Sinop’ta selde hasar gören afet evlerinin yıkımında hüzün

SİNOP 18.08.2021 - 11:30, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1793+ kez okundu.
 

Sinop’ta selde hasar gören afet evlerinin yıkımında hüzün

SİNOP’un Ayancık ilçesinde, 15 kişinin hayatını kaybettiği sel afetinden sonra başlatılan temizlik çalışmalarına devam ediliyor. Selden en fazla etkilenen Babaçay köyünde, 37 yıl önce heyelan sonrası inşa edilen ve son selde hasar gören afet evlerinin yıkımı da sürüyor. Selden artakalan eşyalarını taşıyanlar ise doğup, büyüdükleri evlere veda ettikleri için çok üzgün olduklarını söyledi. Kentte, 11 Ağustos’ta, 24 saatte metrekareye düşen 240 kilogram yağışın ardından sel ve heyelanlar meydana geldi, 15 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi kayboldu. Debisi yükselen Ayancık Çayı, ilçe merkezine taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü. Mahsur kalanlar, helikopterlerle güvenli bölgelere sevk edildi. Ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katları suyla doldu, araçlar sürüklendi. Bölgede çalışmalara devam eden ekipler, afetin izlerini de silmeye çalışıyor.   ‘ÇOK ÜZGÜNÜZ' İlçede selden en fazla etkilenen Babaçay köyünde, 37 yıl önce yaşanan heyelan sonrası inşa edilen ve en son sel afetinde hasar gören afet evlerinin yıkım işlemleri de dün başlandı. Ekipler, gün boyu iş makineleriyle tahliyesi sağlanan evlerde yıkım çalışmalarını sürdürdü. Evleri yıkılacak olanlar ise artakalan eşyalarını alıp, kamyonlara yükledi. Köydeki afet evlerinin çoğunun ağır hasar aldığı öğrenildi. Evlerine veda edenler, çok üzgün olduklarını belirtirken, kalan eşyalarını toplayan Tülay Yüksel, “Çok üzgünüz. Sonuçta doğup büyüdüğümüz yerler. Evimizdeki eşyaları çıkarmak, yüklemek, doğup, büyüdüğümüz yerleri terk etmek çok üzücü bir şey” dedi. Şaziye Tüzün ise “Evin içinde duramadık. Oğlum Ankara'dan geldi, o kurtardı bizi. Yaklaşık 50 yıldır burada yaşıyoruz, buranın yerlisiyiz. Buradan ayrılmak zorunda kaldığımız için çok üzgünüz. Bir de eşyalarımızı çıkarmadan evlerimizi yıkmaya başladılar. Alt katta olanların eşyaları gitti ama bizimkiler temiz duruyordu. Eşya parasını vereceğiz, dediler ama ben 2 ay oturamadım kendi eşyamla” diye konuştu. Devletin tüm ekibiyle çalıştığını dile getiren Cemal Yücel de “Kimse mağdur kalmadı. Helikopterlerle havadan yiyecek, içecek, her şeyi verdiler. Biz yaklaşık 30 yıldır buradayız. Buradan ayrılacağımız için üzgünüz ama bize ev sözü verdiler. Şunu söylemek istiyorum; yukarıda tomruklar vardı, bu yüzden oldu. Daha önce de yağış olurdu ama bir şey olmazdı. Tomruklar, burayı bu hale getirdi” dedi. 

SİNOP’un Ayancık ilçesinde, 15 kişinin hayatını kaybettiği sel afetinden sonra başlatılan temizlik çalışmalarına devam ediliyor. Selden en fazla etkilenen Babaçay köyünde, 37 yıl önce heyelan sonrası inşa edilen ve son selde hasar gören afet evlerinin yıkımı da sürüyor. Selden artakalan eşyalarını taşıyanlar ise doğup, büyüdükleri evlere veda ettikleri için çok üzgün olduklarını söyledi. Kentte, 11 Ağustos’ta, 24 saatte metrekareye düşen 240 kilogram yağışın ardından sel ve heyelanlar meydana geldi, 15 kişi hayatını kaybetti, 7 kişi kayboldu. Debisi yükselen Ayancık Çayı, ilçe merkezine taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü. Mahsur kalanlar, helikopterlerle güvenli bölgelere sevk edildi. Ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katları suyla doldu, araçlar sürüklendi. Bölgede çalışmalara devam eden ekipler, afetin izlerini de silmeye çalışıyor.

 

‘ÇOK ÜZGÜNÜZ' İlçede selden en fazla etkilenen Babaçay köyünde, 37 yıl önce yaşanan heyelan sonrası inşa edilen ve en son sel afetinde hasar gören afet evlerinin yıkım işlemleri de dün başlandı. Ekipler, gün boyu iş makineleriyle tahliyesi sağlanan evlerde yıkım çalışmalarını sürdürdü. Evleri yıkılacak olanlar ise artakalan eşyalarını alıp, kamyonlara yükledi. Köydeki afet evlerinin çoğunun ağır hasar aldığı öğrenildi. Evlerine veda edenler, çok üzgün olduklarını belirtirken, kalan eşyalarını toplayan Tülay Yüksel, “Çok üzgünüz. Sonuçta doğup büyüdüğümüz yerler. Evimizdeki eşyaları çıkarmak, yüklemek, doğup, büyüdüğümüz yerleri terk etmek çok üzücü bir şey” dedi. Şaziye Tüzün ise “Evin içinde duramadık. Oğlum Ankara'dan geldi, o kurtardı bizi. Yaklaşık 50 yıldır burada yaşıyoruz, buranın yerlisiyiz. Buradan ayrılmak zorunda kaldığımız için çok üzgünüz. Bir de eşyalarımızı çıkarmadan evlerimizi yıkmaya başladılar. Alt katta olanların eşyaları gitti ama bizimkiler temiz duruyordu. Eşya parasını vereceğiz, dediler ama ben 2 ay oturamadım kendi eşyamla” diye konuştu. Devletin tüm ekibiyle çalıştığını dile getiren Cemal Yücel de “Kimse mağdur kalmadı. Helikopterlerle havadan yiyecek, içecek, her şeyi verdiler. Biz yaklaşık 30 yıldır buradayız. Buradan ayrılacağımız için üzgünüz ama bize ev sözü verdiler. Şunu söylemek istiyorum; yukarıda tomruklar vardı, bu yüzden oldu. Daha önce de yağış olurdu ama bir şey olmazdı. Tomruklar, burayı bu hale getirdi” dedi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi