RİZELİ ÜNLÜ HOCA HABERAL ANAYASASININ...

Rize 07.06.2020 - 18:22, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:38 2097+ kez okundu.
 

RİZELİ ÜNLÜ HOCA HABERAL ANAYASASININ...

Haberal Anayasası’nın ilk Maddesi:   “İyi ki ülkemiz var” Son maddesi: “Asıl olan devletimizdir”   2020; “Hepimize sağlık ve mutluluk getirsin” dedik. “Her şeyin başı sağlıktır” temennisi ile; yeni yıla girdik Yeni yıla girerken; ilkyazımı sağlığa ayırmıştık. Gelinen noktada; 2020’ye kötü başladık. “Korona” dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavurmaya devam ediyor. Allah beterinden korusun. Türkiye bu konuda iyi sınav verdi. Herkesi kutluyoruz..   * Yazılarımı takıp edenler bilirler. “Hastanelerimiz ve Doktorlarımız”  başlıklı iki yazı kaleme almıştım.. Ve şunu belirtmiştim. Ankara’da Üniversite ve Devlet hastanelerin yanında, ciddi anlamda” Özel Hastaneler” bulunduğu bir şehirdir. Bu hastanelerde; en iyi doktor kadrosu görev yaptığını biliyoruz. Her hastane kendi alanında bir numaradır… Ancak söz konusu hastanelerin hiç birinde gece ve hafta sonlarında; alanında uzman hiçbir hekim ve gerektiğinde ameliyat yapacak ekip bulunmuyor mu? Başken Hastanesi’nde bulunduğunu gördük..   * “Varlık” ile “Yokluk” kardeştir. “Sağlık” ile “Hastalık”  kapı komşudur. Diyeceğim şu: kimin ne zaman ne olacağı belli değildir. İnsan başına geldiğinde anlıyor, sağlığın kıymetini.. Geçtiğimiz hafta sonu bizim başımıza gelince anladık. Soluğu Başkent Üniversitesi Hastanesi.’nde aldık Hafta sonu ve saat 19.00 olmasına rağmen, Prof.Dr. Mehmet Haberal ve rektör Prof.Dr. Ali Haberal hocalarımız başta olmak üzere, her branştaki tüm ekip hastanede idiler.. Mehmet hoca ve ekibi, hastanedeki  her işlemi, her aşamayı ekibi ile izlediler.. Haberal kardeşlere, bu ülke insanı ne kadar teşekkür etseler azdır. Nöroloji, KBB, Gastroloji, acil servis ekibine sonsuz teşekkürler. Ekip çok kalabalık olduğu için isimlendirmedik..   * İlk müdahaleyi bahçede gerçekleştiren ve yönlendiren komşumuz, Prof.Dr. Nuri Çolak ile  sevgili eşi doktor Servet Çolak’a sonsuz teşekkürler. Nuri hoca ,Türkiye’nin en önemli Endokrinoloji uzmanlarındandır. Bu arada Rektör yardımcısı ve yakın dostum Prof.Dr.Recep Tayfun  hocamız ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki Özel Kalem Müdürü Şükran Kütükçü’nün özel ve içten ilgileri takdire şayandı.. Recep hoca  bilinmeyen çok üstün nitelikleri olan birisidir. Çok özel teşekkürü hak ediyorlar.. Bu arada Şükran Kütükçü, on parmağında on marifeti olan, üstün nitelikleri sahip, başarılı, çağdaş Türk kadının temsil eden örnek bir yetenektir.   * Gelelim konumuza. Başkent Üniversitesi’nin ve dolaysıyla Haberal kardeşlerinin başarılarını çok yazdık.   45 yıl önce, 3 Kasım 1975’te ilk böbrek naklini gerçekleştiren Prof. Haberal, bugün Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı. Geçen yıl kutlanan Başkent Üniversitesi’nin 25. kuruluş yılı töreninde Japonya’dan Arjantin’e, Ürdün’den Kanada’ya, Azerbaycan’dan Mısır’a kadar pek çok ülkeden organ nakli uzmanı da vardı. Prof. Haberal bize bu alanda bir dünya devleti olduğumuzu hissettirmişti.. Haberal anayasasının” ilk maddesi şudur:  İyi ki ülkemiz var. İyi ki Atatürk’ümüz var. Ben odun ateşinde okudum. Şimdi lazer ışığında bilim yapıyorum. Bunu Atatürk’e borçluyuz.” Hiçbir şey Prof. Haberal’ı Atatürk sevgisinden, meslek aşkından, halka inancından, devlete bağlılığından koparamadı. O anayasanın son maddesi de şudur:  İktidarlar gelir geçer, asıl olan devletimizdir.”    *   Prof.Dr Mehmet Haberal, Dünya Organ Nakli Derneği’nin ilk seçilmiş Türk ve Müslüman Başkanı. Türkiye’nin ve Dünya’nın”  onur” Bilim adamı.. Mehmet hoca 30 yıl öncesini, dün gibi hatırlıyor.. Ve Fırtına Vadisi’nden dünyanın zirvesine çıkış öyküsünü anlatıyor.. Hafızası süper..26.Yıl önce vurduğu ilk kazmayı. Karşılaştığı zorlukları.. Destek gördüğü dostlarını birer birer sayıyor. Bağlum’daki çölü ve Beşevler’deki kayalıklarını nasıl bilim yuvasına dönüştürdüğünü anlattı. Rahmetli annesinin” Oğlum..! güzel ,iyi, başarı; size kimse altın tepsisi ile sunmaz. Onları siz bulup çıkaracaksınız” şeklindeki nasihatini anlatırken, gözlerine yaş geldi, boğazı düğümlendi.. * Haberal hoca, hapisteyken” Dünya Tıp Etik Bilimler Akademisi’ni kurmuş Hani, örgüt kurmuş diyorlar dı ya. Suçunu öğrenemeden beş yıl zindanlarda yatırıldı ya… Al sana örgüt... 27 ülkeden 66 bilim insanı bu örgütün üyesi! Bazıları   ise : ABD’den Profesör Gamelli, Japonya’dan Profesör Aikawa, Kanada’dan Profesör Keown, Almanya’dan Profesör Land, İngiltere’den Profesör Nadey. Türkiye’de İlk Karaciğer Naklinin 25’nci Yıldönümü Kongresi’ni organize etmiş... “Hapishaneden” tek tek yazışarak, teyitlerini almış, iç savaş halindeki Suriye dahil, 17 ülkeden 42 konuşmacının katılımını sağlamış. * İki ayda bir “Experimental and Clinical Transplantation” dergisini çıkardı Cezaevi’ndeyken. .ABD’den Avustralya’ya Belçika’dan Hollanda’ya İran’dan Pakistan’a dünyaca ünlü otoriteler makalelerini Silivri’ye postalıyordu. Profesör Haberal şef editörlüğünü yapıyordu, Ankara’da basılıyor, 40 ülkeye gönderiliyormuş. Mehmet hoca, benim gibi Rizelidir. Aynı ilçeden sayılırız. Hocanın bu başarılarını anlatırken hem gururlandı, hem de Çocukluğuna, odun ateşinin ışığıyla kitap okumaya çalıştığı Rize’deki köyüne götürdü onu. Hayallerini anlattı.. Profesör Haberal’ın vücudunu 5 yıl hapishaneye hapsetmişler ama, ideallerini bir gün bile tutsak edememişler. Hocanın bedeni Silivri’de kilitliyken bile vizyonu başarıları dünyayı dolaşıyordu. Mehmet hoca dostlarına hedeflerini anlatırken, dünü-bugünü yorumlarken, hiç umutsuz olmuyor. Üniversiteyi kurdu, çeşitli bölümlerle  binlerce öğrenci yetiştirdi, yüzlerce akademisyen ve çalışanlara  iş imkanını sağladı. Hastane kurdu şifa dağıttı.. Uğradığı haksızlığın yüzde birine maruz kalan biri, lanet olsun böyle memlekete, verdiğim emekler haram olsun der, yılgınlığa düşer, hiç olmazsa dert yanar. Tam tersine... “Cezaevine konulacağımı rüyamda görsem inanmazdım ama, oraya konuldum diye memleketime küsecek değildim ” diyor. İnsanın, her şartta daha iyi ne yapabilirim diye uğraşması gerektiğini anlatıyor. Yeni mezun bir hekim heyecanı ile 24 saat hastanede ve hastalarla beraber. Korona virüs döneminde de, kendi eve kapatmamış, gerekli önlemler çerçevesinde. Görevinin başında.. İşte Mehmet Haberal… İşte başarı…

Haberal Anayasası’nın ilk Maddesi:
 

“İyi ki ülkemiz var”


Son maddesi:


“Asıl olan devletimizdir”

 

2020; “Hepimize sağlık ve mutluluk getirsin” dedik.


“Her şeyin başı sağlıktır” temennisi ile; yeni yıla girdik


Yeni yıla girerken; ilkyazımı sağlığa ayırmıştık.


Gelinen noktada; 2020’ye kötü başladık.


“Korona” dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavurmaya devam ediyor.


Allah beterinden korusun.


Türkiye bu konuda iyi sınav verdi.


Herkesi kutluyoruz..

 

*


Yazılarımı takıp edenler bilirler.


“Hastanelerimiz ve Doktorlarımız”  başlıklı iki yazı kaleme almıştım..


Ve şunu belirtmiştim.


Ankara’da Üniversite ve Devlet hastanelerin yanında, ciddi anlamda” Özel Hastaneler” bulunduğu bir şehirdir.


Bu hastanelerde; en iyi doktor kadrosu görev yaptığını biliyoruz.


Her hastane kendi alanında bir numaradır…


Ancak söz konusu hastanelerin hiç birinde gece ve hafta sonlarında; alanında uzman hiçbir hekim ve gerektiğinde ameliyat yapacak ekip bulunmuyor mu?


Başken Hastanesi’nde bulunduğunu gördük..

 

*


“Varlık” ile “Yokluk” kardeştir.


“Sağlık” ile “Hastalık”  kapı komşudur.


Diyeceğim şu: kimin ne zaman ne olacağı belli değildir.


İnsan başına geldiğinde anlıyor, sağlığın kıymetini..


Geçtiğimiz hafta sonu bizim başımıza gelince anladık.


Soluğu Başkent Üniversitesi Hastanesi.’nde aldık


Hafta sonu ve saat 19.00 olmasına rağmen, Prof.Dr. Mehmet Haberal ve rektör Prof.Dr. Ali Haberal hocalarımız başta olmak üzere, her branştaki tüm ekip hastanede idiler..


Mehmet hoca ve ekibi, hastanedeki  her işlemi, her aşamayı ekibi ile izlediler..


Haberal kardeşlere, bu ülke insanı ne kadar teşekkür etseler azdır.


Nöroloji, KBB, Gastroloji, acil servis ekibine sonsuz teşekkürler.


Ekip çok kalabalık olduğu için isimlendirmedik..

 

*


İlk müdahaleyi bahçede gerçekleştiren ve yönlendiren komşumuz, Prof.Dr. Nuri Çolak ile  sevgili eşi doktor Servet Çolak’a sonsuz teşekkürler.


Nuri hoca ,Türkiye’nin en önemli Endokrinoloji uzmanlarındandır.


Bu arada Rektör yardımcısı ve yakın dostum Prof.Dr.Recep Tayfun  hocamız ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki Özel Kalem Müdürü Şükran Kütükçü’nün özel ve içten ilgileri takdire şayandı..


Recep hoca  bilinmeyen çok üstün nitelikleri olan birisidir. Çok özel teşekkürü hak ediyorlar..


Bu arada Şükran Kütükçü, on parmağında on marifeti olan, üstün nitelikleri sahip, başarılı, çağdaş Türk kadının temsil eden örnek bir yetenektir.

 

*


Gelelim konumuza. Başkent Üniversitesi’nin ve dolaysıyla Haberal kardeşlerinin başarılarını çok yazdık.  


45 yıl önce, 3 Kasım 1975’te ilk böbrek naklini gerçekleştiren Prof. Haberal, bugün Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı.


Geçen yıl kutlanan Başkent Üniversitesi’nin 25. kuruluş yılı töreninde Japonya’dan Arjantin’e, Ürdün’den Kanada’ya, Azerbaycan’dan Mısır’a kadar pek çok ülkeden organ nakli uzmanı da vardı.


Prof. Haberal bize bu alanda bir dünya devleti olduğumuzu hissettirmişti..


Haberal anayasasının” ilk maddesi şudur: 


İyi ki ülkemiz var. İyi ki Atatürk’ümüz var. Ben odun ateşinde okudum. Şimdi lazer ışığında bilim yapıyorum. Bunu Atatürk’e borçluyuz.”


Hiçbir şey Prof. Haberal’ı Atatürk sevgisinden, meslek aşkından, halka inancından, devlete bağlılığından koparamadı. O anayasanın son maddesi de şudur: 


İktidarlar gelir geçer, asıl olan devletimizdir.” 

 

*

 

Prof.Dr Mehmet Haberal, Dünya Organ Nakli Derneği’nin ilk seçilmiş Türk ve Müslüman Başkanı. Türkiye’nin ve Dünya’nın”  onur” Bilim adamı..


Mehmet hoca 30 yıl öncesini, dün gibi hatırlıyor.. Ve Fırtına Vadisi’nden dünyanın zirvesine çıkış öyküsünü anlatıyor..


Hafızası süper..26.Yıl önce vurduğu ilk kazmayı. Karşılaştığı zorlukları.. Destek gördüğü dostlarını birer birer sayıyor.


Bağlum’daki çölü ve Beşevler’deki kayalıklarını nasıl bilim yuvasına dönüştürdüğünü anlattı.


Rahmetli annesinin” Oğlum..! güzel ,iyi, başarı; size kimse altın tepsisi ile sunmaz. Onları siz bulup çıkaracaksınız” şeklindeki nasihatini anlatırken, gözlerine yaş geldi, boğazı düğümlendi..


*


Haberal hoca, hapisteyken” Dünya Tıp Etik Bilimler Akademisi’ni kurmuş Hani, örgüt kurmuş diyorlar dı ya. Suçunu öğrenemeden beş yıl zindanlarda yatırıldı ya… Al sana örgüt...


27 ülkeden 66 bilim insanı bu örgütün üyesi! Bazıları   ise : ABD’den Profesör Gamelli, Japonya’dan Profesör Aikawa, Kanada’dan Profesör Keown, Almanya’dan Profesör Land, İngiltere’den Profesör Nadey.


Türkiye’de İlk Karaciğer Naklinin 25’nci Yıldönümü Kongresi’ni organize etmiş...

“Hapishaneden” tek tek yazışarak, teyitlerini almış, iç savaş halindeki Suriye dahil, 17 ülkeden 42 konuşmacının katılımını sağlamış.


*


İki ayda bir “Experimental and Clinical Transplantation” dergisini çıkardı Cezaevi’ndeyken. .ABD’den Avustralya’ya Belçika’dan Hollanda’ya İran’dan Pakistan’a dünyaca ünlü otoriteler makalelerini Silivri’ye postalıyordu. Profesör Haberal şef editörlüğünü yapıyordu, Ankara’da basılıyor, 40 ülkeye gönderiliyormuş.


Mehmet hoca, benim gibi Rizelidir. Aynı ilçeden sayılırız. Hocanın bu başarılarını anlatırken hem gururlandı, hem de Çocukluğuna, odun ateşinin ışığıyla kitap okumaya çalıştığı Rize’deki köyüne götürdü onu. Hayallerini anlattı..


Profesör Haberal’ın vücudunu 5 yıl hapishaneye hapsetmişler ama, ideallerini bir gün bile tutsak edememişler. Hocanın bedeni Silivri’de kilitliyken bile vizyonu başarıları dünyayı dolaşıyordu.


Mehmet hoca dostlarına hedeflerini anlatırken, dünü-bugünü yorumlarken, hiç umutsuz olmuyor. Üniversiteyi kurdu, çeşitli bölümlerle  binlerce öğrenci yetiştirdi, yüzlerce akademisyen ve çalışanlara  iş imkanını sağladı. Hastane kurdu şifa dağıttı..


Uğradığı haksızlığın yüzde birine maruz kalan biri, lanet olsun böyle memlekete, verdiğim emekler haram olsun der, yılgınlığa düşer, hiç olmazsa dert yanar. Tam tersine... “Cezaevine konulacağımı rüyamda görsem inanmazdım ama, oraya konuldum diye memleketime küsecek değildim ” diyor. İnsanın, her şartta daha iyi ne yapabilirim diye uğraşması gerektiğini anlatıyor.


Yeni mezun bir hekim heyecanı ile 24 saat hastanede ve hastalarla beraber.


Korona virüs döneminde de, kendi eve kapatmamış, gerekli önlemler çerçevesinde. Görevinin başında..


İşte Mehmet Haberal…


İşte başarı…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi