TÜİK İSTATİSTİK DEĞİL HAZIROLDAKİ EMİR ERİ KURUMUDUR!

Sendika 03.07.2025 - 21:54, Güncelleme: 03.07.2025 - 21:54 5929 kez okundu.
 

TÜİK İSTATİSTİK DEĞİL HAZIROLDAKİ EMİR ERİ KURUMUDUR!

TÜİK, matematik dehalarının bile akıl sır erdiremeyeceği bir hesaplama yöntemine sahip.
Her gün her anlamda eksiye giden ekonomiden artı sonuçlar çıkarmaya, 2 ile 2'yi topladığında Saray kaç çıkmasını istiyorsa ona göre sonuç yazmaya devam ediyor. Biz kamu emekçilerinin aldığı maaşın yaklaşık 3’te 1’i kiraya, 3’te 1’i gıdaya 5'te 1'i ulaşıma gidiyor. Hiç var olmamış marketlere gidip asla o fiyata bulamayacağınız ürünleri alıp enflasyon sepetine koyuyor. Sonuç ortada. Bugün de böyle oldu: TÜİK enflasyonu Haziran ayı için 1.37 yıllık olarak da 35.05 çıkarmıştır. Birleşik Kamu-İş'in son araştırmasına göre AÇLIK SINIRI: 27 BİN 415 TL YOKSULLUK SINIRI DA 83 BİN 859 TL olarak belirlendi. Şimdi tam da kamuda çalışan 4 milyona yakın memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin 2026-2027 yıllarında alacakları maaş zamlarının belirleneceği 8.Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde, TÜİK yine hayali bir enflasyon oranı belirlemiş ve kamu emekçisinin masada hakkının yenmesine zemin hazırlamıştır. Üstelik kamu emekçisinin geçen yıllardan biriken mağduriyeti de giderilmemiştir. 2024 yılında yapılan gerçek zam oranı yüzde 37,1’dir. 2024 yılı için TÜİK’in enflasyon oranı yüzde 44,38’dir. Sözün özü, kamu emekçisinin aldığı ücret, hayali enflasyon oranına bile ezdirilmiştir ve şimdi yine aynı taktik devreye girmiştir. 7.Toplu Sözleşme'den bu yana kamu emekçisi daha da hızlı bir şekilde yoksullaşmıştır. 2 Temmuz 2025’ten itibaren geçerli olan doğalgaz zammıyla birlikte toplam artış 2023'teki o TİS'ten bu yana yüzde 700’ü bulmuştur. Aynı sürede su fiyatlarında yüzde 144, elektrik fiyatlarında yüzde 91 oranlarında artış yaşanmıştır. Son birkaç yılda ülke genelinde kiralardaki korkunç artışı da hesap ettiğinizde kamu emekçisinin barınma ve faturalara çalıştığını görmemek imkansızdır.  Birleşik-Kamu İş’in yaptığı hesaplamalara göre Haziran 2025 itibariyle dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri için yapılması gereken gıda harcaması tutarını gösteren açlık sınırı 27 bin 415 lira düzeyinde bulunmaktadır yoksulluk sınırı ise 83 bin 859 lira düzeyindedir.  Bekar bir kamu çalışanının maaş ve ücretleri, açlık sınırını karşılasa da 4 kişilik bir aile açtır! Emekli aylıkları ise çoğunlukla açlık sınırının bile altındadır. Bu yılın ilk yarısı için 43 bin 716 lira olan en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının yüzde 52’sini zor karşılıyor. Yoksulluk sınırını karşılayabilmesi için en düşük memur maaşının en az 83 bin 859 TL olması gerekir. Yani kamu emekçisi açlığa, yoksulluğa göz göre göre itiliyor. Bu tablo günden güne ağırlaşırken, gerçekleri çarpıtmak için imdada TÜİK yetişiyor. Birleşik Kamu-İş olarak açıkça söylüyoruz: Bu yalancılıktır! Bu hırsızlıktır! Bu manipülasyondur! Bu çocuğuna harçlık veremeyen, maaşının yarısına yakınını barınma ihtiyacı için harcayan, haftada bir bile ailesiyle dışarıda bir yemek yiyemeyen kamu emekçisine “sesini çıkarma” demektir! Hayatının en verimli çağlarında devletine çalışan kamu emeklisi, başka işte çalışmadan ya da evlatlarından utana sıkıla para almadan yaşayamaz durumda. Avrupa ülkelerindeki emekli yaşıtları dünyayı gezerken onlar taksicilik yapıyor, çaycılık yapıyor, evde yük olmamak için çıkıp parklarda oturuyor. Bu yalancı enflasyon raporu, o emekliye “Bu sana çok bile” demektir. Sofralarımıza et ayda bir girer durumda, sebze ve meyve ancak taneyle alınıyor. Enflasyonu böyle hayali biçimde belirlemek o sofradaki yetersiz gıdaya bile göz dikmek demektir.  Dillerinden devleti ve itibarını düşürmeyenler ona en çok zarar verenlerdir. Devletin itibarı dünyadaki en büyük koruma konvoyunu kurmakla yükselmez. ama kendi çalışanına bile hakkını ödememekle alçalır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu değersizliği hak etmiyor. Kamuda çalışan milyonlarca emekçi, onların aileleri, yaşamının büyük bölümünü devlet dairelerinde harcamış emeklilerimiz bu değersizleştirmeyi, görmezden gelinmeyi kabul etmiyoruz! Şimdi yine aynı senaryoyla karşımızdalar; TÜİK sahneye çıktı ve ona verilen görevi yaptı. Sırada adı TİS görüşmesi olan ve bugüne dek danışıklı dövüşten ibaret olan süreç başlayacak. Ve zannediyorlar ki yine her şey eskisi gibi olacak, kamu emekçisine bir yoksulluk kaderi biçecekler ve onlar da ses çıkarmayacak!  Ama bilsinler ki biz çıkaracağız! Bu kez TİS görüşme masasında biz varız, kamu emekçisinin hakkının bir müzakere eşliğinde yenmesine geçit vermeyeceğiz. Hem alanlarda hem o masada, bugün açıklanan TÜİK rakamlarının doğru olmadığını, pazardaki marketteki fiyatlarla arasında uçurum bulunduğunu, gerçekçi bir hesaplama yapılacaksa bunun ancak doğru rakamlarla yapılacak! Biz tam da bu yüzden TÜİK enflasyonu hesaplarken oldukça cimri davrandığı için, ücretlerin belirlenmesinde artık TÜFE yerine, bir bakıma enflasyon ve büyüme oranının bileşiği olan milli gelirdeki cari fiyatlarla artış oranının dikkate alınmak zorundadır. Masada gerçekler konuşulacak! Kamu emekçilerine sözümüz var! Oldubitti yok, Birleşik Kamu-İş var! Hamza KUTAY Eğitim İş Rize Şube Başkanı  
TÜİK, matematik dehalarının bile akıl sır erdiremeyeceği bir hesaplama yöntemine sahip.

Her gün her anlamda eksiye giden ekonomiden artı sonuçlar çıkarmaya, 2 ile 2'yi topladığında Saray kaç çıkmasını istiyorsa ona göre sonuç yazmaya dev am ediyor. Biz kamu emekçilerinin aldığı maaşın yaklaşık 3’te 1’i kiraya, 3’te 1’i gıdaya 5'te 1'i ulaşıma gidiyor. Hiç var olmamış marketlere gidip asla o fiyata bulamayacağınız ürünleri alıp enflasyon sepetine koyuyor. Sonuç ortada.

Bugün de böyle oldu: TÜİK enflasyonu Haziran ayı için 1.37 yıllık olarak da 35.05 çıkarmıştır. Birleşik Kamu-İş'in son araştırmasına göre AÇLIK SINIRI: 27 BİN 415 TL YOKSULLUK SINIRI DA 83 BİN 859 TL olarak belirlendi.
Şimdi t am da kamuda çalışan 4 milyona yakın memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin 2026-2027 yıllarında alacakları maaş zamlarının belirleneceği 8.Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde, TÜİK yine hayali bir enflasyon oranı belirlemiş ve kamu emekçisinin masada hakkının yenmesine zemin hazırlamıştır. Üstelik kamu emekçisinin geçen yıllardan biriken mağduriyeti de giderilmemiştir. 2024 yılında yapılan gerçek z am oranı yüzde 37,1’dir. 2024 yılı için TÜİK’in enflasyon oranı yüzde 44,38’dir. Sözün özü, kamu emekçisinin aldığı ücret, hayali enflasyon oranına bile ezdirilmiştir ve şimdi yine aynı taktik devreye girmiştir.

7.Toplu Sözleşme'den bu yana kamu emekçisi daha da hızlı bir şekilde yoksullaşmıştır. 2 Temmuz 2025’ten itibaren geçerli olan doğalgaz zammıyla birlikte topl am artış 2023'teki o TİS'ten bu yana yüzde 700’ü bulmuştur. Aynı sürede su fiyatlarında yüzde 144, elektrik fiyatlarında yüzde 91 oranlarında artış yaşanmıştır. Son birkaç yılda ülke genelinde kiralardaki korkunç artışı da hesap ettiğinizde kamu emekçisinin barınma ve faturalara çalıştığını görmemek imkansızdır. 

Birleşik-Kamu İş’in yaptığı hesaplamalara göre Haziran 2025 itibariyle dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri için yapılması gereken gıda harcaması tutarını gösteren açlık sınırı 27 bin 415 lira düzeyinde bulunmaktadır yoksulluk sınırı ise 83 bin 859 lira düzeyindedir. 

Bekar bir kamu çalışanının maaş ve ücretleri, açlık sınırını karşılasa da 4 kişilik bir aile açtır! Emekli aylıkları ise çoğunlukla açlık sınırının bile altındadır.

Bu yılın ilk yarısı için 43 bin 716 lira olan en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının yüzde 52’sini zor karşılıyor. Yoksulluk sınırını karşılayabilmesi için en düşük memur maaşının en az 83 bin 859 TL olması gerekir.

Yani kamu emekçisi açlığa, yoksulluğa göz göre göre itiliyor. Bu tablo günden güne ağırlaşırken, gerçekleri çarpıtmak için imdada TÜİK yetişiyor.

Birleşik Kamu-İş olarak açıkça söylüyoruz: Bu yalancılıktır! Bu hırsızlıktır! Bu manipülasyondur! Bu çocuğuna harçlık veremeyen, maaşının yarısına yakınını barınma ihtiyacı için harcayan, haftada bir bile ailesiyle dışarıda bir yemek yiyemeyen kamu emekçisine “sesini çıkarma” demektir! Hayatının en verimli çağlarında devletine çalışan kamu emeklisi, başka işte çalışmadan ya da evlatlarından utana sıkıla para almadan yaşayamaz durumda. Avrupa ülkelerindeki emekli yaşıtları dünyayı gezerken onlar taksicilik yapıyor, çaycılık yapıyor, evde yük olmamak için çıkıp parklarda oturuyor. Bu yalancı enflasyon raporu, o emekliye “Bu sana çok bile” demektir. Sofralarımıza et ayda bir girer durumda, sebze ve meyve ancak taneyle alınıyor. Enflasyonu böyle hayali biçimde belirlemek o sofradaki yetersiz gıdaya bile göz dikmek demektir. 

Dillerinden devleti ve itibarını düşürmeyenler ona en çok zarar verenlerdir. Devletin itibarı dünyadaki en büyük koruma konvoyunu kurmakla yükselmez. ama kendi çalışanına bile hakkını ödememekle alçalır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bu değersizliği hak etmiyor. Kamuda çalışan milyonlarca emekçi, onların aileleri, yaşamının büyük bölümünü devlet dairelerinde harcamış emeklilerimiz bu değersizleştirmeyi, görmezden gelinmeyi kabul etmiyoruz!
Şimdi yine aynı senaryoyla karşımızdalar; TÜİK sahneye çıktı ve ona verilen görevi yaptı. Sırada adı TİS görüşmesi olan ve bugüne dek danışıklı dövüşten ibaret olan süreç başlayacak. Ve zannediyorlar ki yine her şey eskisi gibi olacak, kamu emekçisine bir yoksulluk kaderi biçecekler ve onlar da ses çıkarmayacak! 

Ama bilsinler ki biz çıkaracağız! Bu kez TİS görüşme masasında biz varız, kamu emekçisinin hakkının bir müzakere eşliğinde yenmesine geçit vermeyeceğiz. Hem alanlarda hem o masada, bugün açıklanan TÜİK rakamlarının doğru olmadığını, pazardaki marketteki fiyatlarla arasında uçurum bulunduğunu, gerçekçi bir hesaplama yapılacaksa bunun ancak doğru rakamlarla yapılacak! Biz t am da bu yüzden TÜİK enflasyonu hesaplarken oldukça cimri davrandığı için, ücretlerin belirlenmesinde artık TÜFE yerine, bir bakıma enflasyon ve büyüme oranının bileşiği olan milli gelirdeki cari fiyatlarla artış oranının dikkate alınmak zorundadır.

Masada gerçekler konuşulacak!

Kamu emekçilerine sözümüz var!

Oldubitti yok, Birleşik Kamu-İş var!


Hamza KUTAY
Eğitim İş Rize Şube Başkanı

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
öküz adan
(04.07.2025 16:56 - #19188)
Haberi yazan Arkadaşın Klavyesi ile Aklı farklı yerlerde. Cümleyi tam yerinden ayırmış hemde koyu bir fontla. Habere gelince Çok sezkisin iyiki söyledin.
misafir hakettikleri gibi yazmışlar onların aklı çalmaya ve kalın puntoluya erer
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Liyakatsiz beceriksiz bilgisiz iktidar istifa edin
(03.07.2025 22:15 - #19181)
Halk sandıklar kurulsun hemen seçim olmalıdır acıl Erken seçim seçim seçim olmalıdır eyyy AKP eyyy MHP butün cumhur ittifakına seslenelim hukumet istifa hemen acildir erken seçim yönetecek liyakat beceri bilgi yok halkın alınterının emeğının kazanımlarının çalınması Söz konusu AKP MHP ve cumhur ittifakı istifa edin boşaltın milletin hizmet makamlarını yönetmeyen iktidara sesleniyorum getirin sandığı hemen halkın iktidarında memleket yönetecek iktidarı millet seçer yeter cumhur düş yakamızdan istifa edin boşaltın milletin sarayı hesap vereceksiniz istifa edin
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi