DEMİRÖREN'E ÇİFTE KREDİ Mİ VERİLDİ?

Siyaset 17.06.2021 - 10:31, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2383+ kez okundu.
 

DEMİRÖREN'E ÇİFTE KREDİ Mİ VERİLDİ?

Demirören’e çifte kredi mi verildi?   “Bu bir bozulma, çürüme ve kokuşma, eskilerin ifadesiyle tefessüh halidir”   CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Demirören’e Doğan Grubunun satışı sırasında verilen kredinin kamuoyunun bildiğinden daha yüksek olabileceğini söyledi. Demirören’e ayrı ayrı iki kredi verildiğini, ipotek gösterilen arazinin imar değişikliği ile ticaret ve konut alanına dönüştürülerek imar vurgunu yapıldığını, mahkemenin imar değişikliğini iptal etmesi sonrası krediye karşılık ipotek gösterilen arazinin değerinin düştüğünü ifade eden Bekaroğlu, ödenmeyen krediye karşılık ipotek gösterilen araziye el koyan Ziraat Bankasının büyük bir zarara uğratıldığını kaydetti.   TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bekaroğlu, 1990’ların sonundaki görüntü ile bugünkü görüntünün benzerlikler taşıdığını, o zaman da mafya, siyaset, bürokrat ve medya arasındaki kirli ilişkilerin ortaya çıktığını söyleyen Bekaroğlu, bunun tam bir bozulma, çürüme ve kokuşmuşluk hali olduğunu belirtti.   Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Toklu’nun, “milyonluk araba ile işe gidip geliyor” şeklindeki ithamlara verdiği “Hakim ve savcıların yüzde 25’i benden daha pahalı arabalarla geliyor adliyelere” cevabının bir itiraf anlamına geldiğini kaydeden Bekaroğlu, “Ne demek bu? Yani, adliyede çalışan, yargıda görev yapan hakim ve savcıların yüzde 25’i milyonluk arabalarla gidiyormuş adliyelere. Bunu bir yargıç söylüyor. Esat Toklu, biliyor ki söylüyor. Birinci sınıfa çıkmış bir yargıç 20 bin lira civarında maaş alıyor. Ortalama hakim maaşı 15 bin lira. 15 bin lira maaş alan bir adam 2,5 milyon liralık bir arabayı ne kadar zamanda alabilir? Mümkün değil. Bu yargıcın, yargının yüzde 25’inin milyonluk araçlar kullandığını söylemesi bir itiraftır. Dededen babadan kalan bir servet yoksa ‘yargının yüzde 25’i rüşvet alıyor’ anlamına geliyor bu. Bunun derhal, bir araştırma komisyonu mu kurulacak, başka bir yolla mı; araştırılması gerekiyor. Bu çok korkunç bir çürüme, kokuşma, eskilerin ifadesiyle tefessüh halidir” diye konuştu.   1990’ların sonunda da milletvekili olduğunu ve o zaman da mafyanın, siyasetle, medyayla, bürokrasi ile iç içe geçmiş olduğunu, kirli ilişkilerin ortaya çıktığını, Susurluk kazası ile pisliklerin ortaya saçıldığını söyleyen Bekaroğlu, 20 yıl sonra şimdi de aynı durumla karşı karşıya gelindiğini vurguladı.   VEYİS ATEŞ’İ SORGULAYACAK BİR SAVCI YOK MU?   Veyis Ateş’in kara para aklama suçundan aranan bir şahısla olan konuşmalarının kamuoyuna yansıdığını hatırlatan Bekaroğlu, “Bir gazeteci, Türkiye’de mal varlığına el konulmuş, aranan birisiyle konuşuyor, ‘10 milyon avro verirsen sorununu çözerim’ diyor. Adam “Nasıl güveneceğim” diye soruyor.   “Para iş bitene kadar bende duracak, merak etme” diye cevaplıyor.   Türkiye’de hiçbir şey olmuyor. Bir tane savcı bu gazeteciyi çağırmadı daha. Veyis Ateş gözaltına alındı mı, ifadesi alındı mı? Ne oluyor? Bütün savcılar Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanının söylediği gibi milyonluk arabalarla adliyeye gelenlerden mi oluşuyor? Bitti mi bu ülke?” diye konuştu.   Bütün bu pis işlere bulaşanların bekacılık, millicilik, milliyetçilik, şehitçilik, vatancılık yaptığını ifade eden Bekaroğlu, “Bir ülkede adam diyor ki, 10 milyon avro rüşvet vereceğim. Bu gazeteci kimin adına aracılık yapıyor, bu parayı kimler için istiyor; hangi siyasetçi, hangi yargı mensubu için?” dedi.   DEMİRÖREN’E ÇİFTE KREDİ Mİ?   2018’de Doğan Medya Grubunun el değiştirdiğini hatırlatan Bekaroğlu, şöyle devam etti:   “Doğan Medya Grubu Demirören’e geçti. Nasıl geçmişti, hatırlayın: Ziraat Bankasından alınan yüksek (1 milyar dolara yakın) bir kredi ile Demirören’e geçmişti. Bu para sizin paranız, Ziraat Bankası devlet kuruluşu. Tarımı geliştirmek, çiftçiyi desteklemek için kurulmuş bir banka. Bu para battı, karmakarışık işler var. 2018 yazında Demirören Grubu –Kemer Yapı Turizm AŞ diye bir şirketi var, bu şirket adına- Ziraat Bankasından Haziran ayında 300 milyon dolar, birkaç ay sonra Ağustos ayında 1 milyar 118 bin 330 TL karşılığında arsasını ipotek ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, spor alanı olan o arsayı imar değişikliği yaparak ticaret ve konut alanına çeviriyor, bu şekilde imar rantı oluşturuyor. Sonra orada oturan insanlar, Kemer Country’nin mukimleri mahkemeye veriyor, mahkeme bu imar değişikliğini bozuyor. Böyle olunca Ziraat Bankası bu arsaya el koyuyor. Sonra sanki konut yapılıyor gibi satışa çıkarıyor. Mahkeme bu satışı da iptal ediyor. Böylece büyük bir zarar oluşuyor. Bunları sorduğumuzda bize “ticari sır” diye cevap veriyorlar. Bunlar ticari sır filan değildir. Bunun hesabını Berat Albayrak da verecek, Lütfi Elvan da verecek, herkes verecek.”   MİLLETİN PARASI TİCARİ SIR OLUR MU?   “Ben buraya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına seçilip milletvekili olarak geldim. Onların hakkını hukukunu korumak, vergilerinin nereye gittiğini sormak için buraya geldim. Ben görevimi yapmak istiyorum, “Ticari sırdır” diyor. Edepsizler, hırsızlık yapıyor, bu hırsızlığı sorduğumda “Ticari sır” diyor. Öyle bir ticari sır yoktur. Hırsızlıktır bu, milletten çalmakdır, tüyü bitmemiş yetimin hakkını almaktır. Bütün bunların hesabını verecekler. Bunların hesabı en kısa zamanda sorulacak. Başka türlü bu ülke devam edemez.”   MİLLETİN PARASINI ÇALANDAN MİLLİYETÇİ OLUR MU?   “Bekaymış, bunların hepsi milliyetçi. Batsın böyle milliyetçilik, sizin nereniz milliyetçi? Milletin parasını çalanlardan nasıl milliyetçi olur? Bunlar şehitçi, şehit kanına ekmek doğrayan şehitçiler hepsi! Çıkıyorlar bizim karşımıza, “ama şehit, ama vatan, ama beka” diyorlar, hepsi yalan.”   DEMİRÖREN GRUBU VARLIK FONUNA MI AKTARILACAK?   “Buna benzer numaralar daha önce Turkcell’de de yapılmıştı. Turkcell Varlık Fonuna aktarılmıştı, acaba Demiören Holding de böyle mi olacak? Hani özelleştirmeden sonra kamulaştırma dönemine mi geliyoruz? Demirören de Varlık Fonuna mı aktarılacak? Şu anda tartıştığımız para, Demirören Grubunun Ziraat Bankasından almış olduğu para Doğan Grubunun devrinde alınan krediden mi ibarettir yoksa önce 300 milyon dolar, sonra yuvarlak olarak 1 milyar 200 milyon TL olarak ipotek edilen paraya mı karşılıktır? İki tane kredi mi var? Bunu resmi olarak Hükümete, bakana sorduk ama buradan kamuoyuna da soruyorum; bilinenden daha fazla para mı aldılar, daha fazla mı tırtıkladılar?”

Demirören’e çifte kredi mi verildi?

 

“Bu bir bozulma, çürüme ve kokuşma, eskilerin ifadesiyle tefessüh halidir”

 

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Demirören’e Doğan Grubunun satışı sırasında verilen kredinin kamuoyunun bildiğinden daha yüksek olabileceğini söyledi. Demirören’e ayrı ayrı iki kredi verildiğini, ipotek gösterilen arazinin imar değişikliği ile ticaret ve konut alanına dönüştürülerek imar vurgunu yapıldığını, mahkemenin imar değişikliğini iptal etmesi sonrası krediye karşılık ipotek gösterilen arazinin değerinin düştüğünü ifade eden Bekaroğlu, ödenmeyen krediye karşılık ipotek gösterilen araziye el koyan Ziraat Bankasının büyük bir zarara uğratıldığını kaydetti.

 

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bekaroğlu, 1990’ların sonundaki görüntü ile bugünkü görüntünün benzerlikler taşıdığını, o zaman da mafya, siyaset, bürokrat ve medya arasındaki kirli ilişkilerin ortaya çıktığını söyleyen Bekaroğlu, bunun tam bir bozulma, çürüme ve kokuşmuşluk hali olduğunu belirtti.

 

Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Toklu’nun, “milyonluk araba ile işe gidip geliyor” şeklindeki ithamlara verdiği “Hakim ve savcıların yüzde 25’i benden daha pahalı arabalarla geliyor adliyelere” cevabının bir itiraf anlamına geldiğini kaydeden Bekaroğlu, “Ne demek bu? Yani, adliyede çalışan, yargıda görev yapan hakim ve savcıların yüzde 25’i milyonluk arabalarla gidiyormuş adliyelere. Bunu bir yargıç söylüyor. Esat Toklu, biliyor ki söylüyor. Birinci sınıfa çıkmış bir yargıç 20 bin lira civarında maaş alıyor. Ortalama hakim maaşı 15 bin lira. 15 bin lira maaş alan bir adam 2,5 milyon liralık bir arabayı ne kadar zamanda alabilir? Mümkün değil. Bu yargıcın, yargının yüzde 25’inin milyonluk araçlar kullandığını söylemesi bir itiraftır. Dededen babadan kalan bir servet yoksa ‘yargının yüzde 25’i rüşvet alıyor’ anlamına geliyor bu. Bunun derhal, bir araştırma komisyonu mu kurulacak, başka bir yolla mı; araştırılması gerekiyor. Bu çok korkunç bir çürüme, kokuşma, eskilerin ifadesiyle tefessüh halidir” diye konuştu.

 

1990’ların sonunda da milletvekili olduğunu ve o zaman da mafyanın, siyasetle, medyayla, bürokrasi ile iç içe geçmiş olduğunu, kirli ilişkilerin ortaya çıktığını, Susurluk kazası ile pisliklerin ortaya saçıldığını söyleyen Bekaroğlu, 20 yıl sonra şimdi de aynı durumla karşı karşıya gelindiğini vurguladı.

 

VEYİS ATEŞ’İ SORGULAYACAK BİR SAVCI YOK MU?

 

Veyis Ateş’in kara para aklama suçundan aranan bir şahısla olan konuşmalarının kamuoyuna yansıdığını hatırlatan Bekaroğlu, “Bir gazeteci, Türkiye’de mal varlığına el konulmuş, aranan birisiyle konuşuyor, ‘10 milyon avro verirsen sorununu çözerim’ diyor.

Adam “Nasıl güveneceğim” diye soruyor.

 

“Para iş bitene kadar bende duracak, merak etme” diye cevaplıyor.

 

Türkiye’de hiçbir şey olmuyor. Bir tane savcı bu gazeteciyi çağırmadı daha. Veyis Ateş gözaltına alındı mı, ifadesi alındı mı? Ne oluyor? Bütün savcılar Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanının söylediği gibi milyonluk arabalarla adliyeye gelenlerden mi oluşuyor? Bitti mi bu ülke?” diye konuştu.

 

Bütün bu pis işlere bulaşanların bekacılık, millicilik, milliyetçilik, şehitçilik, vatancılık yaptığını ifade eden Bekaroğlu, “Bir ülkede adam diyor ki, 10 milyon avro rüşvet vereceğim. Bu gazeteci kimin adına aracılık yapıyor, bu parayı kimler için istiyor; hangi siyasetçi, hangi yargı mensubu için?” dedi.

 

DEMİRÖREN’E ÇİFTE KREDİ Mİ?

 

2018’de Doğan Medya Grubunun el değiştirdiğini hatırlatan Bekaroğlu, şöyle devam etti:

 

“Doğan Medya Grubu Demirören’e geçti. Nasıl geçmişti, hatırlayın: Ziraat Bankasından alınan yüksek (1 milyar dolara yakın) bir kredi ile Demirören’e geçmişti. Bu para sizin paranız, Ziraat Bankası devlet kuruluşu. Tarımı geliştirmek, çiftçiyi desteklemek için kurulmuş bir banka. Bu para battı, karmakarışık işler var. 2018 yazında Demirören Grubu –Kemer Yapı Turizm AŞ diye bir şirketi var, bu şirket adına- Ziraat Bankasından Haziran ayında 300 milyon dolar, birkaç ay sonra Ağustos ayında 1 milyar 118 bin 330 TL karşılığında arsasını ipotek ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, spor alanı olan o arsayı imar değişikliği yaparak ticaret ve konut alanına çeviriyor, bu şekilde imar rantı oluşturuyor. Sonra orada oturan insanlar, Kemer Country’nin mukimleri mahkemeye veriyor, mahkeme bu imar değişikliğini bozuyor. Böyle olunca Ziraat Bankası bu arsaya el koyuyor. Sonra sanki konut yapılıyor gibi satışa çıkarıyor. Mahkeme bu satışı da iptal ediyor. Böylece büyük bir zarar oluşuyor. Bunları sorduğumuzda bize “ticari sır” diye cevap veriyorlar. Bunlar ticari sır filan değildir. Bunun hesabını Berat Albayrak da verecek, Lütfi Elvan da verecek, herkes verecek.”

 

MİLLETİN PARASI TİCARİ SIR OLUR MU?

 

“Ben buraya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına seçilip milletvekili olarak geldim. Onların hakkını hukukunu korumak, vergilerinin nereye gittiğini sormak için buraya geldim. Ben görevimi yapmak istiyorum, “Ticari sırdır” diyor. Edepsizler, hırsızlık yapıyor, bu hırsızlığı sorduğumda “Ticari sır” diyor. Öyle bir ticari sır yoktur. Hırsızlıktır bu, milletten çalmakdır, tüyü bitmemiş yetimin hakkını almaktır. Bütün bunların hesabını verecekler. Bunların hesabı en kısa zamanda sorulacak. Başka türlü bu ülke devam edemez.”

 

MİLLETİN PARASINI ÇALANDAN MİLLİYETÇİ OLUR MU?

 

“Bekaymış, bunların hepsi milliyetçi. Batsın böyle milliyetçilik, sizin nereniz milliyetçi? Milletin parasını çalanlardan nasıl milliyetçi olur? Bunlar şehitçi, şehit kanına ekmek doğrayan şehitçiler hepsi! Çıkıyorlar bizim karşımıza, “ama şehit, ama vatan, ama beka” diyorlar, hepsi yalan.”

 

DEMİRÖREN GRUBU VARLIK FONUNA MI AKTARILACAK?

 

“Buna benzer numaralar daha önce Turkcell’de de yapılmıştı. Turkcell Varlık Fonuna aktarılmıştı, acaba Demiören Holding de böyle mi olacak? Hani özelleştirmeden sonra kamulaştırma dönemine mi geliyoruz? Demirören de Varlık Fonuna mı aktarılacak? Şu anda tartıştığımız para, Demirören Grubunun Ziraat Bankasından almış olduğu para Doğan Grubunun devrinde alınan krediden mi ibarettir yoksa önce 300 milyon dolar, sonra yuvarlak olarak 1 milyar 200 milyon TL olarak ipotek edilen paraya mı karşılıktır? İki tane kredi mi var? Bunu resmi olarak Hükümete, bakana sorduk ama buradan kamuoyuna da soruyorum; bilinenden daha fazla para mı aldılar, daha fazla mı tırtıkladılar?”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi