Prof. Dr. Demir: Kuraklık ciddi boyutlara ulaştı

SAMSUN 06.09.2021 - 16:30, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2484+ kez okundu.
 

Prof. Dr. Demir: Kuraklık ciddi boyutlara ulaştı

ONDOKUZ Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, kuraklığın ülkede ciddi boyutlara ulaştığını belirterek yerel yönetimlere çağrıda bulundu: "Gelin sadece elimizi değil, tüm vücudumuzu taşın altına koyalım." Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir de kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını belirtirken, yerel yönetimlere halkın bilgilendirmesi noktasında çeşitli çalışmalar yapmaları çağrısında bulundu. Dünyada son 15-20 yıldır iklim değişimi yaşandığına dikkat çeken Demir, "İklim değişimini ülkemizde, bölgelerimizde farklı şekillerde yaşıyoruz. İnsanlar sıcaklık artışını iklim değişimi olarak algılıyor. Halbuki sıcaklık artışının yanında yağış rejiminin değişmesi gibi durumlar da iklim değişimine örnektir. Ülkemiz güneyden kuzeye doğru etkili olan bir kuraklık sürecini birkaç yıldır yaşamaktadır. Mevcut veriler bu durumun artarak devam edeceği endişesini oluşturmaktadır. Geldiğimiz noktada Karadeniz Bölgesi yeterli yağışı aldı ama ülke genelinde ciddi anlamda bir kuraklık yaşıyoruz. Bu kuraklığın da hem tarımsal üretimde hem de insanların normal yaşamlarında etkili olmaya başladığını görebiliyoruz. Örneğin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde besi işletmeleri kapanıyor, çünkü kuraklık nedeniyle yem bitkisi üretiminde sıkıntı var. Bunun sonucunda da maliyetler yükseliyor. Buna bağlı sıkıntıları az hasarla atlatabilmeyi umuyoruz ama kuraklığın sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz" dedi.   'HALKI BU KONUDA BİLİNÇLENDİRMEK ŞART' Bu süreci yönetebilmenin önemine değinen Demir, "Doğal afetlerin insanlarımız üzerindeki etkilerini doğru yönetebilmeli, süreci doğru algılayabilmeliyiz. Biz yağmur yağınca sanki problem bitti diye düşünüyoruz, halbuki yağışın düzenli ve normal seviyelerde yağması önemli. Sel, orman yangınları gibi yaşadığımız felaketler, aslında problemin habercisi. Bu konuda kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve yönetmek lazım. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini ve önlemlerini doğru tartışmak lazım. Bu noktada yerel yönetimlere çok büyük sorumluluk ve görevler düşüyor. Yerel yönetimlerin halkımızı bilinçlendirme çalışmalarına artık daha geç olmadan başlamaları gerekiyor. Gerek su kaynaklarının korunması, gerekse doğal yaşamı etkileyen etkenleri ortadan kaldıracak çözümlerin uygulanması gibi tedbirlerin alınması noktasında projeler üretmeleri gerekiyor. Çünkü tüm bu tehlikeler, insanların refah seviyesini olumsuz etkileyecektir. Bu vesile ile yerel yöneticilere seslenmek istiyorum. Gelin artık taşın altına sadece elimizi değil bütün vücudumuzu koyalım. Bu ülke hepimizin. Çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek bırakmak için eğitimle gelecek bir yerel yönetim anlayışını faaliyete geçirmemiz gerekiyor" diye konuştu.   'MİNİMUM SEVİYEDE OLAN BARAJLAR VAR' Barajlardaki doluluk hakkında da açıklamada bulunan Prof. Dr. Yusuf Demir, "Karadeniz Bölgesi'nde özellikle son yağışlardan sonra barajlarda beklediğimiz doluluğa yakın bir oran var. Fakat İç Anadolu, Doğu Anadolu, Akdeniz gibi kuraklığı fazlaca hisseden bölgelerde bırakın sulama suyunu içme suyu noktasında bile soru işaretleri oluşmaya başladı. O bölgelerde doluluk oranı minimuma yakın barajlarımız var. Suyumuz çok önemli hale geldi. Eğer biz bu sorunu insanlarımıza öğretemezsek bu problem artarak devam edecek." dedi. 

ONDOKUZ Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, kuraklığın ülkede ciddi boyutlara ulaştığını belirterek yerel yönetimlere çağrıda bulundu: "Gelin sadece elimizi değil, tüm vücudumuzu taşın altına koyalım." Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir de kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını belirtirken, yerel yönetimlere halkın bilgilendirmesi noktasında çeşitli çalışmalar yapmaları çağrısında bulundu. Dünyada son 15-20 yıldır iklim değişimi yaşandığına dikkat çeken Demir, "İklim değişimini ülkemizde, bölgelerimizde farklı şekillerde yaşıyoruz. İnsanlar sıcaklık artışını iklim değişimi olarak algılıyor. Halbuki sıcaklık artışının yanında yağış rejiminin değişmesi gibi durumlar da iklim değişimine örnektir. Ülkemiz güneyden kuzeye doğru etkili olan bir kuraklık sürecini birkaç yıldır yaşamaktadır. Mevcut veriler bu durumun artarak devam edeceği endişesini oluşturmaktadır. Geldiğimiz noktada Karadeniz Bölgesi yeterli yağışı aldı ama ülke genelinde ciddi anlamda bir kuraklık yaşıyoruz. Bu kuraklığın da hem tarımsal üretimde hem de insanların normal yaşamlarında etkili olmaya başladığını görebiliyoruz. Örneğin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde besi işletmeleri kapanıyor, çünkü kuraklık nedeniyle yem bitkisi üretiminde sıkıntı var. Bunun sonucunda da maliyetler yükseliyor. Buna bağlı sıkıntıları az hasarla atlatabilmeyi umuyoruz ama kuraklığın sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz" dedi.

 

'HALKI BU KONUDA BİLİNÇLENDİRMEK ŞART' Bu süreci yönetebilmenin önemine değinen Demir, "Doğal afetlerin insanlarımız üzerindeki etkilerini doğru yönetebilmeli, süreci doğru algılayabilmeliyiz. Biz yağmur yağınca sanki problem bitti diye düşünüyoruz, halbuki yağışın düzenli ve normal seviyelerde yağması önemli. Sel, orman yangınları gibi yaşadığımız felaketler, aslında problemin habercisi. Bu konuda kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve yönetmek lazım. Küresel iklim değişikliğinin etkilerini ve önlemlerini doğru tartışmak lazım. Bu noktada yerel yönetimlere çok büyük sorumluluk ve görevler düşüyor. Yerel yönetimlerin halkımızı bilinçlendirme çalışmalarına artık daha geç olmadan başlamaları gerekiyor. Gerek su kaynaklarının korunması, gerekse doğal yaşamı etkileyen etkenleri ortadan kaldıracak çözümlerin uygulanması gibi tedbirlerin alınması noktasında projeler üretmeleri gerekiyor. Çünkü tüm bu tehlikeler, insanların refah seviyesini olumsuz etkileyecektir. Bu vesile ile yerel yöneticilere seslenmek istiyorum. Gelin artık taşın altına sadece elimizi değil bütün vücudumuzu koyalım. Bu ülke hepimizin. Çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek bırakmak için eğitimle gelecek bir yerel yönetim anlayışını faaliyete geçirmemiz gerekiyor" diye konuştu.

 

'MİNİMUM SEVİYEDE OLAN BARAJLAR VAR' Barajlardaki doluluk hakkında da açıklamada bulunan Prof. Dr. Yusuf Demir, "Karadeniz Bölgesi'nde özellikle son yağışlardan sonra barajlarda beklediğimiz doluluğa yakın bir oran var. Fakat İç Anadolu, Doğu Anadolu, Akdeniz gibi kuraklığı fazlaca hisseden bölgelerde bırakın sulama suyunu içme suyu noktasında bile soru işaretleri oluşmaya başladı. O bölgelerde doluluk oranı minimuma yakın barajlarımız var. Suyumuz çok önemli hale geldi. Eğer biz bu sorunu insanlarımıza öğretemezsek bu problem artarak devam edecek." dedi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi