Üniversiteler, arabulucu ve insan hakları danışmanı eğitecek

Trabzon 02.06.2021 - 12:00, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 2659+ kez okundu.
 

Üniversiteler, arabulucu ve insan hakları danışmanı eğitecek

TRABZON’da “İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi' tanıtıldı. Hayat Boyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) Vakfı Başkanı Adem Solak, “Türkiye’nin istatistikler olarak İslam ülkeleri arasında 1'inci sırada, 36 ülkeden oluşan 'Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü' (OECD) ülkeleri arasında ABD'den sonra 2'inci sırada” dedi. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü ve Hayat Boyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) ortaklığında geliştirilen “İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi' için Trabzon'da tanıtım toplantısı düzenlendi. Proje kapsamında, üniversiteler ile HEGEM vakfı ortaklığında aile, kadın, çocuk, genç ve risk altında bulunan gruplarla ilgili hizmet modelleri geliştirilerek, üniversitelerde ‘İnsan hakları ve şiddetle sivil mücadele, sosyal arabuluculuk’ konularında ortak projeler yürütülecek.   Projeyle, 81 ilde, ilk üç yılda; Adalet Bakanlığı ile HEGEM Vakfı ortaklığında paydaş olan Karadeniz Teknik Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Iğdır Üniversitesi, On Dokuz Mayıs Üniversitesi ve Sinop Üniversitesi işbirliğiyle 100 bin 'Sosyal Arabulucu', 100 bin 'İnsan Hakları Danışmanı' ve 100 bin 'Şiddetle Sivil Mücadele Formatörü' yetiştirilmesi hedefleniyor.  Trabzon’da KTÜ koordinatörlüğünde paydaş kurum ve üniversitelerin rektörlerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere tüm kurumlara ve çalışanlarına yönelik ‘İnsan hakları ve şiddetle sivil mücadele, sosyal arabuluculuk’ konularında ortak projeler yürütmek ve sertifika programlarının açılmasının planlandığını söyledi. Rektör Çuvalcı ayrıca, HEGEM Vakfı ile yapılacak işbirliğini kurumsal ve etkin hale getirmek için üniversite bünyesinde ‘İnsan Hakları Merkezi’ kurulduğunu, kuruluş kararının YÖK’e bildirildiğini ve YÖK onayının ardından birimin çalışmaya başlayacağını açıkladı. ‘   2019’DA MAĞDUR VE ŞÜPHELİ SAYISI 23 BUÇUK MİLYON’ Adalet Bakanlığı Sosyal Arabuluculuk Daire Başkanı Umut İlhan Durmuşoğlu konuşmasında, 2013 yılından bu yana hukuk uyuşmazlıklarında ‘Arabuluculuk Kanunu’nun uygulandığını ve tüketici, iş uyuşmazlıkları ile ticari davaların bir bölümünde davaya başvurulmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmasının mecburi olduğunu söyledi. Durmuşoğlu, “Kısa bir süre olmasına rağmen 1 milyondan fazla dosya arabuluculuk yoluyla başarıyla sonuçlandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2019 verilerinde sadece savcılık soruşturmasına yansıyan verilerin mağdur ve şüpheli sayısının 23 buçuk milyona dayandığını görüyoruz. Bu da toplum için bir sıkıntı” dedi.    ’20 YILDA TERÖRLE İLGİLİ HİÇ DOKTORA ÇALIŞMASI YAPILMAMIŞ’ HEGEM Vakfı Başkanı ve Proje Genel Koordinatörü Adem Solak da, “Doğu Anadolu bölgesinde devlet sosyal gelişmeyi destekleme programları, Gençlik ve Spor Bakanlığı projeleri ve diğer kaynaklarıyla para akıttı. Para sorunu veya insan sorunu yok. Güneydoğu Anadolu’nun bilimsel analizini yaptık. Son 20 yılda 200 üniversitenin hiçbirisi, Güneydoğu’da terörle ilgili bir doktora çalışması yapmamış. 4-5 kadar yüksek lisans çalışmasına rastladık, onları da PKK’yı destekleyen batılı güçler yaptırmış. Bu şiddet sarmalında şiddetin olgusal olarak ele alınması çok önemli” diye konuştu.   ‘ŞİDDET İNSANLIK TARİHİ BOYUNCA VAR OLDU’ Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu da, şiddetin insanlık tarihi boyunca var olduğunu ve buna karşı mücadele edildiğini söyleyerek “İnsanlığa ışık olsun diye Rabbim Nebiler, Peygamberler göndermiş. Bunlar da aslında arabuluculuk yapan, yaşadıkları süre içerisinde insanlığı doğru yola ulaştırma için mücadele sarf etmişler. Buna da baktığımızda birçok peygamberimiz de hep şehit olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca şiddet her zaman maalesef var olmuş ve bununla hep mücadele edilmiştir” ifadelerini kullandı.   ‘İSLAM ÜLKELERİNDE BİRİNCİ, AVRUPA’DA İKİNCİYİZ’ Toplantı sonrasında açıklama yapan HEGEM Vakfı Başkanı ve Proje Genel Koordinatörü Adem Solak Türkiye’nin dünya ölçeğinde şiddetle üst sıralarda yer aldığını, “Türkiye’nin istatistikler olarak İslam ülkeleri arasında 1'inci sırada, 36 ülkeden oluşan 'Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü' (OECD) ülkeleri arasında Amerika’dan sonra 2. sırada” söyleriyle açıkladı. Solak, suçun normal işleyişle önlenemeyeceğini, radikal boyutlara ulaştığı için radikal çözümlere ihtiyaç olduğunu belirterek, “Üniversite,  yerel yönetim, sosyal belediyecilik çalışmalarıyla toplumu topyekün harekete geçirmek gerek. Yerel yönetimler her zamana orada yaşayan insanlardan oluşuyor. Onların aileye,çocuklara uzanacak elleri, yetiştireceğimiz sosyal arabuluculardır. Şiddetle sivil mücadele formatöreleri ve insan hakları danışmanlarıdır” dedi.     ‘TOPLUMUN ŞİDDETE BAKIŞI CILIZ’ Türk toplumunun şiddeti ele alış şeklini 'cılız' olarak tanımlayan Solak, “Çocukların nereden bozulduğunu belirlersek, okul öncesinden başlayıp terör ve şiddet önlenebilir. Şiddeti genel bir olgu olarak ele almak lazım. Toplumumuzda bu yönde çok cılız bir bakış var. Birileri kadına şiddet, sağlıkta şiddet, sporda şiddet diyor. Bunu ayırdığınız zaman enerjinizi de bölmüş meseleyi doğru anlamamış olursunuz. Eşine şiddet uygulayan erkeği de başka bir kadın yetiştirmiş. Çocuk gelişiminde özellikle 0-6 yaş arasında en büyük etki anne tarafından çocuğun kişiliğine yansıtılmaktadır. Şiddeti doğum öncesinden başlayarak anlamamız lazım, sonucunu öngörerek ona göre tedbirlerimizi almamız lazım” sözleriyle ifade etti.

TRABZON’da “İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi' tanıtıldı. Hayat Boyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) Vakfı Başkanı Adem Solak, “Türkiye’nin istatistikler olarak İslam ülkeleri arasında 1'inci sırada, 36 ülkeden oluşan 'Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü' (OECD) ülkeleri arasında ABD'den sonra 2'inci sırada” dedi. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü ve Hayat Boyu Eğitim ve Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) ortaklığında geliştirilen “İnsan Hakları ve Şiddetle Sivil Mücadele Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirme Projesi' için Trabzon'da tanıtım toplantısı düzenlendi. Proje kapsamında, üniversiteler ile HEGEM vakfı ortaklığında aile, kadın, çocuk, genç ve risk altında bulunan gruplarla ilgili hizmet modelleri geliştirilerek, üniversitelerde ‘İnsan hakları ve şiddetle sivil mücadele, sosyal arabuluculuk’ konularında ortak projeler yürütülecek.   Projeyle, 81 ilde, ilk üç yılda; Adalet Bakanlığı ile HEGEM Vakfı ortaklığında paydaş olan Karadeniz Teknik Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Iğdır Üniversitesi, On Dokuz Mayıs Üniversitesi ve Sinop Üniversitesi işbirliğiyle 100 bin 'Sosyal Arabulucu', 100 bin 'İnsan Hakları Danışmanı' ve 100 bin 'Şiddetle Sivil Mücadele Formatörü' yetiştirilmesi hedefleniyor.  Trabzon’da KTÜ koordinatörlüğünde paydaş kurum ve üniversitelerin rektörlerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere tüm kurumlara ve çalışanlarına yönelik ‘İnsan hakları ve şiddetle sivil mücadele, sosyal arabuluculuk’ konularında ortak projeler yürütmek ve sertifika programlarının açılmasının planlandığını söyledi. Rektör Çuvalcı ayrıca, HEGEM Vakfı ile yapılacak işbirliğini kurumsal ve etkin hale getirmek için üniversite bünyesinde ‘İnsan Hakları Merkezi’ kurulduğunu, kuruluş kararının YÖK’e bildirildiğini ve YÖK onayının ardından birimin çalışmaya başlayacağını açıkladı. ‘

 

2019’DA MAĞDUR VE ŞÜPHELİ SAYISI 23 BUÇUK MİLYON’ Adalet Bakanlığı Sosyal Arabuluculuk Daire Başkanı Umut İlhan Durmuşoğlu konuşmasında, 2013 yılından bu yana hukuk uyuşmazlıklarında ‘Arabuluculuk Kanunu’nun uygulandığını ve tüketici, iş uyuşmazlıkları ile ticari davaların bir bölümünde davaya başvurulmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmasının mecburi olduğunu söyledi. Durmuşoğlu, “Kısa bir süre olmasına rağmen 1 milyondan fazla dosya arabuluculuk yoluyla başarıyla sonuçlandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2019 verilerinde sadece savcılık soruşturmasına yansıyan verilerin mağdur ve şüpheli sayısının 23 buçuk milyona dayandığını görüyoruz. Bu da toplum için bir sıkıntı” dedi. 

 

’20 YILDA TERÖRLE İLGİLİ HİÇ DOKTORA ÇALIŞMASI YAPILMAMIŞ’ HEGEM Vakfı Başkanı ve Proje Genel Koordinatörü Adem Solak da, “Doğu Anadolu bölgesinde devlet sosyal gelişmeyi destekleme programları, Gençlik ve Spor Bakanlığı projeleri ve diğer kaynaklarıyla para akıttı. Para sorunu veya insan sorunu yok. Güneydoğu Anadolu’nun bilimsel analizini yaptık. Son 20 yılda 200 üniversitenin hiçbirisi, Güneydoğu’da terörle ilgili bir doktora çalışması yapmamış. 4-5 kadar yüksek lisans çalışmasına rastladık, onları da PKK’yı destekleyen batılı güçler yaptırmış. Bu şiddet sarmalında şiddetin olgusal olarak ele alınması çok önemli” diye konuştu.

 

‘ŞİDDET İNSANLIK TARİHİ BOYUNCA VAR OLDU’ Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu da, şiddetin insanlık tarihi boyunca var olduğunu ve buna karşı mücadele edildiğini söyleyerek “İnsanlığa ışık olsun diye Rabbim Nebiler, Peygamberler göndermiş. Bunlar da aslında arabuluculuk yapan, yaşadıkları süre içerisinde insanlığı doğru yola ulaştırma için mücadele sarf etmişler. Buna da baktığımızda birçok peygamberimiz de hep şehit olmuştur. İnsanlık tarihi boyunca şiddet her zaman maalesef var olmuş ve bununla hep mücadele edilmiştir” ifadelerini kullandı.

 

‘İSLAM ÜLKELERİNDE BİRİNCİ, AVRUPA’DA İKİNCİYİZ’ Toplantı sonrasında açıklama yapan HEGEM Vakfı Başkanı ve Proje Genel Koordinatörü Adem Solak Türkiye’nin dünya ölçeğinde şiddetle üst sıralarda yer aldığını, “Türkiye’nin istatistikler olarak İslam ülkeleri arasında 1'inci sırada, 36 ülkeden oluşan 'Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü' (OECD) ülkeleri arasında Amerika’dan sonra 2. sırada” söyleriyle açıkladı. Solak, suçun normal işleyişle önlenemeyeceğini, radikal boyutlara ulaştığı için radikal çözümlere ihtiyaç olduğunu belirterek, “Üniversite,  yerel yönetim, sosyal belediyecilik çalışmalarıyla toplumu topyekün harekete geçirmek gerek. Yerel yönetimler her zamana orada yaşayan insanlardan oluşuyor. Onların aileye,çocuklara uzanacak elleri, yetiştireceğimiz sosyal arabuluculardır. Şiddetle sivil mücadele formatöreleri ve insan hakları danışmanlarıdır” dedi.  

 

‘TOPLUMUN ŞİDDETE BAKIŞI CILIZ’ Türk toplumunun şiddeti ele alış şeklini 'cılız' olarak tanımlayan Solak, “Çocukların nereden bozulduğunu belirlersek, okul öncesinden başlayıp terör ve şiddet önlenebilir. Şiddeti genel bir olgu olarak ele almak lazım. Toplumumuzda bu yönde çok cılız bir bakış var. Birileri kadına şiddet, sağlıkta şiddet, sporda şiddet diyor. Bunu ayırdığınız zaman enerjinizi de bölmüş meseleyi doğru anlamamış olursunuz. Eşine şiddet uygulayan erkeği de başka bir kadın yetiştirmiş. Çocuk gelişiminde özellikle 0-6 yaş arasında en büyük etki anne tarafından çocuğun kişiliğine yansıtılmaktadır. Şiddeti doğum öncesinden başlayarak anlamamız lazım, sonucunu öngörerek ona göre tedbirlerimizi almamız lazım” sözleriyle ifade etti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi