RİZE'DE ALİ CENGİZ OYUNLARI İÇİNDE BİR CİN ALİ ...

Rize 21.12.2020 - 19:53, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 1750+ kez okundu.
 

RİZE'DE ALİ CENGİZ OYUNLARI İÇİNDE BİR CİN ALİ ...

Alicik HES’te hukuk sürecinde sona doğru yaklaşılırken, Ali Cengiz Oyunları devam ediyor.   Ali Cengiz Oyununun hikayesini de yazmak isterdim, ancak başka zaman. Bilenler bilir zaten…   Önce şirket(ler) ve yandaşları sonra da kurumlar ve bilir kişi! Şirketin yediği haltları anlatmaya gerek yok. Artık herkese gına geldi. Zaten adamların işi o! Ali Cengiz Oyunu…   Ancaak, hukuku tecelli ettirecek, ettirmesi gerekenler bu oyuna alet olunca işler değişiyor.   Bu kadar emek, bu kadar mücadele görmezden gelinemez. Her neye inanıyorsanız, önce inandığınız değerler size bunun hesabını sorar. Sonra hukuk, sonra da halk… En önemlisi de Allah sorar… Ancak Allah akıl fikir vermiş, aklını kullan! diyor.   Haa! Şirketin yandaşları da şunu dedi: “Adamlar neredeyse işi bitirdi. Çook emek verdiler! Makineleri  aldılar, bu kadar inşaat yıkılsın mı?”   Mantığa bakar mısınız? Demiyorlar ki, hukuksuz, kaçak yapılan iş yanlıştır. Eğer öyleyse yıkılmalıdır. Yani şuna benzer bu ifade; hırsızlık yaparken yakalanmadıysan, tam kaçacak üzereyken yakalansan da çaldığın senin.   Böyle bir aklak anlayışı, böyle bir hukuk dışı söylem olabilir mi? Oluyor maalesef. Çakal tavuğu yemeyi kafasına koymuşsa her renge bürünür, her türlü sesi de çıkarabilir.   Bu anlayıştaki muhataplarımız ve ilgililerle keşif yaptık. Maalesef!.. Keşif sırasında da bütün hukuksuzluklar, tutarsızlıklar, izinsiz yapılan işler, ÇED Raporundaki değişiklikler bir bir ortaya konuldu.   Bütün bu olup bitenlerden sonra, şirketin birçok çalışmayı izinsiz ve yasalara aykırı yaptığı oradakiler tarafından da kabul gördü.   Bilir kişi heyeti ve mahkeme heyeti de, bu kadar da olmaz! der gibi bir ifade içindeydiler.   Şirket yetkilileri bütün bunlara rağmen pişkinlikle yaptıkları rezillikleri savunma gayretindeyken, enteresan sahneler de yaşanıyordu.   Remzi Kazmaz elini kaldırarak bütün sesleri bastıran bir ses tonuyla: “Durun!..“ dedi. “Burada bir şey daha ortaya çıktı. Yeni bir şey daha öğrenmiş olduk. Bu HES’in adı artık Alicik HES değil de, Cin Ali HES’tir. Çünkü adamlar bu kadar hukuksuzluğu, rezilliği çok kurnazca, yalan yanlış belgelerle hem resmi kurumlara hem de vatandaşlara yutturmaya çalışmışlar ve hala da buna devam ediyorlar. Ama biz bu kurnazlıkları, aymazlıkları yutmayacağız. Bunun için bu HES’e bundan sonra artık Cin Ali HES diyeceğiz.” dedi.   Bu ifade gülüşmelere sebep olurken aslında bir gerçeği de mizahı bir şekilde ortaya koyuyordu. Yaklaşık sekiz aydır yaşanan Trajikomik bir hikayeti en güzel bu söz ifade etmişti.   Keşif sonunda Bilir Kişi Heyeti de bu bilgi ve düşüncelerle keşif alanından ayrıldı.   Daha sonra da, şirketi zora sokmayın, diye en üst makamlardan arandık. Ancak  bu HES’te en az yirmi tane hukuksuz, izinsiz taraf var. Bu kadar hukuksuzluğu gizlemek mümkün değil.   Bu raporlarla Mahkeme HES’i kesin iptal eder. Hatta Danıştay bile bu kararı onar, ama siyaset bunun arkasındadır, denildi.   Tam mahkemeden duruşma tarihi beklerken, rapor için ek süre istendi. Sonuç; şirketin ağzıyla yazılan bir rapor… Vicdanlar rahatsız, insanlık rahatsız, evrensel hukuk rahatsız…   İki söz de bu derenin sakinlerine söylemek istiyorum. Bu işte bizimle beraber yola çıkanlara, emek verenlere sonsuz teşekkürler. Onları ne tarih ne de insanlık unutacak.   Ancak üç kuruş şahsi menfaat için ya da siyasi hesaplar yüzünden bir şirkete köyünü peşkeş çekenler! Sizi de tarih ve insanlık unutmayacaktır. Vicdanlarda daima yargılanacaksınız.   Ceyhun Kalender Handüzü Yaylası  Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği

Alicik HES’te hukuk sürecinde sona doğru yaklaşılırken, Ali Cengiz Oyunları devam ediyor.

 

Ali Cengiz Oyununun hikayesini de yazmak isterdim, ancak başka zaman. Bilenler bilir zaten…

 

Önce şirket(ler) ve yandaşları sonra da kurumlar ve bilir kişi!


Şirketin yediği haltları anlatmaya gerek yok. Artık herkese gına geldi. Zaten adamların işi o! Ali Cengiz Oyunu…

 

Ancaak, hukuku tecelli ettirecek, ettirmesi gerekenler bu oyuna alet olunca işler değişiyor.

 

Bu kadar emek, bu kadar mücadele görmezden gelinemez. Her neye inanıyorsanız, önce inandığınız değerler size bunun hesabını sorar. Sonra hukuk, sonra da halk… En önemlisi de Allah sorar… Ancak Allah akıl fikir vermiş, aklını kullan! diyor.

 

Haa! Şirketin yandaşları da şunu dedi: “Adamlar neredeyse işi bitirdi. Çook emek verdiler! Makineleri  aldılar, bu kadar inşaat yıkılsın mı?”

 

Mantığa bakar mısınız? Demiyorlar ki, hukuksuz, kaçak yapılan iş yanlıştır. Eğer öyleyse yıkılmalıdır.


Yani şuna benzer bu ifade; hırsızlık yaparken yakalanmadıysan, tam kaçacak üzereyken yakalansan da çaldığın senin.
 

Böyle bir aklak anlayışı, böyle bir hukuk dışı söylem olabilir mi? Oluyor maalesef. Çakal tavuğu yemeyi kafasına koymuşsa her renge bürünür, her türlü sesi de çıkarabilir.

 

Bu anlayıştaki muhataplarımız ve ilgililerle keşif yaptık. Maalesef!..

Keşif sırasında da bütün hukuksuzluklar, tutarsızlıklar, izinsiz yapılan işler, ÇED Raporundaki değişiklikler bir bir ortaya konuldu.

 

Bütün bu olup bitenlerden sonra, şirketin birçok çalışmayı izinsiz ve yasalara aykırı yaptığı oradakiler tarafından da kabul gördü.

 

Bilir kişi heyeti ve mahkeme heyeti de, bu kadar da olmaz! der gibi bir ifade içindeydiler.

 

Şirket yetkilileri bütün bunlara rağmen pişkinlikle yaptıkları rezillikleri savunma gayretindeyken, enteresan sahneler de yaşanıyordu.

 

Remzi Kazmaz elini kaldırarak bütün sesleri bastıran bir ses tonuyla: “Durun!..“ dedi. “Burada bir şey daha ortaya çıktı. Yeni bir şey daha öğrenmiş olduk. Bu HES’in adı artık Alicik HES değil de, Cin Ali HES’tir. Çünkü adamlar bu kadar hukuksuzluğu, rezilliği çok kurnazca, yalan yanlış belgelerle hem resmi kurumlara hem de vatandaşlara yutturmaya çalışmışlar ve hala da buna devam ediyorlar. Ama biz bu kurnazlıkları, aymazlıkları yutmayacağız. Bunun için bu HES’e bundan sonra artık Cin Ali HES diyeceğiz.” dedi.

 

Bu ifade gülüşmelere sebep olurken aslında bir gerçeği de mizahı bir şekilde ortaya koyuyordu. Yaklaşık sekiz aydır yaşanan Trajikomik bir hikayeti en güzel bu söz ifade etmişti.

 

Keşif sonunda Bilir Kişi Heyeti de bu bilgi ve düşüncelerle keşif alanından ayrıldı.

 

Daha sonra da, şirketi zora sokmayın, diye en üst makamlardan arandık. Ancak  bu HES’te en az yirmi tane hukuksuz, izinsiz taraf var. Bu kadar hukuksuzluğu gizlemek mümkün değil.

 

Bu raporlarla Mahkeme HES’i kesin iptal eder. Hatta Danıştay bile bu kararı onar, ama siyaset bunun arkasındadır, denildi.

 

Tam mahkemeden duruşma tarihi beklerken, rapor için ek süre istendi.


Sonuç; şirketin ağzıyla yazılan bir rapor…


Vicdanlar rahatsız, insanlık rahatsız, evrensel hukuk rahatsız…

 

İki söz de bu derenin sakinlerine söylemek istiyorum. Bu işte bizimle beraber yola çıkanlara, emek verenlere sonsuz teşekkürler. Onları ne tarih ne de insanlık unutacak.

 

Ancak üç kuruş şahsi menfaat için ya da siyasi hesaplar yüzünden bir şirkete köyünü peşkeş çekenler! Sizi de tarih ve insanlık unutmayacaktır. Vicdanlarda daima yargılanacaksınız.

 

Ceyhun Kalender

Handüzü Yaylası  Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi