Osman DEMİR
Köşe Yazarı
Osman DEMİR
 

ELAZIĞDA 560 AĞIR HASARLI VE ACİL YIKILACAK BİNA BELİRLENDİ. YA İSTANBUL?

Elazığ da meydana gelen son depremden sonra acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı 560 bina tesbit edilmiş. Ne yazık ki , uyanmak için ille de musibet olmasını bekliyoruz. Deprem ülkesiyiz. Deprem öldürmez, bina öldürür diyoruz.Özelliklede İstanbul ve Marmara deprem bölgesi ve beklenen deprem uzak değil. İstanbul aynı şekilde bir incelense, her ilçesinde 500 den binden fazla yapı acil yıkılması gereken durumda çıkacaktır. 1999 da çıkartılan YAPI DENETİM YASASI öncesi yapılan yapılarımızın 80-90 ı hiç de sağlam ve güvenilir değil. Dolayısı ile 2000 den sonra ruhsat alıp yapılan binalar oldukça sağlam yapılmış, denetimli yapılardır. Ancak öncesi böyle değil. Bu binaların bir kısmı hiç bir proje olmadan, ruhsatsız ve mühendislik hizmeti almadan, köy evi gibi , gecekondu gibi yapılmıştır. Sultanbeyli ilçesi buna en bariz örnektir. Buradaki yapıların çoğu, burası ilçe olmadan imar planı olmadan kaçak, ruhsatsız, projesiz yapılardır. Ümraniye, Kartal, Maltepe, Pendik, Avrupa yakasında da, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu, Esen yurt gibi ilçelerde de bu projesiz ,ruhsatsız, denetimsiz yapılardan çok vardır. İstanbul un yapı stokunun 1/4 üne yakın kısmı ne yazık ki  böyle. Bu yapılar hiç güvenilmez derhal yıkılması gereken yapılardır. Bunların bir çoğu hasarlı ve  adeta  bomba durumundadır.     2. Bir durum ise, proje ve ruhsatı olmasına rağmen ,proje ye uyulmadan ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yada denetimsiz ve kontrol olmadan yapılan yapılardır. Kolon ve kiriş ebatları, demir donatıları noksan , beton kalite ve standardı  olması gereken standardın altında olan güvenli olmayan ve bazıları hasarlı yada çatlağı olan yapılardır. Böyle yapılarda oturanlarda dikkatlı ve tedbirli olmalı ve binalarını muhakkak inceletmelidir.      3. durum ise, 1999 öncesi olsa da, projeli ruhsatlı ve en önemlisi bu projelere göre yapılmış denetimli, kontröllu yapılardır. Bunlar çok kötü ve çok tehlikeli değildir, yada çok aciliyet arzetmeye bilir. Yine de bunları kontrol ettirmek şarttır. Diğer saydığım 2 grup yapıları hem belediyeler, hem de oturanlar mutlaka, bir mimar yada inşaat mühendisine, yada yetkili bir yapı denetim firmasına baktırıp kontrol ettirmeli ve onların uyarılarına göre hareket etmelidir. Bina kolonlarından karotla numune alınması, demir donatı kontrolü için röntgen çekilmesi olmasa da, ilk etapta MUHAKKAK BİR ÖN İNCELEME YAPTIRILMASI ÇOK HAYATİ ÖNEMDEDİR. Herkes ömründe bir kez bile olsa oturduğu binayı bir muayene ve kontrol ettirmesi şarttır. Diğer bir husus ise, deprem öldürmez, bina öldürür dediğimiz ve bunu bildiğimiz halde, ekranlara çıkartılanlar ne yazık ki binaların aktörleri değil, deprem ve zemin biliminin aktörleridir. Orada biri birleri ile yarışmakta ve kendi reklamlarını yapmaya çalışmaktalar.Bu çok yanlıştır. Halkın bilinçlenmesi bir yana kafası daha da karışmaktadır. Bey efendiler, yeri geldiğinde,'' bu bizim değil, farklı bir disiplinin, inşaat mühendisliğinin konusudur'' diyememektedir. Program yapımcıları, programlara, konunun aktörleri ve uygulama bilgisi olan mimarları ve özelliklede İnşaat mühendislerini  çıkartmaları gerekir. Devletin her binaya ulaşması, onu görmesi zor olabilir, ancak daire sahiplerinin bu özeni göstermeleri hayati önemdedir..
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2020 - Cumartesi

ELAZIĞDA 560 AĞIR HASARLI VE ACİL YIKILACAK BİNA BELİRLENDİ. YA İSTANBUL?

Elazığ da meydana gelen son depremden sonra acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı 560 bina tesbit edilmiş. Ne yazık ki , uyanmak için ille de musibet olmasını bekliyoruz. Deprem ülkesiyiz. Deprem öldürmez, bina öldürür diyoruz.Özelliklede İstanbul ve Marmara deprem bölgesi ve beklenen deprem uzak değil. İstanbul aynı şekilde bir incelense, her ilçesinde 500 den binden fazla yapı acil yıkılması gereken durumda çıkacaktır. 1999 da çıkartılan YAPI DENETİM YASASI öncesi yapılan yapılarımızın 80-90 ı hiç de sağlam ve güvenilir değil. Dolayısı ile 2000 den sonra ruhsat alıp yapılan binalar oldukça sağlam yapılmış, denetimli yapılardır. Ancak öncesi böyle değil. Bu binaların bir kısmı hiç bir proje olmadan, ruhsatsız ve mühendislik hizmeti almadan, köy evi gibi , gecekondu gibi yapılmıştır. Sultanbeyli ilçesi buna en bariz örnektir. Buradaki yapıların çoğu, burası ilçe olmadan imar planı olmadan kaçak, ruhsatsız, projesiz yapılardır. Ümraniye, Kartal, Maltepe, Pendik, Avrupa yakasında da, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Zeytinburnu, Esen yurt gibi ilçelerde de bu projesiz ,ruhsatsız, denetimsiz yapılardan çok vardır. İstanbul un yapı stokunun 1/4 üne yakın kısmı ne yazık ki  böyle. Bu yapılar hiç güvenilmez derhal yıkılması gereken yapılardır. Bunların bir çoğu hasarlı ve  adeta  bomba durumundadır.
   

2. Bir durum ise, proje ve ruhsatı olmasına rağmen ,proje ye uyulmadan ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yada denetimsiz ve kontrol olmadan yapılan yapılardır. Kolon ve kiriş ebatları, demir donatıları noksan , beton kalite ve standardı  olması gereken standardın altında olan güvenli olmayan ve bazıları hasarlı yada çatlağı olan yapılardır. Böyle yapılarda oturanlarda dikkatlı ve tedbirli olmalı ve binalarını muhakkak inceletmelidir.
    

3. durum ise, 1999 öncesi olsa da, projeli ruhsatlı ve en önemlisi bu projelere göre yapılmış denetimli, kontröllu yapılardır. Bunlar çok kötü ve çok tehlikeli değildir, yada çok aciliyet arzetmeye bilir. Yine de bunları kontrol ettirmek şarttır. Diğer saydığım 2 grup yapıları hem belediyeler, hem de oturanlar mutlaka, bir mimar yada inşaat mühendisine, yada yetkili bir yapı denetim firmasına baktırıp kontrol ettirmeli ve onların uyarılarına göre hareket etmelidir. Bina kolonlarından karotla numune alınması, demir donatı kontrolü için röntgen çekilmesi olmasa da, ilk etapta MUHAKKAK BİR ÖN İNCELEME YAPTIRILMASI ÇOK HAYATİ ÖNEMDEDİR. Herkes ömründe bir kez bile olsa oturduğu binayı bir muayene ve kontrol ettirmesi şarttır.


Diğer bir husus ise, deprem öldürmez, bina öldürür dediğimiz ve bunu bildiğimiz halde, ekranlara çıkartılanlar ne yazık ki binaların aktörleri değil, deprem ve zemin biliminin aktörleridir. Orada biri birleri ile yarışmakta ve kendi reklamlarını yapmaya çalışmaktalar.Bu çok yanlıştır. Halkın bilinçlenmesi bir yana kafası daha da karışmaktadır. Bey efendiler, yeri geldiğinde,'' bu bizim değil, farklı bir disiplinin, inşaat mühendisliğinin konusudur'' diyememektedir. Program yapımcıları, programlara, konunun aktörleri ve uygulama bilgisi olan mimarları ve özelliklede İnşaat mühendislerini  çıkartmaları gerekir.


Devletin her binaya ulaşması, onu görmesi zor olabilir, ancak daire sahiplerinin bu özeni göstermeleri hayati önemdedir..
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi