KÖTÜ RÜZGAR FUTBOLDAN ADALETE HER YERDE KENDİNİ GÖSTERİYOR

Siyaset 17.08.2022 - 17:18, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2268+ kez okundu.
 

KÖTÜ RÜZGAR FUTBOLDAN ADALETE HER YERDE KENDİNİ GÖSTERİYOR

EKONOMİ ACİL NEŞTER İSTİYOR   İktidarlara en çok, onların her icraatını doğru gören, yapılan yanlışları siyasi tarafgirlik veya kişisel çıkar adına örtmeye çalışan ve böylece iktidarların tepesini köreltenler zarar verir.  Bu yaklaşımlar nedeniyle hatalar görülmez, çöküşün farkına varılmaz. Geçmişte iktidar partilerinin sönüp gitmesinin temelinde hep bu tür yaklaşımlar etkili oldu. Bunun en yakın örneği ANAP.. Çöküş anına kadar etrafındakilerin gazıyla gitti. Ne yerel seçimlerdeki gerileme, ne genel seçimdeki oy kayıpları iktidar sarhoşluğu içerisinde görülmedi,görülmek istenmedi. Bir süredir ekonominin iyi yönetilmediğini, tedbir adına alınan kararların adeta işleri daha da kötüye götürdüğünü, halkın ekonominin başında olanlara güven duymadığını, öncelikle bu güveni yeniden tesis edecek ve işlerine karışılmayacak yetkin ekonomik kadronun işbaşına getirilmesinin gerekli olduğunu dile getiriyorum. Bazı dostlarım buna karşılık beni çeşitli çarpıtmalarla iknaya çalışıyor, yapılan iyi işleri dile getirerek ekonomideki kötü gidişatın üstünü bunlarla örtmeye çalışıyorlar. Oysa her şey çok açık; Paramız yabancı paralar karşısında pula döndü. Daha dün, aynı iktidar döneminde fakirliklerinden, zavallılıklarından dem vurduğumuz ülkelerin vatandaşlarının gezi ve alışveriş için ülkemize hücum ettiklerini görüyoruz. Türkiye, aklınıza gelebilecek en geri kalmış ülke vatandaşları için ucuzluk cenneti haline gelmiş. Bunlar ülkemize gelip 10 dolarla şaşaalı masa donatıp, fotoğraflayıp sosyal mecralarda paylaşıyorlar. Ülkenin her yanı en fakir yabancıların dahi tatil yapabileceği mekanlara dönüştü. Esnafımız ise onlardan kazanacağı dolarlara muhtaç kaldı. Vatandaşlarımız fiyatların uçmasından şikayet edip, her şeyini kısarken, paralarının TL. karşısında anormal derecede değer kazanması nedeniyle yabancılara her şey ucuz geliyor ve işyerleri onlara çalışıyor.  Memleketimde hangi esnafa soruyorsam, “Bizler parayı Araplardan kazanıyoruz” diyorlar. Adamlar kalabalık aileler ve gittikleri, yeyip, içtikleri yeri ihya ediyorlar.  Dün, yerli halkı velinimet gören restoranlar şimdi dönüp onların yüzlerine bile bakmıyor. Onların yoğun talepleri oldukça emlaktan, yiyecek, içecek, konaklamaya kadar her şeyin fiyatı sürekli artıyor. Yerli halk, yerli turistler ise bu mekanlardan hızla çekilmek zorunda kalıyor. Her tür yabancı(onlara göre)  ucuz yaşam nedeniyle Türkiye’ye hücum ederken, vatandaşlarımızın onların ülkelerine, hatta dün kolayca gidip geldiğimiz fakir komşu ülkelere gidebilmesi neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Bu ülkelerde de küresel kriz nedeniyle fiyatlar artmış. Bunun yanı sıra, paralarının TL. karşısında değer kazanması nedeniyle kalbur üstü Türk vatandaşlarının dışında kimsenin buralara tatile gidebilme ihtimali kalmadı. Artık Bölgemize çalışmaya, yaşlı bakımına gelen kadınlardan da eser kalmadı. Kazandığı parayı dolara çeviren bu insanlar elde ettikleri kazançla önceden aldıklarının beşte biri kadar dolar dahi alamadıkları için artık çalışmak İçin başka yabancı ülkelere gidiyorlar. Gençler ekonomik tablo karşısında geleceklerinden oldukça umutsuz. Milyonlarca işsizin yanı sıra, çalıştığı halde kazancı kendine yetmeyenlerin sayısı da bir o kadar. Artık gençlerin okuması, iş bulması, evlenmesi, ev, araba alması  kendilerine hayal geliyor.    Hiçbir şeyin fiyatı geri gitmediği gibi, aksine fiyatlar her gün katlanıyor. Bir Ürünü üç beş kuruş daha ucuz alma adına insanlar marketlerde adeta birbirlerini eziyorlar. Bu tablo sadece ekonominin tablosu değil, bu kötü rüzgar futboldan, adalete kadar her yerde kendini gösteriyor. Halk sistem bozukluğunu tolere etmiş olsa da ekonominin bozulmasıyla birlikte her şey şimdilerde daha çok göze batıyor. Bunlar açıkça ortadayken hala ekonomiyi cilalamaya kalkmak bu iktidarın sona ermesine yardımcı olmaktan başka bir şey değil ! Karşıt ittifakın kazandığı belediyelerde çuvallamış olmasından yola çıkarak seçmeni bu tablonun içinde sıkıştırmaya kalkmamalı. Eğer, böylesi bir şeyden medet umuluyorsa, bilinmeli ki seçmen güvensizlik nedeniyle cenneti vaad etseniz de o kötü denilenle yoluna devam eder. Bunun siyasal tarihimiz içinde nice örnekleri var.. Velhasıl; İktidar, öncelikle ekonomiden başlayarak birçok alana neşter vurmalı.  Aksi halde yanlışları, hataları örtmek adına kullanmaya kalktığı bunca güzel hizmete de, kendine de yazık eder..

EKONOMİ ACİL NEŞTER İSTİYOR

 

İktidarlara en çok, onların her icraatını doğru gören, yapılan yanlışları siyasi tarafgirlik veya kişisel çıkar adına örtmeye çalışan ve böylece iktidarların tepesini köreltenler zarar verir. 

Bu yaklaşımlar nedeniyle hatalar görülmez, çöküşün farkına varılmaz.


Geçmişte iktidar partilerinin sönüp gitmesinin temelinde hep bu tür yaklaşımlar etkili oldu. Bunun en yakın örneği ANAP.. Çöküş anına kadar etrafındakilerin gazıyla gitti. Ne yerel seçimlerdeki gerileme, ne genel seçimdeki oy kayıpları iktidar sarhoşluğu içerisinde görülmedi,görülmek istenmedi.


Bir süredir ekonominin iyi yönetilmediğini, tedbir adına alınan kararların adeta işleri daha da kötüye götürdüğünü, halkın ekonominin başında olanlara güven duymadığını, öncelikle bu güveni yeniden tesis edecek ve işlerine karışılmayacak yetkin ekonomik kadronun işbaşına getirilmesinin gerekli olduğunu dile getiriyorum. Bazı dostlarım buna karşılık beni çeşitli çarpıtmalarla iknaya çalışıyor, yapılan iyi işleri dile getirerek ekonomideki kötü gidişatın üstünü bunlarla örtmeye çalışıyorlar.


Oysa her şey çok açık; Paramız yabancı paralar karşısında pula döndü. Daha dün, aynı iktidar döneminde fakirliklerinden, zavallılıklarından dem vurduğumuz ülkelerin vatandaşlarının gezi ve alışveriş için ülkemize hücum ettiklerini görüyoruz. Türkiye, aklınıza gelebilecek en geri kalmış ülke vatandaşları için ucuzluk cenneti haline gelmiş. Bunlar ülkemize gelip 10 dolarla şaşaalı masa donatıp, fotoğraflayıp sosyal mecralarda paylaşıyorlar. Ülkenin her yanı en fakir yabancıların dahi tatil yapabileceği mekanlara dönüştü. Esnafımız ise onlardan kazanacağı dolarlara muhtaç kaldı.


Vatandaşlarımız fiyatların uçmasından şikayet edip, her şeyini kısarken, paralarının TL. karşısında anormal derecede değer kazanması nedeniyle yabancılara her şey ucuz geliyor ve işyerleri onlara çalışıyor. 


Memleketimde hangi esnafa soruyorsam, “Bizler parayı Araplardan kazanıyoruz” diyorlar. Adamlar kalabalık aileler ve gittikleri, yeyip, içtikleri yeri ihya ediyorlar. 


Dün, yerli halkı velinimet gören restoranlar şimdi dönüp onların yüzlerine bile bakmıyor. Onların yoğun talepleri oldukça emlaktan, yiyecek, içecek, konaklamaya kadar her şeyin fiyatı sürekli artıyor. Yerli halk, yerli turistler ise bu mekanlardan hızla çekilmek zorunda kalıyor.


Her tür yabancı(onlara göre)  ucuz yaşam nedeniyle Türkiye’ye hücum ederken, vatandaşlarımızın onların ülkelerine, hatta dün kolayca gidip geldiğimiz fakir komşu ülkelere gidebilmesi neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Bu ülkelerde de küresel kriz nedeniyle fiyatlar artmış. Bunun yanı sıra, paralarının TL. karşısında değer kazanması nedeniyle kalbur üstü Türk vatandaşlarının dışında kimsenin buralara tatile gidebilme ihtimali kalmadı.


Artık Bölgemize çalışmaya, yaşlı bakımına gelen kadınlardan da eser kalmadı. Kazandığı parayı dolara çeviren bu insanlar elde ettikleri kazançla önceden aldıklarının beşte biri kadar dolar dahi alamadıkları için artık çalışmak İçin başka yabancı ülkelere gidiyorlar.


Gençler ekonomik tablo karşısında geleceklerinden oldukça umutsuz. Milyonlarca işsizin yanı sıra, çalıştığı halde kazancı kendine yetmeyenlerin sayısı da bir o kadar. Artık gençlerin okuması, iş bulması, evlenmesi, ev, araba alması  kendilerine hayal geliyor. 
 

Hiçbir şeyin fiyatı geri gitmediği gibi, aksine fiyatlar her gün katlanıyor. Bir Ürünü üç beş kuruş daha ucuz alma adına insanlar marketlerde adeta birbirlerini eziyorlar.


Bu tablo sadece ekonominin tablosu değil, bu kötü rüzgar futboldan, adalete kadar her yerde kendini gösteriyor. Halk sistem bozukluğunu tolere etmiş olsa da ekonominin bozulmasıyla birlikte her şey şimdilerde daha çok göze batıyor.


Bunlar açıkça ortadayken hala ekonomiyi cilalamaya kalkmak bu iktidarın sona ermesine yardımcı olmaktan başka bir şey değil !


Karşıt ittifakın kazandığı belediyelerde çuvallamış olmasından yola çıkarak seçmeni bu tablonun içinde sıkıştırmaya kalkmamalı. Eğer, böylesi bir şeyden medet umuluyorsa, bilinmeli ki seçmen güvensizlik nedeniyle cenneti vaad etseniz de o kötü denilenle yoluna devam eder. Bunun siyasal tarihimiz içinde nice örnekleri var..


Velhasıl; İktidar, öncelikle ekonomiden başlayarak birçok alana neşter vurmalı. 


Aksi halde yanlışları, hataları örtmek adına kullanmaya kalktığı bunca güzel hizmete de, kendine de yazık eder..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi