KARADENİZ’DEKİ MERALAR ve OTLAKLIKLAR SATILIYOR

Rize 24.02.2025 - 09:59, Güncelleme: 24.02.2025 - 09:59 6222 kez okundu.
 

KARADENİZ’DEKİ MERALAR ve OTLAKLIKLAR SATILIYOR

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel müdürlüğü 13.01 2025 tarih ve 1 nolu Mera Komisyon kararı valiliklerler aracılığıyla köy muhtarlarına tebliğ edildi..
Muhtarlar “Tarihi ve kültürel geçmişi bilmeden alınan bu karar, çatışmaya yol açar. Geçmişte bu meralara bırakın yabancıların girmesi, kiralanması, ev yapması, komşu köylüler bile kullanamazlardı. Çatışma çıkar, istenmeyen olaylar olur. Haber: Osman YAZICI Köylüler” Ölürüz de yabancıları meralarımıza sokmayız” KARADENİZ’DEKİ MERALAR ve OTLAKLIKLAR  SATILIYOR… ZENGİN ALACAK,KÖYLÜ BAKACAK.. Bu uygulamalara sert tepki gösteren Köylüler, dedemizden ve babamızdan miras kanan yayla ve meralarımızı canımız pahasına korur, yabancıları asla buralara giremez. Hayvancılığı geliştirmek istiyorlarsa  yer sahibi biz köylülere destek versinler”.. Karadeniz’de neler oluyor? Vatandaşın dedesi, babasından kalan arazilerin ;önce “Tapu Kadastro çalışmaları” adı altında   yüzde 40 üzerinde ormanlaştırıldı.. Köylüler, yıllarca koruyup kolladıkları kendi ormanlarında ahşap evleri yapamıyor, yapanlara ceza veriliyor. Hatta  kendine ait evi onardığı için ceza alan çok köylü bulunuyor.. Bütün köyler aynı durumda derken, yaylalarda  aynı kapsama alındı  ve ev yapmak yasaklandı. Bildiğiniz gibi Yayla ve mezralarda kadastro çalışmaları olmadığı için birçoğunda köy, yayla tapusu vardır. Tapu Kadastro çalışmaları adı altında yüzde 40 arazını ormana tescillendi. Karadeniz köylüsü, kendisine sahip çıkacak, haklı davasını savunacak siyasi irade istiyor. Şimdi de yıllardan beri  köylüler  tarafından korunmuş, sahip çıkılmış,  Yayla ve mezralardaki, tamamen o köylüye ait otlak yerleri yabancılara kiralanmaya başlanmış. Kısaca parayı bastıran, istediği  mera alanlarını kiralayabilecek, gerçek sahipleri ise uzaktan bakacak.. . Plan program dâhilinde “Yasalar, yönetmenlikler emrediyor” gerekçeleri ile Karadeniz köylüleri, köyleri terk etmeleri konusunda sistematik bir şekilde zorlamalar başladı. Bir köylüye mezra ve yaylalara  komşu köylü giremez, ev yapamaz, hayvanlarını otlatamaz iken, ve de bu uğurda  yıllarca süren kavgalar, mahkemeler devam ederken, şimdi, bırakın komşu köylüyü   parayı bastıran her yabancı, istediği köyde, merada otlak yeri kiralayabilecek. Ve gerçek sahipleri olan o köyüler uzaktan bakacaklar..  Karadeniz köylüsü, yaylasına gidemeyecek, mezrasında ekin ekemeyecek, köyündeki tapulu arazisinde; kendisinin büyüttüğü bir iki ağacı kesemeyecek, ormanlara giremeyecek, çayır çimen toplayamayacaksa, hayvanını otlatamayacak ve dedesinden miras kalan  yerlerine uzaktan bakacak.. Ülkemizdeki ormancılığı düzenleyen 1956 yılındaki 6831 sayılı yasalar, ormanla insan arasındaki husumeti artırmış, ağacın ve ormanın mülkiyetini engelleyen bir öcü gibi görülmesine neden olmuştur. Kadastro çalışmalarındaki yasanın gerçekleri ile uyumluluk göstermeyen; orman kadastro çalışmaları sorunu çözecek yerde yasanın sorunların kaynağı olmuştur Mülkiyet hakkını tanımayan devletçi anlayışla kaleme alınan bu yasa ile ormanlar tamamen devlet adına tescil edilmiştir. Bu yasalar ormanla köylü arasındaki husumeti artırmış, yıllarca ormanı koruyan köylü kendisine ait olan arazinin elinden alınmasından dolayı; kolladığı, koruduğu ormanlarına nefret duymaya başlamıştır.  Bu kadastro çalışmaları ile yıllardır ağacını koruyan köylüler, adeta cezalandırılarak arazisi devlet adına el konulmuştur.. Bu uygulamadan çok ciddi bir şekilde rahatsız olan ve, geri adım atılmadığı takdirde çatışmaların çıkacağından korkan, ancak adlarının yazılmasını istemeyen muhtarlar,”      Karadenizliler, yüzlerce yıldır kullandıkları ve atalarından miras kalan yaylalarında bulunan tarihi evleri nedeniyle İşgalci konumuna düşürüldüler?. Bu yüzden Karadeniz köylüleri 6’şar aya mahkûm edilmişlerdi. Ayrıca 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmuşlardı. Şimdide köylülere ait meralar ve otlak alanlar kiralanmak isteniyor. Bu uygulama çok yanlış, .Bölgenin kültürel yapısından uzak bir karar. Köylüler ile kiralayan yabancılar arasında ciddi sorunlar yaşanacaktır.. Neden karşı çıkmıyorsunuz? Diye sorduğumuz muhtarlar, biz devletle iş yapıyoruz, devlet ile çatışmaya girersek, hizmetleri alamayız” cevabini verdiler.. Bu kararlara tepki gösteren vatandaşlar ise”Ölüzde, dedemizden bize miras kalan otlak ve meralarımızı, sırf parası var diye kiralamak isteyen yabancıları köylerimize sokmayız.Cuımhurbaşkanımız  Erdoğan’dan  bu kararı geri çektirmesini bekliyoruz..  
Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel müdürlüğü 13.01 2025 tarih ve 1 nolu Mera Komisyon kararı valiliklerler aracılığıyla köy muhtarlarına tebliğ edildi..

Muhtarlar “Tarihi ve kültürel geçmişi bilmeden alınan bu karar, çatışmaya yol açar. Geçmişte bu meralara bırakın yabancıların girmesi, kiralanması, ev yapması, komşu köylüler bile kullanamazlardı. Çatışma çıkar, istenmeyen olaylar olur.

Haber: Osman YAZICI

Köylüler” Ölürüz de yabancıları meralarımıza sokmayız”

KARADENİZ’DEKİ MERALAR ve OTLAKLIKLAR  SATILIYOR…

ZENGİN ALACAK,KÖYLÜ BAKACAK..

Bu uygulamalara sert tepki gösteren Köylüler, dedemizden ve babamızdan miras kanan yayla ve meralarımızı canımız pahasına korur, yabancıları asla buralara giremez. Hayvancılığı geliştirmek istiyorlarsa  yer sahibi biz köylülere destek versinler”..

Karadeniz’de neler oluyor?

Vatandaşın dedesi, babasından kalan arazilerin ;önce “Tapu Kadastro çalışmaları” adı altında   yüzde 40 üzerinde ormanlaştırıldı..

Köylüler, yıllarca koruyup kolladıkları kendi ormanlarında ahşap evleri yapamıyor, yapanlara ceza veriliyor. Hatta  kendine ait evi onardığı için ceza alan çok köylü bulunuyor..

Bütün köyler aynı durumda derken, yaylalarda  aynı kapsama alındı  ve ev yapmak yasaklandı.

Bildiğiniz gibi Yayla ve mezralarda kadastro çalışmaları olmadığı için birçoğunda köy, yayla tapusu vardır.

Tapu Kadastro çalışmaları adı altında yüzde 40 arazını ormana tescillendi.

Karadeniz köylüsü, kendisine sahip çıkacak, haklı davasını savunacak siyasi irade istiyor.

Şimdi de yıllardan beri  köylüler  tarafından korunmuş, sahip çıkılmış,  Yayla ve mezralardaki, tamamen o köylüye ait otlak yerleri yabancılara kiralanmaya başlanmış. Kısaca parayı bastıran, istediği  mera alanlarını kiralayabilecek, gerçek sahipleri ise uzaktan bakacak..

. Plan program dâhilinde “Yasalar, yönetmenlikler emrediyor” gerekçeleri ile Karadeniz köylüleri, köyleri terk etmeleri konusunda sistematik bir şekilde zorlamalar başladı. Bir köylüye mezra ve yaylalara  komşu köylü giremez, ev yapamaz, hayvanlarını otlatamaz iken, ve de bu uğurda  yıllarca süren kavgalar, mahkemeler devam ederken, şimdi, bırakın komşu köylüyü   parayı bastıran her yabancı, istediği köyde, merada otlak yeri kiralayabilecek. Ve gerçek sahipleri olan o köyüler uzaktan bakacaklar..

 Karadeniz köylüsü, yaylasına gidemeyecek, mezrasında ekin ekemeyecek, köyündeki tapulu arazisinde; kendisinin büyüttüğü bir iki ağacı kesemeyecek, ormanlara giremeyecek, çayır çimen toplayamayacaksa, hayvanını otlatamayacak ve dedesinden miras kalan  yerlerine uzaktan bakacak..

Ülkemizdeki ormancılığı düzenleyen 1956 yılındaki 6831 sayılı yasalar, ormanla insan arasındaki husumeti artırmış, ağacın ve ormanın mülkiyetini engelleyen bir öcü gibi görülmesine neden olmuştur.

Kadastro çalışmalarındaki yasanın gerçekleri ile uyumluluk göstermeyen; orman kadastro çalışmaları sorunu çözecek yerde yasanın sorunların kaynağı olmuştur

Mülkiyet hakkını tanımayan devletçi anlayışla kaleme alınan bu yasa ile ormanlar tamamen devlet adına tescil edilmiştir. Bu yasalar ormanla köylü arasındaki husumeti artırmış, yıllarca ormanı koruyan köylü kendisine ait olan arazinin elinden alınmasından dolayı; kolladığı, koruduğu ormanlarına nefret duymaya başlamıştır.

 Bu kadastro çalışmaları ile yıllardır ağacını koruyan köylüler, adeta cezalandırılarak arazisi devlet adına el konulmuştur..

Bu uygulamadan çok ciddi bir şekilde rahatsız olan ve, geri adım atılmadığı takdirde çatışmaların çıkacağından korkan, ancak adlarının yazılmasını istemeyen muhtarlar,”      Karadenizliler, yüzlerce yıldır kullandıkları ve atalarından miras kalan yaylalarında bulunan tarihi evleri nedeniyle İşgalci konumuna düşürüldüler?. Bu yüzden Karadeniz köylüleri 6’şar aya mahkûm edilmişlerdi.

Ayrıca 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmuşlardı. Şimdide köylülere ait meralar ve otlak alanlar kiralanmak isteniyor. Bu uygulama çok yanlış, .Bölgenin kültürel yapısından uzak bir karar. Köylüler ile kiralayan yabancılar arasında ciddi sorunlar yaşanacaktır..

Neden karşı çıkmıyorsunuz? Diye sorduğumuz muhtarlar, biz devletle iş yapıyoruz, devlet ile çatışmaya girersek, hizmetleri alamayız” cevabini verdiler..

Bu kararlara tepki gösteren vatandaşlar ise”Ölüzde, dedemizden bize miras kalan otlak ve meralarımızı, sırf parası var diye kiralamak isteyen yabancıları köylerimize sokmayız.Cuımhurbaşkanımız  Erdoğan’dan  bu kararı geri çektirmesini bekliyoruz..

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Arif
(27.02.2025 12:48 - #16822)
eksiogullari yesin dimi adamlar milleti haraca tutmuş yaylada her evden senelik aidat alıyorlar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi