Mahir Ünal: Verdiğimiz mücadele, kuru iktidar mücadelesi değil

Siyaset 19.01.2021 - 19:00, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1909+ kez okundu.
 

Mahir Ünal: Verdiğimiz mücadele, kuru iktidar mücadelesi değil

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Verdiğimiz mücadele kuru iktidar mücadelesi değil. Bu milletin iradesini emanet alan bizlerin, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ölümüne o mücadeleyi koruma mücadelesidir” dedi. Çorum’da AK Parti 7’nci Olağan İl Kongresi gerçekleştirildi. Pandemi sürecinden dolayı kongrelere katılamayan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kongreye video konferans sistemiyle katılarak, partililere  seslendi. Ticaret ve Sanayi Odası Fuar Kompleksi’nde gerçekleştirilen kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da katıldı. Kongrede konuşan Ünal “Bizim 1960’ı, 12 Mart muhtırasını, 12 Eylül darbesini, 28 Şubat’ı, 27 Nisan’ı unutmamamız gerekiyor. Biz bunları hatırlamak istedikçe kimler rahatsız oluyorsa o zihniyet darbeci zihniyettir. Çünkü bu milletin iradesine sahip çıkması için bu darbeleri unutmaması gerekiyor. 12 Eylül’de 650 bin kişi sistematik işkenceden geçti. 28 Şubat'ta yaşadıklarımız hala aklımızda, kalbimizde. Ve biz unutursak 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle bu devleti tutan Erol Olçok ve arkadaşlarına nasıl hesap verebiliriz? Onlar o gece millet iradesinin tecelli etmiş haliydiler. Onlar o gece canları pahasına meydanlara çıktılar. Onlar o gece canları pahasına özgürlüklerini, millet idaresini korumak için canlarını verdiler, kanlarını meydana döktüler” dedi.   ‘VERİLEN MİLLET MÜCADELESİNİ PERDELEMEYE ÇALIŞIYORLAR’ “Burada bulunan her bir kardeşimin verdiği mücadele kendi iradesini, millet iradesini koruma mücadelesidir” diyen Ünal, “Sanki bu kavga sadece Recep Tayip Erdoğan’ın kavgasıymış gibi kasıtlı olarak birileri sürekli Recep Tayyip Erdoğan’a saldırarak, tek adam diyerek, Recep Tayyip Erdoğan’a sözde Cumhurbaşkanı diyerek bir şeyi perdelemeye çalışıyorlar. Recep Tayip Erdoğan liderliğinde verilen millet mücadelesini perdelemeye çalışıyorlar. Burada bulunan her bir kardeşimin verdiği mücadele kendi iradesini, millet iradesini koruma mücadelesidir. Özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı birilerinin insafına bırakmak yerine kendi ellerimizle tutmanın mücadelesidir. O yüzden buradayız. O yüzden siyaset yapıyoruz. O yüzden siyaset kurumunun millet iradesinin temsilcisi olarak güçlü olmasını istiyoruz. Unutursak 15 Temmuzlar, 28 Şubat’lar, 12 Eylül’ler, 12 Martlar olur” şeklinde konuştu.   ‘BU ÇIYANLARI İYİ TANIYIN’ Konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik ithamlara da tepki gösteren Ünal, şöyle konuştu:“2003 yılı Cumhuriyet Gazetesi'nin manşeti 'Genç subaylar rahatsız'. Arkasından Cumhuriyet Gazetesi’nden 'Tehlikenin farkında mısınız?' kampanyası, arkasından 'Ordu göreve' pankartları. Arkasından 'Ordumuzun karşısında saygıyla eğiliyoruz' açıklamaları. Peki, darbe yapmasını istediklerini ordunun karşısında saygı ile eğilenler bugün Libya'da, Suriye’de, Azerbaycan’da tarih yazan ordumuza neden satılmış diyorlar? Ordu darbe yaptığı zaman saygıyla eğiliyoruz. Ama ordu Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Azerbaycan’da gerçek görevini yaptığı zaman bunlar ne diyorlar satılmış ordu diyorlar. O yüzden bu yılanları bu çıyanları iyi tanıyın. Bunları unutmayın. Bunların kim olduğu unutulursa koyun postuna girmiş, kurt oldukları, çakal oldukları unutulursa yeniden 15 Temmuzları yaşarız. Biz siyaseti millet iradesine sahip çıkmak ve millet iradesini egemen kılmak için yapıyoruz. Onlar siyaset yapmıyorlar. Onlar bu milletin kendilerini iktidar yapmayacağını biliyorlar” ‘   BUNLARIN İFLAH OLMAK GİBİ DERDİ YOK’ Verilen mücadelenin, kuru bir iktidar kavgası olmadığını vurgulayan Ünal, “Geçenlerde bir anketçi diyordu ya sabah 25, akşam 25. Bunların iflah olmak gibi derdi yok. Bunların derdi demokrasiye müdahaleye zemin hazırlamak. Huzursuzluk çıkarmak. Meşruiyet tartışması çıkarmak. 17-25 Aralık’tan sonra ne dediler 'bizim başaramadığımızı Fethullah ve ekibi başardılar.' Bunlar 17-25 Aralık’tan sonra ne dediler? 17-25 Aralık operasyonunu yapanlara 'devletin vicdanı bu operasyonu yaptı' dediler. Bunların terör örgütü olduğu ortaya çıktığında Kemal Kılıçdaroğlu ne dedi biliyor musunuz? 'Bu yaşanan bir sivil darbedir' dedi. 15 Temmuz’dan sonra 20 Temmuz’da TBMM darbecilerle mücadele etmek için olağanüstü hal kararı aldığında TBMM’nin bu kararına Kılıçdaroğlu yine sivil darbe dedi. Peki, darbeye ne dedi? Darbeye de ‘tiyatro, kontrollü darbe’ dedi. Verdiğimiz mücadele kuru iktidar mücadelesi değil. Bu milletin iradesini emanet alan bizlerin, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ölümüne o mücadeleyi koruma mücadelesidir. Bunu unutmayalım” dedi. 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Verdiğimiz mücadele kuru iktidar mücadelesi değil. Bu milletin iradesini emanet alan bizlerin, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ölümüne o mücadeleyi koruma mücadelesidir” dedi. Çorum’da AK Parti 7’nci Olağan İl Kongresi gerçekleştirildi. Pandemi sürecinden dolayı kongrelere katılamayan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kongreye video konferans sistemiyle katılarak, partililere  seslendi. Ticaret ve Sanayi Odası Fuar Kompleksi’nde gerçekleştirilen kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da katıldı. Kongrede konuşan Ünal “Bizim 1960’ı, 12 Mart muhtırasını, 12 Eylül darbesini, 28 Şubat’ı, 27 Nisan’ı unutmamamız gerekiyor. Biz bunları hatırlamak istedikçe kimler rahatsız oluyorsa o zihniyet darbeci zihniyettir. Çünkü bu milletin iradesine sahip çıkması için bu darbeleri unutmaması gerekiyor. 12 Eylül’de 650 bin kişi sistematik işkenceden geçti. 28 Şubat'ta yaşadıklarımız hala aklımızda, kalbimizde. Ve biz unutursak 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle bu devleti tutan Erol Olçok ve arkadaşlarına nasıl hesap verebiliriz? Onlar o gece millet iradesinin tecelli etmiş haliydiler. Onlar o gece canları pahasına meydanlara çıktılar. Onlar o gece canları pahasına özgürlüklerini, millet idaresini korumak için canlarını verdiler, kanlarını meydana döktüler” dedi.

 

‘VERİLEN MİLLET MÜCADELESİNİ PERDELEMEYE ÇALIŞIYORLAR’ “Burada bulunan her bir kardeşimin verdiği mücadele kendi iradesini, millet iradesini koruma mücadelesidir” diyen Ünal, “Sanki bu kavga sadece Recep Tayip Erdoğan’ın kavgasıymış gibi kasıtlı olarak birileri sürekli Recep Tayyip Erdoğan’a saldırarak, tek adam diyerek, Recep Tayyip Erdoğan’a sözde Cumhurbaşkanı diyerek bir şeyi perdelemeye çalışıyorlar. Recep Tayip Erdoğan liderliğinde verilen millet mücadelesini perdelemeye çalışıyorlar. Burada bulunan her bir kardeşimin verdiği mücadele kendi iradesini, millet iradesini koruma mücadelesidir. Özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı birilerinin insafına bırakmak yerine kendi ellerimizle tutmanın mücadelesidir. O yüzden buradayız. O yüzden siyaset yapıyoruz. O yüzden siyaset kurumunun millet iradesinin temsilcisi olarak güçlü olmasını istiyoruz. Unutursak 15 Temmuzlar, 28 Şubat’lar, 12 Eylül’ler, 12 Martlar olur” şeklinde konuştu.

 

‘BU ÇIYANLARI İYİ TANIYIN’ Konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik ithamlara da tepki gösteren Ünal, şöyle konuştu:“2003 yılı Cumhuriyet Gazetesi'nin manşeti 'Genç subaylar rahatsız'. Arkasından Cumhuriyet Gazetesi’nden 'Tehlikenin farkında mısınız?' kampanyası, arkasından 'Ordu göreve' pankartları. Arkasından 'Ordumuzun karşısında saygıyla eğiliyoruz' açıklamaları. Peki, darbe yapmasını istediklerini ordunun karşısında saygı ile eğilenler bugün Libya'da, Suriye’de, Azerbaycan’da tarih yazan ordumuza neden satılmış diyorlar? Ordu darbe yaptığı zaman saygıyla eğiliyoruz. Ama ordu Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Azerbaycan’da gerçek görevini yaptığı zaman bunlar ne diyorlar satılmış ordu diyorlar. O yüzden bu yılanları bu çıyanları iyi tanıyın. Bunları unutmayın. Bunların kim olduğu unutulursa koyun postuna girmiş, kurt oldukları, çakal oldukları unutulursa yeniden 15 Temmuzları yaşarız. Biz siyaseti millet iradesine sahip çıkmak ve millet iradesini egemen kılmak için yapıyoruz. Onlar siyaset yapmıyorlar. Onlar bu milletin kendilerini iktidar yapmayacağını biliyorlar” ‘

 

BUNLARIN İFLAH OLMAK GİBİ DERDİ YOK’ Verilen mücadelenin, kuru bir iktidar kavgası olmadığını vurgulayan Ünal, “Geçenlerde bir anketçi diyordu ya sabah 25, akşam 25. Bunların iflah olmak gibi derdi yok. Bunların derdi demokrasiye müdahaleye zemin hazırlamak. Huzursuzluk çıkarmak. Meşruiyet tartışması çıkarmak. 17-25 Aralık’tan sonra ne dediler 'bizim başaramadığımızı Fethullah ve ekibi başardılar.' Bunlar 17-25 Aralık’tan sonra ne dediler? 17-25 Aralık operasyonunu yapanlara 'devletin vicdanı bu operasyonu yaptı' dediler. Bunların terör örgütü olduğu ortaya çıktığında Kemal Kılıçdaroğlu ne dedi biliyor musunuz? 'Bu yaşanan bir sivil darbedir' dedi. 15 Temmuz’dan sonra 20 Temmuz’da TBMM darbecilerle mücadele etmek için olağanüstü hal kararı aldığında TBMM’nin bu kararına Kılıçdaroğlu yine sivil darbe dedi. Peki, darbeye ne dedi? Darbeye de ‘tiyatro, kontrollü darbe’ dedi. Verdiğimiz mücadele kuru iktidar mücadelesi değil. Bu milletin iradesini emanet alan bizlerin, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ölümüne o mücadeleyi koruma mücadelesidir. Bunu unutmayalım” dedi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi