RİZELİYE BEN HAİN DEĞİLİM DEMİŞ.

30.06.2022 - 14:17, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2179+ kez okundu.
 

RİZELİYE BEN HAİN DEĞİLİM DEMİŞ.

20 yılın sonunda buldukları çözüm; üretimi kısmak!    Değerli çay üreticisi kardeşim,    ÇAYKUR ilk sürgün döneminde 212 bin ton yaş çay aldı. Geçen yıl 314 bin 500 ton olan ilk sürgün yaş çay alımı 32,6 azaldı. Gübre fiyatları geçen yıla göre 4 kat artınca çay üreticileri ya hiç gübre atmadı yahut olması gerekenden çok daha az gübre kullandı. İklim şartlarının olumsuz seyretmesi de buna eklenince yaş çay rekoltesi 1/3 oranında düştü.  ÇAYKUR Genel Müdürü diyor ki, “Birinci sürgün boyunca fabrikalarımızın hiçbirinde kontenjan uygulanmadan, serbest mubayaa yapılarak çok rahat ve huzurlu bir şekilde alımlarımız tamamlanmıştır.”    Bakın Genel Müdür Alim nasıl çözmüş kota ve kontenjan sorununu; rekoltenin düşmesi Genel Müdür’ün çözümü. Sayın Genel Müdür rekoltenin düşmesinin mutluluğunu yaşıyor! AKP’nin vatandaşa bakışı ve tarım politikalarının nasıl yönlendirildiğinin açık göstergesidir bu açıklama. 20 yıl önce Rize meydanında “Allah’ın verdiği ürüne kota konulur mu!” diyerek iktidara gelen Sayın Erdoğan’ın adamları iktidardan giderken, kota ve kontenjan sorununun çözümünü gübre fiyatlarına yapılan fahiş zamlarda, iklim koşullarının da olumsuzluğuyla birlikte rekoltenin düşmesinde görüyor!  Geçen hafta Hayati Yazıcı ve 83 AKP’li Milletvekilinin imzası ile TBMM’ye sunulan Çay Kanunu Teklifi bölgede infiale neden olunca AKP’liler birbirini suçlamaya başlamışlardı. Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan, çay üretimini azaltarak ÇAYKUR’u tasfiye edecek, Türkiye’yi uluslararası tekellerin pazarı haline getirecek, bölge insanına kölelik şartlarını dayatan Teklifin kendi teklifi olmadığını belirterek, “Ben hain değilim.” demiş ve Teklifi kim hazırladıysa ortaya çıkmasını istemişti. Borsa Başkanı, ÇAYKUR’u yok sayan, ÇAYKUR’un tasfiyesinin altyapısı anlamına gelen, çay üretiminin sınırlandırılmasını, azaltılmasını ve Karadeniz insanını kendi topraklarında maraba haline getirmeyi öngören Kanun Teklifini ‘hainlik’ olarak değerlendirirken, çay üretiminin azalmış olması ÇAYKUR Genel Müdürünü mutlu etmiş! Rekoltenin azalması demek, çay üreticilerinin gelirinin düşmesi, zaten zor şartlarda ayakta kalmaya çalışan bölge insanının daha da sıkıntıya girmesi demektir.  Bu Genel Müdür, kendisine sorulan ÇAYKUR ve çay üretimi ile ilgili sorulara cevap vermek yerine sanki siyasetçiymiş gibi, AKP’nin il başkanıymış gibi cevaplar veriyor, siyasetçilerle laf dalaşına giriyor. Öyle yapacağına Borsa Başkanının “Hain kimse ortaya çıksın” dediği cümledeki hainin kim olduğunu araştırsın.  Bu ÇAYKUR Genel Müdürünün; çay üretiminin sınırlandırılmasına, ÇAYKUR’un sıradan bir çay şirketi haline getirilmesine, Çay Kanunu Teklifinde ÇAYKUR’un adından dahi söz edilmemesine bir sözü yok mu?  Çözüm belli; ya ÇAYKUR kapasitesini artıracak yahut özel sektörün atıl kapasitesini değerlendirecek. Geçen yıl TBMM’ye sunduğumuz Çay Kanunu Teklifinde kota ve kontenjan sorununu tamamen ortadan kaldırarak üreticileri rahatlatacak önerilerimiz yer almaktadır. Teklifimizde, ÇAYKUR’a özel sektöre belirlenen standartlarda kuru çay ürettirme imkanı getirilmekteydi. Bunun gibi çay üreticilerinin haklarını güvence altına alan Teklifimize destek verilse, hem ÇAYKUR hem çay hem bölge insanının geleceği garanti altına alınmış olacaktır. Saygılarımla   Prof.Dr.Mehmet Bekaroğlu CHP İstanbul Mİlletvekili 

20 yılın sonunda buldukları çözüm; üretimi kısmak! 

 

Değerli çay üreticisi kardeşim, 
 

ÇAYKUR ilk sürgün döneminde 212 bin ton yaş çay aldı. Geçen yıl 314 bin 500 ton olan ilk sürgün yaş çay alımı 32,6 azaldı. Gübre fiyatları geçen yıla göre 4 kat artınca çay üreticileri ya hiç gübre atmadı yahut olması gerekenden çok daha az gübre kullandı. İklim şartlarının olumsuz seyretmesi de buna eklenince yaş çay rekoltesi 1/3 oranında düştü. 


ÇAYKUR Genel Müdürü diyor ki, “Birinci sürgün boyunca fabrikalarımızın hiçbirinde kontenjan uygulanmadan, serbest mubayaa yapılarak çok rahat ve huzurlu bir şekilde alımlarımız tamamlanmıştır.” 
 

Bakın Genel Müdür Alim nasıl çözmüş kota ve kontenjan sorununu; rekoltenin düşmesi Genel Müdür’ün çözümü. Sayın Genel Müdür rekoltenin düşmesinin mutluluğunu yaşıyor! AKP’nin vatandaşa bakışı ve tarım politikalarının nasıl yönlendirildiğinin açık göstergesidir bu açıklama. 20 yıl önce Rize meydanında “Allah’ın verdiği ürüne kota konulur mu!” diyerek iktidara gelen Sayın Erdoğan’ın adamları iktidardan giderken, kota ve kontenjan sorununun çözümünü gübre fiyatlarına yapılan fahiş zamlarda, iklim koşullarının da olumsuzluğuyla birlikte rekoltenin düşmesinde görüyor! 


Geçen hafta Hayati Yazıcı ve 83 AKP’li Milletvekilinin imzası ile TBMM’ye sunulan Çay Kanunu Teklifi bölgede infiale neden olunca AKP’liler birbirini suçlamaya başlamışlardı. Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan, çay üretimini azaltarak ÇAYKUR’u tasfiye edecek, Türkiye’yi uluslararası tekellerin pazarı haline getirecek, bölge insanına kölelik şartlarını dayatan Teklifin kendi teklifi olmadığını belirterek, “Ben hain değilim.” demiş ve Teklifi kim hazırladıysa ortaya çıkmasını istemişti. Borsa Başkanı, ÇAYKUR’u yok sayan, ÇAYKUR’un tasfiyesinin altyapısı anlamına gelen, çay üretiminin sınırlandırılmasını, azaltılmasını ve Karadeniz insanını kendi topraklarında maraba haline getirmeyi öngören Kanun Teklifini ‘hainlik’ olarak değerlendirirken, çay üretiminin azalmış olması ÇAYKUR Genel Müdürünü mutlu etmiş! Rekoltenin azalması demek, çay üreticilerinin gelirinin düşmesi, zaten zor şartlarda ayakta kalmaya çalışan bölge insanının daha da sıkıntıya girmesi demektir. 


Bu Genel Müdür, kendisine sorulan ÇAYKUR ve çay üretimi ile ilgili sorulara cevap vermek yerine sanki siyasetçiymiş gibi, AKP’nin il başkanıymış gibi cevaplar veriyor, siyasetçilerle laf dalaşına giriyor. Öyle yapacağına Borsa Başkanının “Hain kimse ortaya çıksın” dediği cümledeki hainin kim olduğunu araştırsın. 


Bu ÇAYKUR Genel Müdürünün; çay üretiminin sınırlandırılmasına, ÇAYKUR’un sıradan bir çay şirketi haline getirilmesine, Çay Kanunu Teklifinde ÇAYKUR’un adından dahi söz edilmemesine bir sözü yok mu? 


Çözüm belli; ya ÇAYKUR kapasitesini artıracak yahut özel sektörün atıl kapasitesini değerlendirecek. Geçen yıl TBMM’ye sunduğumuz Çay Kanunu Teklifinde kota ve kontenjan sorununu tamamen ortadan kaldırarak üreticileri rahatlatacak önerilerimiz yer almaktadır. Teklifimizde, ÇAYKUR’a özel sektöre belirlenen standartlarda kuru çay ürettirme imkanı getirilmekteydi. Bunun gibi çay üreticilerinin haklarını güvence altına alan Teklifimize destek verilse, hem ÇAYKUR hem çay hem bölge insanının geleceği garanti altına alınmış olacaktır.

Saygılarımla

 

Prof.Dr.Mehmet Bekaroğlu

CHP İstanbul Mİlletvekili 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi