DÜNYANIN YENİ BELASI ÇİN ve TURAN HEDEFİMİZ

Dünya Çin’i anlıyor, hedeflerini , planlarını okuyup buna göre tedbirler alıyor. Çin bize uzak bir coğrafya, ta oralarda uzaklarda değil. Atayurtlarımızı işgal altında tutuyor, Atayurtta soydaşlarımıza soykırım uyguluyor, zulum yapıyor, yokediyor. ABD, Rusya Federasyonu, Hindistan, Japonya Çinle doğrudan savaşın görünen tarafları. Halbuki Çin’in devasa gelişiminin en fazla olumsuz etkilediği ve etkileyeceği Türk coğrafyasıdır. Bugün Doğu Türkistan’ın 40 milyonluk Türk nüfusu ve 2 milyon km2 toprağı Çin işgali altındadır. Çin Tibet, Moğolistan ve Mançurya’yı fiilen işgal altında tutmaktadır. Çin’in bugün işgal ettiği topraklar 8 milyon km2’dir. Türkiyenin neredeyse 13 katı büyüklüğünde bir toprak işgal etmiş olan Çin 1, 5 milyar nüfusu ile Doğu Türkistandan sonra tarihi Orta Asya Türk topraklarına akmak için gün sayıyor. Çin’in ilk hedefi 17 milyon km2 büyüklüğü ile dünyanın en büyük kara devleti Rusya Federasyonu topraklarıdır. Bu topraklar Rusya Federasyonununun içindeki Türk soylu Özerk cumhuriyetlerdir. Rusya kilometre kareye 7.8 kişi isabet eden 140 milyonluk nüfusu ile Çini durduramaz. İşgal edilecek topraklar Rusya Federasyonu  toprakları olmakla birlikte tarihi Türk topraklarıdır. Rusya Federasyonu Uralların doğusunu demografik ve ekonomik sebeplerle elinde tutacak yeterlilikte değildir. Japon denizi kıyılarından başlayıp Hazar ve Karadenize kadar ulaşan yaklaşık 20 milyon km. kare toprak üstünde ortalama 200 milyon insan yaşıyor, bunların neredeyse tamamı Türktür. Tamamı Çin’in işgalini durduracak bir potansiyeli sahip değildir. ABD, Japonya, Hindistan ve Rusya Federasyonu Çin’in bu işgal planını doğrudan kendi güvenliklerini, geleceklerini yokedeceğini bilerek planlarını yapmış durumdalar. Bu yıllarda Hindistan ile Çin arasında fiili çatışmalar yaşanıyor ve Hindistan Çin’in askeri ve ekonomik gücü karşısında çaresiz kalıyor. En son Mymar’da Çin’in yaptırdığı askeri darbe, Çin’in Hind okyanusuna kısa yoldan ulaşmasına hizmet etmiştir. Çin çok yönlü çalışıyor, Çin teknolojik olarak uzayda, nükleer silahlanmada, konvansiyonel kara ve hava gücünde var, Çin’in eksik olan tek unsuru dünya denizlerini ablukaya alacak büyüklükte bir deniz gücüne sahip değildir. Çin, Kuzey Kore’yi hegomanyası altında tutmaktadır. Çin Tayvan için, ada devletleri Malezya başta olmak üzere Avusturalya ve Yeni Zelanda için bile orta vadede büyük bir tehdittir.  Çin Afrika’da kredi anlaşmaları ile çok büyük ölçüde toprak kiralamak suretiyle Afrikaya yerleşmektedir. Süveyş kanalı  Çin’in askeri tehdidi altındadır. Çin, İsrail, Yunanistan ve diğer Akdeniz ülkelerinde pek çok limanı satın almış ve rekabet edilemez üretim gücünü bu limanlarla ezip geçtiği pazarlara hakim olmak için kullanmaktadır. Çin bizim büyük bir başarı projesi olarak görmeye çalıştığımız Demir İpek Yolu projeleri ile yetersiz deniz gücünden dolayı ticaretini ve devamında kendisi için kolay yol olan karayolu ve demiryollarını kullanıma açmaya başlamıştır. Çin tehlikesi bütün dünya için ölçüsüz bir beladır. Bizim Azerbaycan ile Karabağda kazandığımız zaferin arkasında kanaatimce Çin tehdidini önlemek için birinci sur, birinci kale olan Türk dünyasının bütünleşmesini mecburen öncelemek zorunda kalan Rusya Federasyonu ve ABD’nin sessiz kalarak sağladıkları destek vardır. Evet, Turan kuruluyor. Turan’ı yıllar önce çektikleri muhteşem İpek Yolu belgeseli ile desteleyen Japonya var, Rusya Federasyonu var, ABD var, Hindistan var. Dünya haritasına baktığımız zaman, coğrafyanın tarihinn ve tarihin coğrafyasının bize öğrettiklerini doğru analiz ettiğimiz zaman Çin ile ne Türk Dünyası, ne Rusya Federasyonu, ne Japonya , ne Hindistan tek başına mücadele edemez. ABD tek başına orta vadede Çin’e karşı kaybeder. Büyük Turan Japon denizinden Karadeniz kıyılarına kadar tarihi Türk toprakları üstünde tarihi düşmanlarımızın desteği ile kurulmak zorunda. Çin tehdidinden Avrupa huzur içinde kalamaz, Avrupa da bizi desteklemek zorunda. Tarih biz Türk milletine ateş hattında tarihsel düşmanımız Çine karşı Turanı kurmak fırsatı veriyor. Biz bu fırsatı millet olarak gelecek nesillerimizin yaşayacağı acıları göze alarak değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Çin’i bütün dünyanın desteği ile ancak Türkler durdurabilir. Yoksa gelecek on yıllarda   Rusya Federasyonu başta olmak üzere en az 20 devletin varlığı son bulacak, Çin 2 milyara yaklaşan nüfusu ile Dünyanın en büyük topraklarının üstünde en büyük nüfusu ile oturuyor olacaktır.