RİZE'DEN VE KARADENİZ'DEN ÖZÜR DİLESİNLER.
RİZE'DEN VE KARADENİZ'DEN ÖZÜR DİLESİNLER.
AKP tarafından hazırlanan ve TBMM Başkanlığına sunulan Çay Kanunu Teklifinin 28 Haziran Salı günü TBMM Tarım Komisyonunda görüşüleceği duyurulmuştu. Karadeniz insanını Sri Lanka’da olduğu gibi kendi topraklarında köle haline getirecek düzenlemeler içeren Teklif’in Komisyondaki görüşmeleri çay üreticilerinden gelen tepkiler üzerine ertelendi ama henüz geri çekilmedi.
Rize Milletvekili olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın ilk imzacısı olduğu, diğer iki Rize Milletvekili ile başta Artvin, Trabzon ve Giresun olmak üzere 84 AKP Milletvekilinin imzasını taşıyan Çay Kanunu Teklifinin, ÇAYKUR’un tasfiyesi ve bölge insanının mülkiyetindeki çay bahçelerine çökme girişimi olduğunu, çay ithalatının önünü açtığını, çay üretiminin kısıtlandığını, Türkiye kuru çay pazarının uluslararası tekellere teslim edilmeye çalışıldığını, Karadenizlilere ‘ya göç et, ya kendi toprağında köle ol’ dayatması anlamına geldiğini ısrarla anlattık.
Çay üreticilerinden gelen tepkiler üzerine Teklif sahipleri panikleyerek birbirini suçlamaya, “ben yapmadım, o yaptı” demeye başladılar. Ama bunların gözü öyle dönmüş ki, çay üreticilerinin biraz yumuşadığını görünce ufak tefek rötuşlarla aynı teklifi yeniden getireceklerdir.
Çay Kanunu Teklifinde sözleşmeli üretimi dayattıktan sonra, sanki yaş çay fiyatının belirlenmesi diye bir mevzu ortada kalıyormuş gibi dikkatleri buraya; “Yaş çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi belirleyip ilan eder” maddesine yöneltiyorlar. Gerçekte önerdikleri; bugüne kadar yaş çayın yarısını alan ÇAYKUR’un alım fiyatını da ortadan kaldırmak ve üreticiyi tamamen özel sektöre mahkum etmektir. Kafalarında olan, çay üretimini azaltmak ve yıllık 2 milyar dolarlık Türkiye pazarını uluslararası çay tekellerinin distribütörlüğüne hazırlanan 7-8 firmanın tekeline bırakmaktır. Zaman içerisinde ise uluslararası firmalara bu pazarı peşkeş çekmek!
Bunu yapanlar ortadadır, imza atanlar bellidir. “Ben hazırlamadım, o hazırladı” gibi laflar korkunun yansımasıdır. Borsa başkanı diyor ki, “Ben yapmadım.” 2020’de eski Bakan Pakdemirli, çay kanunu hazırlaması için Üniversiteye görev vermiş. 6 Nisan 2021 tarihli TBMM KİT Komisyonu toplantısında ÇAYKUR Genel Müdürü, kendisine Çay Kanunu çalışmalarıyla ilgili olarak yöneltilen sorulara, taban fiyat konusunda tam bir mutabakat sağlanamadığından kanun çalışmalarında mesafe alınamadığını, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de çay kanunu çalışması yapılması görevini Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesine verdiğini ifade etmiştir.
Buna karşılık Üniversite diyor ki, benim çalışmam bu değil. Diyor ama 28 maddelik taslağı kamuoyuna açıklamıyor. Üniversite hazırladığı taslağı açıklasın ki, görelim hangi mahfillerde ne müdahaleler olmuş.
Teklif sahibi Hayati Yazıcı ile diğer Rize Milletvekilleri çay üreticilerine açıklama yapma gereği duymuyor. Peki Alim’ler siz niye susuyorsunuz; sizin çay ve ÇAYKUR’la ilgili bir sözünüz yok mu? Hadi AKP İl Başkanı Alim susuyor tüm AKP’liler gibi, peki bize laf yetiştiren, algı operasyonu yapmakla suçlayan Genel Müdür Alim niye susuyor? Her yıl ucuz kuru çay satıp ceplerini doldurduğu büyük özel sektör firmaları öyle istediği için mi susuyor, ÇAYKUR’un idam fermanına itiraz etmeyecek mi?
Benim önerim şu:
Teklif sahibi Hayati Yazıcı; Osman Aşkın Bak, Muhammed Avcı, Artvin, Trabzon ve Giresun milletvekilleri ile imza veren diğer tüm AKP’li milletvekillerini yanına alarak bu kanun teklifini geri çektiklerini söyleyip, böyle bir ‘fırsatçı’, ‘ahlaksız’ teklifte bulundukları için Rize’den, Karadeniz’den ve Türkiye’den özür dilesinler.
Sonra da gelsinler bizim verdiğimiz; çaydaki kapasite, kota, kontenjan sorununu ortadan kaldıran, taban fiyat getiren, üretimi arttıran, çay üretimini bilimsel standartlara bağlayan, ÇAYKUR’u Varlık Fonu’ndan çıkaran teklifimizi desteklesinler ve bir haftada oybirliği ile kanunlaştırıp bölge insanını rahatlatalım. 27.06.2022
Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu
CHP İstanbul Milletvekili
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
