KENAN EVREN’İN BAKANLARI BİLE TBMM’YE BU KADAR SAYGISIZ DEĞİLLERDİ

Siyaset 04.03.2021 - 17:16, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1880+ kez okundu.
 

KENAN EVREN’İN BAKANLARI BİLE TBMM’YE BU KADAR SAYGISIZ DEĞİLLERDİ

Para için İnsan Hakları! Bekaroğlu, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan insan hakları eylem planının altında, dünyadan borç para bulabilme arzusunun yattığını söyledi. Eşinden dolayı bir akademisyeni suçlu ilan eden Cumhurbaşkanı ile bir suçluyu yakaladığında linç etme isteğini anlatan İçişleri Bakanı’nın insan hakları konusundaki samimiyetlerinin inandırıcı olmadığını ifade eden CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Bu belge 2003’te önemliydi, dünya da önemsemişti. Herkesi kandırıp paraları aldılar, adamlarına dağıttılar. Şimdi para bitti, borç bulamayınca yeniden insan haklarını hatırladılar” dedi.   T.B.M.M.'de düzenlediği basın toplantısına Sağlık Bakanlığı tarafından bastırılan "100 Yılın Sağlık Bakanları" başlıklı 2 ciltlik kitabı ülkede Ak Parti döneminde kamu harcamalarında yaşanan israfa örnek olarak göstererek başlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu,  Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planına değinerek, “19 yıllık iktidardan sonra 125 sayfalık insan hakları ile ilgili  strateji belgesini açıklamak bugüne kadar insan hakları ile ilgili pek bir şey yapılmadığının itirafıdır. ” dedi.  İnsan Hakları Eylem Planının bazı eksiklikler olmasına rağmen doğru ve güzel bir belge olduğunu, insan hakları ile ilgili, yargıyla ilgili, infazla ilgili, kadınlarla çocuklarla ilgili güzel şeyler olduğunu ifade eden Bekaroğlu, “Fakat 19 yıllık iktidar bunu yayınlıyor. Nasıl güveneceğiz. Yani, böyle kitaplar belgeler olmadığı, Anayasa’da yasalarda eksiklikler olduğu için yaşanmıyor ki insan hakkı ihlalleri. İhlallerin büyük çoğunluğu uygulamalardır, uygulamaları yapan kişilerdir. İnsan hakları ve demokrasi ile ilgili bir şey yapılabilmesi için öncelikle demokrasinin işlemesi gerekiyor. Yasamanın, yürütmenin ve yargının yerli yerine konulması gerekiyor.” diye konuştu. KENAN EVREN’İN BAKANLARI BİLE TBMM’YE BU KADAR SAYGISIZ DEĞİLLERDİ İktidarın TBMM’ye saygı göstermediğini, milletvekillerinin soru önergelerine ya hiç cevap verilmediğini ya da ciddiyetsiz cevaplar verildiğini hatırlatan Bekaroğlu, sorularına cevap vermeyen Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ı Kenan Evren gibi davrandığı için eleştirdiğinden dolayı dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye fezleke gönderildiğini söyledi.  Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu da sorulara ciddiyetsiz cevap verdiği için eleştiren Bekaroğlu, “Ulaştırma Bakanı’na sorduğum Ovit Tünelinde 19.568 TL’lik işe 17 milyon TL ödeme yapmışsınız. Bu nedir, buna cevap verin demişiz. Başka 13 soru daha sormuşuz. Bunların sadece iki tanesine çok yuvarlak cevaplar, hatta cevap bile sayılamayacak cevaplar verdi. Sn. Adil Karaismailoğlu, ben TBMM üyesiyim, Anayasanın bana yüklediği görevi yapıyorum, sana soru soruyorum. Bu sorulara cevap vermek zorundasın. Böyle bir şey gönderilir mi, sen kimsin, nesin, ne sanıyorsun kendini? Bu da versin mahkemeye, aynen söylüyorum; Kenan Evren’in bakanları bile böyle davranmadı. Onların bile Parlamentoya, seçilmişlere saygısı daha fazlaydı. Siz 28 Şubatçılardan daha geridesiniz dediğimiz zaman kızıyorlar. Şimdi bunlar insan hakları eylem planı açıklayacak ve biz bunlara inanacak mıyız?” şeklinde konuştu. UÇUM, ALTUN HESAP VERECEK  Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u eleştiren Bekaroğlu, Uçum’un “İletişim Başkanını eleştirmek devlete hesap sormaktır, eleştiremezsiniz” anlamına gelen sözlerine sert tepki göstererek, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı’nın sarayda adamları var. İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun, siyasi bir kişiymiş gibi her gün siyasetçilere laf yetiştiriyor, ağır hakaretlerde bulunuyor. Hiçbir mahkeme de onunla ilgili bir işlem yapmıyor. Başka bir başdanışman Mehmet Uçum dedi ki, İletişim Başkanını eleştirmek demek devlete hesap sormaktır, eleştiremezsiniz.” Buna yapılan eleştirilerden sonra bugün diyor ki, Fahrettin Altun bakanlar gibidir. Niye, Cumhurbaşkanı atamıştır. Evet Cumhurbaşkanı atıyor ama 657’ye göre devlet memuru. 657 ne diyor; devlet memurlarına siyasi açıklama yapmayı yasaklıyor. Şimdi buradan soruyorum; Ey Fahrettin Altun, Ey Mehmet Uçum, kimsiniz siz, kendinizi ne sanıyorsunuz? Mühür kimdeyse Süleyman o, biz de şimdi dönemin Süleymanının adamlarıyız, fedaileriyiz, istediğimizi yaparız. Niye, çünkü arkamızda Süleyman var! Öyle değil, Benim yaşım 66, ne Süleymanlar gördüm bu memlekette. Ne ‘Sözde Süleymanlar’ gördüm. Bundan 5-8 sene önce, FETÖ deniyor şimdi, Fetullah Gülen’in adamları kral kesilmişti bu memlekette, asıyorlardı, kesiyorlardı. İstediklerinin ayağını kaydırıyorlardı. MİT Başkanını bile gözaltına almaya kalkıyorlardı. Neredeler şimdi; hepsi cezaevinde. Yanlış anlamasınlar; Mehmet Uçum’u, Fahrettin Altun’u hapisle tehdit etmiyorum. Ama hesap sormayı tehdit kabul ediyorlarsa, hukukun içinde hesap verecekler. Mehmet Uçum kimmiş, Fahrettin Altun kimmiş, bu memlekette herkes görecek.” BU KİŞİLER İNSAN HAKLARINI UYGULAYAMAZ  İnsan Hakları Strateji Belgesi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bekaroğlu; “Bu belgede çok önemli başlıklar var. Burada yazılanları yapabilmeleri için kişilerin de değişmesi lazım. Bir Süleyman Soylu var, İçişleri Bakanı. Bir kadın Merve Demirel; basın açıklaması yaparken polis tarafından tacize uğrayarak gözaltına alınıyor. Eleştirilerden sonra çıkıyor bu Bakan, ‘Merve Demirel’in babası FETÖ’cü bilmem ne sendikasının üyesiydi. Dolayısıyla DHKPC’li olabilir, polis de gözaltına alırken eli bir yere kaymış olabilir. Ne var bunda’ diyor. Şimdi böyle bir İçişleri Bakanının olduğu yerde insan hakları eylem planı uygulayacak, kim; Cumhurbaşkanı, hangi Cumhurbaşkanı; çıkıyor diyor ki, bu Ayşe Buğra var ya Boğaziçi Üniversitesinde açıklamayı imzalamış. O zaten Osman Kavala’nın hanımı. Eee, hani Müslümandın Sayın Cumhurbaşkanı? Veda Hutbesi ne diyor; hiç kimse eşinden, babasından, kardeşinden dolayı suçlanamaz. Sayın Tayyip Erdoğan; senin bu belgeyi uygulayacağına nasıl inanacağız? Bunların hepsi yalan, ekonomileri de TÜİK’leri de hepsi yalan. Bu belgede yazılanlar da yalan, inanmıyoruz, güvenmiyoruz size. Yani Sayın Tayyip Erdoğan’la Sayın Süleyman Soylu bu belgeyi uygulayacaklarmış! Niye yapıyorlar; para için. İnsan diye bir dertleri yoktur, insan hakları diye bir dertleri yoktur. Normal bir ülkenin içişleri bakanı suç işleyeni yakalar, yargıya teslim eder. Yargı da kanun çerçevesinde cezasını verir. Bu suçun mahiyeti ne olursa olsun. Diyor ki, mezarın yanındaki ağaca asacaktım. Böyle bir içişleri bakanı olur mu? Bu bakan insan hakları eylem planı uygulayacakmış."dedi. PARA BİTTİ, İNSAN HAKLARI AKLINA GELDİ! İnsan Hakları Strateji Belgesinin açıklanmasının  Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu dış kaynakla da ilgisi olduğunu belirten Mehmet Bekaroğlu; “Ne için yapıyorlar bunu, para için. Para bitti, yol göründü, dönemin sonuna geldiler. Türkiye’de büyük bir ekonomik kriz var, aşı bile alamıyorlar. Okulları açtık, öğretmenlere aşı yapamıyoruz. Kafelerde lokantalarda çalışanlara aşı yapamıyoruz. Niye, para yok. Bunlara para lazım, para için de insan hakları lazım. Kredi vermiyorlar, hak ihlallerini eleştiriyorlar. Cumhurbaşkanı, Avrupa ülkelerinden iyi durumda olduğumuzu söylüyor ama o Avrupa ülkeleri 1’le borç alıyor, biz 8’le bile borç para bulamıyoruz, aşı alamıyoruz. Borç istediğimiz insanlar bir de insan hakları sicili istiyor. Bunu oraya ekleyecek, borç para bulacak. Böyle bir şey olmaz. Keşke bulsa. Bu komikliktir, uzatmaktır. Bir an evvel seçim, erken seçim yapılmalı. Bu insanları söyleyecek hiçbir şeyleri kalmadı. Bu belge 2003 yılında önemliydi, bütün dünya da bunu önemsemişti. Herkesi kandırdı, parayı cebe indirdi, dağıttı adamlarına. Şimdi para bitti, tekrar insan haklarına yöneldi. Yapılacak iş, ülkeyi bir an evvel salimen problemsiz bir şekilde erken seçime götürmektir" şeklinde konuştu. 
Para için İnsan Hakları!

Bekaroğlu, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan insan hakları eylem planının altında, dünyadan borç para bulabilme arzusunun yattığını söyledi. Eşinden dolayı bir akademisyeni suçlu ilan eden Cumhurbaşkanı ile bir suçluyu yakaladığında linç etme isteğini anlatan İçişleri Bakanı’nın insan hakları konusundaki samimiyetlerinin inandırıcı olmadığını ifade eden CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, “Bu belge 2003’te önemliydi, dünya da önemsemişti. Herkesi kandırıp paraları aldılar, adamlarına dağıttılar. Şimdi para bitti, borç bulamayınca yeniden insan haklarını hatırladılar” dedi.
 
T.B.M.M.'de düzenlediği basın toplantısına Sağlık Bakanlığı tarafından bastırılan "100 Yılın Sağlık Bakanları" başlıklı 2 ciltlik kitabı ülkede Ak Parti döneminde kamu harcamalarında yaşanan israfa örnek olarak göstererek başlayan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu,  Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planına değinerek, “19 yıllık iktidardan sonra 125 sayfalık insan hakları ile ilgili  strateji belgesini açıklamak bugüne kadar insan hakları ile ilgili pek bir şey yapılmadığının itirafıdır. ” dedi. 

İnsan Hakları Eylem Planının bazı eksiklikler olmasına rağmen doğru ve güzel bir belge olduğunu, insan hakları ile ilgili, yargıyla ilgili, infazla ilgili, kadınlarla çocuklarla ilgili güzel şeyler olduğunu ifade eden Bekaroğlu, “Fakat 19 yıllık iktidar bunu yayınlıyor. Nasıl güveneceğiz. Yani, böyle kitaplar belgeler olmadığı, Anayasa’da yasalarda eksiklikler olduğu için yaşanmıyor ki insan hakkı ihlalleri. İhlallerin büyük çoğunluğu uygulamalardır, uygulamaları yapan kişilerdir. İnsan hakları ve demokrasi ile ilgili bir şey yapılabilmesi için öncelikle demokrasinin işlemesi gerekiyor. Yasamanın, yürütmenin ve yargının yerli yerine konulması gerekiyor.” diye konuştu.

KENAN EVREN’İN BAKANLARI BİLE TBMM’YE BU KADAR SAYGISIZ DEĞİLLERDİ

İktidarın TBMM’ye saygı göstermediğini, milletvekillerinin soru önergelerine ya hiç cevap verilmediğini ya da ciddiyetsiz cevaplar verildiğini hatırlatan Bekaroğlu, sorularına cevap vermeyen Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ı Kenan Evren gibi davrandığı için eleştirdiğinden dolayı dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM’ye fezleke gönderildiğini söyledi. 

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu da sorulara ciddiyetsiz cevap verdiği için eleştiren Bekaroğlu, “Ulaştırma Bakanı’na sorduğum Ovit Tünelinde 19.568 TL’lik işe 17 milyon TL ödeme yapmışsınız. Bu nedir, buna cevap verin demişiz. Başka 13 soru daha sormuşuz. Bunların sadece iki tanesine çok yuvarlak cevaplar, hatta cevap bile sayılamayacak cevaplar verdi. Sn. Adil Karaismailoğlu, ben TBMM üyesiyim, Anayasanın bana yüklediği görevi yapıyorum, sana soru soruyorum. Bu sorulara cevap vermek zorundasın. Böyle bir şey gönderilir mi, sen kimsin, nesin, ne sanıyorsun kendini? Bu da versin mahkemeye, aynen söylüyorum; Kenan Evren’in bakanları bile böyle davranmadı. Onların bile Parlamentoya, seçilmişlere saygısı daha fazlaydı. Siz 28 Şubatçılardan daha geridesiniz dediğimiz zaman kızıyorlar. Şimdi bunlar insan hakları eylem planı açıklayacak ve biz bunlara inanacak mıyız?” şeklinde konuştu.

UÇUM, ALTUN HESAP VERECEK 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u eleştiren Bekaroğlu, Uçum’un “İletişim Başkanını eleştirmek devlete hesap sormaktır, eleştiremezsiniz” anlamına gelen sözlerine sert tepki göstererek, şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanı’nın sarayda adamları var. İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun, siyasi bir kişiymiş gibi her gün siyasetçilere laf yetiştiriyor, ağır hakaretlerde bulunuyor. Hiçbir mahkeme de onunla ilgili bir işlem yapmıyor. Başka bir başdanışman Mehmet Uçum dedi ki, İletişim Başkanını eleştirmek demek devlete hesap sormaktır, eleştiremezsiniz.” Buna yapılan eleştirilerden sonra bugün diyor ki, Fahrettin Altun bakanlar gibidir. Niye, Cumhurbaşkanı atamıştır. Evet Cumhurbaşkanı atıyor ama 657’ye göre devlet memuru. 657 ne diyor; devlet memurlarına siyasi açıklama yapmayı yasaklıyor. Şimdi buradan soruyorum; Ey Fahrettin Altun, Ey Mehmet Uçum, kimsiniz siz, kendinizi ne sanıyorsunuz? Mühür kimdeyse Süleyman o, biz de şimdi dönemin Süleymanının adamlarıyız, fedaileriyiz, istediğimizi yaparız. Niye, çünkü arkamızda Süleyman var! Öyle değil, Benim yaşım 66, ne Süleymanlar gördüm bu memlekette. Ne ‘Sözde Süleymanlar’ gördüm. Bundan 5-8 sene önce, FETÖ deniyor şimdi, Fetullah Gülen’in adamları kral kesilmişti bu memlekette, asıyorlardı, kesiyorlardı. İstediklerinin ayağını kaydırıyorlardı. MİT Başkanını bile gözaltına almaya kalkıyorlardı. Neredeler şimdi; hepsi cezaevindeYanlış anlamasınlar; Mehmet Uçum’u, Fahrettin Altun’u hapisle tehdit etmiyorum. Ama hesap sormayı tehdit kabul ediyorlarsa, hukukun içinde hesap verecekler. Mehmet Uçum kimmiş, Fahrettin Altun kimmiş, bu memlekette herkes görecek.”

BU KİŞİLER İNSAN HAKLARINI UYGULAYAMAZ 

İnsan Hakları Strateji Belgesi ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bekaroğlu; “Bu belgede çok önemli başlıklar var. Burada yazılanları yapabilmeleri için kişilerin de değişmesi lazım. Bir Süleyman Soylu var, İçişleri Bakanı. Bir kadın Merve Demirel; basın açıklaması yaparken polis tarafından tacize uğrayarak gözaltına alınıyor. Eleştirilerden sonra çıkıyor bu Bakan, ‘Merve Demirel’in babası FETÖ’cü bilmem ne sendikasının üyesiydi. Dolayısıyla DHKPC’li olabilir, polis de gözaltına alırken eli bir yere kaymış olabilir. Ne var bunda’ diyor. Şimdi böyle bir İçişleri Bakanının olduğu yerde insan hakları eylem planı uygulayacak, kim; Cumhurbaşkanı, hangi Cumhurbaşkanı; çıkıyor diyor ki, bu Ayşe Buğra var ya Boğaziçi Üniversitesinde açıklamayı imzalamış. O zaten Osman Kavala’nın hanımı. Eee, hani Müslümandın Sayın Cumhurbaşkanı? Veda Hutbesi ne diyor; hiç kimse eşinden, babasından, kardeşinden dolayı suçlanamaz. Sayın Tayyip Erdoğan; senin bu belgeyi uygulayacağına nasıl inanacağız? Bunların hepsi yalan, ekonomileri de TÜİK’leri de hepsi yalan. Bu belgede yazılanlar da yalan, inanmıyoruz, güvenmiyoruz size. Yani Sayın Tayyip Erdoğan’la Sayın Süleyman Soylu bu belgeyi uygulayacaklarmış! Niye yapıyorlar; para için. İnsan diye bir dertleri yoktur, insan hakları diye bir dertleri yoktur. Normal bir ülkenin içişleri bakanı suç işleyeni yakalar, yargıya teslim eder. Yargı da kanun çerçevesinde cezasını verir. Bu suçun mahiyeti ne olursa olsun. Diyor ki, mezarın yanındaki ağaca asacaktım. Böyle bir içişleri bakanı olur mu? Bu bakan insan hakları eylem planı uygulayacakmış."dedi.

PARA BİTTİ, İNSAN HAKLARI AKLINA GELDİ!

İnsan Hakları Strateji Belgesinin açıklanmasının  Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu dış kaynakla da ilgisi olduğunu belirten Mehmet Bekaroğlu; “Ne için yapıyorlar bunu, para için. Para bitti, yol göründü, dönemin sonuna geldiler. Türkiye’de büyük bir ekonomik kriz var, aşı bile alamıyorlar. Okulları açtık, öğretmenlere aşı yapamıyoruz. Kafelerde lokantalarda çalışanlara aşı yapamıyoruz. Niye, para yok. Bunlara para lazım, para için de insan hakları lazım. Kredi vermiyorlar, hak ihlallerini eleştiriyorlar. Cumhurbaşkanı, Avrupa ülkelerinden iyi durumda olduğumuzu söylüyor ama o Avrupa ülkeleri 1’le borç alıyor, biz 8’le bile borç para bulamıyoruz, aşı alamıyoruz. Borç istediğimiz insanlar bir de insan hakları sicili istiyor. Bunu oraya ekleyecek, borç para bulacak. Böyle bir şey olmaz. Keşke bulsa. Bu komikliktir, uzatmaktır. Bir an evvel seçim, erken seçim yapılmalı. Bu insanları söyleyecek hiçbir şeyleri kalmadı. Bu belge 2003 yılında önemliydi, bütün dünya da bunu önemsemişti. Herkesi kandırdı, parayı cebe indirdi, dağıttı adamlarına. Şimdi para bitti, tekrar insan haklarına yöneldi. Yapılacak iş, ülkeyi bir an evvel salimen problemsiz bir şekilde erken seçime götürmektir" şeklinde konuştu. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi