RİZE'YE YANLIŞ YAPANLARDAN HESAP SORULACAK

Rize 18.10.2021 - 17:50, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1609+ kez okundu.
 

RİZE'YE YANLIŞ YAPANLARDAN HESAP SORULACAK

Bekaroğlu: Rize’ye yanlış yapanlardan hesap sorulacak    “Rize babanızın çiftliği değil!”    Değerli Rizeliler;     Geçtiğimiz günlerde bir soru önergesi ile Tarım ve Orman Bakanı’na ÇAYKUR tarafından yapılan dökme kuru çay satışlarını sordum. Önergede; ÇAYKUR’un birkaç özel çay şirketine maliyetin altında fiyatla dökme kuru çay satarak; 1) Stok maliyetlerini ve diğer giderleri hesaba katmadan iki yıl önceki maliyetten dökme kuru çay satmasının kamuyu zarara uğrattığı, 2) Duyurusuz ihalesiz şekilde özel sektörün piyasa belirleyicisi en büyük beş firmasına yaptığı maliyetin altındaki bu satışlarla piyasa dengelerini bozduğu, 3) Üreticinin sattığı yaş çay fiyatının iki üç yıl önceki fiyatlardan bile daha aşağıya düşmesine neden olduğu, 4) Dürüst çalışıp alın teri ile kuru çay üreten diğer özel firmaları haksız rekabetle karşı karşıya bıraktığı, 5) Millete ait yaklaşık 200 milyon TL’nin birkaç tane özel çay firmasına aktarılmasına yol açtığı için eleştirdiğim ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, aynı gün ‘Bu satışlar yapılmamış olsaydı depolar boşalmayacağından, 2021’de üreticilerden ÇAYKUR’un yaş çay alamayacağını’ ifade etmişti. Yani, ÇAYKUR’un çayını birkaç firmaya peşkeş çekerek milletin 200 milyon TL parasını birkaç kişinin cebine aktarmayı, ‘depoları boşaltmak’ gerekçesine dayandırmıştı!  Genel Müdür’ün akıllara zarar bu açıklamasının doğru ve tutarlı olmadığını, 2020’de başlayan söz konusu satışlara ait sözleşmelerin, çayı satın alan firmalara ÇAYKUR’un depolarını yılsonuna kadar kullanma hakkı tanıdığını belirtmiştim. Dolayısıyla depolar bu satışlarla boşalmamış, ÇAYKUR’un yeni üretimi olan çayları fabrikaların bahçelerinde, bozulma riski bulunan açık alanlarda ‘big bag’ denilen torbalarda bekletmeye devam ettiğini ifade etmiştim.  Ne var ki, bu kadar açık olan iddialarıma, ‘depoları boşaltma’ gerekçesiyle milletin parasını birkaç kişiye aktaran Genel Müdürün kendisi değil, ÇAYKUR’un bağlı olduğu Tarım ve Orman Bakanı değil, ÇAYKUR’u bünyesine alan T. Varlık Fonu Yöneticileri değil, AKP’nin Rize İl Başkanı ses veriyor! Üstelik sorulara cevap vermiyor; konuyu başka yerlere taşımaya, savsaklamaya, işin özünü dikkatlerden kaçırmaya çalışıyor. Bunu yaparken sıkılmıyor, hakaret ve iftiralara sarılmaktan geri durmuyor, hiç de utanmıyor!   Konuyu saptırma bilgisizlik, acizlik ya da suç örtmek amacıyla yapılır. O nedenle bu seviyesizliklere cevap vermeyeceğim. Ancak bunların Rize’yi babalarının çiftliği zannettiklerini tekrar ifade etmek istiyorum.  Öyle değil; Rize kimsenin babasının çiftliği değildir, ÇAYKUR da aile şirketi değil. Rize’ye yanlış yapanlardan ve ÇAYKUR’a zarar verenlerden hesap sorulacağını buradan ilan ediyorum.   Şimdiden hesap sormaya başlıyorum. Açıklama şeklinden ve söylediklerinden öyle anlaşılıyor ki, AKP İl Başkanı maliyetin altındaki bu satışlarla doğrudan ilgilidir. O zaman soralım kendisine;  2018 yılında üretilen çay 2020 yılında ÇAYKUR depolarında neden, nasıl kalmıştır? 2020 yılında 2018 maliyeti ile dökme çay satma fikri sana mı aittir? Milletin 200 milyon TL parasını 5 firmaya aktarmak için bu bağlantıları sen mi kurdun, maliyetin altındaki fiyata dökme kuru çay satışı yapması için ağabeyin olan Genel Müdüre telkinde bulundun mu?  Konuyu değiştirip iftiralara sarılacağına çay üreticilerine bu soruların cevabını ver.  Projelerimi soruyorsun, öyle mi? 22 yıldır aktif siyasetteyim; Rize’nin tüm sorunlarını TBMM’nin gündemine taşıdığımı tüm Rize bilir. Senin partin de bilir, sen de bilirsin ama bunu itiraf edecek insaftan ve hakkaniyetten uzaksın. 20 yıldır iktidarda olan bir partinin il başkanısın; sadece merkezi ve yerel hükümet imkânlarını kullanıyor değilsiniz; üniversiteleri, kamu kuruluşu niteliğindeki kurumları, diğer STK’ları ele geçirmiş durumdasınız, her şey sizin elinizde ve emrinizde, hala bir çay kanunu teklifi bile hazırlayamadınız! Bundan utanmalısınız!  20 yıldır bir çay kanunu hazırlayamayan AKP’nin il başkanı bana proje soruyor; gerçekten bundan utanmalı, yerin dibine geçmeli!   Bakın ne diyor, çay kanunu zaten varmış. Bu partinin bu millet için söyleyecek bir sözü, yapacak bir işi kalmadığını boşuna söylemiyoruz. Sorunların kaynağının yürürlükteki bu çay kanunu olduğunu bilmiyor, bunun farkında bile değil.  Defalarca kez üreticinin hakkının yenmesine neden göz yumuyorsunuz diye sorduk Meclis’te. Soru önergeleri verdik, cevap veremediniz. Araştırma önergeleri verdik, çay üreticilerinin sorunlarını araştıralım dedik, ‘milliyetçi’ ortağınızla birlikte bunları reddettiniz. Daha bir ay olmadı, hazırladığımız Çay Kanunu Teklifini TBMM Başkanlığına sunduk. Basın toplantısı ile milletimize duyurduk. Madem üreticilerin hakkını hukukunu savunuyorsunuz; partinize, genel başkanınıza, milletvekillerinize bu kanun teklifine destek verme çağrısı yapın. Hadi onlara ulaşamıyorsunuz diyelim; en azından Rize’nin üç milletvekiline bu çağrıyı yapın, üreticilerin sorunlarının çözümüne katkı sağlayın.  20 yıldır yapamadınız, bir çay kanunu çıkartamadınız, milletin emeğinin karşılığını üç beş özel firmaya peşkeş çektiniz.  Ama size şunu söyleyeyim; sonuna geldik, bu sömürü düzeni daha fazla devam etmeyecek. Yakında Rize’nin babanızın çiftliği olmadığını anlayacaksınız. Yapamadığınızı yapacağız, Çay Kanununu biz çıkartacağız; çok kısa sürede kotayı, kontenjanı kaldıracağız, çayı ayağa kaldıracak, çay üreticisine hakkını teslim edeceğiz.  Saygılarımla     Mehmet Bekaroğlu  İstanbul Milletvekili 

Bekaroğlu: Rize’ye yanlış yapanlardan hesap sorulacak 

 

“Rize babanızın çiftliği değil!” 

 

Değerli Rizeliler;  
 

Geçtiğimiz günlerde bir soru önergesi ile Tarım ve Orman Bakanı’na ÇAYKUR tarafından yapılan dökme kuru çay satışlarını sordum. Önergede; ÇAYKUR’un birkaç özel çay şirketine maliyetin altında fiyatla dökme kuru çay satarak; 1) Stok maliyetlerini ve diğer giderleri hesaba katmadan iki yıl önceki maliyetten dökme kuru çay satmasının kamuyu zarara uğrattığı, 2) Duyurusuz ihalesiz şekilde özel sektörün piyasa belirleyicisi en büyük beş firmasına yaptığı maliyetin altındaki bu satışlarla piyasa dengelerini bozduğu, 3) Üreticinin sattığı yaş çay fiyatının iki üç yıl önceki fiyatlardan bile daha aşağıya düşmesine neden olduğu, 4) Dürüst çalışıp alın teri ile kuru çay üreten diğer özel firmaları haksız rekabetle karşı karşıya bıraktığı, 5) Millete ait yaklaşık 200 milyon TL’nin birkaç tane özel çay firmasına aktarılmasına yol açtığı için eleştirdiğim ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, aynı gün Bu satışlar yapılmamış olsaydı depolar boşalmayacağından, 2021’de üreticilerden ÇAYKUR’un yaş çay alamayacağını ifade etmişti. Yani, ÇAYKUR’un çayını birkaç firmaya peşkeş çekerek milletin 200 milyon TL parasını birkaç kişinin cebine aktarmayı, ‘depoları boşaltmak’ gerekçesine dayandırmıştı! 


Genel Müdür’ün akıllara zarar bu açıklamasının doğru ve tutarlı olmadığını, 2020’de başlayan söz konusu satışlara ait sözleşmelerin, çayı satın alan firmalara ÇAYKUR’un depolarını yılsonuna kadar kullanma hakkı tanıdığını belirtmiştim. Dolayısıyla depolar bu satışlarla boşalmamış, ÇAYKUR’un yeni üretimi olan çayları fabrikaların bahçelerinde, bozulma riski bulunan açık alanlarda ‘big bag’ denilen torbalarda bekletmeye devam ettiğini ifade etmiştim. 


Ne var ki, bu kadar açık olan iddialarıma, ‘depoları boşaltma’ gerekçesiyle milletin parasını birkaç kişiye aktaran Genel Müdürün kendisi değil, ÇAYKUR’un bağlı olduğu Tarım ve Orman Bakanı değil, ÇAYKUR’u bünyesine alan T. Varlık Fonu Yöneticileri değil, AKP’nin Rize İl Başkanı ses veriyor! Üstelik sorulara cevap vermiyor; konuyu başka yerlere taşımaya, savsaklamaya, işin özünü dikkatlerden kaçırmaya çalışıyor. Bunu yaparken sıkılmıyor, hakaret ve iftiralara sarılmaktan geri durmuyor, hiç de utanmıyor!  


Konuyu saptırma bilgisizlik, acizlik ya da suç örtmek amacıyla yapılır. O nedenle bu seviyesizliklere cevap vermeyeceğim. Ancak bunların Rize’yi babalarının çiftliği zannettiklerini tekrar ifade etmek istiyorum. 


Öyle değil; Rize kimsenin babasının çiftliği değildir, ÇAYKUR da aile şirketi değil. Rize’ye yanlış yapanlardan ve ÇAYKUR’a zarar verenlerden hesap sorulacağını buradan ilan ediyorum.  


Şimdiden hesap sormaya başlıyorum. Açıklama şeklinden ve söylediklerinden öyle anlaşılıyor ki, AKP İl Başkanı maliyetin altındaki bu satışlarla doğrudan ilgilidir. O zaman soralım kendisine;  2018 yılında üretilen çay 2020 yılında ÇAYKUR depolarında neden, nasıl kalmıştır? 2020 yılında 2018 maliyeti ile dökme çay satma fikri sana mı aittir? Milletin 200 milyon TL parasını 5 firmaya aktarmak için bu bağlantıları sen mi kurdun, maliyetin altındaki fiyata dökme kuru çay satışı yapması için ağabeyin olan Genel Müdüre telkinde bulundun mu? 


Konuyu değiştirip iftiralara sarılacağına çay üreticilerine bu soruların cevabını ver. 


Projelerimi soruyorsun, öyle mi? 22 yıldır aktif siyasetteyim; Rize’nin tüm sorunlarını TBMM’nin gündemine taşıdığımı tüm Rize bilir. Senin partin de bilir, sen de bilirsin ama bunu itiraf edecek insaftan ve hakkaniyetten uzaksın. 20 yıldır iktidarda olan bir partinin il başkanısın; sadece merkezi ve yerel hükümet imkânlarını kullanıyor değilsiniz; üniversiteleri, kamu kuruluşu niteliğindeki kurumları, diğer STK’ları ele geçirmiş durumdasınız, her şey sizin elinizde ve emrinizde, hala bir çay kanunu teklifi bile hazırlayamadınız! Bundan utanmalısınız! 


20 yıldır bir çay kanunu hazırlayamayan AKP’nin il başkanı bana proje soruyor; gerçekten bundan utanmalı, yerin dibine geçmeli!  


Bakın ne diyor, çay kanunu zaten varmış. Bu partinin bu millet için söyleyecek bir sözü, yapacak bir işi kalmadığını boşuna söylemiyoruz. Sorunların kaynağının yürürlükteki bu çay kanunu olduğunu bilmiyor, bunun farkında bile değil. 


Defalarca kez üreticinin hakkının yenmesine neden göz yumuyorsunuz diye sorduk Meclis’te. Soru önergeleri verdik, cevap veremediniz. Araştırma önergeleri verdik, çay üreticilerinin sorunlarını araştıralım dedik, ‘milliyetçi’ ortağınızla birlikte bunları reddettiniz. Daha bir ay olmadı, hazırladığımız Çay Kanunu Teklifini TBMM Başkanlığına sunduk. Basın toplantısı ile milletimize duyurduk. Madem üreticilerin hakkını hukukunu savunuyorsunuz; partinize, genel başkanınıza, milletvekillerinize bu kanun teklifine destek verme çağrısı yapın. Hadi onlara ulaşamıyorsunuz diyelim; en azından Rize’nin üç milletvekiline bu çağrıyı yapın, üreticilerin sorunlarının çözümüne katkı sağlayın. 


20 yıldır yapamadınız, bir çay kanunu çıkartamadınız, milletin emeğinin karşılığını üç beş özel firmaya peşkeş çektiniz. 


Ama size şunu söyleyeyim; sonuna geldik, bu sömürü düzeni daha fazla devam etmeyecek. Yakında Rize’nin babanızın çiftliği olmadığını anlayacaksınız. Yapamadığınızı yapacağız, Çay Kanununu biz çıkartacağız; çok kısa sürede kotayı, kontenjanı kaldıracağız, çayı ayağa kaldıracak, çay üreticisine hakkını teslim edeceğiz. 


Saygılarımla  

 

Mehmet Bekaroğlu 

İstanbul Milletvekili 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi