Hava kirliliğinin 'kötü' olduğu Düzce için doğal gaza teşvik önerisi  

Karadeniz 02.12.2020 - 12:30, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2863+ kez okundu.
 

Hava kirliliğinin 'kötü' olduğu Düzce için doğal gaza teşvik önerisi  

DÜZCE Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Taşpınar, hava kirliliğinin 'kötü' düzeye ulaştığı kentte birinci kirleticinin fosil atıklar olduğunu belirterek, doğal gaz kullanımının teşvik edilmesi, bölgesel fiyatlandırma yapılması gerektiğini söyledi.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi İzleme İstasyonları verilerine göre, hava kirliliği Düzce'de son 1 haftada 'sağlıksız'dan 'kötü' düzeyine kadar geldi. Kentteki hava kirliliği, vatandaşın yaşam kalitesini de etkiledi. Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Taşpınar, hava kirliği sebepleri ile çözüm önerileri hakkında bilgiler verdi. Taşpınar, Düzce’de hava kirliliğinin eski dönemlerden bu yana görüldüğüne dikkat çekerek, "Düzce'de çok ciddi bir hava kirliliğine maruz kalıyoruz. Hava kirliliği Düzce'de eskiden beri bilinen bir durum. Yeni 2-3 yıllık bir olay değil. Çünkü Düzce topoğrafyası olarak atmosferdeki hava karışımlarının, türbülanslar sağlayacak bir yapıya sahip değil. Dolayısıyla çanak gibi bir ortam var. Düzce ovası ortada etrafı engebeli ve yüksek araziyle kaplı, dolayısıyla hava akımları kirleticilerinin dağılması ya da seyrelmesini sağlayacak şekilde gerçekleşmiyor. Kısacası Düzce çok rüzgar alan bir bölge değil, yıl içinde uzun dönem istatistiklere baktığımız zaman yüzde 70 oranında günler sakin günler. Aksine çok türbülanslı ortam olması lazım. Dolayısıyla Düzce seyrelmeyen atmosferik yapıya sahip. Düzce’de hava kirliliği tüm yıl boyunca gerçekleşebilir. Ölçümlere bakıldığı zaman değerler gerçekten çok kötü durumda. Özellikle kış aylarında. Partikül madde gereçten çok yüksek. Standart değerlerin 10 katına 20 katına ulaşan dönemler oluyor ve bu istatistikler elimizde var. Düzce'de hava kirliliği ile ilgili çok ciddi adımlar atılması lazım." dedi.   '   DOĞAL GAZ KULLANIMININ TEŞVİK EDİLMESİ GEREKİYOR'  Düzce'de birinci kirleticinin fosil atıklar olduğunu söyleyen Taşpınar, "Kentsel ısınma kaynaklı olarak kullanılan yakıtlar fosil yakıtlardan oluşması. Odun, kömür fındık kabuğu gibi çeşitli tarımsal atıkların da kullanıldığını biliyoruz. Bunların kesinlikle doğal gazla değiştirilmesi yani doğal gaza geçilmesi gerekiyor. Burada bir destek olabilir, doğal gaz fiyatlandırılmasında bölgesel destekleme olabilir. Mutlaka doğal gazın teşvik edilmesi lazım. Kış aylarında birinci çözüm bu. Biz çalışma yaptık. Düzce’de yekunde doğal gaz kullanım oranı yüzde 60'lar civarında. Evlerde doğal gaz var ama kullanılmıyor. Kömürlü sobalar ya da ısınma amaçlı başka çözümler üretilmiş." dedi.    'İKİNCİ EN ÖNEMLİ KİRLETİCİ ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI'  Düzce’de kurulan organize sanayi bölgeleri nedeniyle kirlenme oranının endüstri kaynaklı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Taşpınar, şöyle konuştu:  "Biz Düzce’de çalışma yaptığımızda şunu gördük. Düzce’de sadece evsel kaynaklı bir hava kirliliği yok. Endüstriyel kaynaklı bir kirlilik de var. Düzce ciddi bir endüstri bölgesi olma yolunda ilerliyor. Organize sanayi bölgeleri açılıyor. Bunların da hava kirliliğine etkisi var. Düzce atmosferinde ölçümler yaptık. Gördük ki endüstriyel kaynakların atmosfere kirletici olarak ulaştığının izlerini bulduk. İz elementler, ağır elementler, atmosferde organik karbon, siyah karbon bulduk. Yani Düzce atmosferinde bir endüstriyel kirlilik var. Düzce içindeki endüstri tesislerinin çok iyi denetlenmesi, gerekiyorsa online izleme sisteminin kurulması ya da kurdurulması gerekiyor. Gerekiyorsa atmosfer izlemesi yapılması lazım. Bizim bununla ilgili projemiz vardı. Düzce Valiliği'ne sunmuştuk." diye konuştu.     'TRAFİK KAYNAKLI KİRLENMENİN AĞAÇLANDIRMAYLA ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR' Düzce'de üçüncü ve en önemli kirlenmenin trafik kaynaklı olduğunu söyleyen Taşpınar, "Düzce'de çok ciddi trafik kaynaklı bir hava kirliliği var. Üçüyle ilgili analiz ve ölçümlerimizi yaptık. Akademik olarak üçünün de belirtileri bariz olarak ortada. Düzce'de taşıt yükü var. Hem Düzce'nin içinde hem çevre yollarında. Hiç Düzce’de endüstri olmasa hiç hava kirliliği oluşturan evsel yakıtlar kullanılmasa ama taşıt trafiği bu şekilde devam etse inanılmaz derece Düzce'de hava kirliliği oluşuyor. Yol kenarlarındaki toprak parçalarının analizini yaptık. Çok ciddi ağır metal birikimleri bulduk. Düzce’deki taşıt kaynaklı kirliliğe yol kenarları şahitlik yaptı. Taşıt kaynaklı olduğu için yol güzergahlarında ciddi ağaçlandırma yapılması gerekiyor. Özellikle Düzce ovası içinde düz alanda ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışması yapmak gerekli" dedi.   'SABAH VE ÖĞLE SAATLERİNE KADAR ÇOCUK VE YAŞLILAR SOKAĞA ÇIKMAMALI'  Düzce'de hava kirliliği oranlarının özellikle sisle birlikte sabah ve öğle saatleri arasında görüldüğünü bu saatler arasında çocuk ve yaşlıların kesinlikle dışarı çıkmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Taşpınar, şöyle konuştu:  "Havanın dağılmadığı atmosfer koşullarında sisle birlikte kesinlikle dışarı çıkmamak lazım. Geniz yanması ondan. Karbonmonoksit ve kükürt dioksit. Bunlar atmosferdeki yanma kaynaklı gazlar. Bunlar su damlacıklarıyla karıştığında suyun PH derecesini düşüren asidik hale gelen gazlar, genizler o yüzden yanıyor. Çünkü asitleşme var. Bunlar öğlen saatlerine doğru gidiyor. Bu arada göz gözü görmüyor. Ciddi anlamda yaşlı ve çocukların sabah ile öğlen saatleri arasında dışarıda bulunmaması lazım. Evlerde kapalı ortamlarda bulunmaları lazım."     'HAVADA DOLAŞAN PARTİKÜL MADDELER KORONAVİRÜS TAŞIYOR OLABİLİR' Düzce'de son dönemde artış gösteren koronavirüs vakalarının da hava kirliliğinden kaynaklı olabileceğine dikkat çeken Taşpınar, şunları kaydetti:  "Partikül madde kirliliği Düzce'de çok fazla. Biliyoruz ki partikül maddeler 10 mikrona kadar atmosferde bulunabiliyor, 20 mikron ve daha fazla partiküller atmosferde düşme eğilimi gösteriyor. 10 mikrona kadar olan partiküllerin üzerine gazlar, nem ve virüsler, çeşitli mantarlar, sporlar yapışabilir. Yani PM 10 dediğimiz atmosferde uçuculuk gösteren ve hareket edebilen partiküllere bir takım kirletici ve virüsler yapışabilir bunlar üzerinde transfer olup taşınabilir. Evet bu da koronavirüs vakalarının artışına sebep olabilir. İstenmeden ya da bizim bilgimiz dışında virüs ya da başka mikroorganizmaları da taşıyabilir. Çünkü Düzce'de bir partikül kirliliği var."    Taşpınar, Düzce Üniversitesi'nde geliştirdikleri izleme ve ölçüm düzeneklerinden bahsederek, "Akıllı hava kirliliği ölçme izleme sistemimiz var. Geliştirdiğimiz ölçüm düzenekleri var. Bunlar çok kaliteli sensörler. Bu sensörlerle gerçek zamanlı atmosferde hava kirliğini ölçebiliyoruz. Hatta hava kirleticilerinin üst düzeye çıkacakları dönemleri algılama sistemi olarak geliştirdiğimiz sistemle daha önceden haber verme imkanına sahibiz. 1 ya da 2 saat öncesinden bunu haber verebiliyoruz." diye konuştu. 

DÜZCE Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Taşpınar, hava kirliliğinin 'kötü' düzeye ulaştığı kentte birinci kirleticinin fosil atıklar olduğunu belirterek, doğal gaz kullanımının teşvik edilmesi, bölgesel fiyatlandırma yapılması gerektiğini söyledi.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi İzleme İstasyonları verilerine göre, hava kirliliği Düzce'de son 1 haftada 'sağlıksız'dan 'kötü' düzeyine kadar geldi. Kentteki hava kirliliği, vatandaşın yaşam kalitesini de etkiledi. Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Taşpınar, hava kirliği sebepleri ile çözüm önerileri hakkında bilgiler verdi. Taşpınar, Düzce’de hava kirliliğinin eski dönemlerden bu yana görüldüğüne dikkat çekerek, "Düzce'de çok ciddi bir hava kirliliğine maruz kalıyoruz. Hava kirliliği Düzce'de eskiden beri bilinen bir durum. Yeni 2-3 yıllık bir olay değil. Çünkü Düzce topoğrafyası olarak atmosferdeki hava karışımlarının, türbülanslar sağlayacak bir yapıya sahip değil. Dolayısıyla çanak gibi bir ortam var. Düzce ovası ortada etrafı engebeli ve yüksek araziyle kaplı, dolayısıyla hava akımları kirleticilerinin dağılması ya da seyrelmesini sağlayacak şekilde gerçekleşmiyor. Kısacası Düzce çok rüzgar alan bir bölge değil, yıl içinde uzun dönem istatistiklere baktığımız zaman yüzde 70 oranında günler sakin günler. Aksine çok türbülanslı ortam olması lazım. Dolayısıyla Düzce seyrelmeyen atmosferik yapıya sahip. Düzce’de hava kirliliği tüm yıl boyunca gerçekleşebilir. Ölçümlere bakıldığı zaman değerler gerçekten çok kötü durumda. Özellikle kış aylarında. Partikül madde gereçten çok yüksek. Standart değerlerin 10 katına 20 katına ulaşan dönemler oluyor ve bu istatistikler elimizde var. Düzce'de hava kirliliği ile ilgili çok ciddi adımlar atılması lazım." dedi.   '

 

DOĞAL GAZ KULLANIMININ TEŞVİK EDİLMESİ GEREKİYOR'  Düzce'de birinci kirleticinin fosil atıklar olduğunu söyleyen Taşpınar, "Kentsel ısınma kaynaklı olarak kullanılan yakıtlar fosil yakıtlardan oluşması. Odun, kömür fındık kabuğu gibi çeşitli tarımsal atıkların da kullanıldığını biliyoruz. Bunların kesinlikle doğal gazla değiştirilmesi yani doğal gaza geçilmesi gerekiyor. Burada bir destek olabilir, doğal gaz fiyatlandırılmasında bölgesel destekleme olabilir. Mutlaka doğal gazın teşvik edilmesi lazım. Kış aylarında birinci çözüm bu. Biz çalışma yaptık. Düzce’de yekunde doğal gaz kullanım oranı yüzde 60'lar civarında. Evlerde doğal gaz var ama kullanılmıyor. Kömürlü sobalar ya da ısınma amaçlı başka çözümler üretilmiş." dedi. 

 

'İKİNCİ EN ÖNEMLİ KİRLETİCİ ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI'  Düzce’de kurulan organize sanayi bölgeleri nedeniyle kirlenme oranının endüstri kaynaklı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Taşpınar, şöyle konuştu:  "Biz Düzce’de çalışma yaptığımızda şunu gördük. Düzce’de sadece evsel kaynaklı bir hava kirliliği yok. Endüstriyel kaynaklı bir kirlilik de var. Düzce ciddi bir endüstri bölgesi olma yolunda ilerliyor. Organize sanayi bölgeleri açılıyor. Bunların da hava kirliliğine etkisi var. Düzce atmosferinde ölçümler yaptık. Gördük ki endüstriyel kaynakların atmosfere kirletici olarak ulaştığının izlerini bulduk. İz elementler, ağır elementler, atmosferde organik karbon, siyah karbon bulduk. Yani Düzce atmosferinde bir endüstriyel kirlilik var. Düzce içindeki endüstri tesislerinin çok iyi denetlenmesi, gerekiyorsa online izleme sisteminin kurulması ya da kurdurulması gerekiyor. Gerekiyorsa atmosfer izlemesi yapılması lazım. Bizim bununla ilgili projemiz vardı. Düzce Valiliği'ne sunmuştuk." diye konuştu.  

 

'TRAFİK KAYNAKLI KİRLENMENİN AĞAÇLANDIRMAYLA ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR' Düzce'de üçüncü ve en önemli kirlenmenin trafik kaynaklı olduğunu söyleyen Taşpınar, "Düzce'de çok ciddi trafik kaynaklı bir hava kirliliği var. Üçüyle ilgili analiz ve ölçümlerimizi yaptık. Akademik olarak üçünün de belirtileri bariz olarak ortada. Düzce'de taşıt yükü var. Hem Düzce'nin içinde hem çevre yollarında. Hiç Düzce’de endüstri olmasa hiç hava kirliliği oluşturan evsel yakıtlar kullanılmasa ama taşıt trafiği bu şekilde devam etse inanılmaz derece Düzce'de hava kirliliği oluşuyor. Yol kenarlarındaki toprak parçalarının analizini yaptık. Çok ciddi ağır metal birikimleri bulduk. Düzce’deki taşıt kaynaklı kirliliğe yol kenarları şahitlik yaptı. Taşıt kaynaklı olduğu için yol güzergahlarında ciddi ağaçlandırma yapılması gerekiyor. Özellikle Düzce ovası içinde düz alanda ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışması yapmak gerekli" dedi.

 

'SABAH VE ÖĞLE SAATLERİNE KADAR ÇOCUK VE YAŞLILAR SOKAĞA ÇIKMAMALI'  Düzce'de hava kirliliği oranlarının özellikle sisle birlikte sabah ve öğle saatleri arasında görüldüğünü bu saatler arasında çocuk ve yaşlıların kesinlikle dışarı çıkmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunan Taşpınar, şöyle konuştu:  "Havanın dağılmadığı atmosfer koşullarında sisle birlikte kesinlikle dışarı çıkmamak lazım. Geniz yanması ondan. Karbonmonoksit ve kükürt dioksit. Bunlar atmosferdeki yanma kaynaklı gazlar. Bunlar su damlacıklarıyla karıştığında suyun PH derecesini düşüren asidik hale gelen gazlar, genizler o yüzden yanıyor. Çünkü asitleşme var. Bunlar öğlen saatlerine doğru gidiyor. Bu arada göz gözü görmüyor. Ciddi anlamda yaşlı ve çocukların sabah ile öğlen saatleri arasında dışarıda bulunmaması lazım. Evlerde kapalı ortamlarda bulunmaları lazım."  

 

'HAVADA DOLAŞAN PARTİKÜL MADDELER KORONAVİRÜS TAŞIYOR OLABİLİR' Düzce'de son dönemde artış gösteren koronavirüs vakalarının da hava kirliliğinden kaynaklı olabileceğine dikkat çeken Taşpınar, şunları kaydetti:  "Partikül madde kirliliği Düzce'de çok fazla. Biliyoruz ki partikül maddeler 10 mikrona kadar atmosferde bulunabiliyor, 20 mikron ve daha fazla partiküller atmosferde düşme eğilimi gösteriyor. 10 mikrona kadar olan partiküllerin üzerine gazlar, nem ve virüsler, çeşitli mantarlar, sporlar yapışabilir. Yani PM 10 dediğimiz atmosferde uçuculuk gösteren ve hareket edebilen partiküllere bir takım kirletici ve virüsler yapışabilir bunlar üzerinde transfer olup taşınabilir. Evet bu da koronavirüs vakalarının artışına sebep olabilir. İstenmeden ya da bizim bilgimiz dışında virüs ya da başka mikroorganizmaları da taşıyabilir. Çünkü Düzce'de bir partikül kirliliği var."    Taşpınar, Düzce Üniversitesi'nde geliştirdikleri izleme ve ölçüm düzeneklerinden bahsederek, "Akıllı hava kirliliği ölçme izleme sistemimiz var. Geliştirdiğimiz ölçüm düzenekleri var. Bunlar çok kaliteli sensörler. Bu sensörlerle gerçek zamanlı atmosferde hava kirliğini ölçebiliyoruz. Hatta hava kirleticilerinin üst düzeye çıkacakları dönemleri algılama sistemi olarak geliştirdiğimiz sistemle daha önceden haber verme imkanına sahibiz. 1 ya da 2 saat öncesinden bunu haber verebiliyoruz." diye konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi