Rize; dedikoduyla değil, dik duruşuyla var olmuş bir şehirdir

Rize 21.06.2025 - 10:35, Güncelleme: 21.06.2025 - 10:35 15665 kez okundu.
 

Rize; dedikoduyla değil, dik duruşuyla var olmuş bir şehirdir

Şimdi bize düşen, içimizdeki iyilikleri beslemek. Geldiği yer değil, getirdiği ışıkla ilgilenmek. İnsanları değil, işleri konuşmak. Kusur değil, katkı aramak.
Gölge Düşürmekle Güneş Bizim Olmaz Bazılarının gözü hep dışarıda… Elin yaptığına methiyeler düzmekte üzerimize yok. Başkasının taşı, bizim altınımızdan kıymetli; başkasının sözü, bizim doğrumuzdan yüksek. Ve ne yazık ki biz bu ruh hâlini neredeyse marifet sanır olduk. Son zamanlarda şehrimize gelen her yeni nefese, her yeni adıma bir kulp takma telaşı başladı. Daha ne yaptığına bakmadan, niyeti anlaşılmadan, hemen bir dedikodu, bir söylenti... “Şöyleymiş”, “Böyle yapmış”, “Eskiden de şunu yapmıştı” gibi cümleler, sanki mahkeme kararıymışçasına dolaşıyor ortalıkta. Oysa kendi memleketimizde, kendi insanımızı yıpratmak bize ne kazandırıyor? Ben iyinin içindeki kötüyü arayıp büyütmek yerine, kötünün içindeki iyiyi bulup ortaya koymanın daha onarıcı bir yol olduğuna inanıyorum. Çünkü bazen bir şehir, bir insan ya da bir karar, tümüyle değil; içindeki küçük bir iyilikle yol açar dönüşüme. Yeni bir yere gittiğimizde, oturduğumuz masa değişebilir. Ama eski masasını arayan biri bilir ki, verimli olmak için elinin altındaki düzen önemlidir. Yeni bir masa da eskisi kadar verimli olur, yeter ki üzerinde tanıdık bir kalem, alışılmış bir defter, doğru yere konmuş bir lamba bulunsun. Yani mesele masa değil; onu nasıl kurduğumuzda. Bir garip hastalığa tutulmuş gibiyiz: Tanımadığımız insanları karalama telaşı, tanıdıklarımızı ise yüceltme çabası… İşin ironik tarafı şu ki; dışarıdan bir misafirin yanlışını bile hoşgörüyle karşılayabiliyoruz ama kendi içimizden gelenin doğrularına bile burun kıvırıyoruz. Birisi bir taş koymaya çalışsa şehre, hemen çekiştiriyoruz: “Nereden geldi bu?”, “Aslında amacı ne?”, “Kim getirdi bunu?” Oysa mesele taş değil, mesele o taşı yerine koyacak niyette biri çıkmış mı, çıkmamış mı? El itiyle övünürken, biz aslanlarda kusur arıyoruz. Kendi değerimizi, kendi potansiyelimizi görmezden geliyoruz. Biraz başarı sezdiğimizde ise ilk işimiz o başarıya bir gölge düşürmek oluyor. Sanki gölge düşerse, güneş bizim olacak zannediyoruz. Bu şehir daha fazlasını hak ediyor. Çünkü Rize; dedikoduyla değil, dik duruşuyla var olmuş bir şehir. Çayını tek başına değil, onuruyla içenlerin memleketi. Şimdi bize düşen, içimizdeki iyilikleri beslemek. Geldiği yer değil, getirdiği ışıkla ilgilenmek. İnsanları değil, işleri konuşmak. Kusur değil, katkı aramak. Birilerinin değil, hepimizin kazandığı bir şehir hayal etmek zor değil aslında. Yeter ki önce birbirimizin gözünde, gönlünde adil olalım.   Yasemin ÖZÇELİK
Şimdi bize düşen, içimizdeki iyilikleri beslemek. Geldiği yer değil, getirdiği ışıkla ilgilenmek. İnsanları değil, işleri konuşmak. Kusur değil, katkı aramak.

Gölge Düşürmekle Güneş Bizim Olmaz

Bazılarının gözü hep dışarıda…

Elin yaptığına methiyeler düzmekte üzerimize yok. Başkasının taşı, bizim altınımızdan kıymetli; başkasının sözü, bizim doğrumuzdan yüksek. Ve ne yazık ki biz bu ruh hâlini neredeyse marifet sanır olduk.

Son zamanlarda şehrimize gelen her yeni nefese, her yeni adıma bir kulp takma telaşı başladı. Daha ne yaptığına bakmadan, niyeti anlaşılmadan, hemen bir dedikodu, bir söylenti... “Şöyleymiş”, “Böyle yapmış”, “Eskiden de şunu yapmıştı” gibi cümleler, sanki mahkeme kararıymışçasına dolaşıyor ortalıkta. Oysa kendi memleketimizde, kendi insanımızı yıpratmak bize ne kazandırıyor?

Ben iyinin içindeki kötüyü arayıp büyütmek yerine, kötünün içindeki iyiyi bulup ortaya koymanın daha onarıcı bir yol olduğuna inanıyorum. Çünkü bazen bir şehir, bir insan ya da bir karar, tümüyle değil; içindeki küçük bir iyilikle yol açar dönüşüme.

Yeni bir yere gittiğimizde, oturduğumuz masa değişebilir. Ama eski masasını arayan biri bilir ki, verimli olmak için elinin altındaki düzen önemlidir. Yeni bir masa da eskisi kadar verimli olur, yeter ki üzerinde tanıdık bir kalem, alışılmış bir defter, doğru yere konmuş bir lamba bulunsun. Yani mesele masa değil; onu nasıl kurduğumuzda.

Bir garip hastalığa tutulmuş gibiyiz:

Tanımadığımız insanları karalama telaşı, tanıdıklarımızı ise yüceltme çabası… İşin ironik tarafı şu ki; dışarıdan bir misafirin yanlışını bile hoşgörüyle karşılayabiliyoruz ama kendi içimizden gelenin doğrularına bile burun kıvırıyoruz.

Birisi bir taş koymaya çalışsa şehre, hemen çekiştiriyoruz: “Nereden geldi bu?”, “Aslında amacı ne?”, “Kim getirdi bunu?”

Oysa mesele taş değil, mesele o taşı yerine koyacak niyette biri çıkmış mı, çıkmamış mı?

El itiyle övünürken, biz aslanlarda kusur arıyoruz.

Kendi değerimizi, kendi potansiyelimizi görmezden geliyoruz. Biraz başarı sezdiğimizde ise ilk işimiz o başarıya bir gölge düşürmek oluyor. Sanki gölge düşerse, güneş bizim olacak zannediyoruz.

Bu şehir daha fazlasını hak ediyor.

Çünkü Rize; dedikoduyla değil, dik duruşuyla var olmuş bir şehir.

Çayını tek başına değil, onuruyla içenlerin memleketi.

Şimdi bize düşen, içimizdeki iyilikleri beslemek. Geldiği yer değil, getirdiği ışıkla ilgilenmek. İnsanları değil, işleri konuşmak. Kusur değil, katkı aramak.

Birilerinin değil, hepimizin kazandığı bir şehir hayal etmek zor değil aslında.

Yeter ki önce birbirimizin gözünde, gönlünde adil olalım.

 

Yasemin ÖZÇELİK

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (6 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hasan Adıyaman
(22.06.2025 22:51 - #19046)
Atatürk şapka kanunu çıkardığında rizeliler dik durmuş isyan etmişti donanma giderek isyanı basturanayinca ordu rizeye girmiş ve isyanı bastırmıştır bu devlete kanuna karşı isyanı tarih yazıyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emin Kazancı
(22.06.2025 11:16 - #19035)
İstatistik denen bir bilim dalı vardır. Rize!nin eski ve yeni hali, esi ve mevcut rakamlar, adet, tutar araştırmasını yapabilen doğruyu görebilir. Birde genel durumuna bakılır, olması gerekenle, ekstra destekle yapılanlara da bakılır. Eleştiri yapanların genelde yapıları, bilgisizlik, kendi beceriksizliği, kendine çevresine faydası olmayan, kusuru dışarda arayanlardır. Rize modern bir şehir olma yolunda hızla ilerlemektedir. bunu dışarda yaşayan bizler görebiliyoruz. Gayret ve emeği geçenlerede teşekkür ederiz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Derepazarlı
(22.06.2025 10:40 - #19034)
Gerçekten çok da güzel ilimiz insanlarını özetledin, lâkin bizim bürokratların da çok eksikleri var hemşerilerine yeterli değer vermıyorlsr sahıplenmiyorlar bu tür makamlarda olan kişiler daha iyi araştırılıp seçilmeli koltuğumu buldum gerisi beni ilgilendirmiyor dememeli
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yunus Albayrak
(21.06.2025 21:43 - #19027)
.sizi sadece bir insanın sözü ile muhatap alıyorum. " sevilmek emek ister, bedavaya sevgi yok".
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rize Devlet Hastanesi Personeli
(21.06.2025 15:02 - #19013)
Mobing / Başhekim Yardımcısı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rizeli
(21.06.2025 11:28 - #19008)
Hangi mantıkla yazılmış bir yazı ? Şehre katkı sağlamaksa senelerdir sizin övdüğünüz zihniyet sayesinde şehir bu halde. Eleştiri yok tek güç rant zihniyetinde. Parti farkı gözetmeksizin kurulan rant çeteleri şehri mahvetti. Şehrin kimliği kayboldu doğası geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edildi. Siz ne anlatmaya çalışıyorsunuz. Katkı sağşamak için artık laftan daha fazlası lazım. İlk olarak liyakat ve adalet
Bayburt Lu Hasan Sizin gibi insanlara basan yaranır size, hizmet eden değil.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi