RİZE'NİN EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞEY BUYDU
RİZE'NİN EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ŞEY BUYDU
Rize Çarşı AVM’de, son zamanlarda konulan masa ve sandalyeler, şehre yeni bir yaşam alanı kazandırdı. Alışveriş merkezinin dört duvarla sınırlı kalmayan mekanları, sokakla kucaklaştı. Ve bu sade, ama etkili dokunuş; Rize’nin ritmini değiştirdi.
Sabah erken saatlerde çayını kahvesini yudumlayan bir esnaf, öğle arasında tostunu paylaşan öğrenciler, akşam oynanan futbol maçının kritiği yapan insanlar, ya da tek başına kitabına gömülmüş bir kadın… Hepsi Rize çarşı AVM’de dışarıya açılan kafelerinde bir araya geliyor. Bu sahneler, yalnızca birer sosyal etkileşim örneği değil; aynı zamanda bir şehrin nasıl canlandığının, nasıl birlikte nefes aldığının göstergesi!
Belki de Rize’nin en çok ihtiyaç duyduğu şey tam olarak buydu! Küçük bir dokunuşla içe kapanan mekanları dışa açmak, duvarları yıkmak ve sokaklara masa atmak. Çünkü bazen bir şehri güzelleştiren sadece kaldırıma konan iki İSKEMİ (komri) olabilir.
Rize Çarşı AVM’de, son zamanlarda konulan masa ve sandalyeler, şehre yeni bir yaşam alanı kazandırdı. Alışveriş merkezinin dört duvarla sınırlı kalmayan mekanları, sokakla kucaklaştı. Ve bu sade, ama etkili dokunuş; Rize’nin ritmini değiştirdi.
Rize’de, özellikle güneşin yüzünü nadiren gösterdiği günlerde, bu açık hava oturma düzeni küçük bir kutlama havası yaratıyor. İnsanlar, güneşi bulmuş gibi kendilerini dışarı atıyor. Masa başında kahkahalar yükseliyor, sokaktan geçen bir dost selam veriyor, kimi zaman bir çay masası etrafında dostluklar ve ülke yeniden kuruluyor.
Tabii ki de bu yapılırken belli kurallar çerçevesinde olmalıdır. Öncelikle çevreye konsepte uygun tip ve renklerde masa sandalye kurulması zorunlu olmalıdır. Kafelerin dışarıya masa atarken, şehir planlamasına ve estetik bütünlüğüne zarar vermemesi gerekir. Caddelere konan masa ve sandalyeler, trafik akışını engellememeli, engelli bireylerin geçişini zorlaştırmamalıdır. Her şeyin yerli yerinde olması, hem mekanın işlevini hem de şehri güzelleştiren sosyal alanı daha verimli hale getirir.
Bu uygulamanın, görünmeyen pek çok handikapı da beraberinde getirdiğini söylemek mümkün. İşte, şehrin kalabalık caddelerinde masa ve sandalye atmanın bazı olumsuz etkileri,
Her dükkanın kendi zevkine göre yerleştirdiği masa ve sandalyeler, şehrin estetik bütünlüğünü zedeleyebilir. Aynı sokakta birden fazla kafenin farklı tarzlarda mobilyalar kullanması, görsel açıdan bir karmaşa yaratabilir. Bu durum, özellikle tarihi veya kültürel zenginliğe sahip bölgelerde daha belirgin hale gelir ve şehir peyzajını olumsuz etkiler.
Kafeler ve dükkanlar, masa ve sandalyelerini vitrinlerinin önüne ya da kaldırıma yerleştirerek dış mekanlarını genişletiyor. Ancak, bu durum, özellikle dar caddelerde yayaların geçişini engelleyebilir.
Dış mekanlarda oturmak, şüphesiz müşterilere hoş bir deneyim sunar. Ancak, caddelerin yoğun olduğu yerlerde gürültü seviyesi artar. Özellikle akşam saatlerinde, kafelerdeki kalabalıkların sesleri, yüksek sesle müzik veya çalışanların gürültüsü, çevredeki diğer dükkanların sakinliğini bozabilir. Bu da, sakin bir atmosfer arayan insanlar için bir rahatsızlık yaratabilir.
Masa ve sandalye koymak, özellikle sokaklarda, çevre kirliliği sorununu da beraberinde getirebilir. Müşterilerin yediği atıştırmalıklar, içtikleri içeceklerin şişeleri, tabaklar ve diğer çöpler, bazen yere düşebilir ve işletme sahiplerinin temizlik konusunda yetersiz kalması, etrafı kirletebilir. Ayrıca, dış mekanların düzenli olarak temizlenmemesi, hijyen açısından da problem oluşturabilir
Estetik sadece görsellikle ilgili değil, aynı zamanda müşteri deneyimiyle de doğrudan ilişkilidir. Masa ve sandalyelerin ergonomisi, hem görsel hem de fonksiyonel açıdan dikkat edilmesi gereken önemli bir detaydır. Müşterilerin rahatça oturabileceği, yemek yiyebileceği veya çalışabileceği şekilde düzenlenmiş masa ve sandalyeler tercih edilmelidir. İdeal bir oturma düzeni, hem rahatlık hem de estetik açıdan uyumlu olmalı, farklı vücut tiplerine uygun olmalıdır. Aynı zamanda, dış mekan masaları, rüzgar ve güneş gibi dış etkenlere dayanıklı malzemelerden yapılmalıdır. Bu, hem uzun süreli kullanım hem de estetik açıdan önemli bir unsurdur.
Belki de mesele hep buydu; Rize’yi güzelleştirmek için büyük projelere değil, küçük cesaretlere ihtiyaç var. Bir kahvenin buharında ısınan sohbet, yoldan geçenin tebessümle selam verdiği masa, duvarların ardında değil, sokağın tam ortasında paylaşılan hayat… Rize’nin ruhu, belki de tam olarak bu küçük komrilerde yeniden doğuyor.
Ve bazen bir şehri değiştiren, sadece sokağa konan iki İSKEMİ veya bugün ütopya gibi görülen İyidere lojistik-Havaalanı tramvayı fikri olabilir.
Mustafa Barış ÖZTÜRK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.