ÇAYKUR ZARAR ETTİRİLİYOR!

Sendika 29.10.2020 - 16:44, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 1684+ kez okundu.
 

ÇAYKUR ZARAR ETTİRİLİYOR!

2017 yılında Varlık Fonu’na devredilen ÇAYKUR, fona devredildiği yıl 267 milyon lira, 2018’de 657 milyon 86 bin, 2019’da ise 733 milyon lira olmak üzere üst üste 3 yıl zarar ettiğini açıklamış oldu. Aslında ÇAYKUR zarar etmiyor, ettiriliyor. 40 bin işçinin çalıştığı dönemlerde kâr eden, çay üreticisine destek olan ÇAYKUR, şimdi ise zarar ettiriliyor. Çalışan işçi sayısının 10 bine düştüğü koşullarda işçilere ödenmeyen milyonlar kime gidiyor? Türkiye’de tekel konumunda olan bir kamu işletmesinin zarar etmesi mümkün değilken, ÇAYKUR yönetimi bunu “başarmış” bulunuyor. ÇAYKUR’un içi boşaltılıyor, değersizleştiriliyor. Daha önce kamu kurumlarının başına örülen çorap şimdi ÇAYKUR’un başına örülüyor. Özelleştirmenin ve satışın yolları döşeniyor. Yapılan sponsorluk anlaşmaları, ihale biçimleri, yandaşlara teslim işlerle birleşince ÇAYKUR zarar etmiyor ettiriliyor. On bin işçinin yıllık maliyeti yaklaşık 600 milyon olduğu düşünüldüğünde, zarar rakamı olan 733 milyon lira ile 8 bini mevsimlik olmak üzere 10 bin işçinin ücreti iki buçuk katına çıkarılabilir. İşçileri yoksulluk sınırının altında ücretlere mahkum edenler, milyonları nereye harcadıklarını başta ÇAYKUR işçileri olmak üzere, çay üreticilerine ve halka açıklamalıdırlar. ÇAYKUR yöneticileri ve bürokratları bir eli yağda bir eli balda yaşarken, pandemi koşullarında her türlü zorluğu göze alarak çalışan işçilere ise yoksulluk ve ağır çalışma koşulları düşüyor. Geçen haftalarda ÇAYKUR’da pandemi dönemine dair gerekli önlemlerin almadığını, alınan birkaç önlemin “normalleşme’’ süreciyle eski haline geri getirildiğini, işçilerin test yapın taleplerine karşı birçok işçiye test yapılmadığını, ardından da birçok işçinin bu alınmayan önlemler yüzünden Kovid-19’a yakalandığını işçi arkadaşlarımızdan öğrendik. Evime ekmek alamıyorum diyen vatandaşa, “Al keyif çayı iç” diyerek kafasına çay paketi atanlarla, ÇAYKUR işçisinin hayatını bir çay paketi kadar değerli görmeyen anlayış aynı anlayıştır. ÇAYKUR’u zarar ettirenler istifa etmeli, etmedikleri koşullarda görevden alınmalı. ÇAYKUR Varlık Fonu’ndan çıkarılmalı, işletme her düzeyde işçilerin denetimine açılmalı. ÇAYKUR’un tüm mali işleri, yapılan harcamalar kamuoyuna açıklanmalı. Tüm mevsimlik işçiler kadroya alınmalı, fabrikalar pandemi koşullarına uygun hale getirilmeli, işçilere düzenli ve yaygın test yapılmalı.   SEYİT ASLAN DİSK YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE GIDA-İŞ GENEL BAŞKANI 

2017 yılında Varlık Fonu’na devredilen ÇAYKUR, fona devredildiği yıl 267 milyon lira, 2018’de 657 milyon 86 bin, 2019’da ise 733 milyon lira olmak üzere üst üste 3 yıl zarar ettiğini açıklamış oldu. Aslında ÇAYKUR zarar etmiyor, ettiriliyor. 40 bin işçinin çalıştığı dönemlerde kâr eden, çay üreticisine destek olan ÇAYKUR, şimdi ise zarar ettiriliyor. Çalışan işçi sayısının 10 bine düştüğü koşullarda işçilere ödenmeyen milyonlar kime gidiyor? Türkiye’de tekel konumunda olan bir kamu işletmesinin zarar etmesi mümkün değilken, ÇAYKUR yönetimi bunu “başarmış” bulunuyor. ÇAYKUR’un içi boşaltılıyor, değersizleştiriliyor. Daha önce kamu kurumlarının başına örülen çorap şimdi ÇAYKUR’un başına örülüyor. Özelleştirmenin ve satışın yolları döşeniyor. Yapılan sponsorluk anlaşmaları, ihale biçimleri, yandaşlara teslim işlerle birleşince ÇAYKUR zarar etmiyor ettiriliyor. On bin işçinin yıllık maliyeti yaklaşık 600 milyon olduğu düşünüldüğünde, zarar rakamı olan 733 milyon lira ile 8 bini mevsimlik olmak üzere 10 bin işçinin ücreti iki buçuk katına çıkarılabilir. İşçileri yoksulluk sınırının altında ücretlere mahkum edenler, milyonları nereye harcadıklarını başta ÇAYKUR işçileri olmak üzere, çay üreticilerine ve halka açıklamalıdırlar.


ÇAYKUR yöneticileri ve bürokratları bir eli yağda bir eli balda yaşarken, pandemi koşullarında her türlü zorluğu göze alarak çalışan işçilere ise yoksulluk ve ağır çalışma koşulları düşüyor. Geçen haftalarda ÇAYKUR’da pandemi dönemine dair gerekli önlemlerin almadığını, alınan birkaç önlemin “normalleşme’’ süreciyle eski haline geri getirildiğini, işçilerin test yapın taleplerine karşı birçok işçiye test yapılmadığını, ardından da birçok işçinin bu alınmayan önlemler yüzünden Kovid-19’a yakalandığını işçi arkadaşlarımızdan öğrendik. Evime ekmek alamıyorum diyen vatandaşa, “Al keyif çayı iç” diyerek kafasına çay paketi atanlarla, ÇAYKUR işçisinin hayatını bir çay paketi kadar değerli görmeyen anlayış aynı anlayıştır.


ÇAYKUR’u zarar ettirenler istifa etmeli, etmedikleri koşullarda görevden alınmalı. ÇAYKUR Varlık Fonu’ndan çıkarılmalı, işletme her düzeyde işçilerin denetimine açılmalı. ÇAYKUR’un tüm mali işleri, yapılan harcamalar kamuoyuna açıklanmalı. Tüm mevsimlik işçiler kadroya alınmalı, fabrikalar pandemi koşullarına uygun hale getirilmeli, işçilere düzenli ve yaygın test yapılmalı.

 

SEYİT ASLAN
DİSK YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE

GIDA-İŞ GENEL BAŞKANI 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi