Ceren Özdemir’in annesi: Ceza çekmesi bizi bir nebze rahatlattı

 ORDU'da, evinin önünde bıçaklanarak öldürülen üniversite öğrencisi, balerin Ceren Özdemir'in (20) annesi Güfer Özdemir, kızının katili Özgür Arduç’un ‘canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan çaptırıldığı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasını değerlendirdi. Acılı anne Özdemir, “Bu kararı tüm insanların beklediğini düşünüyorum. Onun ceza çekmesi tabi ki bizi bir nebze rahatlattı ama arkasında olanların da esas ceza çekmesi gerekiyor” dedi. Kentte Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi'nde, 3 Aralık 2019 günü akşam saatlerinde Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir, bale kursundan çıkıp evinin önüne geldiğinde kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Özgür Arduç, bir gün sonra kent merkezinde esnaf tarafından yakalanıp polise teslim edildi. Arduç, bindirildiği polis otosunda 2 polis memurunu da bıçakla yaraladı. Tutuklanan Özgür Arduç, Ceren Özdemir'i öldürmesine yönelik eyleminden dolayı Ordu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, 'Canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Özgür Arduç'a, polis memurlarına yönelik eyleminden dolayı 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi öldürmeye teşebbüs' suçundan hakkında açılan davada ise polislerden Zeki Çelik'i öldürmeye teşebbüsten 15 yıl, Haydar Değerli'yi yaralamaktan ise 9 ay olmak üzere toplam 15 yıl 9 ay hapis cezası verildi.   YARGITAY CEZAYI ONADI Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Ceren Özdemir'in öldürülmesine ilişkin Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Özgür Arduç'a verilen iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı. Koşullu salıvermeden yararlandırılmayacak olan Arduç, cezasını sıkı güvenlik kurallarına göre çekecek.    ‘BU KARARI TÜM İNSANLARIN BEKLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’ Ceren Özdemir’in acılı annesi Güfer Özdemir, Yargıtay’ın onama kararı hakkında DHA'ya konuştu. Arduç’un ceza çekmesinin acılarını bir nebze olsun rahatlattığını ifade eden Özdemir, “Acımızın dinmesi mümkün değil ama olması gereken de bu. Başka bir sonuç beklemek mümkün değil. Eğer başka bir sonuç gelseydi, çok farklı düşünürdük. Kamuoyu da, toplum da bunu kabul etmezdi. Bu kararı tüm insanların beklediğini düşünüyorum. Yani onun ceza çekmesi tabi ki bizi bir nebze rahatlattı ama arkasındaki olanların da esas ceza çekmesi gerekiyor. Arkasındakilerin bulunması gerekiyor. Açık cezaevine neden çıktı, nasıl çıkarıldı, kimler destek oldu, bunların araştırılması gerekir. Dava çok hızlı kapandı. Bunlar da gündem dışı kaldı. Bunu sadece ben değil tüm kamuoyu istediğini düşünüyorum” diye konuştu.   ‘ONAMA KARARININ GELECEĞİNİ BEKLİYORDUK’ Yargıtay’dan böyle bir kararın çıkacağını beklediklerini ifade eden anne Özdemir, “İstinaftan geri döndükten sonra tekrar Yargıtay’a başvurduktan sonra bu şekilde onama kararı geleceğini bekliyorduk. Sadece Özgür Arduç’un suçlu olduğunu düşünmüyorum. İhmali olanların da suçlu olduğunu düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi’nden bununla ilgili yaptığımız başvuru da herhangi bir cevap gelmedi. İhmali olanların da cezalandırılmasını istiyorum. Son dönemlerde yaşanan olaylar da bunu gösteriyor. Anayasa Mahkemesi’nin bunu da incelemesi gerektiğini düşünüyorum. Katil çok fazla sorgulanmadan ceza aldı. Karara saygım var, bir nebze olsun katilin ceza alması acımızı hafifletiyor ama katili, katilliğe sürükleyen kişilerin ve ihmali olan kişilerin de ceza almasını istiyorum. Bence kamuoyunun böyle bir kararı beklediğini düşünüyorum” dedi.   'PALALI OLAYINDA ÇOK ÜZÜLDÜM' İstanbul Ataşehir'de uğradığı kılıçlı saldırıda hayatını kaybeden mimar Başak Cengiz'in ölümünü de kızının ölümüne benzediğini kaydeden anne Özdemir, “Ceren’den sonra da bu tür olayların olması bana bunların birileri tarafından yaptırıldığını düşündürüyor. Palalı olayında da çok üzüldüm. Benim kızım gibi aynı durumla karşı karşıya kaldı. Takip edilmesi, konuşmalar sanki bire bir tutuyor. O zaman bizi de bunun arkasında bir gücün olduğunu, bunun da devlet içerisinde araştırılıp bulunması gerekir” ifadelerinde bulundu.