İsmet KÖSOĞLU
Köşe Yazarı
İsmet KÖSOĞLU
 

DEVLETİN DUVARLARI NİÇİN YIKILIR

Bu konu hakkında yaptığım haber çok ilgi çok tepki çekti.  İlgili ilgisiz birçok kimseden sosyal medya ve telefonla olumlu dönüşümler geldi.  Şunu söyleyeyim ben inşaat konusunda teknik eleman değilim, ancak gözümle gördüğüm yıkılmış eserleri! Fotoğraflayıp haberlerimde kamuoyunun yetkililerin sorumluların görmesi bakımından kullanırım.    Tarlalarda, dik yamaçlarda eski yol kenarlarında yüzlerce yıldır üzerinde ve arkasında duran ağırlığa rağmen (hiç bir harç kullanılmadan yapılan)  kara duvarlar ortada dururken nasıl oluyor da devletin onca maliyet ve ihale ile çimento kullanılarak inşa ettirdiği duvarlar bir iki yılda yıkılabilmektedir?  sorusunu  konunun uzmanına sordum.   Aldığım cevabı sizlerle paylaşıyorum. Takdir sizin.  ‘’Bir duvarın yıkılması için birçok sebep vardır elbette. Burada Rize ve Erzurum’da gözlemlediğim en yaygın olanlarını sıralayacağım; yıkılan duvarların 90’ı bu sıraladığım sebeplerle yıkılmaktadır.        Harç kullanılarak yapılan istinat duvarlarında olmazsa olmaz su tahliye kanalları (derenaj kanalları) adeta lüzumsuz bir ayrıntı imiş gibi ele alındığına üzülerek şahit oldum. Rize gibi bol yağış alan yerlerde yapılan istinat duvarlarından izleyebildiklerimin arasında su tahliye kanalları tabandan çok yukarılarda plastik borular kullanılarak yapılmaktadır; bu yanlıştır. Duvarın yıkılmasına neden olan gözenek suyu basıncını en aza indirmek üzere her seviyede çok sayıda ve duvarın her tarafında bu kanalların bırakılması gerekmektedir. Beton duvarın bir anlamda olabildiğince kara duvara benzetilmesi gerekir. Bahsettiğimiz kara duvarlar, suyun tahliyesi duvar taşlarının aralarındaki boşluklardan doğal olarak gerçekleştiği için uzun yıllar yıkılmadan ayakta durabilmektedirler. Harç kullanılarak yapılan duvarlarda bu deliklerin aralıkları 1.5 metreden daha açık olmamalıdır; ayrıca temelden tepeye kadar çapları yeterince büyük ve tıkanmayacak şekilde teçhiz edilmeleri gerekmektedir.     Duvarın akmasına engel olacağı yamaca göre tasarımı da son derece önemlidir.  Su tahliye kanalları mütemadiyen yerleştirilmiş temelden olabildiğince geniş bir temel topuk üzerine yamaca yaslanacak şekilde ve taşıması beklenen yüklere göre eğimli inşa edilmelidir. Gördüğüm duvarların birçoğu nerede ise çekül kullanılarak inşa edilmiştir; bu yanlıştır ve bir tasarım hatasıdır.      Erzurum gibi kış aylarında sıcaklığın eksilere düştüğü yerlerde su tahliye kanalları yine bol bol bırakılması gerekir. Buna ilaveten taşların duvara nasıl konulduğuna özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Soğuk iklimlerde harcın içindeki gözenek suyu donarak genleşir ve harcın çatlaması, ufalanması ve sonunda yük taşıyamaz hale gelmesine neden olur. Bu sebepledir ki harç tümü ile akıp gitse bile duvardaki taşların dengelerini, konumlarını ve bağlantılarını bozulmadan koruyabilecek şekilde inşa edilmesi gerekir.  Bu yapılmadığı takdirde koca duvarın orta yerinden öne doğru değil, daha kötüsü, durduğu yerde çöktüğünü görürsünüz. Yabancıların ülkemizde yaptıkları eski inşaatlarda duvarlarda kolay bulunan moloz yerine kesme taş kullanılmasının nedeni budur. Erzurum yolu üzerinde bu şekilde çöken yeni yapılmış duvarlara şahit oldum.      Özetlemek gerekirse; istinat duvarı sadece kendi ağırlığını taşıyan sıradan bir duvar değil aksine,  birçok kuvvetin oluşturduğu yükleri taşıyabilecek şekilde tasarlanması gereken bir mühendislik yapısıdır. Mühendislerimiz bu kusurdan kendilerini ayrı tutamazlar; bu duvarları tasarlayanlar ve yapanlar kadar teslim alanlarda kusurludur. ‘’   
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2019 - Salı

DEVLETİN DUVARLARI NİÇİN YIKILIR

Bu konu hakkında yaptığım haber çok ilgi çok tepki çekti. 


İlgili ilgisiz birçok kimseden sosyal medya ve telefonla olumlu dönüşümler geldi. 


Şunu söyleyeyim ben inşaat konusunda teknik eleman değilim, ancak gözümle gördüğüm yıkılmış eserleri! Fotoğraflayıp haberlerimde kamuoyunun yetkililerin sorumluların görmesi bakımından kullanırım.   


Tarlalarda, dik yamaçlarda eski yol kenarlarında yüzlerce yıldır üzerinde ve arkasında duran ağırlığa rağmen (hiç bir harç kullanılmadan yapılan)  kara duvarlar ortada dururken nasıl oluyor da devletin onca maliyet ve ihale ile çimento kullanılarak inşa ettirdiği duvarlar bir iki yılda yıkılabilmektedir?  sorusunu  konunun uzmanına sordum.  


Aldığım cevabı sizlerle paylaşıyorum. Takdir sizin. 


‘’Bir duvarın yıkılması için birçok sebep vardır elbette. Burada Rize ve Erzurum’da gözlemlediğim en yaygın olanlarını sıralayacağım; yıkılan duvarların 90’ı bu sıraladığım sebeplerle yıkılmaktadır.     
 

  1. Harç kullanılarak yapılan istinat duvarlarında olmazsa olmaz su tahliye kanalları (derenaj kanalları) adeta lüzumsuz bir ayrıntı imiş gibi ele alındığına üzülerek şahit oldum. Rize gibi bol yağış alan yerlerde yapılan istinat duvarlarından izleyebildiklerimin arasında su tahliye kanalları tabandan çok yukarılarda plastik borular kullanılarak yapılmaktadır; bu yanlıştır. Duvarın yıkılmasına neden olan gözenek suyu basıncını en aza indirmek üzere her seviyede çok sayıda ve duvarın her tarafında bu kanalların bırakılması gerekmektedir. Beton duvarın bir anlamda olabildiğince kara duvara benzetilmesi gerekir. Bahsettiğimiz kara duvarlar, suyun tahliyesi duvar taşlarının aralarındaki boşluklardan doğal olarak gerçekleştiği için uzun yıllar yıkılmadan ayakta durabilmektedirler. Harç kullanılarak yapılan duvarlarda bu deliklerin aralıkları 1.5 metreden daha açık olmamalıdır; ayrıca temelden tepeye kadar çapları yeterince büyük ve tıkanmayacak şekilde teçhiz edilmeleri gerekmektedir.  
     

  1. Duvarın akmasına engel olacağı yamaca göre tasarımı da son derece önemlidir.  Su tahliye kanalları mütemadiyen yerleştirilmiş temelden olabildiğince geniş bir temel topuk üzerine yamaca yaslanacak şekilde ve taşıması beklenen yüklere göre eğimli inşa edilmelidir. Gördüğüm duvarların birçoğu nerede ise çekül kullanılarak inşa edilmiştir; bu yanlıştır ve bir tasarım hatasıdır.
       
     

  1. Erzurum gibi kış aylarında sıcaklığın eksilere düştüğü yerlerde su tahliye kanalları yine bol bol bırakılması gerekir. Buna ilaveten taşların duvara nasıl konulduğuna özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Soğuk iklimlerde harcın içindeki gözenek suyu donarak genleşir ve harcın çatlaması, ufalanması ve sonunda yük taşıyamaz hale gelmesine neden olur. Bu sebepledir ki harç tümü ile akıp gitse bile duvardaki taşların dengelerini, konumlarını ve bağlantılarını bozulmadan koruyabilecek şekilde inşa edilmesi gerekir.  Bu yapılmadığı takdirde koca duvarın orta yerinden öne doğru değil, daha kötüsü, durduğu yerde çöktüğünü görürsünüz. Yabancıların ülkemizde yaptıkları eski inşaatlarda duvarlarda kolay bulunan moloz yerine kesme taş kullanılmasının nedeni budur. Erzurum yolu üzerinde bu şekilde çöken yeni yapılmış duvarlara şahit oldum.   

 

Özetlemek gerekirse; istinat duvarı sadece kendi ağırlığını taşıyan sıradan bir duvar değil aksine,  birçok kuvvetin oluşturduğu yükleri taşıyabilecek şekilde tasarlanması gereken bir mühendislik yapısıdır. Mühendislerimiz bu kusurdan kendilerini ayrı tutamazlar; bu duvarları tasarlayanlar ve yapanlar kadar teslim alanlarda kusurludur. ‘’   

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi