Tahir ORHAN
Köşe Yazarı
Tahir ORHAN
 

ZENGİNLİKTE YARIŞMAK MI HAYIRDA YARIŞMAK MI?

Geçen gün dünyanın en zengin insanı açıklandı. Tam 185 milyar dolarlık servetiyle Elon Mask, yerkürenin en zengini olarak ilan edildi. Tesla’nın ve Space X’in sahibi olan Mask, Güney Afrika doğumlu ama Kanada ve Birleşik Devletler vatandaşıdır. Özgeçmişinde mühendis, endüstriyel tasarımcı, teknoloji girişimcisi ve hayırsever yazıyor. Neyin hayrını sevdiğini bilemiyoruz. Belki kara kıtada birkaç fakir çocuğa, o da gösteriş için yardım ediyordur. Günahını almak istemeyiz ama o muazzam serveti gerçek anlamda hayır işlerinde harcamayı becerebilse, belki de Allah ona kat kat fazlasını verecektir. Asıl takıldığımız mesele şu: Bill Gates, Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Elon Mask gibi insanlar, zenginlikte yarışırken hayırda da yarışsalardı. Değerli okuyucular, hiç kimse altın, mücevher yiyemez. Onlar da bizim orta hallilerimiz gibi gıdaları tüketiyorlar. Ancak biz on-yirmi liraya yediklerimizi onlar bin-iki bin liraya yiyorlar. Aslında yemek değil, bal gibi kazık yiyorlar. Ne ki, onlar zengindir, zengin gibi yaşamak zorundadırlar. Bu, onları korkunç bir yarışın içine sürüklüyor. Daha zengin olmak, daha zengin olmak… Oysa dediğimiz gibi bunca hırs niye? 30 liralık saat de, 30 bin liralık saatte aynı zamanı göstermiyor mu? 30 liralık yemek de 30 bin liralık yemek de, insanın karnını bir öğün doyurmuyor mu? Bu amansız yarış yerine insanlığa daha fazla nasıl faydalı olabilirim yarışı yapılsaydı neler kazanırdık? Yoksa Bill Gates’in 4 yıl önce Covid-19 aşısının patenti için başvurmasının ne anlama geldiğini anlamamız mümkün olmaz. Bir başka konuya da dikkat çekmek isteriz. Eskinin zenginleri sanayiciler, inşaatçılarken, şimdinin zenginleri yükte hafif, pahada ağır şeylerden servet kazanıyor. Jeff Bezos, tam adıyla Jeffrey Preston Bezos, dünyaca ünlü alışveriş şirketi Amazon’un kurucusu ve tepe yöneticisidir. Mark Zuckerberg ise hepimizin mahkûm olduğu Facebook’un sahibidir. Tamam, bunların zengin olduğu alanlar da insanlığa hizmet ediyor belki ama asıl hizmeti, sahiplerine yapıyorlar. Onlar servetlerine servet katarken, bir yandan da acımasız bir yarışın ortasında buluyorlar kendilerini ve bu da insanlığa zarar veriyor. Hatırlayın geçen aylarda yanana sorunu. Hani şu bütün bilgilerimizi başkalarına verme rezaletini… Bizde başka bir sıkıntı daha var. Bankalarımız, yılsonu bilançolarını açıklarken, dahası reklam yaparken son bir yılda yaptıkları kârlarını açıklıyorlar. Yani bizi kendi bankalarına çekebilmek için, bizim sırtımızdan kazandıkları inanılmaz serveti gözümüzün içine sokuyorlar. Biz de yutuyoruz. Geçenlerde bir haber sitesinde Almanya ile Türkiye’nin en zenginleri açıklanırken Almanya’da ilk onda en az beş araba markası varken bizde ilk onda bankalar sıralanıyordu. Bu, zenginlik değil aslında nasıl fakirleştiğimizin göstergesidir. Aslında o listede sanayiciler, teknoloji devlerinin olması gerekmez miydi?             İşte hayınra yarışanlardan birisi… Çamlıhemşinli hemşerimiz İdris Yamantürk için: “Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, Malazgirt'te Anadolu'nun tapusunu alanlar ile İstiklâl Savaşı’nda yurdumuza sahip çıkanların bize emanetidir. Bunu başaranlar, yaptıkları işe inanan, insanüstü bir gayretin, azmin ve sabrın sahibi idiler. Allah onlardan razı olsun. Bize teslim edilen vatanımızı daha mamur hale getirmek, milletimizi refaha kavuşturmak ve çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için durmadan çalışmak bir vatandaşlık görevidir. Türk milletine olan borcumuz budur."   Sen o borcu ödeyip gittin. Hayırseverliğinle amel defterin kapanmayacak inşallah! İdris Yamantürk’e, Allah’tan gani gani rahmetler, ailesine, sevenlerine ve Türk iş dünyasına sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Muhabbetle efendim!
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2021 - Salı

ZENGİNLİKTE YARIŞMAK MI HAYIRDA YARIŞMAK MI?

Geçen gün dünyanın en zengin insanı açıklandı. Tam 185 milyar dolarlık servetiyle Elon Mask, yerkürenin en zengini olarak ilan edildi.


Tesla’nın ve Space X’in sahibi olan Mask, Güney Afrika doğumlu ama Kanada ve Birleşik Devletler vatandaşıdır. Özgeçmişinde mühendis, endüstriyel tasarımcı, teknoloji girişimcisi ve hayırsever yazıyor. Neyin hayrını sevdiğini bilemiyoruz. Belki kara kıtada birkaç fakir çocuğa, o da gösteriş için yardım ediyordur. Günahını almak istemeyiz ama o muazzam serveti gerçek anlamda hayır işlerinde harcamayı becerebilse, belki de Allah ona kat kat fazlasını verecektir.


Asıl takıldığımız mesele şu: Bill Gates, Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Elon Mask gibi insanlar, zenginlikte yarışırken hayırda da yarışsalardı. Değerli okuyucular, hiç kimse altın, mücevher yiyemez. Onlar da bizim orta hallilerimiz gibi gıdaları tüketiyorlar. Ancak biz on-yirmi liraya yediklerimizi onlar bin-iki bin liraya yiyorlar. Aslında yemek değil, bal gibi kazık yiyorlar. Ne ki, onlar zengindir, zengin gibi yaşamak zorundadırlar. Bu, onları korkunç bir yarışın içine sürüklüyor. Daha zengin olmak, daha zengin olmak… Oysa dediğimiz gibi bunca hırs niye? 30 liralık saat de, 30 bin liralık saatte aynı zamanı göstermiyor mu? 30 liralık yemek de 30 bin liralık yemek de, insanın karnını bir öğün doyurmuyor mu?


Bu amansız yarış yerine insanlığa daha fazla nasıl faydalı olabilirim yarışı yapılsaydı neler kazanırdık? Yoksa Bill Gates’in 4 yıl önce Covid-19 aşısının patenti için başvurmasının ne anlama geldiğini anlamamız mümkün olmaz.


Bir başka konuya da dikkat çekmek isteriz. Eskinin zenginleri sanayiciler, inşaatçılarken, şimdinin zenginleri yükte hafif, pahada ağır şeylerden servet kazanıyor. Jeff Bezos, tam adıyla Jeffrey Preston Bezos, dünyaca ünlü alışveriş şirketi Amazon’un kurucusu ve tepe yöneticisidir. Mark Zuckerberg ise hepimizin mahkûm olduğu Facebook’un sahibidir.


Tamam, bunların zengin olduğu alanlar da insanlığa hizmet ediyor belki ama asıl hizmeti, sahiplerine yapıyorlar. Onlar servetlerine servet katarken, bir yandan da acımasız bir yarışın ortasında buluyorlar kendilerini ve bu da insanlığa zarar veriyor. Hatırlayın geçen aylarda yanana sorunu. Hani şu bütün bilgilerimizi başkalarına verme rezaletini…


Bizde başka bir sıkıntı daha var. Bankalarımız, yılsonu bilançolarını açıklarken, dahası reklam yaparken son bir yılda yaptıkları kârlarını açıklıyorlar. Yani bizi kendi bankalarına çekebilmek için, bizim sırtımızdan kazandıkları inanılmaz serveti gözümüzün içine sokuyorlar. Biz de yutuyoruz. Geçenlerde bir haber sitesinde Almanya ile Türkiye’nin en zenginleri açıklanırken Almanya’da ilk onda en az beş araba markası varken bizde ilk onda bankalar sıralanıyordu. Bu, zenginlik değil aslında nasıl fakirleştiğimizin göstergesidir. Aslında o listede sanayiciler, teknoloji devlerinin olması gerekmez miydi?

           
İşte hayınra yarışanlardan birisi… Çamlıhemşinli hemşerimiz İdris Yamantürk için:


“Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, Malazgirt'te Anadolu'nun tapusunu alanlar ile İstiklâl Savaşı’nda yurdumuza sahip çıkanların bize emanetidir. Bunu başaranlar, yaptıkları işe inanan, insanüstü bir gayretin, azmin ve sabrın sahibi idiler. Allah onlardan razı olsun. Bize teslim edilen vatanımızı daha mamur hale getirmek, milletimizi refaha kavuşturmak ve çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için durmadan çalışmak bir vatandaşlık görevidir. Türk milletine olan borcumuz budur."  


Sen o borcu ödeyip gittin. Hayırseverliğinle amel defterin kapanmayacak inşallah! İdris Yamantürk’e, Allah’tan gani gani rahmetler, ailesine, sevenlerine ve Türk iş dünyasına sabır ve baş sağlığı diliyoruz.


Muhabbetle efendim!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi