CHP RİZE'DE ZAFER BAYRAMINI COŞKUYLA KUTLADI.

Cumhuriyet Halk Partisi RİZE İl örgütü Tuzcuoğlu Parkı'nda 30 Ağustos ulusal ve Zafer Bayramı'nın Yüzüncü Yılı kutlamalarını akşam saatlerinde meşaleler eşliğinde  halkında katılımıyla coşkuyla kutladı.             CHP ilce kadın kolları başkanı ile gençlik kolları başkanının konuşmalarından sonra Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanı Saltuk DENİZ ulusal Zafer Bayramı'nın 100 Yıl kutlamalarından dolayı günün önemine bina hanen açıklamalarda bulundu.             Başkan DENİZ 26 Ağustos'ta başlayan 30 Ağustos 1922 de yedi düvelin destekçisi olan Yunan ordusunun bozguna uğratılarak sonuçlanan 30 Ağustos son değil bir başlangıç olduğunu ,30 Ekim 1918 imzalanan Mondros anlaşmasıyla Anadolu işgali başlamış İstanbul dahil anayolunun birçok şehri işgal edildiğini ,neler yaşandığını OKUMA YAZMA bilen birisi İsmail KAHRAMANA anlatsın ifadelerinde bulundu.             CHP İl başkanı Saltuk DENİZ konuşmalarına söyle devam etti….             İsmail KAHRAMAN teslimiyetçi işbirlikçi sarayın geleneğinden gelmekte onun için kurtuluş savaşı gereksiz kupayı millicilerin katili vaciptir.             100 yıl önce bugün sadece savaş değil Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir.             SİARI belli olan Tam bağımsız demokratik laik Türkiye cumhuriyetidir.             Yüz yıllık düşmanlığın nedeni bağımsız demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanıdır.             Bu düşünce şehirlerde kurtuluş günlerinin kutlanmasına gerek yok sözleri bir kez daha göstermiştir.           9 gün sonra millet olarak İzmir'in kurtuluşunu kutlayacağız.             1000 yıl geçse de yine bu kutlamalara devam edeceğiz.             30 Ağustos Büyük zaferin 100 cu yılında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını bir kez daha sonsuz Rahmet, sevgi ve saygı ile anıyoruz.             Başkan Saltuk DENİZ kutlama alanındaki herkesin Ulusal Zafer Bayramı'nı kutladı.....   Bu arada CHP İl Başkanı Saltuk DENİZ 30 AĞUSTOS ULUSAL ZAFER BAYRAM İLE İLGİLİ BİR KUTLAMA MESAJI YAYINLADI     26 Ağustos 1922 sabahının ilk saatlerinde başlayan büyük taarruz 30 Ağustos 1922 yılında galibiyetle sonuçlandı ve yedi düvelin desteklediği Yunan Ordusu bozguna uğrayarak kaçmaya başladı. 30 Ağustos bir son değildir bir başlangıçtır. 30 Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Antlaşmasının ardından Anadolu’nun işgali başlamıştır. İstanbul, İzmir, Urfa, Maraş, Adana, Hatay , Samsun ve çok sayıda yer işgal edilmiştir. İşgal altında neler yaşandığını okuma yazma bilen birisi İsmail Kahraman’a anlatabilir. Belki kurtuluş günlerinin önemini anlar. Anadolu işgal edilmiştir. Saray teslim alınmıştır. Mustafa Kemal ve Silah arkadaşları Kuvayı Milliye ile işgale karşı savaşırken , İstanbul Saray Hükümetinin Şeyhülislamı Durrizade “Kuvayı Milliyecilerin katli vaciptir” diye fetvalar yayınladı. İşte bu İsmail Kahraman bu işbirlikçi ve teslimiyetçi sarayın geleneğinden gelmektedir. Onlara göre  Kurtuluş savaşı gereksizdir ve bu nedenle Kuvayı  Milliyecilerin katli vaciptir. Bugünde aynı düşüncededirler. 30 Ağustos zaferi ile sadece bir savaş kazanılmamıştır. Devamında Türkiye Cumhuriyeti İlan edilmiştir. 26 Ağustos günü başlayan taarruz 30 Ağustos 1922 yılında Yunan işgal kuvvetlerinin mağlubiyetiyle sonuçlanmış ve Ulusal Kurtuluş savaşımız nihai ve kesin zafere ulaşmıştır. Bu nedenle 30 Ağustos aynı zamanda Ulusal Zafer Bayramımızdır. Bu nedenle bayram olarak kutlarız. 30 Ağustos zaferi sadece emperyalist güçlere karşı kazanılmamıştır aynı zamanda işbirlikçi ve teslimiyetçi saraya karşı da kazanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti hem emperyalistlere karşı hem de saraya karşı kurulmuştur. Şiarı da bellidir; Tam Bağımsız demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti. İşte 100 yıldır devam eden düşmanlığın nedeni budur. Yani bağımsız, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanıdır.  Bu düşmanlık bugünde kendini “şehirlerin kurtuluş günlerini kutlamaya gerek yok “sözünde bir kez daha göstermektedir.  30 Ağustos’ta bozguna uğrayan düşman güçleri 9 Eylül 1922 yılında İzmir’de denize dökülmüştür. İşte biz 9 gün sonra da İzmir’in kurtuluşunun, kurtarılışının 100.yılını kutlayacağız. Tıpkı işgalden kurtarılan diğer tüm yerlerimiz gibi. Aradan 100 yıl geçmesine rağmen vatanımızın kurtuluşunu bugün nasıl coşkuyla kutluyorsak bin yıl geçse de kutlamaya devam edeceğiz. Çünkü her zafer günü , her kurtuluş günü özgürlüğümüzü nasıl kazandığımızı , yaşadığımız işgali ve Cumhuriyetimizi nasıl kurduğumuzu unutturmayacaktır bize. Bu unutmama bizlerin Tam Bağımsız, Demokratik, Laik Türkiye ülküsü yolunda kararlılıkla yürümemizi sağlayacaktır. 30 Ağustos büyük zaferimizin 100.yılında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha sonsuz rahmet , saygı ve sevgiyle anıyoruz . 30 Ağustos Ulusal Zafer Bayramımız kutlu olsun. Nazımın dediği gibi “Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim.”