ERDOĞAN RİZE'DE 5 YILDIZI OTELİN AÇILIŞINI YAPTI

Siyaset 15.08.2020 - 21:00, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2603+ kez okundu.
 

ERDOĞAN RİZE'DE 5 YILDIZI OTELİN AÇILIŞINI YAPTI

'AYDER’İ ÇOK FARKLI BİR HALE GETİRECEĞİZ' Cumhurbaşkanı Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de yapımı tamamlanan 33 proje için düzenlenen toplu açılış töreninin ardından, açılışını gerçekleştirildiği 5 yıldızlı Ricosta Hotel'de AK Parti Rize İl Teşkilatı ile yemek programında buluştu. Rize’nin, AK Parti’nin yaptırımları sayesinde günden güne geliştiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm kurumlar, Rize’nin kalkınması için gece gündüz çalışıyor. İnşallah yarın Ayder Yaylası’nı son haliyle gezip göreceğiz, geldiği son noktayı yerinde denetleyeceğiz. Oradaki kaçak salıncak gibi yapılar yıkıldı. Konutlar da oradaki sahipleriyle konuşularak yıkılıyor. Onların yerine Rize’nin yerel mimarine uygun konutlar yapılacak ve vatandaşlara teslim edilecek. İnşallah Ayder’i çok farklı bir hale getireceğiz ve Ayder, çok ciddi bir çekim alanı olacak. Yapılan yatırımlar ile Rize, Doğu Karadeniz’de farklı bir konuma gelecek. Rize’de sahilde de yeni düzenlemeler planlarımız içersinde yer alıyor. Rize Havalimanı’nı 2022’ye yetiştireceğiz. Türkiye’de 2 tane deniz üzerinde havalimanı olmuş olacak. Biri Ordu- Giresun ikincisi de Rize- Artvin Havalimanı olacak. Bunlar Rize’ye geliş gidişleri rahatlatacak. Bizler de ana ocağımıza gelirken rahat edeceğiz. Yarın Güneysu Hastane projesiyle ilgi bilgi alacağız. Güneysu’ya bir gün hastanesi açmamın gayreti içindeyiz, yer tespiti yapıldı. Rize’nin gelişmesi için koşuyoruz, koşturuyoruz. Durmak yok yola devam, engellere takılıp kalmayacağız. Önümüzü kesmeye çalışanlara ne uğraşacak vaktimiz ne de halimiz yok. Çünkü yapacak çok işimiz var" dedi. 'BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTLERİNİ AÇTIKLARI ÇUKURLARA GÖMDÜK' Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Döviz kurundan, faizden, terörden, ülkemizin tökezlemesinden medet uman CHP zihniyetindeki muhterislere boyun eğmeyeceğiz. İlk günlü aşka hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Biz dertliyiz, derdi olani davası olan, prensipleri olan bir partiyiz. Biz milletin emanetini sırtında taşıyan bir davayız. 'Önce millet, önce memleket' diyen bir partiyiz. Milli iradenin üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. 40 yılı aşkın siyasi hayatımızın hiçbir döneminde bize güvenin insanımızı yarı yolda bırakmadık. 18 yıllık iktidarlarımız döneminde bahane aramadık, sıkıntılarla karşılaşsak da Türkiye ve Türk milleti için kurduğumuz hayallerin arasında kimsenin girmesine izin vermedik. Biz gece gündüz demeden çalıştıkça, milletimiz de bize destek verdi. Biz mazlumların hakkını savundukça birçok alanda önümüz açıldı. Yeri geldi vesayet güçlerinin tacizlerine meydan okuduk yeri geldi bölücü terör örgütlerini açtıkları çukurlara gömdük yeri geldi FETÖ’yü kendi ihanetinde boğduk yeri geldi 7 düvele meydan okuduk. Gezi olaylarında sokak terörüne, 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimine maruz kaldık. Adaletten taviz vermeden, gayri meşru yollara asla tenezzül etmeden mücadelemizi demokrasi ve hukuk içinde yürüterek alnımız ak, başımız dik şekilde bu günlere kadar geldik. Artık geleceğimize daha umutla bakıyoruz. 18 yıl öncesine göre artık adımlarımızı daha kararlı atıyoruz. Kendi tankımızı, topumuzu, gemimizi, silahlı- silahsız insansız hava araçlarımızı üretiyor, bunları dost ve kardeş ülkelere ihraç ediyoruz. Terör örgütlerine karşı en kapsamlı mücadelemizi yürütüyoruz. Sadece içerde değil Akdeniz’den Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya tüm stratejik sahalarda hak ve hukukumuzu çok daha büyük bir cesaretle savunuyoruz" diye konuştu. 'TÜRKİYE BAŞARI ÇITASINI DAHA YÜKSEĞE TAŞIYACAKTIR' "Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de ülkemizin içinde yer almadığı bir denklemin başarı şansı yoktur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyeli yetimlerin, Arakanlı öksüzlerin umudu Türkiye'dir. Darbecilere karşı kahramanca direnini Libyalı yiğitlerin umudu Türkiye'dir. Emperyalistlerce kaynakları sömürülmüş, fakirliğe, kıtlığa yoksulluğa mahkûm edilmiş toplumlar Türkiye'nin dik duruşu sayesinde yeniden öz güven kazanmaya başlamıştır. Dünya 5'ten büyüktür çağrımız küresel düzeyde adalet talebinin sembollerinden biri olmuştur. Türkiye iradesi ipotek altında olan bir ülke konumundan, sözü ve politikaları yakından takip edilen bir ülke seviyesine ulaşmıştır. Bugün ne bölgemizde ne de Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de ülkemizin içinde yer almadığı bir denklemin başarı şansı yoktur. Türkiye'nin gerek sahadaki gerekse masadaki gücü artık rakiplerimiz tarafından bile kabullenilmektedir. Allah'ın inayeti, aziz milletimizin desteği ve duasıyla Türkiye başarı çıtasını daha yükseğe taşıyacaktır" ifadelerinde bulundu. 'VESAYET GÖLGESİ BİZİM DÖNEMİMİZDE KALKMIŞTIR' AK Parti'nin 19'uncu yaşına girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Partimizin 19'uncu yıl dönümünü Ankara'da büyük bir coşkuyla kutladık. Burada yaptığımız konuşmada hem son 19 yılın bir muhasebesini yaptık hem de geleceğe dair vizyonumuzu milletimizle paylaştık. 18 yıllık iktidarlarımız dönemine ülkemize kazandırdığımız eserlerin özeti bile bizden önce yapılanların bir kaç katıdır. Türkiye turizmde, tarımda, eğitimle, savunma sanayinde, ulaşımda ve diğer tüm alanlarda ayağına vurulan prangaları bizimle beraber kırmıştır. Sağlıkta parasını ödeyemediği için vatandaşını rehin alan sistem bizim dönemimizde tarihe karışmıştır. Hatırlayın ölüleri bile rehin alan bir sistem vardı. Bizimle bu tarih oldu. Kadınlarımız, genç kızlarımız gerçek anlamda özgürlüklerine yine bizim dönemimizde kavuşmuştur.  Cumhurla Cumhuriyet bizim dönemimizde kucaklaşmış, demokrasimiz üzerinde vesayet gölgesi bizim dönemimizde kalkmıştır" dedi. 'BİZİM ARTIK IMF İLE İŞİMİZ YOK' Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23 buçuk milyar dolar borcu olduğunu dile getirerek şunları söyledi: "Mayıs 2013'te IMF'ye olan borcu biz sıfırladık. CHP bize akıl veriyor. 'Ekonomide sıkıntıdasınız. IMF'den borç alın, yola devam edin' o sizin işiniz. Sizin yükünüzü biz aldık onları biz temizledik. Ne zaman işte Mayıs 2013'te. Bizim artık IMF ile işimiz yok. Şu anda IMF'ye borç sıfır. Kalktı ki onlar bizden 5 milyar dolar borç talebinde bulundular. Ben arkadaşlara o zaman dedim ki verin verin bugün borç alan yarın emir alır. Hatırlayın paramızda 6 sıfır vardı değil mi? Tuvalete giriş bile 1 milyonaydı. O 6 sıfırı kim attı, biz attık. Başbakanlığım döneminde onları da attık. Paramızın değerini ve paramıza itibarı biz kazandırdık. Bakanından belde başkanına, kadın kollarından, gençlik kollarına, milletvekilinden, sandık müşahidine kadar bu çatı altında görev alan herkes bu başarıda hissedardır. Elbette son 18 yılda elde edilen bu başarının asıl sahibi girdiğimiz tüm seçimlerde desteğini bizden esirgemeyen gerektiğinde canı pahasına iradesine sahip çıkan en zor zamanlarda tıpkı bir dağ gibi bizim yanımızda duran aziz milletimizdir." 'BİZ GEREĞİNİ YAPARIZ' Doğu Akdeniz'de yaşananlara ilişkin, kıta sahanlığında haydutluğa asla boyun eğmeyecekleri mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Ülkemizin ve bölgemizin içinden geçtiği bu kritik günlerde AK Parti'li kadrolar olarak misyonumuza daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Açıkçası her zamankinden fazla çalışmamız, her zamankinden hassas olmamız gereken bir süreçteyiz. Sizlerde yakından takip ediyorsunuz Türkiye'nin gücünü, Türkiye'nin  etkinliğini kabullenemeyenler, Türkiye'nin başta dış politika ve ekonomisiyle istikrarlı şekilde büyümesini hazmedemeyenler son dönemde farklı cephelerde ülkemizi hedef alıyorlar. Kur, faiz, enflasyon üzerinden ekonomimize yönelik girişimler ile doğu Akdeniz'de Macron'un tahrikleri sonucu Yunanistan ve Rum kesimi tarafından tırmandırılan gerilim bu hazımsızlığın en güncel örnekleridir. İşte iki gün önce Şansölye Merkel ile bir görüşmem oldu. Arkasından sayın şu çanda Avrupa Birliği'nde başkan Michel ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmelerden sonra da bu atılan adımlar, Türkiye'ye yapılan bu saldırılar karşısında biz bu güne kadar hep kolaylaştırıcı olduk, hep yumuşatıcı olduk ancak Yunanistan bizim yaklaşımımıza aynı şekilde cevap vermiyor. Dolayısıyla bu yaklaşım tarzını devam ettirecek olurlarsa şunu bilmelidirler ki biz gereğini yaparız. Gerek uluslararası deniz hukuku, gerekse yerleşik teamüller açısından ülkemiz bu meselede sonuna kadar haklıdır. Bu hakkını da elindeki tüm imkanları kullanarak savunmayı sürdürecektir. 100 yıl önce Türkiye'yi ince bir siyasetle güneyindeki enerji kaynaklarının dışında bırakanlar Doğu Akdeniz'de bunu başaramayacaklardır. Kıta sahanlığımızda haydutluğa asla boyun eğmeyeceğiz. Yaptırım ve tehdit dili karşısında geri adım atmayacağız. 1 asır önce vatanımızı parçalamayı hedefleyen Sevr'i nasıl yırtıp atmışsak bu günde mavi vatanı aynı kararlılıkla koruyacağız." 'AKDENİZ'DE ATTIĞIMIZ TÜM ADIMLARI ULUSLARARASI HUKUK VE İYİ KOMŞULUK ÇERÇEVESİNDE ATIYORUZ' Oruç Reis Gemisi'nin planlandığı ve ilan edildiği şekilde belirlenen sahada sismik araştırmalarını yürüttüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi: "Deniz Kuvvetlerimize bağlı unsurlar da Oruç Reis'e bölgede refakat ediyor. Oruç Reis faaliyetlerini 23 Ağustos'a kadar devam edecektir. Bu süreçte gemimize yönelik en küçük bir tacizde bulunulması halinde gereken cevabı vermekten asla çekinmeyeceğiz. Daha önce de ifade ettiğim gibi biz asla gerilim peşinde değiliz. Kimsenin hakkına da el uzatmıyoruz. Biz sadece milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını savunuyoruz. Akdeniz'de attığımız tüm adımları uluslararası hukuk ve iyi komşuluk çerçevesinde atıyoruz. Yunanistan'dan beklentimiz de birilerinin kışkırtmasıyla değil aklıselim ile hareket etmesi. Özellikle Batı Trakya'daki kardeşlerimize yönelik devlet terörünü andıran uygulamalara bir an önce son vermesidir. Bakın Batı Trakya'daki camilerimize saldırılıyor. Okullarımıza saldırılıyor. Biz işte tam aksine işte Trabzon'da Sümela Manastırı'nı restorasyonunu her şeyini bitirdik ve Sümela'da geldiler ayinlerini yaptılar. Bizim inanç hürriyeti noktasında kimseyle bir sorunumuz yok. Herkes inancını bu ülkede güvence altında yaşar ve yaşacaktır." 'BİZ TEVAZU EHLİ OLACAĞIZ' Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Kardeşlerimiz gün geçtikçe şu gerçeği çok daha yakından görüyoruz. Ülkemizin kaderi ile AK Parti'nin kaderi adeta birleşmiş bütünleşmiştir. Türkiye'nin geleceği bizim çalışmamıza sizlerin değer üretmesine, hizmet üretmesine bağlıdır. Büyük ve güçlü Türkiye idealine sancaktarlık yapacak kadro işte karşımdaki bu kadrodur. Ben sizlere güveniyorum, inanıyorum. Siz dik durdukça, sürekli gayretinizi devam ettirdikçe Türkiye'nin ufkunu aydınlatacak kadro inanıyorum ki daha diri yeni kadrolarla güçlenecektir. Bu ülkeyi muhasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kadro işte yine söylüyorum bu kadrodur. Unutmayalım ki omuzlarımızdaki yük azalmıyor bilakis daha da artıyor. Dolayısıyla heyecanımızın, hizmet aşkımızın, dayanışmamızın, birlik ve beraberliğimizin de buna uygun olarak artması gerekiyor. İçeride ne kadar güçlü olursak, ne kadar birbirimize yakın olursak ne kadar birbirimize kenetlenirsek inanın dışarıda da o kadar güçlü o kadar etkili oluruz. Bizim davamızda nasıl karamsarlığa, ümitsizliğe yer yoksa rehavete gevşemeye de yer yoktur. Hele hele kibir, gurur, büyüklenmek, kendini vatandaştan koparıp sırça köşklere hapsetmek bize yakışmaz. Biz tevazu ehli olacağız, kibir ehli değil. Bunun için tevazuumuzu hiç bir zaman elden bırakmayacağız. Kardeşlik hukukumuzun zedelenmesine fırsat vermeyeceğiz. Milletimizle olan gönül bağımızın zayıflamasına müsaade etmeyeceğiz. Hangi görüşten, inançtan olursa olsun insanımızla aramıza asla duvarlar örmeyeceğiz. Görevimiz makamımız ne olursa olsun asıl gayemizin milletimize hizmet olduğunu biran olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Bir olacağız, iri olacağı, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Buradaki tüm kardeşlerimin taşıdıkları sorumluluğun bilinciyle hareket edeceklerine yürükten inanıyorum."

'AYDER’İ ÇOK FARKLI BİR HALE GETİRECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de yapımı tamamlanan 33 proje için düzenlenen toplu açılış töreninin ardından, açılışını gerçekleştirildiği 5 yıldızlı Ricosta Hotel'de AK Parti Rize İl Teşkilatı ile yemek programında buluştu. Rize’nin, AK Parti’nin yaptırımları sayesinde günden güne geliştiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm kurumlar, Rize’nin kalkınması için gece gündüz çalışıyor. İnşallah yarın Ayder Yaylası’nı son haliyle gezip göreceğiz, geldiği son noktayı yerinde denetleyeceğiz. Oradaki kaçak salıncak gibi yapılar yıkıldı. Konutlar da oradaki sahipleriyle konuşularak yıkılıyor. Onların yerine Rize’nin yerel mimarine uygun konutlar yapılacak ve vatandaşlara teslim edilecek. İnşallah Ayder’i çok farklı bir hale getireceğiz ve Ayder, çok ciddi bir çekim alanı olacak. Yapılan yatırımlar ile Rize, Doğu Karadeniz’de farklı bir konuma gelecek. Rize’de sahilde de yeni düzenlemeler planlarımız içersinde yer alıyor. Rize Havalimanı’nı 2022’ye yetiştireceğiz. Türkiye’de 2 tane deniz üzerinde havalimanı olmuş olacak. Biri Ordu- Giresun ikincisi de Rize- Artvin Havalimanı olacak. Bunlar Rize’ye geliş gidişleri rahatlatacak. Bizler de ana ocağımıza gelirken rahat edeceğiz. Yarın Güneysu Hastane projesiyle ilgi bilgi alacağız. Güneysu’ya bir gün hastanesi açmamın gayreti içindeyiz, yer tespiti yapıldı. Rize’nin gelişmesi için koşuyoruz, koşturuyoruz. Durmak yok yola devam, engellere takılıp kalmayacağız. Önümüzü kesmeye çalışanlara ne uğraşacak vaktimiz ne de halimiz yok. Çünkü yapacak çok işimiz var" dedi.

'BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTLERİNİ AÇTIKLARI ÇUKURLARA GÖMDÜK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Döviz kurundan, faizden, terörden, ülkemizin tökezlemesinden medet uman CHP zihniyetindeki muhterislere boyun eğmeyeceğiz. İlk günlü aşka hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Biz dertliyiz, derdi olani davası olan, prensipleri olan bir partiyiz. Biz milletin emanetini sırtında taşıyan bir davayız. 'Önce millet, önce memleket' diyen bir partiyiz. Milli iradenin üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. 40 yılı aşkın siyasi hayatımızın hiçbir döneminde bize güvenin insanımızı yarı yolda bırakmadık. 18 yıllık iktidarlarımız döneminde bahane aramadık, sıkıntılarla karşılaşsak da Türkiye ve Türk milleti için kurduğumuz hayallerin arasında kimsenin girmesine izin vermedik. Biz gece gündüz demeden çalıştıkça, milletimiz de bize destek verdi. Biz mazlumların hakkını savundukça birçok alanda önümüz açıldı. Yeri geldi vesayet güçlerinin tacizlerine meydan okuduk yeri geldi bölücü terör örgütlerini açtıkları çukurlara gömdük yeri geldi FETÖ’yü kendi ihanetinde boğduk yeri geldi 7 düvele meydan okuduk. Gezi olaylarında sokak terörüne, 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimine maruz kaldık. Adaletten taviz vermeden, gayri meşru yollara asla tenezzül etmeden mücadelemizi demokrasi ve hukuk içinde yürüterek alnımız ak, başımız dik şekilde bu günlere kadar geldik. Artık geleceğimize daha umutla bakıyoruz. 18 yıl öncesine göre artık adımlarımızı daha kararlı atıyoruz. Kendi tankımızı, topumuzu, gemimizi, silahlı- silahsız insansız hava araçlarımızı üretiyor, bunları dost ve kardeş ülkelere ihraç ediyoruz. Terör örgütlerine karşı en kapsamlı mücadelemizi yürütüyoruz. Sadece içerde değil Akdeniz’den Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya tüm stratejik sahalarda hak ve hukukumuzu çok daha büyük bir cesaretle savunuyoruz" diye konuştu.

'TÜRKİYE BAŞARI ÇITASINI DAHA YÜKSEĞE TAŞIYACAKTIR'

"Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de ülkemizin içinde yer almadığı bir denklemin başarı şansı yoktur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyeli yetimlerin, Arakanlı öksüzlerin umudu Türkiye'dir. Darbecilere karşı kahramanca direnini Libyalı yiğitlerin umudu Türkiye'dir. Emperyalistlerce kaynakları sömürülmüş, fakirliğe, kıtlığa yoksulluğa mahkûm edilmiş toplumlar Türkiye'nin dik duruşu sayesinde yeniden öz güven kazanmaya başlamıştır. Dünya 5'ten büyüktür çağrımız küresel düzeyde adalet talebinin sembollerinden biri olmuştur. Türkiye iradesi ipotek altında olan bir ülke konumundan, sözü ve politikaları yakından takip edilen bir ülke seviyesine ulaşmıştır. Bugün ne bölgemizde ne de Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de ülkemizin içinde yer almadığı bir denklemin başarı şansı yoktur. Türkiye'nin gerek sahadaki gerekse masadaki gücü artık rakiplerimiz tarafından bile kabullenilmektedir. Allah'ın inayeti, aziz milletimizin desteği ve duasıyla Türkiye başarı çıtasını daha yükseğe taşıyacaktır" ifadelerinde bulundu.

'VESAYET GÖLGESİ BİZİM DÖNEMİMİZDE KALKMIŞTIR'

AK Parti'nin 19'uncu yaşına girdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Partimizin 19'uncu yıl dönümünü Ankara'da büyük bir coşkuyla kutladık. Burada yaptığımız konuşmada hem son 19 yılın bir muhasebesini yaptık hem de geleceğe dair vizyonumuzu milletimizle paylaştık. 18 yıllık iktidarlarımız dönemine ülkemize kazandırdığımız eserlerin özeti bile bizden önce yapılanların bir kaç katıdır. Türkiye turizmde, tarımda, eğitimle, savunma sanayinde, ulaşımda ve diğer tüm alanlarda ayağına vurulan prangaları bizimle beraber kırmıştır. Sağlıkta parasını ödeyemediği için vatandaşını rehin alan sistem bizim dönemimizde tarihe karışmıştır. Hatırlayın ölüleri bile rehin alan bir sistem vardı. Bizimle bu tarih oldu. Kadınlarımız, genç kızlarımız gerçek anlamda özgürlüklerine yine bizim dönemimizde kavuşmuştur.  Cumhurla Cumhuriyet bizim dönemimizde kucaklaşmış, demokrasimiz üzerinde vesayet gölgesi bizim dönemimizde kalkmıştır" dedi.

'BİZİM ARTIK IMF İLE İŞİMİZ YOK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin IMF'ye 23 buçuk milyar dolar borcu olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Mayıs 2013'te IMF'ye olan borcu biz sıfırladık. CHP bize akıl veriyor. 'Ekonomide sıkıntıdasınız. IMF'den borç alın, yola devam edin' o sizin işiniz. Sizin yükünüzü biz aldık onları biz temizledik. Ne zaman işte Mayıs 2013'te. Bizim artık IMF ile işimiz yok. Şu anda IMF'ye borç sıfır. Kalktı ki onlar bizden 5 milyar dolar borç talebinde bulundular. Ben arkadaşlara o zaman dedim ki verin verin bugün borç alan yarın emir alır. Hatırlayın paramızda 6 sıfır vardı değil mi? Tuvalete giriş bile 1 milyonaydı. O 6 sıfırı kim attı, biz attık. Başbakanlığım döneminde onları da attık. Paramızın değerini ve paramıza itibarı biz kazandırdık. Bakanından belde başkanına, kadın kollarından, gençlik kollarına, milletvekilinden, sandık müşahidine kadar bu çatı altında görev alan herkes bu başarıda hissedardır. Elbette son 18 yılda elde edilen bu başarının asıl sahibi girdiğimiz tüm seçimlerde desteğini bizden esirgemeyen gerektiğinde canı pahasına iradesine sahip çıkan en zor zamanlarda tıpkı bir dağ gibi bizim yanımızda duran aziz milletimizdir."

'BİZ GEREĞİNİ YAPARIZ'

Doğu Akdeniz'de yaşananlara ilişkin, kıta sahanlığında haydutluğa asla boyun eğmeyecekleri mesajını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Ülkemizin ve bölgemizin içinden geçtiği bu kritik günlerde AK Parti'li kadrolar olarak misyonumuza daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Açıkçası her zamankinden fazla çalışmamız, her zamankinden hassas olmamız gereken bir süreçteyiz. Sizlerde yakından takip ediyorsunuz Türkiye'nin gücünü, Türkiye'nin  etkinliğini kabullenemeyenler, Türkiye'nin başta dış politika ve ekonomisiyle istikrarlı şekilde büyümesini hazmedemeyenler son dönemde farklı cephelerde ülkemizi hedef alıyorlar. Kur, faiz, enflasyon üzerinden ekonomimize yönelik girişimler ile doğu Akdeniz'de Macron'un tahrikleri sonucu Yunanistan ve Rum kesimi tarafından tırmandırılan gerilim bu hazımsızlığın en güncel örnekleridir. İşte iki gün önce Şansölye Merkel ile bir görüşmem oldu. Arkasından sayın şu çanda Avrupa Birliği'nde başkan Michel ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmelerden sonra da bu atılan adımlar, Türkiye'ye yapılan bu saldırılar karşısında biz bu güne kadar hep kolaylaştırıcı olduk, hep yumuşatıcı olduk ancak Yunanistan bizim yaklaşımımıza aynı şekilde cevap vermiyor. Dolayısıyla bu yaklaşım tarzını devam ettirecek olurlarsa şunu bilmelidirler ki biz gereğini yaparız. Gerek uluslararası deniz hukuku, gerekse yerleşik teamüller açısından ülkemiz bu meselede sonuna kadar haklıdır. Bu hakkını da elindeki tüm imkanları kullanarak savunmayı sürdürecektir. 100 yıl önce Türkiye'yi ince bir siyasetle güneyindeki enerji kaynaklarının dışında bırakanlar Doğu Akdeniz'de bunu başaramayacaklardır. Kıta sahanlığımızda haydutluğa asla boyun eğmeyeceğiz. Yaptırım ve tehdit dili karşısında geri adım atmayacağız. 1 asır önce vatanımızı parçalamayı hedefleyen Sevr'i nasıl yırtıp atmışsak bu günde mavi vatanı aynı kararlılıkla koruyacağız."

'AKDENİZ'DE ATTIĞIMIZ TÜM ADIMLARI ULUSLARARASI HUKUK VE İYİ KOMŞULUK ÇERÇEVESİNDE ATIYORUZ'

Oruç Reis Gemisi'nin planlandığı ve ilan edildiği şekilde belirlenen sahada sismik araştırmalarını yürüttüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:

"Deniz Kuvvetlerimize bağlı unsurlar da Oruç Reis'e bölgede refakat ediyor. Oruç Reis faaliyetlerini 23 Ağustos'a kadar devam edecektir. Bu süreçte gemimize yönelik en küçük bir tacizde bulunulması halinde gereken cevabı vermekten asla çekinmeyeceğiz. Daha önce de ifade ettiğim gibi biz asla gerilim peşinde değiliz. Kimsenin hakkına da el uzatmıyoruz. Biz sadece milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını savunuyoruz. Akdeniz'de attığımız tüm adımları uluslararası hukuk ve iyi komşuluk çerçevesinde atıyoruz. Yunanistan'dan beklentimiz de birilerinin kışkırtmasıyla değil aklıselim ile hareket etmesi. Özellikle Batı Trakya'daki kardeşlerimize yönelik devlet terörünü andıran uygulamalara bir an önce son vermesidir. Bakın Batı Trakya'daki camilerimize saldırılıyor. Okullarımıza saldırılıyor. Biz işte tam aksine işte Trabzon'da Sümela Manastırı'nı restorasyonunu her şeyini bitirdik ve Sümela'da geldiler ayinlerini yaptılar. Bizim inanç hürriyeti noktasında kimseyle bir sorunumuz yok. Herkes inancını bu ülkede güvence altında yaşar ve yaşacaktır."

'BİZ TEVAZU EHLİ OLACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Kardeşlerimiz gün geçtikçe şu gerçeği çok daha yakından görüyoruz. Ülkemizin kaderi ile AK Parti'nin kaderi adeta birleşmiş bütünleşmiştir. Türkiye'nin geleceği bizim çalışmamıza sizlerin değer üretmesine, hizmet üretmesine bağlıdır. Büyük ve güçlü Türkiye idealine sancaktarlık yapacak kadro işte karşımdaki bu kadrodur. Ben sizlere güveniyorum, inanıyorum. Siz dik durdukça, sürekli gayretinizi devam ettirdikçe Türkiye'nin ufkunu aydınlatacak kadro inanıyorum ki daha diri yeni kadrolarla güçlenecektir. Bu ülkeyi muhasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacak kadro işte yine söylüyorum bu kadrodur. Unutmayalım ki omuzlarımızdaki yük azalmıyor bilakis daha da artıyor. Dolayısıyla heyecanımızın, hizmet aşkımızın, dayanışmamızın, birlik ve beraberliğimizin de buna uygun olarak artması gerekiyor. İçeride ne kadar güçlü olursak, ne kadar birbirimize yakın olursak ne kadar birbirimize kenetlenirsek inanın dışarıda da o kadar güçlü o kadar etkili oluruz. Bizim davamızda nasıl karamsarlığa, ümitsizliğe yer yoksa rehavete gevşemeye de yer yoktur. Hele hele kibir, gurur, büyüklenmek, kendini vatandaştan koparıp sırça köşklere hapsetmek bize yakışmaz. Biz tevazu ehli olacağız, kibir ehli değil. Bunun için tevazuumuzu hiç bir zaman elden bırakmayacağız. Kardeşlik hukukumuzun zedelenmesine fırsat vermeyeceğiz. Milletimizle olan gönül bağımızın zayıflamasına müsaade etmeyeceğiz. Hangi görüşten, inançtan olursa olsun insanımızla aramıza asla duvarlar örmeyeceğiz. Görevimiz makamımız ne olursa olsun asıl gayemizin milletimize hizmet olduğunu biran olsun aklımızdan çıkarmayacağız. Bir olacağız, iri olacağı, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Buradaki tüm kardeşlerimin taşıdıkları sorumluluğun bilinciyle hareket edeceklerine yürükten inanıyorum."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi