Rize Sahilde Bir Mola, Dursun Amca ve Ekonominin Gerçekleri
Rize Sahilde Bir Mola, Dursun Amca ve Ekonominin Gerçekleri
Her gün Rize Sahili’nde, Çiftekavak ile Fener arasında bisiklet sürüyorum.
Rize Sahilde Bir Mola, Dursun Amca ve Ekonominin Gerçekleri
Eksikleri olsa da, bisiklet yolundaki iyileştirmeler yerinde.
Yani gönül rahatlığıyla “yetmez ama evet” diyebiliyorum.
Geçen çarşamba günü Fener Sosyal Tesisleri’nde mola verdim, bir çay alıp deniz kenarına oturdum.
Oltayla balık tutan birkaç kişiyle sohbete başladık.
İçlerinden biri, emekli maliyeci Dursun Amca…
Doğma büyüme Fener Mahallesi’nden. 37 yıl maliyede çalışmış, sonra emekli olmuş.
Genellikle mahalle kahvesinde oturur, arkadaşlarıyla sohbet eder, oyun oynarlarmış.
Bana, “Evlat, sen taş oyunu bilir misin?” diye sordu.
“Biz daha çok kağıt oyunu oynarız, mesela King… Her Cuma akşamı,” dedim.
“Ben King bilmem, nasıl oynanır?” deyince,
“Zaten benim arkadaşlar da bilmiyor, onlara da ders veriyorum,” dedim gülerek.
Hep birlikte güldük.
Sohpet dönüp dolaşıp memlekete geldi.
Dursun Amca başladı anlatmaya:“Evlat, geçen gün kahvede çayımı içerken televizyonda bir anons duydum‘ Ekonomi ilk çeyrekte %2 büyüdü! Yanımda oturan İsmail hemen gözlüğünü çıkarıp çay bardağının buğusunu sildi.
‘Biz küçüldükçe ekonomi büyüyor abi,’ dedi.
Ben de dedim ki: Büyüyen ekonomi değil… bizim umutsuzluklarımız.
“Sonra devam etti:“Bak şimdi yeğen, bir ankette halka sormuşlar:‘Türkiye’nin sorunlarını kim çözer?’%34,7’si ‘Hiç kimse’ demiş.
Yani halk demiş ki: ‘Kusura bakmayın, biz artık çözümden de ümidi kestik.Kahvede iskambil oynar, nasibimize ne düşerse onu bekleriz.’”“Geçen seçim öncesi maaşlara zam yapılmıştı ya…Şimdi enflasyon daha beter ama Temmuz’da asgari ücretliye tık yok.Neden?Ekonomist değilim ama ‘çay içerken düşünen adamım’ ben.
Eskiden asgari ücret en düşük maaştı.Şimdi ortalama maaş olmuş.Sistem demiş ki: ‘Hepiniz eşitlensiniz ama aşağıda!’
5.000 lira zam yapmışlar. Ne oldu?4.000 lirası çoktan gitti bile…”
“Şimdi herkes ticareti bırakmış, borsada hisse gelsin, dövizde ‘yüksel gülüm’ diye dua ediyor.Üretim desen yok.Herkes uyanık ama ortada uyandıracak bir ekonomi yok.Slogan ne biliyor musun?‘Çalışma, kazan; kazanıyorsan da konuşma.’”Biraz sustu. Sonra gözlüğünü düzeltti:“Geçen gün internette gezinirken bir ilan gördüm: ‘Satılık fabrika.’Bir tane değil ha, tam 12.500 adet fabrika satışta!Bu ülkede artık üretim tesisleri de letgo’ya düşmüş.Eskiden düğün salonları satılırdı, şimdi üretimin kendisi elden çıkıyor.Biz hâlâ ‘büyüdük mü küçüldük mü’ diye tartışıyoruz.”“Nisan ayında işsizlik %8,6 demişler.O rakam kahvede taş çatlasa bir kişinin elini kaldırır.Geri kalan dört kişi işsiz ama İŞKUR’a kaydolmamış, çünkü umutları kalmamış.İş aramayanların oranı %32,2 — korkunç bir rakam.Yani istatistiklere bile giremeyen umutlar var bu ülkede…”Sonra çay bardağındaki şekeri karıştırdı, gözlerini denize çevirdi:“Bir yanda:‘Satılık fabrika: 20 dönüm arsa içinde, kaderine terk edilmiş makinelerle birlikte…’Diğer yanda:‘İşsizlik %8,6; kimse aç değil, herkes evinde boş oturmayı tercih ediyor(!)’Kimin kimi kandırdığı belli değil.”Ve finali yaptı, Dursun Amca usulü:
“Bir ülkede fabrika sayısı satılığa çıkıyorsa, o ülkede sadece üretim değil, gelecek de vitrindedir.
İşsizlik rakamı düşük çıkıyorsa, ya rakamda sorun vardır ya da umut deftere hiç yazılmamıştır.
Üreten kaybeder, satan kazanırsa… o memleketin tablosu duvarda değil, icra dairesindedir.
Ekonomi büyürken sofradaki zeytin sayısı azalıyorsa, o büyüme grafikte kalır; sofrada değil.
MUSTAFA BARIŞ ÖZTÜRK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.