Remzi SEKBAN
Köşe Yazarı
Remzi SEKBAN
 

Meleklerden Semeklere…

“Hayrihi ve Şerrihi min Allâhi.” Hayır ve Şerr, Allâh’tandır...  “Şübhesiz ki Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bunun dışında olan(günah)ları ise, (kendi lütfundan) dilediği kimse için bağışlar.” “Kim de Allah'a şirk koşarsa, bu takdirde muhakkak (pek) büyük bir günahla iftirâ etmiş olur.” Evet, her şeyi yaratan O'dur. Atom, elementler, bitkiler, hayvanlar, insanlar, hayırlar ve şerler… Bir şeyin olmasını istemek ayrıdır, o şeye vücut verip yaratmak farklıdır. “Her şeyi yapamayan hiçbir şeyi yapamaz ve bir tek şeyi halk eden, her şeyi yapabilir.” Kâinatta herhangi bir şeyin her şeyle alakası vardır, her şeye hükmü geçmeyen bir şeyi icat edip vücuda getiremez. Bir şeyin meydana gelmesi için gereken bütün şartların, sebeplerin eksiksiz olarak bulunması “İllet-i tâmme” olarak tanımlanmıştır. Böyle bir durumda o şey mutlaka meydana gelir, yaratılır.  Mesela, bahar mevsiminde ağaçların  birçoğunun yaprak açması ve kış mevsiminde yapraklarını dökmesi bir çoğumuz için sıradan ve basit bir tabiat olayı gibi gözükse de, ağaçların belirli zaman aralıklarında yapraklarını dökmesi  veya yeniden oluşturmasının sebeplerini ve şartlarını oluşturan ve yaratan Allah’tır. Bu olay diğer bütün fen bilimlerinde olduğu gibi öyle muazzam ve eşsizdir ki Üniversitelerde Dendroloji ya da Ağaçbilim dalı olarak okutulmaktadır. İnsanlar diğer mahlukata nispetle daha donanımlı ve kabiliyetli olarak yaratılmıştır. İnsanlara cüzi-i irade veya cüz-i ihtiyari denilen seçme veya tercih etme kabiliyeti verilmiştir. Bir şeyin vücuda gelmesi için bildiğimiz veya bilemediğimiz yüzlerce sebep olabilir. Bazı fiillerin yani eylemlerin vücuda gelip yaratılması için insanın istemesi bir "şartı adi" olarak Allah tarafından şart koşulmuştur. Bu şeylerin vücudu için “doksan dokuz” şart tamamlansa insanın ihtiyarı olan tercihi olmazsa illeti-i tâmme tamamlanmamış olur ve o fiil Allah tarafından yaratılmaz. O bir tek şart olan insanın istemesi veya dilemesi bir fiilin yaratılması için gerekli olsa da bildiğimiz veya bilemediğimiz diğer şartlardan da herhangi biri oluşmamışsa o fiil yine yaratılmaz. Buna hikmeti ilahiye de diyebiliriz. Bütün bu şartları ve sebepleri irade edip dileyen ve yaratan Allah’tır. Sağlıklı veya herhangi bir engeli bulunmayan bir insan yerden iki kilogramlık bir taşı kaldırmak istediğinde bu eylemin bütün aşamaları yani illeti tâmmesi oluşmuşsa o fiil Allah tarafından yaratılır. Aynı kişi üç yüz kilogramlık bir taşı kaldırmak istediğinde bu işi yapamayışı, İki kilogramlık taşı kaldırmaya gücünün, kuvvetinin yetmesi, üç yüz kilogramlık taşı kaldırmaya yetmemesi gibi gözükse de hakikatte iki olayda da insanın rolü sadece iradesiyle taşı kaldırmak istemesidir. Birincisinde illeti tâmme oluştuğundan Kudret-i Rabbaniye tarafından yaratılmıştır. Diğerinde ise illeti tâmme oluşmadığından insan istese de Allah tarafından hikmetine uygun bulunmadığından yaratılmamıştır.  Küçük ve hafif işleri biz büyük ve ağır işleri Allah yapıyor düşüncesi veya itikadı şirktir. "Muhakkak ki şirk büyük bir zulümdür."   "İşte onları (Bedir'de aslında, siz) öldürmediniz, velâkin onları Allah öldürdü!  Attığın zaman da (sen) atmadın, fakat Allah attı!"  ayeti bu hakikati anlamamıza yardımcı olur. Aynı şekilde kâinata meleklerden semeklere yani balıklara varıncaya kadar hiç bir mahluk eylemlerinin yani fiillerinin yaratıcısı asla değildir.  Sevgi ve selamlarımla…  
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2022 - Pazartesi

Meleklerden Semeklere…

“Hayrihi ve Şerrihi min Allâhi.” Hayır ve Şerr, Allâh’tandır... 

“Şübhesiz ki Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bunun dışında olan(günah)ları ise, (kendi lütfundan) dilediği kimse için bağışlar.”

“Kim de Allah'a şirk koşarsa, bu takdirde muhakkak (pek) büyük bir günahla iftirâ etmiş olur.”

Evet, her şeyi yaratan O'dur. Atom, elementler, bitkiler, hayvanlar, insanlar, hayırlar ve şerler…

Bir şeyin olmasını istemek ayrıdır, o şeye vücut verip yaratmak farklıdır.

“Her şeyi yapamayan hiçbir şeyi yapamaz ve bir tek şeyi halk eden, her şeyi yapabilir.”

Kâinatta herhangi bir şeyin her şeyle alakası vardır, her şeye hükmü geçmeyen bir şeyi icat edip vücuda getiremez.
Bir şeyin meydana gelmesi için gereken bütün şartların, sebeplerin eksiksiz olarak bulunması “İllet-i tâmme” olarak tanımlanmıştır. Böyle bir durumda o şey mutlaka meydana gelir, yaratılır. 

Mesela, bahar mevsiminde ağaçların  birçoğunun yaprak açması ve kış mevsiminde yapraklarını dökmesi bir çoğumuz için sıradan ve basit bir tabiat olayı gibi gözükse de, ağaçların belirli zaman aralıklarında yapraklarını dökmesi  veya yeniden oluşturmasının sebeplerini ve şartlarını oluşturan ve yaratan Allah’tır. Bu olay diğer bütün fen bilimlerinde olduğu gibi öyle muazzam ve eşsizdir ki Üniversitelerde Dendroloji ya da Ağaçbilim dalı olarak okutulmaktadır.

İnsanlar diğer mahlukata nispetle daha donanımlı ve kabiliyetli olarak yaratılmıştır. İnsanlara cüzi-i irade veya cüz-i ihtiyari denilen seçme veya tercih etme kabiliyeti verilmiştir.

Bir şeyin vücuda gelmesi için bildiğimiz veya bilemediğimiz yüzlerce sebep olabilir. Bazı fiillerin yani eylemlerin vücuda gelip yaratılması için insanın istemesi bir "şartı adi" olarak Allah tarafından şart koşulmuştur. Bu şeylerin vücudu için “doksan dokuz” şart tamamlansa insanın ihtiyarı olan tercihi olmazsa illeti-i tâmme tamamlanmamış olur ve o fiil Allah tarafından yaratılmaz.
O bir tek şart olan insanın istemesi veya dilemesi bir fiilin yaratılması için gerekli olsa da bildiğimiz veya bilemediğimiz diğer şartlardan da herhangi biri oluşmamışsa o fiil yine yaratılmaz. Buna hikmeti ilahiye de diyebiliriz.

Bütün bu şartları ve sebepleri irade edip dileyen ve yaratan Allah’tır.

Sağlıklı veya herhangi bir engeli bulunmayan bir insan yerden iki kilogramlık bir taşı kaldırmak istediğinde bu eylemin bütün aşamaları yani illeti tâmmesi oluşmuşsa o fiil Allah tarafından yaratılır.

Aynı kişi üç yüz kilogramlık bir taşı kaldırmak istediğinde bu işi yapamayışı, İki kilogramlık taşı kaldırmaya gücünün, kuvvetinin yetmesi, üç yüz kilogramlık taşı kaldırmaya yetmemesi gibi gözükse de hakikatte iki olayda da insanın rolü sadece iradesiyle taşı kaldırmak istemesidir.

Birincisinde illeti tâmme oluştuğundan Kudret-i Rabbaniye tarafından yaratılmıştır. Diğerinde ise illeti tâmme oluşmadığından insan istese de Allah tarafından hikmetine uygun bulunmadığından yaratılmamıştır. 

Küçük ve hafif işleri biz büyük ve ağır işleri Allah yapıyor düşüncesi veya itikadı şirktir. "Muhakkak ki şirk büyük bir zulümdür."  
"İşte onları (Bedir'de aslında, siz) öldürmediniz, velâkin onları Allah öldürdü! 

Attığın zaman da (sen) atmadın, fakat Allah attı!"  ayeti bu hakikati anlamamıza yardımcı olur.

Aynı şekilde kâinata meleklerden semeklere yani balıklara varıncaya kadar hiç bir mahluk eylemlerinin yani fiillerinin yaratıcısı asla değildir. 

Sevgi ve selamlarımla…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi