RİZELİ İKTİSATÇIDAN ÇOK ÖNEMLİ TESPİTLER

Türkiye 20.03.2022 - 18:50, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1499+ kez okundu.
 

RİZELİ İKTİSATÇIDAN ÇOK ÖNEMLİ TESPİTLER

Dış ticaret dengemizi bozan en büyük kalem olan ENERJİ ’de dışa bağımlılığımızı azaltmak ülkemizin yaşamsal geleceği için çok önemlidir. Tarafsız gözle ( lütfen siyasi düşünmeyin ) herkesin 2022 Ocak-Şubat ayları için ödenen ithalat rakamlarına bakmanızı öneririm. Aylık 8 milyar USD üzerinde yabancı ülkelere enerji ödemesi yapıyoruz. Ülke riskimiz, borcumuz her ay katlanarak artıyor. Bulunduğumuz coğrafyaya baktığımızda da elektrikte, ENERJİ ‘de bağımlı bir Türkiye siyasi, askeri alandaki riskimizi de artırmaktadır. ELEKTRİK ihtiyacımızı geçmişte büyük oranda kendi kaynaklarımızdan (kömür, barajlar, vs) karşılarken, bu konuda da dışa bağımlılığımız son yıllarda çok arttı. Özellikle 2-3 ülkeye endeksli yaşadığımız herkesin malumudur. Yıllardır yazdığım, dile getirmeye çalıştığım, geliştirilmesi gereken YENİLENEBİLİR ENERJİ konusunda son zamanlarda işletmeler bazında da sayılı olumlu girişimler var. Ancak her yıl 10’dan fazla artan enerji ihtiyacını karşılamak için devletimizden beklentilerimiz mevcut yapılanın ötesindedir. Bu anlamda her türlü enerji çeşidine ihtiyacımız var. Petrolümüz, doğalgazımız yok ve açılan yeni barajlarda ilaç olmamaktadır. Karadeniz’de bulunan doğalgaz kaynağı güzel bir örnekse de yeterli olmayacaktır. Çareleri kazıyacak durumdayız. Çözüm mecburen bizdedir, devletimizdedir. Akarsulardan, özellikle de rüzgardan, güneşten YETERLİ OLMASA DA geçmişe göre daha daha çok yararlanırken, hiç kullanmadığımız denizin, dalganın erkisinden de yararlanmalıyız. Etrafı denizlerle çevrili dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. Karadeniz gibi hırçın bir denizimiz var. Genellikle deniz ve okyanuslara kıyısı olan ülkelerde tercih edilen bir enerji çeşidi de DALGA ENERJİSİ’ dir. Zor, sakıncaları olan bir enerji çeşidi de olsa verim alabilen ülkeler var. Örneğin İngiltere, Portekiz, İspanya, Amerika, İsrail ve YUNANİSTAN bu enerji türünün kullanıldığı ülkelerdir. Ülkemizde de dalga enerjisi üretimi çalışmaları geçtiğimiz yıllarda (2017) başlamışsa da henüz bu anlamda netleşen bir durum yok. Özellikle fabrikaları, büyük işletmeleri, SANAYİ SİTELERİNİ, konut sitelerini, üniversite kampüsleri, şehir hastaneleri, havaalanları (aktif, büyükler için), askeri tesisleri, otoyollardaki konaklama tesisleri, tatil köylerini vs. GÜNEŞ ENERJİSİ’ nden yaralanmaları için yönlendirebilir, destekleyebiliriz. Hedef seçilen yerlere PLANLI BİR ŞEKİLDE ŞART GETİRİLEBİLİR! Belediyelerimizden de güneş enerjisinde destek almalıyız. Anadolu’da kullanılmayan binlerce dönüm boş arazimizi devletimiz kendisi güneş panellerine çevirebilir veya özel sektörü özendirerek yatırım yaptırabilir. Türkiye için kısa dönemde en büyük kaynaklardan biri sahip olduğumuz yeraltı zenginliklerimizdir. Bunları acilen daha çok tespit etmek, verimliliklerini artırmak hedef olmalı. Özellikle geçmişte daha iyi olduğumuz kömür madenleri konusu verim artıracak şekilde işlenmeli. Hatta özele devredip, verim alamadığımız, yanlış yönetilen madenler geri alınıp, devlet tarafından yönetilmeleri dahi düşünülmeli. Madenlerimizin işletilmeleri üzerinde özellikle durulmalı. Her fikre açık olmalı, dünya örneklerini araştırmalı, fizibilite ederek uygulamayı denemeliyiz Arabaların otobandaki hızlarından, asfalttaki sürtünmelerinden dahi yararlanabilmeliyiz. Fikirleri geliştirmeliyiz. Yöneticim lütfen enerjide çözüm üretin, mevcut çalışmalarınızı (özellikle doğalgaz, rüzgar enerjisi) alkışlasak ta, büyüyen Türkiye’ye yetmiyor. Zaman aleyhimize işliyor.

Dış ticaret dengemizi bozan en büyük kalem olan ENERJİ ’de dışa bağımlılığımızı azaltmak ülkemizin yaşamsal geleceği için çok önemlidir.


Tarafsız gözle ( lütfen siyasi düşünmeyin ) herkesin 2022 Ocak-Şubat ayları için ödenen ithalat rakamlarına bakmanızı öneririm. Aylık 8 milyar USD üzerinde yabancı ülkelere enerji ödemesi yapıyoruz. Ülke riskimiz, borcumuz her ay katlanarak artıyor.


Bulunduğumuz coğrafyaya baktığımızda da elektrikte, ENERJİ ‘de bağımlı bir Türkiye siyasi, askeri alandaki riskimizi de artırmaktadır.


ELEKTRİK ihtiyacımızı geçmişte büyük oranda kendi kaynaklarımızdan (kömür, barajlar, vs) karşılarken, bu konuda da dışa bağımlılığımız son yıllarda çok arttı.


Özellikle 2-3 ülkeye endeksli yaşadığımız herkesin malumudur.


Yıllardır yazdığım, dile getirmeye çalıştığım, geliştirilmesi gereken YENİLENEBİLİR ENERJİ konusunda son zamanlarda işletmeler bazında da sayılı olumlu girişimler var. Ancak her yıl 10’dan fazla artan enerji ihtiyacını karşılamak için devletimizden beklentilerimiz mevcut yapılanın ötesindedir.


Bu anlamda her türlü enerji çeşidine ihtiyacımız var.


Petrolümüz, doğalgazımız yok ve açılan yeni barajlarda ilaç olmamaktadır.


Karadeniz’de bulunan doğalgaz kaynağı güzel bir örnekse de yeterli olmayacaktır.


Çareleri kazıyacak durumdayız. Çözüm mecburen bizdedir, devletimizdedir.


Akarsulardan, özellikle de rüzgardan, güneşten YETERLİ OLMASA DA geçmişe göre daha daha çok yararlanırken, hiç kullanmadığımız denizin, dalganın erkisinden de yararlanmalıyız.


Etrafı denizlerle çevrili dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. Karadeniz gibi hırçın bir denizimiz var.


Genellikle deniz ve okyanuslara kıyısı olan ülkelerde tercih edilen bir enerji çeşidi de DALGA ENERJİSİ’ dir.


Zor, sakıncaları olan bir enerji çeşidi de olsa verim alabilen ülkeler var.


Örneğin İngiltere, Portekiz, İspanya, Amerika, İsrail ve YUNANİSTAN bu enerji türünün kullanıldığı ülkelerdir.


Ülkemizde de dalga enerjisi üretimi çalışmaları geçtiğimiz yıllarda (2017) başlamışsa da henüz bu anlamda netleşen bir durum yok.


Özellikle fabrikaları, büyük işletmeleri, SANAYİ SİTELERİNİ, konut sitelerini, üniversite kampüsleri, şehir hastaneleri, havaalanları (aktif, büyükler için), askeri tesisleri, otoyollardaki konaklama tesisleri, tatil köylerini vs. GÜNEŞ ENERJİSİ’ nden yaralanmaları için yönlendirebilir, destekleyebiliriz. Hedef seçilen yerlere PLANLI BİR ŞEKİLDE ŞART GETİRİLEBİLİR!


Belediyelerimizden de güneş enerjisinde destek almalıyız.


Anadolu’da kullanılmayan binlerce dönüm boş arazimizi devletimiz kendisi güneş panellerine çevirebilir veya özel sektörü özendirerek yatırım yaptırabilir.


Türkiye için kısa dönemde en büyük kaynaklardan biri sahip olduğumuz yeraltı zenginliklerimizdir. Bunları acilen daha çok tespit etmek, verimliliklerini artırmak hedef olmalı.


Özellikle geçmişte daha iyi olduğumuz kömür madenleri konusu verim artıracak şekilde işlenmeli. Hatta özele devredip, verim alamadığımız, yanlış yönetilen madenler geri alınıp, devlet tarafından yönetilmeleri dahi düşünülmeli. Madenlerimizin işletilmeleri üzerinde özellikle durulmalı.


Her fikre açık olmalı, dünya örneklerini araştırmalı, fizibilite ederek uygulamayı denemeliyiz


Arabaların otobandaki hızlarından, asfalttaki sürtünmelerinden dahi yararlanabilmeliyiz.


Fikirleri geliştirmeliyiz.


Yöneticim lütfen enerjide çözüm üretin, mevcut çalışmalarınızı (özellikle doğalgaz, rüzgar enerjisi) alkışlasak ta, büyüyen Türkiye’ye yetmiyor. Zaman aleyhimize işliyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi