3. Süslü)

§    REYHAN (Güzel kokulu bir süs bitkisi, fesleğen)

§    RUŞEN (Aydın, parlak)

§    RÜYA (1. Düş. 2. Hayal; umut)

S

§    SERTAP (İnatçı, direngen)

§    SILA (Doğup büyüdüğü yere gidip, ayrı kaldığı yakınlarına kavuşma)

§    SİBEL (1. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası)

§    SİMAY (Gümüşten ay, gümüş gibi parlak ay)

§    SİNEM (“Gönlüm, yüreğim; çok sevdiğim” anlamında kullanılır)

§    SUDE (1. Sürmüş, sürülmüş. 2. Ezilmiş, dövülmüş)

§    SÜREYYA (Ülker yıldızı)

Ş

§    ŞEBNEM (Çiy)

§    ŞENAY (Parlak, canlı, neşeli ay)

§    ŞEVVAL (Hicri takvime göre yılın onuncu ayı; İlk üç günü Ramazan Bayramıdır)

§    ŞEYDA (Çılgın; Çok tutkun, âşık)

§    ŞİMAL (Eski dilde kuzey)

§    ŞULE (Alev, ateş alevi)

§    ŞÜKRAN (İyilik bilme, gönül borcu)

T

§    TUBA (1. Güzellik, iyilik, hoşluk. 2. Cennette bulunduğuna inanılan, dalları bütün cenneti gölgeleyen ilâhî ağaç)

§    TUNA (1. Çok, bol. 2. Yavru. 3.Karaormanlardan doğan, Karadeniz`e dökülen, Avrupa`nın Volga`dan sonra en uzun ırmağı. 4. Görkemli, gösterişli)

U

§    UĞUR (Kimi şeylerde, insanlarda görülen ve iyilik getirdiğine inanılan belirti veya iyilik kaynağı)

§    UMAY (1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu)

§    UMUT (Ummaktan doğan güven duygusu, ümit)

§    UTKU (Üstünlük, zafer)

Ü

§    ÜLKEM (Yurdum, vatanım)

§    ÜLKER (Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım)

§    ÜLKÜ (Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey)

§    ÜMİT (Umut)

V

§    VERDA (Gül)

§    VUSLAT (1. Ulaşma, yetişme. 2. Kavuşma, sevgiliye kavuşma)

Y

§     YAĞMUR (Hava yuvarındaki su buğusunun yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumunda olanı)

§     YALIN (1.Gösterişsiz, sade. 2. Alev, ateş)

§     YANKI (Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması)

§     YAPRAK (Bitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü)

§     YASEMİN (Beyaz, kırmızı veya sarı renkli, kokulu çiçekler açan bir ağ)

Z

§     ZEREN (Anlayışlı, kavrayışlı, zeki)

§     ZERRİN (1. Altından yapılmış. 2. Altın gibi sarı, parlak. 3. Fulya)

 

2021 erkek bebek isimleri ve anlamları

A

§     ACUN (Evren, kainat)

§     ABDULLAH (Allah’ın kulu)

§     ADAL (Ün kazan)

§     ADAR (Uygur metinlerinde geçen bir Türk adı; olgunluk, erginlik; omuzdaş)

§     ADNAN (İnsanlardan üstün olan; Vatan tutmak; Cennetin orta yerinin adı)

§     ADSAY (Moğol hakanlarından biri)

§     AFŞİN (Zırh, silah; Sultan Alparslan’ın komutanlarından biri)

§     AHSEN (En güzel)

§     AKAL (Beyaz ve kırmızı)

§     AKAN (Akmakta olan)

§     AKANAY (Akıp giden ay)

§     AKARSU (Sürekli akıp giden su)

§     AKDORA (Karlı dağın doruk noktası)

§     AKEL (Eli uğurlu anlamında)

§     AKIN (Düşman topraklarına yapılan saldırı. Bir şeyin ardı arkası kesilmeyen geliş durumunda olması)

§     AKINALP (Savaşan yiğit kişi)

§     AKGİRAY (Temiz ve yaraşır)

§     AKGÜN (Parlak gün, uğurlu gün)

§     AKSOY (Temiz soy, uğurlu soy, kutlu soy)

§     AKSU (Kayalardan sızan tatlı ve duru su. Anadolu’da birçok akarsu ve yer adı)

B

§     BABÜR (Büyük Moğol devletini kuran hükümdarın adı)

§     BAHA (Değer, kıymet, üstünlük)

§     BAHADIR (Savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi)

§     BALKAN (Sarp ve ormanlık sıradağlar)

§     BALKAR (Kafkasya’da yaşayan Kıpkaçların bir kolu)

§     BALKIR (Şimşek)

§     BARAN (Direnci kıran, ulu, yüksek)

§    BARBAROS (Avrupalılar tarafından Hayrettin Paşa’ya verilen isim)

§     BARIŞ (Savaşın bittiğinin bir anlaşmayla belirlenmesinden sonraki durum)

§     BARLAS (Cenkçi, savaşçı)

§     BARTU (En eski Türk hanlarından biri)

§     BAŞAR (Başarılı ol anlamında)

§     BATIN (Karın, kuşak, nesil)

§     BATU (Güçlü, kuvvetli)

§     BATUHAN (Batının hanı; Güçlü, kuvvetli han)

§     BATUR (Savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi)

§     BATURALP (Yiğitler yiğidi)

C

§     CAN (Yaşamı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan soyut varlık)

§     CANALP (Cana yakın, sevimli yiğit)

§     CANBERK (Sağlam, canlı, metin)

§     CANDAŞ (Candan, değerli dost)

§     CEM (Hükümdar, şah)

§     CENK (Savaş)

§     CESUR (Cesaretli, korkusuz)

§     CEYHAN (Akdeniz bölgesinde bir nehir)

Ç

§     ÇAĞDAŞ (Çağın koşullarına uygun; Aynı çağda yaşayan)

§     ÇAĞHAN (Çağın hanı; Çağdaş han)

§     ÇAĞIL (Çağlamak eyleminden çağıl; Küçük taş parçacıkları, çakıl)

§     ÇAĞIN (Yıldırım; Çağa ilişkin)

§     ÇAĞLAR (Çağlayan, çağlayıp akan; Şelale)

§     ÇAĞLAYAN (Köpürerek yüksekten düşen su)

§     ÇAĞRI (Davet)

§     ÇAKABEY (Oğuzlarda bir Türk beyi)

§     ÇAKIR (Göz rengi mavi, benekli)

§     ÇELİK (Özel bir metal alaşımı; Sağlam)

§     ÇETİN (Çözümlemesi güç olan)

D

§     DAĞHAN (Oğuz tanrılarından biri; Yer kabuğunun çıkıntılı bölümleri; Eski Türklerde dağ tanrısı)

§    DALAY (Deniz)

§    DALGA (Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi; Hareketli su kütlesi)

§    DARCAN (Sabırsız, aceleci)

§    DEĞER (Yüksek nitelikleri olan kimse)

§    DEHA (İnsan zekasının ulaştığı en yüksek nokta)

§    DEMİR (Yeraltından çıkarılan işlemeye çok elverişli bir metal)

§    DENİZ (Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan birbirine bağlantılı tuzlu su yığını)

§    DERİN (Çok gelişmiş, çok ilerlemiş)

§    DERMAN (Güç)

§    DESTAN (Efsane)

§    DEVRAN (Zaman, devir)

§    DEVRİM (Hızlı, geniş kapsamlı niteliksel değişim)

§    DİNÇ (Güçlü ve sağlıklı kimse)

§    DİRİM (Yaşama gücü)

§    DOĞA (Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü, tabiat)

§    DOĞAÇ (Önceden düşünülüp hazırlanmadan ortaya çıkan düşünce, eylem)

§    DOĞAN (Kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş)

E

§    ECEVİT (Çevik, atılgan)

§    EDİZ (Yüksek yer, her şeyin yükseği)

§    EFE (Batı Anadolu’nun yiğidi)

§    EFKAN (Çığlıklar, inlemeler)

§    EFLATUN (Açık mor)

§    EFSUN (Büyü)

§    EGE (Yaşça büyük, ulu)

§    EGEHAN (Engin denizlerin hükümdarı)

§    EGEMEN (Gücü yeter olup buyruğunu yürüten)

§    EKİM (Sonbahar mevsiminde bir ay; Toprağı ekme eylemi)

§    EKİN (Tahılın tarlaya atılmasından harman oluncaya kadarki adı)

§    ELÇİ (Uzlaştırmacı)

§    ELGİN (Yurdundan evinden uzak düşmüş kişi)

§    ELHAN (Nameler, ezgiler)

§    EMİR (Buyruk, komut)

§    EMRAH (Saz çalıp, oynayan)

§    EMRE (Dost, beylerbeyi, büyük erkek kardeş)

F

§    FERRUH (Uğurlu, kutsal)

§    FETHİ (Fetih ile ilgili)

§    FEVZİ (Zaferle ilgili; Galip, üstün gelen anlamında)

§    FEYEZAN (Su baskını, sel)

§    FEYYAZ (Bol, verimli, gür)

§    FEYZULLAH (Allah’ın bilimi)

§    FEZA (Uzay)

§    FIRAT (Türkiye’nin en uzun nehrinin adı)

§    FİKRET (Düşünce, akıl, anlayış)

§    FİKRİ (Düşünceyle ilgili)

§    FUAT (Kalp, gönül)

§    FURKAN (İyi ile kötü arasındaki farkı gösteren her şey)

G

§    GİRAY (Eskiden Kırım hanlarının ve han ailesinden olan prenslerin kullandığı unvan.)

§    GÖKALP (Mavi gözlü yiğit)

§    GÖKÇE (1. Güzel, gösterişli kimse. 2. Yiğit, cesur. 3. Mavi gözlü kimse)

§    GÖRKEM (1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz)

H

§    HAKAN (1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için “hükümdarlar hükümdarı” anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan)

§    HALİL (Sadık, samimî, dost)

§    HALUK (İyi ahlâk sahibi, iyi huylu, geçimli kimse)

§    HASAN (Güzel)

I

§    ILGAZ (1. Atın dörtnala koşması. 2. Hücum, akın. 3. Çankırı ilinin ilçe merkezi. 4. Anadolu’da bir dağ adı)

§    ILGIN (1. Serap, belli belirsiz görünme)

İ

§    İBRAHİM (İbranice’de hakların babası anlamındadır)

§    İHSAN (1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey)

§    İLKER (İlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri)

§    İSMAİL (Kutsal kitaplarda adı geçen, İbrahim Peygamberin oğlu olan İbranî peygamberi)

§    İSMET (1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus)

K

§    KAĞAN (1. Hanların hanı, hükümdar. 2. Tarihte Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad)

§    KAYRA (Büyük bir kimseden gelen iyilik, ihsan)

§    KEMAL (1. Olgunluk, yetkinlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer. 3. Erdem, bilgi)

§    KEREM (1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış)

§    KIVANÇ (1. Övünç, iftihar)

§    KORCAN (Ateşli, canlı, hareketli kimse)

§    KUTAY (1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş)

§    KÜRŞAT (Göktürk prenslerinden birinin adı)

L

§    LAÇİN (1. Bir cins şahin. 2. Sarp, yalçın. 3. Şiddetli)

§    LEVENT (1. Osmanlı donanmasında ve kıyılarda görev yapan asker sınıfı. 2. Yiğit denizci. 3. Boylu boslu yakışıklı kimse.)

§    LÜTFİ (1. İyilik ve güzellikle ilgili. 2. İhsan, bağışla ilgili)

M

§    MAHMUT (Övülmeye değer)

§    MAZHAR (1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer. 2. Şereflenme, onurlanma)

§    MELİH (Güzel, şirin, sevimli)

§    MERİÇ (Balkan yarımadasının güneydoğu kesiminden geçen akarsu)

§    MERT (1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan)

§    METE (Büyük Türk-Hun İmparatoru)

N

§    NECATİ (Kurtuluşla ilgili; kurtulmuş)

§    NEDİM (1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, tatlı konuşan. 3. Ünlü Osmanlı şairi)

§    NEVZAT (Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk)

§    NİHAT (Doğa, huy, yaradılış)

§    NİYAZİ (1. Yalvarma, yakarma. 2. İstek. Arzu. 3. Dua)

O

§    OĞUZ (1. Sağlam, gürbüz, güçlü delikanlı. 2. Temiz kalpli, dost, iyi arkadaş. 3. Kır adamı, köylü. 4. Saf, deneyimsiz kimse. 5. Türklerin en büyük boylarından birinin ve bu boydan olan kimselerin adı)

§    OKAN (1. Anlayışlı. 2. Tanrı, ogan)

§    OLCAY (Bahtlı, talihli)

§    ONUR (1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref)

Ö

§    ÖMER (1. Yaşama, yaşayış; hayat, canlılık. 2. İkinci halife)

§    ÖZGE (1. Başka. 2. Yabancı. 3. İyi, güzel. 4. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer, derenin başlangıcı. 5. Şakacı. 6. Cana yakın, sıcakkanlı. 7. Yürekli, gözü pek.)

§    ÖZGEN (Özü geniş, rahat, sakin kimse)

§    ÖZGÜ (1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan)

§    ÖZGÜN (1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan.)

P

§    PAMİR (Her şeye gücü yeten)

§    POLAT (1. Çelik. 2. Güç, kuvvet)

§    POYRAZ (1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü)

R

§    RECEP (1. Gösterişli, heybetli. 2. Arabî ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan birincisi.)

§    RIFAT (Yükseklik, yücelik, büyük aşama)

§    RUŞEN (Aydın, parlak)

§    RÜSTEM (1. Yiğit, kahraman. 2. İran’ın efsanevi ünlü pehlivanı ve savaşçısı)

§    RÜZGAR (Yel)

S

§    SALİH (1. Elverişli, iyi, uygun, yakışır. 2. Yetkisi hakkı olan. 3. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan)

§    SAMET (Sonsuz, ebedi)

§    SARP (1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi güç)

§    SELÇUK (Güzel konuşma yeteneği olan)

§    SELİM (Sağlam, kusursuz, doğru)

Ş

§    ŞADAN (Sevinçli, keyifli, hoşnut)

§    ŞAKİR (Şükreden, durumundan memnun olan kimse)

§    ŞENOL (“Şen ve mutlu ol” anlamında kullanılır)

§    ŞİNASİ (Tanımaya, anlamaya özgü, tanımak, bilmekle ilgili)

T

§    TAMER (Tümüyle nitelikli kişi)

§    TARIK (Sabah yıldızı, Venüs)

§    TAYLAN (1. İnce, kibar, güzel, boylu boslu kimse. 2. Çok yağmur yağmasına karşın işlenebilir durumda toprak)

§     TEOMAN (Hun İmparatoru Mete´nin babası)

§     TOLGA (Savaşçıların başlarına giydikleri demir başlık)

U

§     UĞUR (1. Kimi olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da kimi nesnelerde olduğuna inanılan iyilik kaynağı. 2. İyilik, şans, talih, baht. 3. Fırsat, tesadüf)

§     ULAŞ (Amacına ermiş, isteğine kavuşmuş)

§     UMUR (Görgü, bilgi, deneyim)

§     UMUT (Ummaktan doğan güven duygusu, ümit)

§     URAS (Talih, şans)

Ü

§     ÜLKER (Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım)

§     ÜMİT (Umut)

§     ÜNAL (Adın duyulsun, tanın, ün kazan)

§     ÜNSAL (Adın duyulsun, ünlen)

V

§     VEDAT (Sevgi, dostluk)

§     VEFA (1. Sözünde duran, dostluğu sürdüren. 2. Yetişme, yetme. 3. Ödeme)

§      VELİ (1. Sahip. 2. Ermiş, eren. 3. Bir çocuğun her türlü durumundan sorumlu olan kimse)

Y

§      YAĞIZ (1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan)

§      YAKUP (1. Erkek keklik. 2. İbranicede “Takip eden, izleyen” anlamındadır)

§      YALIN (1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz)

§      YANKI (Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması)

§      YAREN (Arkadaş, yakın dost)

§      YILMAZ (Yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı)

Z

§      ZEKİ (Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi