RİZESPOR'DA YILMAZ BAL'IN EGO SAVAŞLARI

Spor (Web Sitesi) - Web Sitesi | 06.07.2020 - 21:38, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 1877+ kez okundu.
 

RİZESPOR'DA YILMAZ BAL'IN EGO SAVAŞLARI

BİR BAŞKADIR BENİM RİZESPOR’UM Rizespor maça odaklanmış başlasa da 90 dakika mücadele etse de alışılan sorunlar öylece duruyor.  Ünal Karaman, büyük umutlarla geldi ama beklentilere maalesef karşılık veremedi. 7 maç ta 1 galibiyet, 2 beraberlik 4 yenilgi aldı. Bu başarısızlık  Ünal hocaya  yazmaya başladı. Futbol kültürü inşa edemedi. Takıma beklenen dokunuş yapamadı. Tabi Bir de kaleci antrenörlüğünden gelip sportif direktör olan, transferde imza yetkisi bile alan Yılmaz Bal’ın yaptığı süper ötesi transferler.  Bal, transferdeki başarısızlığını ört pas etmek için İsmail Kartal’ dan sonra şimdi de Ünal Karaman ile ego savaşına başladı.  Algı operasyonları yapıyor.  Başkan Hasan Kartal’ın ona olan büyük güvenine rağmen. Bari sana güvenenleri mahcup etme.   Neyse şimdi gelelim Konyaspor maçına.  SORUNLAR AYNEN DURUYOR Süper Ligde alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren takımlardan bir tarafta Çaykur Rizespor, diğer tarafta Konyaspor. Kazananın çok şey kazanacağı kaybedenin ise çok şey kaybedeceği karşılaşmada iki takım da birbirini ölçerek tartarak oynadı. Rizespor ise hata yapmadan rakibine üstünlük kurmaya çalıştı.   Konyaspor ev sahibi olmanın avantajıyla topa biraz daha fazla sahip olsa da Rizespor, rakibi karşısında oyun anlayışını defans kurgusu üzerine kurdu.   Yeşil-Mavililer, öncelikle kendi yarı alanı içerisinde rakibine boş alan bırakmadan pozisyon vermemeye çalıştı. Tabi burada Diomande’nin sakatlığı nedeniyle oynamaması Rizespor adına eksiklikti. Teknik Direktör Karaman da bu eksiliği de Abdullah ile doldurmaya çalıştı.   İlk yarıda kendi yarı alanı içerisinde Rizespor istediği oyunu sahaya yansıtarak rakibini durdurmasını bildi. İlk yarı golsüz tamamlandıktan sonra, ikinci yarıda baskılı oynayan taraf yine ev sahibi ekip oldu.   Rizespor’da arkaya yaslanarak tabiri caizse kalesini can siperane savundu.  Rakibine pozisyonda vermedi.  Yeşil-mavili takım özellikle savunmadan çıkarken panik futbolu ile yana ve geriye çok ciddi pas hataları ile Konyaspor’un değirmenine adeta su taşıdı.  Maçın ilk yarısında Tunay Torun’u da sakatlanıp çıkması Rizespor’un hücum gücünün biraz daha azalmasına sebep oldu.   Yine de rakibin baskılı olduğu anlarda kontra ataklarla Konyaspor kalesine gitti. Bu gidişlerle pozisyonlar da üretti. Ancak son vuruşlarda başarı sağlayamadı. Özellikle sözde 10 numara Boldrin, Skoda ve Samudio kariyerlerini inkar eden vuruşlar yaparak net goller kaçırdılar.  Rizezpor’un forvet hattı adeta bir facia.  Forvette  ilerleme yok. Bir birine benzer hatalar devam ediyor. Bunun sonucu da çaresizlik.  Defans iyi savunma yapıyor ama bireysel hataların bedeli çok ağır oluyor.  Denizli maçında Fernandes’in gol olan ters kafa şutu, Konya  dada Talbi’nin horon oynar gibi ellerini açarak penaltıya neden olması. Tabi Sağ bek Orhan’ın da önündeki adamı kaçırması da ayrı bir facia. Hatalar zinciri art arda ekleniyor. Rizespor mücadele ederken kendi içiyle de mücadele ediyor. Çiğ etle beslenen forvet hattı vegan olmuş gibi zar zor kaleyi buluyorlar.  90 dakika  mücadele veriyorsun ama maçın son birkaç dakikasını bitiremiyorsun.  Bu sezon daha önce bir çok maçta olduğu gibi. Uzatma dakikalarında kaleye çapraz pozisyonda top Talbi’nin eline çarptı. Bu pozisyonun ardından hakem beyaz noktayı gösterdi ve Konyaspor da bu şansı değerlendirerek Rizespor’u ateşe attı. Ancak burada ateşe atan kişi ise aslında böylesine ucuz penaltıya sebebiyet veren futbolcudur. Böyle ucuz penaltı olmaz. Mağlup olmanın da bir bedeli vardır ve bunun da hesabı sorulmalıdır.

BİR BAŞKADIR BENİM RİZESPOR’UM


Rizespor maça odaklanmış başlasa da 90 dakika mücadele etse de alışılan sorunlar öylece duruyor.  Ünal Karaman, büyük umutlarla geldi ama beklentilere maalesef karşılık veremedi. 7 maç ta 1 galibiyet, 2 beraberlik 4 yenilgi aldı. Bu başarısızlık  Ünal hocaya  yazmaya başladı. Futbol kültürü inşa edemedi. Takıma beklenen dokunuş yapamadı. Tabi Bir de kaleci antrenörlüğünden gelip sportif direktör olan, transferde imza yetkisi bile alan Yılmaz Bal’ın yaptığı süper ötesi transferler.  Bal, transferdeki başarısızlığını ört pas etmek için İsmail Kartal’ dan sonra şimdi de Ünal Karaman ile ego savaşına başladı.  Algı operasyonları yapıyor.  Başkan Hasan Kartal’ın ona olan büyük güvenine rağmen. Bari sana güvenenleri mahcup etme.  


Neyse şimdi gelelim Konyaspor maçına. 


SORUNLAR AYNEN DURUYOR


Süper Ligde alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren takımlardan bir tarafta Çaykur Rizespor, diğer tarafta Konyaspor. Kazananın çok şey kazanacağı kaybedenin ise çok şey kaybedeceği karşılaşmada iki takım da birbirini ölçerek tartarak oynadı. Rizespor ise hata yapmadan rakibine üstünlük kurmaya çalıştı.   Konyaspor ev sahibi olmanın avantajıyla topa biraz daha fazla sahip olsa da Rizespor, rakibi karşısında oyun anlayışını defans kurgusu üzerine kurdu.   Yeşil-Mavililer, öncelikle kendi yarı alanı içerisinde rakibine boş alan bırakmadan pozisyon vermemeye çalıştı. Tabi burada Diomande’nin sakatlığı nedeniyle oynamaması Rizespor adına eksiklikti. Teknik Direktör Karaman da bu eksiliği de Abdullah ile doldurmaya çalıştı.   İlk yarıda kendi yarı alanı içerisinde Rizespor istediği oyunu sahaya yansıtarak rakibini durdurmasını bildi. İlk yarı golsüz tamamlandıktan sonra, ikinci yarıda baskılı oynayan taraf yine ev sahibi ekip oldu.   Rizespor’da arkaya yaslanarak tabiri caizse kalesini can siperane savundu.  Rakibine pozisyonda vermedi.  Yeşil-mavili takım özellikle savunmadan çıkarken panik futbolu ile yana ve geriye çok ciddi pas hataları ile Konyaspor’un değirmenine adeta su taşıdı. 


Maçın ilk yarısında Tunay Torun’u da sakatlanıp çıkması Rizespor’un hücum gücünün biraz daha azalmasına sebep oldu.   Yine de rakibin baskılı olduğu anlarda kontra ataklarla Konyaspor kalesine gitti. Bu gidişlerle pozisyonlar da üretti. Ancak son vuruşlarda başarı sağlayamadı. Özellikle sözde 10 numara Boldrin, Skoda ve Samudio kariyerlerini inkar eden vuruşlar yaparak net goller kaçırdılar.  Rizezpor’un forvet hattı adeta bir facia.  Forvette  ilerleme yok. Bir birine benzer hatalar devam ediyor. Bunun sonucu da çaresizlik.  Defans iyi savunma yapıyor ama bireysel hataların bedeli çok ağır oluyor.  Denizli maçında Fernandes’in gol olan ters kafa şutu, Konya  dada Talbi’nin horon oynar gibi ellerini açarak penaltıya neden olması. Tabi Sağ bek Orhan’ın da önündeki adamı kaçırması da ayrı bir facia. Hatalar zinciri art arda ekleniyor. Rizespor mücadele ederken kendi içiyle de mücadele ediyor. Çiğ etle beslenen forvet hattı vegan olmuş gibi zar zor kaleyi buluyorlar. 


90 dakika  mücadele veriyorsun ama maçın son birkaç dakikasını bitiremiyorsun.  Bu sezon daha önce bir çok maçta olduğu gibi. Uzatma dakikalarında kaleye çapraz pozisyonda top Talbi’nin eline çarptı. Bu pozisyonun ardından hakem beyaz noktayı gösterdi ve Konyaspor da bu şansı değerlendirerek Rizespor’u ateşe attı. Ancak burada ateşe atan kişi ise aslında böylesine ucuz penaltıya sebebiyet veren futbolcudur. Böyle ucuz penaltı olmaz. Mağlup olmanın da bir bedeli vardır ve bunun da hesabı sorulmalıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi