Siyasi kutuplaşma kimseye fayda sağlamaz

Siyaset 29.01.2021 - 11:44, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1967+ kez okundu.
 

Siyasi kutuplaşma kimseye fayda sağlamaz

Bekaroğlu: Siyasi kutuplaşma kimseye fayda sağlamaz  Tırmanan siyasi kutuplaşma hakkında TBMM Genel Kurulunda konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, iktidar partisi temsilcilerinin CHP’ye yönelik 5’inci kol faaliyeti yürüttüğü şeklindeki iddialarını kaygı verici bulduğunu söyledi. İktidarda kalma stratejisi olarak toplumda gerginlik ve siyasi kutuplaşmayı artırma girişimlerinin kimseye bir faydası olmayacağını ifade eden Bekaroğlu, iç çatışma tehlikesine dikkat çektiği konuşmasında tüm milletvekillerini “Bu günler son günlerdir, bu büyük bir vebaldir” diyerek uyardı.  Geçmişte siyasi kutuplaşmaların bütün acılarını yaşamış bir toplumun 60’larda 80’lerde 90’larda neler olduğunu hatırlaması gerektiğine vurgu yapan Bekaroğlu, “Ne bedeller ödendi, ne kadar insan kaybettik, ne kadar anne acı çekti… Bu gerginliklerin ekonomiye yansımaları, krizler, açlıklar, kaç bebek aç yattı bu sebeplerden dolayı. Ülke kaç defa uçurumun kenarına gitti geldi” diye konuştu.  Bekaroğlu, şunları söyledi:  “İktidar partisi genel başkan yardımcısı çıkmış Goebbels vari bir söylemle Anamuhalefet Partisinin 5’inci kol faaliyeti yürüttüğünü anlatıyor. Bu ne değerli arkadaşlar? Bundan evvel ‘sözde’ kelimesi üzerinden kıyamet koparıldı. Peki ABD Dışişleri Bakanı atanan zatın ‘sözde stratejik ortak’ denmesine ses çıkarmıyorsunuz? Yapmayın etmeyin; Anamuhalefet Partisi, diğer partiler sizin düşmanınız değil, biz sizin düşmanınız değiliz, siz bizim düşmanımız değilsiniz. Sadece ve sadece siyasi rakibiz. Bugün siz iktidarsınız, yarın biz olacağız. İktidardan giden partiler bu sokaklarda (halkın içinde) gezebilmeli.”   İKTİDARDA KALMA STRATEJİSİ OLARAK TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYORSUNUZ  “Bakın kutuplaşma araştırmaları yapılıyor, bakın bunlara; (bir kesim diğer kesim için) kız alıp vermem diyor, komşum olsun istemem diyor, çocuğum onun çocuğu ile arkadaş olsun istemem diyor. Böyle bir şey olur mu değerli arkadaşlarım. Ülke nereye gidiyor, bunun farkında değil misiniz?  Bütün bunları bir iktidarda kalma stratejisi olarak yürütüyorsunuz. Bu yanlış, bununla bir süre iktidar uzatılabilir ama bu kimseye fayda sağlamaz. En son İstanbul seçiminde gördünüz; nerelere kadar tırmandırdılar, terör örgütü liderinin mektubunu da işin içine sokmaya kadar tırmandırdılar. “Eğer onlar kazanırsa sizin elektrik, doğalgaz saatlerinizi teröristler okuyacak” a kadar tırmandırdılar. Ne oldu, olmadı değerli arkadaşlar. Niye olmadı; bakın bu millet gerginlikten kutuplaşmadan bıktı, gerçekten usandı, bunları duyunca kapatıyor TV’yi. Siyasetin bu sebepten dolayı itibarı yerlerde sürünüyor, yapmayın, etmeyin, uyarın. Milletvekillerimiz dövüldü; Barış Atay, Selçuk Özdağ… Gazeteciler Orhan Uğuroğlu, Sebahattin Önkibar, Yavuz Selim Demirağ, Ahmet Hakan, Afşin Hatipoğlu… Nereye gidiyoruz değerli arkadaşlarım, bunlar bizi nereye götürecek? Geçmişte bunları görmüş, acılarını yaşamış bir arkadaşınız olarak size bir kez daha şunu hatırlatıyorum: Buradan iktidar çıkmaz, kimseye bir faydası olmaz. Tam tersi, ülke uçuruma gider geçmişte olduğu gibi. Bizde olmaz demeyin, bizde olur. Eğer siz iktidarda kalma stratejisi haline getirirseniz olur, gerginlik olur, iç çatışma olur, Allah korusun Suriye’ye döneriz, başka ülkelere döneriz. Yapmayın, etmeyin, uyarın bu arkadaşları. Siyaseten de bir faydası yok bunun. İstanbul seçimlerinde gördünüz, size de bir faydası olmadı bunun.”  CUMHURBAŞKANINI UYARIN, BU BÜYÜK BİR VEBAL  “Bir de başka bir şey var, sizler inançlı insanlarsınız, Sayın Cumhurbaşkanı inançlı bir insan, öyle söylüyor. Yani Allah’tan korkarsınız, örnek aldığınız insan kimdir, bizim hepimizin örnek aldığı insan kimdir; Hz. Muhammed, Peygamber Efendimiz. Peki O’nun siyasi rakibi de olsa birine hakaret ettiği, küfür ettiği, alay ettiği onunla – genel müdür, adamcağız filan dediği- hiç görülmüş müdür? Hani siz Liva-ül Hamd bayrağı altında toplanmak için dua edersiniz. Bunları söyleyin, uyarın onu değerli arkadaşlarım. Bu büyük bir vebal.”   Milletvekili sıralarından “Onu genel başkanınıza söyleyin” şeklinde laf atılması üzerine; bu anlattıklarını genel başkana da partili arkadaşlarına da anlattığını belirten Bekaroğlu, “Bu ülke bizim ülkemizdir, kimse kimsenin düşmanı değildir. Bu ülkeden başka gideceğimiz bir yer yoktur. Başka partililere de söylüyorum; “bu davanın delileri vardır” demeyin, bu teşviktir, yapmayın, etmeyin.” şeklinde konuştu.  TÜRKİYE’NİN BEKASI DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ VE ADALETTEDİR  Bekaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:  “Türkiye’nin bekası, gerçek anlamda demokrasi, hukuk devleti ve adalettedir. Bütün siyasi tarihimizin bitmez tükenmez kavgalarla dolduran ve bu yüzden siyasi kültürümüzün rasyonelleşmesini, hukukun üstün değerler haline gelmesini engelleyen bu nefret ve kutuplaşma söylemini artık bırakmak zorundayız.  Zamanımızdaki nefret ve ideolojik kutuplaşmanın ne kadar zarar verdiğini ileride tarihçilerin yazmasını beklemeden, bugün sakin bir dille rasyonel davranışlarla uzlaşmaya açık tavra geri dönmeliyiz. Sizi gerçekten uyarıyorum; bu son günlerdir. Dağ gibi yığılan problemler var, bu milletin dertleri var, sıkıntıları var, ekmeği var, geleceğe güvenle bakma sorunu var. Bunlarla ilgilenelim. Siz de ancak bunlarla seçim kazanabilirsiniz, biz de bunlarla seçim kazanabiliriz.”    

Bekaroğlu: Siyasi kutuplaşma kimseye fayda sağlamaz 


Tırmanan siyasi kutuplaşma hakkında TBMM Genel Kurulunda konuşan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, iktidar partisi temsilcilerinin CHP’ye yönelik 5’inci kol faaliyeti yürüttüğü şeklindeki iddialarını kaygı verici bulduğunu söyledi. İktidarda kalma stratejisi olarak toplumda gerginlik ve siyasi kutuplaşmayı artırma girişimlerinin kimseye bir faydası olmayacağını ifade eden Bekaroğlu, iç çatışma tehlikesine dikkat çektiği konuşmasında tüm milletvekillerini “Bu günler son günlerdir, bu büyük bir vebaldir” diyerek uyardı. 


Geçmişte siyasi kutuplaşmaların bütün acılarını yaşamış bir toplumun 60’larda 80’lerde 90’larda neler olduğunu hatırlaması gerektiğine vurgu yapan Bekaroğlu, “Ne bedeller ödendi, ne kadar insan kaybettik, ne kadar anne acı çekti… Bu gerginliklerin ekonomiye yansımaları, krizler, açlıklar, kaç bebek aç yattı bu sebeplerden dolayı. Ülke kaç defa uçurumun kenarına gitti geldi” diye konuştu. 


Bekaroğlu, şunları söyledi: 


“İktidar partisi genel başkan yardımcısı çıkmış Goebbels vari bir söylemle Anamuhalefet Partisinin 5’inci kol faaliyeti yürüttüğünü anlatıyor. Bu ne değerli arkadaşlar? Bundan evvel ‘sözde’ kelimesi üzerinden kıyamet koparıldı. Peki ABD Dışişleri Bakanı atanan zatın ‘sözde stratejik ortak’ denmesine ses çıkarmıyorsunuz? Yapmayın etmeyin; Anamuhalefet Partisi, diğer partiler sizin düşmanınız değil, biz sizin düşmanınız değiliz, siz bizim düşmanımız değilsiniz. Sadece ve sadece siyasi rakibiz. Bugün siz iktidarsınız, yarın biz olacağız. İktidardan giden partiler bu sokaklarda (halkın içinde) gezebilmeli.”  


İKTİDARDA KALMA STRATEJİSİ OLARAK TOPLUMU KUTUPLAŞTIRIYORSUNUZ 


“Bakın kutuplaşma araştırmaları yapılıyor, bakın bunlara; (bir kesim diğer kesim için) kız alıp vermem diyor, komşum olsun istemem diyor, çocuğum onun çocuğu ile arkadaş olsun istemem diyor. Böyle bir şey olur mu değerli arkadaşlarım. Ülke nereye gidiyor, bunun farkında değil misiniz? 


Bütün bunları bir iktidarda kalma stratejisi olarak yürütüyorsunuz. Bu yanlış, bununla bir süre iktidar uzatılabilir ama bu kimseye fayda sağlamaz. En son İstanbul seçiminde gördünüz; nerelere kadar tırmandırdılar, terör örgütü liderinin mektubunu da işin içine sokmaya kadar tırmandırdılar. “Eğer onlar kazanırsa sizin elektrik, doğalgaz saatlerinizi teröristler okuyacak” a kadar tırmandırdılar. Ne oldu, olmadı değerli arkadaşlar. Niye olmadı; bakın bu millet gerginlikten kutuplaşmadan bıktı, gerçekten usandı, bunları duyunca kapatıyor TV’yi. Siyasetin bu sebepten dolayı itibarı yerlerde sürünüyor, yapmayın, etmeyin, uyarın. Milletvekillerimiz dövüldü; Barış Atay, Selçuk Özdağ… Gazeteciler Orhan Uğuroğlu, Sebahattin Önkibar, Yavuz Selim Demirağ, Ahmet Hakan, Afşin Hatipoğlu… Nereye gidiyoruz değerli arkadaşlarım, bunlar bizi nereye götürecek? Geçmişte bunları görmüş, acılarını yaşamış bir arkadaşınız olarak size bir kez daha şunu hatırlatıyorum: Buradan iktidar çıkmaz, kimseye bir faydası olmaz. Tam tersi, ülke uçuruma gider geçmişte olduğu gibi. Bizde olmaz demeyin, bizde olur. Eğer siz iktidarda kalma stratejisi haline getirirseniz olur, gerginlik olur, iç çatışma olur, Allah korusun Suriye’ye döneriz, başka ülkelere döneriz. Yapmayın, etmeyin, uyarın bu arkadaşları. Siyaseten de bir faydası yok bunun. İstanbul seçimlerinde gördünüz, size de bir faydası olmadı bunun.” 


CUMHURBAŞKANINI UYARIN, BU BÜYÜK BİR VEBAL 


“Bir de başka bir şey var, sizler inançlı insanlarsınız, Sayın Cumhurbaşkanı inançlı bir insan, öyle söylüyor. Yani Allah’tan korkarsınız, örnek aldığınız insan kimdir, bizim hepimizin örnek aldığı insan kimdir; Hz. Muhammed, Peygamber Efendimiz. Peki O’nun siyasi rakibi de olsa birine hakaret ettiği, küfür ettiği, alay ettiği onunla – genel müdür, adamcağız filan dediği- hiç görülmüş müdür? Hani siz Liva-ül Hamd bayrağı altında toplanmak için dua edersiniz. Bunları söyleyin, uyarın onu değerli arkadaşlarım. Bu büyük bir vebal.”  


Milletvekili sıralarından “Onu genel başkanınıza söyleyin” şeklinde laf atılması üzerine; bu anlattıklarını genel başkana da partili arkadaşlarına da anlattığını belirten Bekaroğlu, “Bu ülke bizim ülkemizdir, kimse kimsenin düşmanı değildir. Bu ülkeden başka gideceğimiz bir yer yoktur. Başka partililere de söylüyorum; “bu davanın delileri vardır” demeyin, bu teşviktir, yapmayın, etmeyin.” şeklinde konuştu. 


TÜRKİYE’NİN BEKASI DEMOKRASİ, HUKUK DEVLETİ VE ADALETTEDİR 


Bekaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 


“Türkiye’nin bekası, gerçek anlamda demokrasi, hukuk devleti ve adalettedir. Bütün siyasi tarihimizin bitmez tükenmez kavgalarla dolduran ve bu yüzden siyasi kültürümüzün rasyonelleşmesini, hukukun üstün değerler haline gelmesini engelleyen bu nefret ve kutuplaşma söylemini artık bırakmak zorundayız.  Zamanımızdaki nefret ve ideolojik kutuplaşmanın ne kadar zarar verdiğini ileride tarihçilerin yazmasını beklemeden, bugün sakin bir dille rasyonel davranışlarla uzlaşmaya açık tavra geri dönmeliyiz. Sizi gerçekten uyarıyorum; bu son günlerdir. Dağ gibi yığılan problemler var, bu milletin dertleri var, sıkıntıları var, ekmeği var, geleceğe güvenle bakma sorunu var. Bunlarla ilgilenelim. Siz de ancak bunlarla seçim kazanabilirsiniz, biz de bunlarla seçim kazanabiliriz.”  

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi