'İklim değişikliğiyle mücadelede karbondioksit salınımlarının azaltılması gerekiyor'

TRABZON'da, Avrupa Birliği (AB) İklim Diplomasisi Haftası kapsamında, Ticaret ve Sanayi Odası ve AB Bilgi Merkezi iş birliğinde ‘AB-Türkiye Gençlik İklim Forum'u düzenlendi. Forumda konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “İklim değişikliği ile mücadele etmek için ne yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bunun için karbondioksit salınımlarının azaltılması gerekiyor” dedi. AB İklim Diplomasisi Haftası kapsamında AB Delegasyonu desteğiyle Trabzon Ticaret Odası (TTSO) AB Bilgi Merkezi ev sahipliğinde ‘AB-Türkiye Gençlik İklim Formu’ düzenlendi.  Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnovasyon ve Byoteknoloji Merkezi’nde düzenlenen programa Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, AB Delegasyonu heyeti, bakanlık temsilcileri, bilim adamları ve öğrenciler katıldı. AB-Türkiye Gençlik İklim Forumu alanında uzman akademisyenler, Trabzon ve bölgedeki üniversite öğrencilerinin katılımıyla yapılan etkinlikte; İklim ve Su Politikaları Atölyesi, Özel Sektör ve İklim Politikaları Atölyesi, İklim ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Atölyesi ile İklim ve Eğitim Atölyelerinde iklim politikaları tartışıldı.  Yapılan konuşmaların ardından Büyükelçi Landrut, Vali Ustaoğlu ve Başkan Hacısalihoğlu öğrencilerin sorularını da yanıtladı.   ‘POTANSİYEL ETKİLER AÇISINDAN RİSK GRUBU ÜLKELER ARASINDA YER ALIYORUZ’ Programda konuşan Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, insanoğlu için tüm yaşam ihtiyaçlarını karşılayan en önemli kaynaklardan birinin iklim olduğunu belirterek, “İklim değişikliğinin olası etkilerine karşı ülkemizin fiziki konumuna bakıldığında, potansiyel etkiler açısından risk grubu ülkeler arasında yer almaktayız. Karadeniz Bölgemizde yaşanan sel felaketlerinin acı sonuçlarını hep birlikte gördük. Diğer yandan Akdeniz ve Ege Bölgemizde de adeta ciğerlerimizi yakan orman yangınları da yine yaşadığımız afetlerdendir. Bu durum iklim değişikliğinin ülkemizdeki sosyo-ekonomik ve çevresel etkilerinin önemini de ortaya koymaktadır” diye konuştu.   ‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İNSAN ELİ GERÇEKLEŞİYOR’   AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut da, iklim değişikliğinin insan eli ile gerçekleştiğini belirterek, şöyle konuştu: “Sayın Vali geçen yıl ve daha öncesinde Türkiye’de yaşanmış olan doğal afetlere gönderme yaptılar.  Bütün bunlar bizlere iklim değişikliğinin gerçek olduğunu, yaşanmakta olduğunu ve insan eliyle gerçekleştirdiğini gösteriyor. Bir taraftan da iklim değişikliği ile mücadele etmek için ne yapmamız gerektiğini de biliyoruz. Bunun için karbondioksit salınımlarının azaltılması gerekiyor. Türkiye Paris anlaşmasını imzalayarak son derece önemli bir adım attı. Türkiye’nin attığı bu adımdan büyük bir memnuniyet duyduk. Bu adımı atarak Türkiye Avrupa Birliğine üye devletler ve dünyanın geri kalan birçok ülkesi ile aslında aynı yola girmiş oldu. Geldiği endüstriyel dönemin seviyelerinde küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece üzerinde tutma yönündeki hedefe yönelik aynı tarafta duran ülkelerde aynı safta yer aldı” ‘   ÖNEMLİ OLAN KAYNAKLARIN VERİMLİ KULLANILMASI’   Üniversite öğrencilerinin sorularını da yanıtlayan Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, ‘Ülkemize geldiğinizde genel olarak çevremizi koruma konusunda neler yapılabileceğini düşünüyorsunuz’ sorusuna şöyle yanıt verdi: “Dünyada bütün ülkeler, doğal kaynakların kullanımı konusunda fazlaca cömert davranıyor. Tüm ülkeler için dünyanın her yeri için önemli olan kaynakların verimli kullanılması ve bunların ne kadar önemli olduğunu bilmek. Atık suyun kullanımı, enerji israfı konusunda herkesin gündelik hayattaki pratiği içerisinde yapması gereken bir şeyler vardır." '   AB VE TÜRKİYE’NİN İŞ BİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ’   Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, küresel ısınma ile mücadele kapsamında AB’nin Türkiye’ye ne kadar katkısı olacak sorusuna da "Devletlerin, özel sektörün yapması gerekenler var onlar elbette yapılacak ama aslında insanlığın ortak çabası olmak durumunda. Bu ortak çevre için herkesin yapması gereken şeyler var, diye düşünüyorum. Avrupa Birliği ve Türkiye’nin iş birliği çok önemli. Avrupa Birliği son 20 yılda 1,7 milyar euroluk çevre ve iklim değişikliği ile ilgili projelere kaynak aktarmış durumda. Bunların bir bölümü atık su ve arıtma, bir bölümü kanalizasyon sistemleri ile ilgili oldu” yanıtını verdi.