Evet CHP’de olan tam da bu!

Siyaset 28.06.2025 - 08:43, Güncelleme: 28.06.2025 - 08:43 8337 kez okundu.
 

Evet CHP’de olan tam da bu!

Türkiye’de siyaset, bazen orman yangını gibi yayılır: önce kıvılcımı görmezsin, sonra alevin nereden çıktığını bile anlayamadan ortasında kalırsın.
  Evet CHP’de olan tam da bu! CHP’de neler oluyor?   Kısaca özetlersek ;2023 genel seçimlerinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu, ağır yenilgiye rağmen uzun süre istifa etmedi. Kasım 2023’teki CHP Kurultayı’nda Özgür Özel genel başkan seçildi. Ancak Kılıçdaroğlu tamamen çekilmedi.   Kılıçdaroğlu’na yakın isimler, Kasım’daki kurultayın usulsüz yapıldığını öne sürerek mahkemeye başvurdu. Dava konusu: Tüzüğe aykırılık, delege listeleri, toplantı usulü vs. 30 Haziran 2025’te görülecek bu dava eğer “mutlak butlan” (tam geçersizlik) kararıyla sonuçlanırsa, kurultay iptal olabilir ve Özgür Özel’in genel başkanlığı tartışmaya açılabilir.   Mutlak butlan, kayyum, darbe, davet, davetsizlik, hikâyenin adı ne olursa olsun; anlatanın sesi çatallaşıyor, dinleyenin aklı karışıyor.   Siyasetin sert yüzünü biraz yumuşatmak, meseleyi bir hikâyeyle anlatmak istiyorum.  * Bir zamanlar bir köy vardı. Bu köyde bayrak taşımak kutsaldı. Her on yılda bir, köylüler toplanır, en güvenilir kişiye bayrağı teslim ederdi. O kişi dağın tepesindeki kulede nöbet tutar, bayrağı hem gözetir hem korurdu.   Uzun yıllar boyunca bu görevi bir bilge adam üstlenmişti. Herkes onu severdi. Düşman köye saldırdığında, kar fırtınası bastığında, bayrak hep yerinde durduysa, onun sayesindeydi.   Ama zaman geçti. Köy büyüdü. Genç bir adam çıktı: “Yeni yollar yapalım, yeni kuleler dikelim, büyüyelim güçlenelim” dedi. Ve köylülerin çoğu bu çağrıyı duydu. Bayrak el değiştirdi. Bilge adam tepeden indi, genç adam kuleye çıktı.   Tam her şey duruldu sanılırken, bir gün köy meydanında bir fısıltı dolaşmaya başladı: “Bayrak devri usule uygun olmadı…” “Yine o eski adam dönebilir mi acaba?”   Ve bilge adam çıktı dedi ki: “Eğer dağın tepesine çıkan yol yanlışsa, yeniden yürünmesi gerekir.” (Bu noktada hatırlarsınız Sayın Kılıçdaroğlu yürümeyi sever. Ankara’dan İstanbul’da yürüyen bir parti genel başkanı olarak tarihte yerini almıştır.)   Genç adam ise elinde bayrakla kürsüde durup: “Ben bu bayrağı köylünün elinden aldım. Bu yolda geri dönmem” dedi.*   CHP’de bugün olan da tam olarak bu. Bir yanda tecrübeli, uzun yıllar liderlik yapmış  lakin hiç seçim kazanamamış Kemal Kılıçdaroğlu; öbür yanda halktan güven tazeleyerek gelen Özgür Özel. Hikâyede roller karışmış gibi: Kılıçdaroğlu, kurultayda şaibe olduğunu düşünüyor, ‘mutlak butlan’la hak arıyor. Özgür Özel ise tabanın desteğini ve belediyeleri kazanmış bir lider olarak “Bu yola sandıkla çıktık, mahkeme kararıyla geri dönmeyiz” diyor.   Ama mesele sadece bir hukuk mücadelesi değil. Asıl tartışma şu: CHP ülkeyi yönetmek için çalışıp kafamı yoracak yoksa iç hesaplaşmayla mı meşgul olacak?   İçeriden gelen eleştiriler azımsanacak gibi değil: “Partinin gündemi sadece İmamoğlu olamaz”, “Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz üzerine konuşalım”, “İran-İsrail savaşında bile gündemi yakalayamadık”   Bu sesler artık fısıltı değil, yüksek sesle dile getiriliyor.   30 Haziran’daki dava sadece bir mahkeme tarihi değil; bir kırılma anı. Eğer mutlak butlan kararı çıkarsa, Kılıçdaroğlu “dönebilirim” diyor. CHP yönetimi ise “Partiyi kimseye bırakmayız” diyerek keskin bir cevap veriyor.   Burada iki ihtimal var: Yaa  bu mücadele CHP’yi daha güçlü yapar, çünkü her tartışma yeni bir sentez doğurur. Ya da bu iç hesaplaşma, Ak Parti’nin ekmeğine yağ sürer.   Köylülerin hikâyesindeki gibi, bazen haklı olan dağın tepesine çıkar ama yolu kaybedebilir. Hak arayan mahkemeye gider ama halkı ihmal ederse yalnız kalır. CHP de tam böyle bir dönemeçte.   CHP içinde büyüyen fısıltıyı bastırmak için bağırmak yerine, kulak kesilmek gerekir. Zira, bugün “Saraçhane ruhu” diye yere göğe sığdırılamayan birlik, yarın sessiz sedasız gömülebilir.   Ve kimse unutmamalı: Bayrağın adı adalet, yolu  sandık, pusulası ise “halktır.” MUSTAFA BARIŞ ÖZTÜRK
Türkiye’de siyaset, bazen orman yangını gibi yayılır: önce kıvılcımı görmezsin, sonra alevin nereden çıktığını bile anlayamadan ortasında kalırsın.
 
Evet CHP’de olan tam da bu!

CHP’de neler oluyor?
 
Kısaca özetlersek ;2023 genel seçimlerinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu, ağır yenilgiye rağmen uzun süre istifa etmedi.

Kasım 2023’teki CHP Kurultayı’nda Özgür Özel genel başkan seçildi.

Ancak Kılıçdaroğlu tamamen çekilmedi.
 
Kılıçdaroğlu’na yakın isimler, Kasım’daki kurultayın usulsüz yapıldığını öne sürerek mahkemeye başvurdu.

Dava konusu: Tüzüğe aykırılık, delege listeleri, toplantı usulü vs. 30 Haziran 2025’te görülecek bu dava eğer “mutlak butlan” (tam geçersizlik) kararıyla sonuçlanırsa, kurultay iptal olabilir ve Özgür Özel’in genel başkanlığı tartışmaya açılabilir.
 
Mutlak butlan, kayyum, darbe, davet, davetsizlik, hikâyenin adı ne olursa olsun; anlatanın sesi çatallaşıyor, dinleyenin aklı karışıyor.
 
Siyasetin sert yüzünü biraz yumuşatmak, meseleyi bir hikâyeyle anlatmak istiyorum. 

*

Bir zamanlar bir köy vardı. Bu köyde bayrak taşımak kutsaldı. Her on yılda bir, köylüler toplanır, en güvenilir kişiye bayrağı teslim ederdi. O kişi dağın tepesindeki kulede nöbet tutar, bayrağı hem gözetir hem korurdu.
 
Uzun yıllar boyunca bu görevi bir bilge adam üstlenmişti. Herkes onu severdi. Düşman köye saldırdığında, kar fırtınası bastığında, bayrak hep yerinde durduysa, onun sayesindeydi.
 
Ama zaman geçti. Köy büyüdü. Genç bir adam çıktı: “Yeni yollar yapalım, yeni kuleler dikelim, büyüyelim güçlenelim” dedi. Ve köylülerin çoğu bu çağrıyı duydu. Bayrak el değiştirdi. Bilge adam tepeden indi, genç adam kuleye çıktı.
 
Tam her şey duruldu sanılırken, bir gün köy meydanında bir fısıltı dolaşmaya başladı:
“Bayrak devri usule uygun olmadı…”
“Yine o eski adam dönebilir mi acaba?”
 
Ve bilge adam çıktı dedi ki:

“Eğer dağın tepesine çıkan yol yanlışsa, yeniden yürünmesi gerekir.”

(Bu noktada hatırlarsınız Sayın Kılıçdaroğlu yürümeyi sever. Ankara’dan İstanbul’da yürüyen bir parti genel başkanı olarak tarihte yerini almıştır.)
 
Genç adam ise elinde bayrakla kürsüde durup:

“Ben bu bayrağı köylünün elinden aldım. Bu yolda geri dönmem” dedi.*
 
CHP’de bugün olan da tam olarak bu. Bir yanda tecrübeli, uzun yıllar liderlik yapmış  lakin hiç seçim kazanamamış Kemal Kılıçdaroğlu; öbür yanda halktan güven tazeleyerek gelen Özgür Özel. Hikâyede roller karışmış gibi: Kılıçdaroğlu, kurultayda şaibe olduğunu düşünüyor, ‘mutlak butlan’la hak arıyor. Özgür Özel ise tabanın desteğini ve belediyeleri kazanmış bir lider olarak “Bu yola sandıkla çıktık, mahkeme kararıyla geri dönmeyiz” diyor.
 
Ama mesele sadece bir hukuk mücadelesi değil. Asıl tartışma şu: CHP ülkeyi yönetmek için çalışıp kafamı yoracak yoksa iç hesaplaşmayla mı meşgul olacak?
 
İçeriden gelen eleştiriler azımsanacak gibi değil:
“Partinin gündemi sadece İmamoğlu olamaz”,
“Türkiye’yi nasıl yöneteceğimiz üzerine konuşalım”,
“İran-İsrail savaşında bile gündemi yakalayamadık”
 
Bu sesler artık fısıltı değil, yüksek sesle dile getiriliyor.
 
30 Haziran’daki dava sadece bir mahkeme tarihi değil; bir kırılma anı. Eğer mutlak butlan kararı çıkarsa, Kılıçdaroğlu “dönebilirim” diyor. CHP yönetimi ise “Partiyi kimseye bırakmayız” diyerek keskin bir cevap veriyor.
 
Burada iki ihtimal var:
Yaa  bu mücadele CHP’yi daha güçlü yapar, çünkü her tartışma yeni bir sentez doğurur.
Ya da bu iç hesaplaşma, Ak Parti’nin ekmeğine yağ sürer.
 
Köylülerin hikâyesindeki gibi, bazen haklı olan dağın tepesine çıkar ama yolu kaybedebilir. Hak arayan mahkemeye gider ama halkı ihmal ederse yalnız kalır. CHP de tam böyle bir dönemeçte.
 
CHP içinde büyüyen fısıltıyı bastırmak için bağırmak yerine, kulak kesilmek gerekir.
Zira, bugün “Saraçhane ruhu” diye yere göğe sığdırılamayan birlik, yarın sessiz sedasız gömülebilir.
 
Ve kimse unutmamalı: Bayrağın adı adalet, yolu  sandık, pusulası ise “halktır.”

MUSTAFA BARIŞ ÖZTÜRK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (3 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mehmet Akif Kaba
(29.06.2025 02:11 - #19129)
Küresel güçlerin Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz de iktidarı belirleme hünerleri geliştirilerek,hem iktidarı hemde ana muhalefeti birlikte yönetime getirmek ve ana muhalefetin iktidara yardımcı olarak uzun yıllar iktidarda kalmasını sağlayacak kaliteye erişmiştir,yeni başkanı sanki iktidara rakipmiş gibi göstermeye çalışıan senaryo Siyasi figüanlara oynatılıyor diye Düşünüyorum.Hatta iktidar eski lidere okadar alıştırılmışki yeni başkana bi türlü adapte olamıyor diye de Düşünüyorum,Hatta seçime günler kala genel başkan emriyle bir salako yine çıkap ezan sesini kıstıracağız der diye de DÜŞÜNÜYORUM.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ardeşenli
(28.06.2025 10:31 - #19124)
Ne anlatıyorsun. Ne Bilge adamı filan.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Feramuz
(28.06.2025 10:07 - #19123)
x bu ülkede sadece chp mi sorun diğer açlığı sefilliği adaletsizliği kul hakkını Rize belediyesinin basiretsizliği her hafta su kesintileri yolların çukur oluşunu bxk kokusunu dan geçilmediğini çaykur daki yalan dolan ları yazma gel chp yi yaz hadi x chp yi eleştirmeyi birak chp nin şerosu olamazsın chp hayatin da oy vermemiş gelmiş eleştiriyor x
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi