RAFLARDA ARTIK TÜRK ÇAYI VAR

ÇAYSİAD Genel Sekreteri Kar, “Raflarda yerli çay hakimiyeti artıyor.”

-2022 Çay sektörü… ÇAYSİAD Genel Sekreteri Kar, “Raflarda yerli çay hakimiyeti artıyor.” “Türk çayı 1950’lerdeki kadar doğaldır. Analizler çayımızda ilaç kalıntılarının olmadığını göstermiştir. Dünyada ise iklim değişikliklerine bağlı olarak ilaç kullanımı yaygınlaşıyor”. Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Genel Sekreteri Mustafa Yılmaz Kar, Dünya çay sektörünün 2021 yılında 21 milyar dolarlık ciro yaptığını, 2027 yılında ise 30 milyar dolarlık bir büyümeye ulaşmayı hedeflediğini ifade etti.   Bu sonucun Dünya çay sektörü için başarılı ve değerli bir sonuç olarak nitelendirilebileceğine vurgu yapan Kar, 2022 yılının Türk çay sektörü içinde ‘’altın bir yıl’’ şeklinde tarif edilebileceğine dikkat çekti.  Mustafa Yılmaz Kar yaptığı yazılı açıklamada, sezon başında gübre fiyatlarının yüksekliğinin müstahsilin moralini bir nebze bozmasına rağmen gübre kullanımını azalttığını, 1 milyon 400 bin ton seviyelerindeki yaş çay üretimini 1 milyon 252 bin ton seviyelerine kadar düşürdüğünü belirterek şu ifadelere yer verdi:  “Buna karşılık arz/talep dengesindeki uyum ve sezon boyunca özel sektörün ortaya koyduğu başarılı fiyat politikası müstahsili memnun etmiş, çay sanayicisinin üretim iştahını artırmış, 7 TL olan giydirilmiş yaş çay taban fiyatını da 8.5 TL, hatta 9 TL seviyelerine kadar yükseltmiştir. Bunu tetikleyen unsurların bir tanesi de artan döviz kurlarına bağlı olarak azalan ithal çay tüketiminin yerli çaya alan açmasıdır. 30 bin ton seviyelerinde olan ithal çay tüketimi fiyatların kg bazında 180 – 280 TL seviyelerine çıkmasıyla raflardaki yerini yerli çaya bırakmıştır. “ Türk Çay sektörü güçlüdür… Türk çay sektörünün ihtiyaç duyduğu altyapının tamamını kurduğuna, Dünyanın en ileri teknolojisine sahip Çay Araştırma Merkezine sahip olduğuna,  Üretimde ise en ileri teknolojiler kullandığına vurgu yapan Kar şöyle devam etti.  “Ulusal Çay Satış Borsamız henüz beklenilen performansı gösteremese de, bu sonucu ortaya koyabilecek yeteneklere sahip olduğunu kanıtlamıştır. Tüm tarafların üye olduğu, iyi bir yönetmeliğe sahip olan Ulusal Çay Konseyimiz oluşturulmuştur. Türk çayı 1950’lerdeki kadar doğaldır.  Yapılan analizler çayımızda ilaç kalıntılarının olmadığını göstermiştir. Dünya da ise iklim değişikliklerine bağlı olarak ilaç kullanımı yaygınlaşmaktadır. Haşereye karşı kullanılan bu ilaçlar zehir mahiyeti taşıyan ilaçlardır ve insan sağlığını tehdit etmektedir.  Türk çay sanayicisi damak tadımıza müdahale etmeyen, doğallığını koruyan ve sağlık koşullarını ön plânda tutan üretim standardını 1950’lerdeki gibi aynı anlayışla devam ettirmektedir. O yıllardaki damak tadını bu günde alabiliyorsak bunu Türk Çay Sektörünün başarısı olarak görebilir ve bu özelliği Türk Çay Sektörünün alâmeti farikası olarak nitelendirebiliriz. “ Çayın üretim maliyeti yükseldi… “Çay Sanayicisinin 2022 yılında göstermiş olduğu başarılı performansını üretim maliyetlerindeki yüksek artış ve ÇAYKUR’un ürettiği çaya zam yapmaması baskılamaktadır” diyen Mustafa Yılmaz Kar açıklamasını, “Bugün raflarda perakende satılan paketlenmiş çay,  tüketici için kelepir fiyat diyebileceğimiz bir fiyattan satılmaktadır ve sanayici için üretim maliyetleri seviyesindedir. En kaliteli yerli çayın perakende satış fiyatı 87 TL/kg dir. En kalitesiz ithal çayın satış fiyatı ise 180 TL/kg dir.  Ara iyice açılmıştır. Bu sonuç yerli çaya yaramaktadır ve 2023 yılında da çay sektörüne olumlu katkısını devam ettirecektir” diye noktaladı.