Alim GÜLDİKEN
Köşe Yazarı
Alim GÜLDİKEN
 

AKIL TUTULMASI MI YAŞIYORUZ, KORKUYOR MUYUZ?

Merakla beklenen Ekim Ayı enflasyonu önceki gün TÜİK tarafından açıklandı. Her zaman olduğu gibi açıklanan veriler ile vatandaş tarafından hissedilen ve dile getirilen veriler arasında büyük fark oluştu. “TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, Ekim ayında enflasyon (TÜFE)  3,54  artmıştır. Bağımsız araştırma grubu olan ENAGRUP (Enflasyon Araştırma Grubu)’a göre bu oran 7,81’’dir. Yine TUİK’e göre 12 aylık enflasyon 85,51 İken ENAG’a göre 185,34’dür. Böylelikle ikinci altı ay için sadece 4 aylık enflasyon 10,85 olmuş. Kamu çalışanları ve emeklileri şimdiden 3,85 alacaklı hale gelmiştir. Kasım ve aralık enflasyonu da memur ve emeklilerin cebinden çıkmaya devam edecektir.  Açıklanan bu oran vatandaşın bizzat yaşadığı ve çaresiz kaldığı gerçek enflasyonu da yansıtmaktan uzaktır Resmi hesaplamaların TÜİK’in verilerine göre yapılıyor olmasının ve TUİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini ne yazık ki aylığından başka geliri olmayan sabit gelirliler, memurlar, emekliler ve dar gelirli vatandaşlar ödemektedir. AKIL TUTULMASI MI YAŞIYORUZ, KORKUYOR MUYUZ? Bunca ekonomik sıkıntıya rağmen, toplu pazarlık masasında tüm eğitim çalışanlarını buçuklu oranlara mecbur bırakan, iktidar yanlısı sendikaların üye sayısı artmaya devam ediyor. Bunun açıklaması akıl tutulması değilse nedir. Yoksa koltuklarımızı kaybetmekten mi korkuyoruz. Günü kurtarmak için geleceğimizden mi vazgeçiyoruz. S.Smith; "Bu dünyada yetenekli birçok kişi, küçük bir cesaret sahibi olmadıkları için silinip gitmişlerdir.” diyerek cesaret etmenin önemini vurgulamıştır. Peki biz kamu çalışanları ne kadar cesuruz?  Mesleki yaşantımızı ilgilendiren konulara ne kadar duyarlıyız. Çocuklarımızın geleceği için cesur kararlar verebiliyor muyuz? Bu gün sorgulayamadığımız, bana dokunmasınlar da diye başladığımız her olay, ileride karşımıza büyük bir sorun olarak çıkacaktır. Sizin için mücadele etmeyen, sizi temsil etmeyen sendikaları sorgulamadığınız her gün, kamu çalışanlarının sorunları da katlanarak büyüyecektir. AİDAT SENDİKACILIĞI, SENDİKACILIĞI ÖLDÜRMEKTEDİR Burada bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Kamu çalışanlarının gündemini uzun bir süredir meşgul eden Öğretmen Meslek Kanunu için kamu sendikaları olarak zaman zaman eylemler gerçekleştiriyoruz. Üye sayısı milyonları aşan kamu sendikalarının eyleme katılan üye sayısı binlerde kaldı. Üye sayısı ile övünüp sadece AİDAT sendikacılığı yapan ideolojik sendikalar, umarım bu istatistiki bilgiden gerekli dersi çıkarırlar. Aksi durumda zaten can çekişen sendikacılık yok olmaktan kurtulamayacaktır. Alim GÜLDİKEN  TEÇ-SEN Rize İl Sekreteri  BASK Rize İl Temsilcisi 
Ekleme Tarihi: 04 Kasım 2022 - Cuma

AKIL TUTULMASI MI YAŞIYORUZ, KORKUYOR MUYUZ?

Merakla beklenen Ekim Ayı enflasyonu önceki gün TÜİK tarafından açıklandı. Her zaman olduğu gibi açıklanan veriler ile vatandaş tarafından hissedilen ve dile getirilen veriler arasında büyük fark oluştu.

“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, Ekim ayında enflasyon (TÜFE)  3,54  artmıştır. Bağımsız araştırma grubu olan ENAGRUP (Enflasyon Araştırma Grubu)’a göre bu oran 7,81’’dir. Yine TUİK’e göre 12 aylık enflasyon 85,51 İken ENAG’a göre 185,34’dür.

Böylelikle ikinci altı ay için sadece 4 aylık enflasyon 10,85 olmuş. Kamu çalışanları ve emeklileri şimdiden 3,85 alacaklı hale gelmiştir. Kasım ve aralık enflasyonu da memur ve emeklilerin cebinden çıkmaya devam edecektir. 

Açıklanan bu oran vatandaşın bizzat yaşadığı ve çaresiz kaldığı gerçek enflasyonu da yansıtmaktan uzaktır

Resmi hesaplamaların TÜİK’in verilerine göre yapılıyor olmasının ve TUİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini ne yazık ki aylığından başka geliri olmayan sabit gelirliler, memurlar, emekliler ve dar gelirli vatandaşlar ödemektedir.

AKIL TUTULMASI MI YAŞIYORUZ, KORKUYOR MUYUZ?

Bunca ekonomik sıkıntıya rağmen, toplu pazarlık masasında tüm eğitim çalışanlarını buçuklu oranlara mecbur bırakan, iktidar yanlısı sendikaların üye sayısı artmaya devam ediyor. Bunun açıklaması akıl tutulması değilse nedir. Yoksa koltuklarımızı kaybetmekten mi korkuyoruz. Günü kurtarmak için geleceğimizden mi vazgeçiyoruz.

S.Smith; "Bu dünyada yetenekli birçok kişi, küçük bir cesaret sahibi olmadıkları için silinip gitmişlerdir.” diyerek cesaret etmenin önemini vurgulamıştır.

Peki biz kamu çalışanları ne kadar cesuruz? 

Mesleki yaşantımızı ilgilendiren konulara ne kadar duyarlıyız. Çocuklarımızın geleceği için cesur kararlar verebiliyor muyuz?


Bu gün sorgulayamadığımız, bana dokunmasınlar da diye başladığımız her olay, ileride karşımıza büyük bir sorun olarak çıkacaktır.


Sizin için mücadele etmeyen, sizi temsil etmeyen sendikaları sorgulamadığınız her gün, kamu çalışanlarının sorunları da katlanarak büyüyecektir.


AİDAT SENDİKACILIĞI, SENDİKACILIĞI ÖLDÜRMEKTEDİR

Burada bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Kamu çalışanlarının gündemini uzun bir süredir meşgul eden Öğretmen Meslek Kanunu için kamu sendikaları olarak zaman zaman eylemler gerçekleştiriyoruz. Üye sayısı milyonları aşan kamu sendikalarının eyleme katılan üye sayısı binlerde kaldı.

Üye sayısı ile övünüp sadece AİDAT sendikacılığı yapan ideolojik sendikalar, umarım bu istatistiki bilgiden gerekli dersi çıkarırlar. Aksi durumda zaten can çekişen sendikacılık yok olmaktan kurtulamayacaktır.



Alim GÜLDİKEN 
TEÇ-SEN Rize İl Sekreteri 
BASK Rize İl Temsilcisi 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi