İrfan COŞKUN
Köşe Yazarı
İrfan COŞKUN
 

HİCRETİN ROTASINDA-5 (MEKKE YOLUNA REVAN OLMAK)

Temettü Haccı yapacaklar, ilkönce umre yaparlar, Umre için Mikat sınırından ihrama girmek zorundalar, otelde ya da, Zülhuleyfe’de ihram elbiselerini (kefenlerini) giyerler.           Zülhuleyfe Medine’ye 8 km mesafede, Mekke’ye en uzak (400 küsür km) Mikat sınırıdır. İhram elbisesi giymek, ihramlı olmak anlamına gelmiyor. İhrama girmek ve ihram yasaklarının başlaması için, iki rekat ihram namazından sonra, umreye ya da hacca niyet ederek, telbiye getirmek gerekir. Zülhuleyfe’de oldukça büyük ve güzel bir mescit (Bizdeki adıyla cami) yapılmış. Bu mescide vardığınızda, (ferdi olarak) ihram namazı kılıp, umreye niyet edilir.  İhram yasaklarının başlaması, üzerinizdeki manevi yükün ağırlaştığını hissediyorsunuz.  Dört yüz küsür km seyahat boyunca, kokulu sabun kullanmamak, incitmemek, bir sineği, böceği dahi öldürmemek, bir yaprak koparmamak gibi, normalde yasak olmayan birçok ihram yasakları disiplini altında yola revan oluyorsunuz. Yol boyunca tabelalara yazılı zikirler. Belirli aralıklarla “Allahuekber” “Subhanallah” “Elhamdulillah” gibi. (Tabii ki Kuran diliyle). Eğer yolu takip edebilirseniz, o tabelalarda yazan zikirleri yapmanız güzel olur. Medine-Mekke arası oldukça güzel bir otoyol. Tren Yolu da yapılmış ancak, hac için gelenlere kullandırılmıyor.  Yol tabelalarında “Maymun çıkabilir” yazılı olanları dikkatimizi çekiyor. Çok sayıda maymunun otoyol kenarında beklediği, özel araçlarla gidenlerin durup yiyecek verdiğine tanıklık ediyorsunuz. Duran araçlara yaklaşıyor, üzerine tırmanıyor, açık pencerelerden yiyecek alıyorlar. Medine-Mekke arasını özel araçla gideceklere, maymunlar için yanlarında biraz muz bulundurmalarını öneririz. Beş altı saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Mekke’deki otelimize ulaşıyoruz. Otel lobisinde Diyanet TV Ekibi bizi güllerle ve diğer güzel ikramlarla karşılıyor. Oldukça güzel bir karşılama merasimi ve canlı yayından sonra, valizlerimizi lobiden alarak odamıza yerleşiyoruz.  Hem Medine’de hem de Mekke’de valizlerimizin otel lobisine kadar düzenli bir şekilde getirilmesi alkışlanacak bir hizmet. Esenboğa Havaalanından uçağa verdiğiniz valizleri, Medine’deki otelin lobisinden, Medine’deki otel lobisine bıraktığınız valizinizi, hiç el değdirmeden ve beklemeden Mekke’deki otel lobisinden alıyorsunuz.   Heyecanlı, yorgun ve uykusuzluk yanında, bir de ihramlısınız. Diyanetin Merkez Oteli diye adlandırılan “Darul Hadi” isimli otel, küçük bir Diyanet İşleri Başkanlığı gibi. Bütün hac organizasyonu buradan yönetiliyor. Oldukça geniş lobinin bir köşesinde, Diyanet TV Stüdyosu kurulmuş. Hac yayınları buradan yapılıyor.  Metaf alanına girip tavaf yapabilmek için, kafilemize gece 01 00 de randevu verilmiş. Zira, kalabalık zamanlarda randevu sistemi işliyor, her istediğinizde, Metaf Alanına inemiyorsunuz. Kısa bir dinlenmeden sonra, üzerinde “DİYANET” yazılı otobüslerle Kâbe’nin yolunu tutuyoruz. Kâbe’nin çevresindeki açık alan “Metaf Alanı” olarak adlandırılıyor. Oradan tavaf yapmak hem kısa, hem de Kâbe’yi görerek ve maneviyatını daha derinden hissetmenizi sağlıyor. Üst katlarda tavaf yapmak, Metaf Alanının üç-dört katı fazla yürümek anlamına geliyor, Kâbe’ye uzak kalmak da cabası.  Metaf Alanında Umrenin tavafına niyet edip, (yalın ayak, baş açık, sağ omuz açık) “Hacer-i Esved” köşesinden, sol tarafınız Kâbe’ye gelecek şekilde (Saat istikametinin tersi yönde) dönmeye başlıyorsunuz. Bu köşe Mescid_i Haram tarafında yeşil ışıkla işaretlenmiş. Kalabalık içerisinde tavaf yaparken, şaftı tamamladığınızı rahatlıkla görebiliyorsunuz. Hacer-i Esvedi her zaman görme imkânı bulamazsınız. Her şaft (tur) başlangıcında Hacer-i Esved’i, ellerinizi göğüs hizasına kadar kaldırıp, “Bismillahi Allahu Ekber” diyerek selamlıyorsunuz.  Yedi şaft döndüğünüzde tavafı tamamlamış oluyorsunuz. Tavaf sırasında elinizde bulunacak dua kitabından okuyabileceğiniz gibi, içinizden geldiği gibi dua ederek tavafınızı yapabilirsiniz.  Grupla hareket etmek gayreti, çoğu kez ilginizin dağılmasına, manevi atmosferi kaçırmanıza neden olabilir. Tavsiyem, kendinizi o muazzam akışa bırakarak, huşu içerisinde dönmeye devam etmeniz.  Her yerde olduğu gibi Tavaf alanında da, dikkatinizi dağıtabilecek hal ve davranışlarla karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir. Huşu içerisinde dönerken, kalabalık bir grubun sesli bir şekilde dua ederek gelip sizi sürüklemesi, iteklemesi her zaman mümkündür.  Telefon kanımca, Sizi o manevi atmosferi hakkıyla yaşamaktan alıkoyacak, tam bir “Elektronik şeytan”. Bir ibadet olan tavaf esnasında canlı yayın yapan, fotoğraf çeken, telefonla konuşan insanlar göreceksiniz. Bütün bu çeldiricilerden kurtulup, ibadete konsantre olmak, hiç de kolay bir şey değil,  Nerede olduğunu, ne yaptığını bir an bile unutmamalı insan. El ele tutuşup, sohbet ede ede yürüyenleri görürsünüz, birbirini kaybetmemek için elbiselerden tutunup, avcı zinciri oluşturanları görürsünüz. Burada “Dünyaya kapanıp, Allah’a açılmalı”, işte o zaman hiçbir şey görmezsiniz, kefeninizden başka. Ne mutlu dünyaya kapananlara.    Şimdi tavaf namazı vakti. Hz.İbrahim’in Makamı yakınında kılmak eftaldir ancak, insanlara engel oluşturacaksanız biraz daha arka kısımlara geçerek tavaf namazınızı kılmanızı öneririz. İnsanlara eziyet vermek kul hakkına gireceğini unutmayınız. Bir de özellikle tavaf namazı kılarken, bayanların önünüzde, yanınızda, olmamasına dikkat etmelisiniz. Bu durumla çok karşılaşacaksınız.   Umreyi tamamlamak için “Say yapmak” ve “Traş olmak” kaldı. Say alanına doğru yürüyoruz. Say Alanı, “Safa” ve “Merve” tepeleri arası, üç kat olarak genişletilmiş bir alan. Malumunuz olduğu üzere, Hz.Hacer Annemizin oğlu İsmail’e su ararken telaşla gidip geldiği alan burası. Doğal dokudan, Safa ve Merve’de yalnızca zemin katta camekanla korumaya alınan, yaklaşık 10-15 metrelik bir bölüm kalmış.   Umrenin Sayına niyet edip Safa Tepesi’nden başlayarak Merve tepesine dört kere gidip, üç kere gelmekle Say tamamlanır. Safa’dan başlanıp, Merve’de bitirilir. Bundan sonra saçınızı bildirilen miktarlarda keserek, (İster Say alanının bir köşesinde, isterse otele giderek) umre tamamlanır ve ihramdan çıkılmış olur. Yasaklar kalkmıştır, bir rahatlama hissedersiniz. Sağlık açısından en çok dikkat edilecek şeylerden biri, sıcak alandan, klimayla aşırı soğutulan soğuk alanlara (Kapalı alanların tamamı) girmektir. Metaf Alanı 40-42 derece sıcak, yürümüşsünüz, terlemişsiniz, say alanına o şekilde geçiyorsunuz, mermerler buz gibi, üzerinize vantilatörler, klimalar soğuk üflüyor.  Çok dikkat edilmeli çünkü, sağlığınızı koruyamazsanız ibadetinizi yapamazsınız, bir de bu Hac ibadetiyse, belirli günlerde, belirli görevleri yerine getirmek zorundasınız. Örneğin Arafat Vakfesinde, Arefe günü öğlen vaktiyle, şafak sökene kadar bir an bile bulunamazsanız, hac yapmış olmazsınız. Tavsiyemiz; özellikle erkekler için sırt çantanızda, bir el havlusu, yedek atlet, yeterli miktarda su bulundurmanız. Tavaf yaptıktan sonra acele etmeden, nispeten tenha bir köşede, terinizi silip, atletinizi değiştirdikten, bir süre dinlendikten sonra, say alanına geçmeniz. Temettü haccının birinci aşaması “umre” tamamlanmış oldu. Sabah namazını Kâbe’de eda edip, otele hareket ve dinlenme vakti. (Kaynak:Hac Yolcusu Rehberi, DİB Yayınları)   Sonraki yazımızda, “Arafat’ta Üşümek” 
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2022 - Cumartesi

HİCRETİN ROTASINDA-5 (MEKKE YOLUNA REVAN OLMAK)

Temettü Haccı yapacaklar, ilkönce umre yaparlar, Umre için Mikat sınırından ihrama girmek zorundalar, otelde ya da, Zülhuleyfe’de ihram elbiselerini (kefenlerini) giyerler.
         
Zülhuleyfe Medine’ye 8 km mesafede, Mekke’ye en uzak (400 küsür km) Mikat sınırıdır.

İhram elbisesi giymek, ihramlı olmak anlamına gelmiyor. İhrama girmek ve ihram yasaklarının başlaması için, iki rekat ihram namazından sonra, umreye ya da hacca niyet ederek, telbiye getirmek gerekir.

Zülhuleyfe’de oldukça büyük ve güzel bir mescit (Bizdeki adıyla cami) yapılmış. Bu mescide vardığınızda, (ferdi olarak) ihram namazı kılıp, umreye niyet edilir. 

İhram yasaklarının başlaması, üzerinizdeki manevi yükün ağırlaştığını hissediyorsunuz. 

Dört yüz küsür km seyahat boyunca, kokulu sabun kullanmamak, incitmemek, bir sineği, böceği dahi öldürmemek, bir yaprak koparmamak gibi, normalde yasak olmayan birçok ihram yasakları disiplini altında yola revan oluyorsunuz.

Yol boyunca tabelalara yazılı zikirler. Belirli aralıklarla “Allahuekber” “Subhanallah” “Elhamdulillah” gibi. (Tabii ki Kuran diliyle). Eğer yolu takip edebilirseniz, o tabelalarda yazan zikirleri yapmanız güzel olur.

Medine-Mekke arası oldukça güzel bir otoyol. Tren Yolu da yapılmış ancak, hac için gelenlere kullandırılmıyor. 

Yol tabelalarında “Maymun çıkabilir” yazılı olanları dikkatimizi çekiyor. Çok sayıda maymunun otoyol kenarında beklediği, özel araçlarla gidenlerin durup yiyecek verdiğine tanıklık ediyorsunuz. Duran araçlara yaklaşıyor, üzerine tırmanıyor, açık pencerelerden yiyecek alıyorlar. Medine-Mekke arasını özel araçla gideceklere, maymunlar için yanlarında biraz muz bulundurmalarını öneririz.
Beş altı saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra Mekke’deki otelimize ulaşıyoruz. Otel lobisinde Diyanet TV Ekibi bizi güllerle ve diğer güzel ikramlarla karşılıyor. Oldukça güzel bir karşılama merasimi ve canlı yayından sonra, valizlerimizi lobiden alarak odamıza yerleşiyoruz. 

Hem Medine’de hem de Mekke’de valizlerimizin otel lobisine kadar düzenli bir şekilde getirilmesi alkışlanacak bir hizmet. Esenboğa Havaalanından uçağa verdiğiniz valizleri, Medine’deki otelin lobisinden, Medine’deki otel lobisine bıraktığınız valizinizi, hiç el değdirmeden ve beklemeden Mekke’deki otel lobisinden alıyorsunuz.  

Heyecanlı, yorgun ve uykusuzluk yanında, bir de ihramlısınız. Diyanetin Merkez Oteli diye adlandırılan “Darul Hadi” isimli otel, küçük bir Diyanet İşleri Başkanlığı gibi. Bütün hac organizasyonu buradan yönetiliyor. Oldukça geniş lobinin bir köşesinde, Diyanet TV Stüdyosu kurulmuş. Hac yayınları buradan yapılıyor. 

Metaf alanına girip tavaf yapabilmek için, kafilemize gece 01 00 de randevu verilmiş. Zira, kalabalık zamanlarda randevu sistemi işliyor, her istediğinizde, Metaf Alanına inemiyorsunuz. Kısa bir dinlenmeden sonra, üzerinde “DİYANET” yazılı otobüslerle Kâbe’nin yolunu tutuyoruz.

Kâbe’nin çevresindeki açık alan “Metaf Alanı” olarak adlandırılıyor. Oradan tavaf yapmak hem kısa, hem de Kâbe’yi görerek ve maneviyatını daha derinden hissetmenizi sağlıyor. Üst katlarda tavaf yapmak, Metaf Alanının üç-dört katı fazla yürümek anlamına geliyor, Kâbe’ye uzak kalmak da cabası. 

Metaf Alanında Umrenin tavafına niyet edip, (yalın ayak, baş açık, sağ omuz açık) “Hacer-i Esved” köşesinden, sol tarafınız Kâbe’ye gelecek şekilde (Saat istikametinin tersi yönde) dönmeye başlıyorsunuz. Bu köşe Mescid_i Haram tarafında yeşil ışıkla işaretlenmiş. Kalabalık içerisinde tavaf yaparken, şaftı tamamladığınızı rahatlıkla görebiliyorsunuz. Hacer-i Esvedi her zaman görme imkânı bulamazsınız. Her şaft (tur) başlangıcında Hacer-i Esved’i, ellerinizi göğüs hizasına kadar kaldırıp, “Bismillahi Allahu Ekber” diyerek selamlıyorsunuz. 

Yedi şaft döndüğünüzde tavafı tamamlamış oluyorsunuz. Tavaf sırasında elinizde bulunacak dua kitabından okuyabileceğiniz gibi, içinizden geldiği gibi dua ederek tavafınızı yapabilirsiniz. 

Grupla hareket etmek gayreti, çoğu kez ilginizin dağılmasına, manevi atmosferi kaçırmanıza neden olabilir. Tavsiyem, kendinizi o muazzam akışa bırakarak, huşu içerisinde dönmeye devam etmeniz. 

Her yerde olduğu gibi Tavaf alanında da, dikkatinizi dağıtabilecek hal ve davranışlarla karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir. Huşu içerisinde dönerken, kalabalık bir grubun sesli bir şekilde dua ederek gelip sizi sürüklemesi, iteklemesi her zaman mümkündür. 
Telefon kanımca, Sizi o manevi atmosferi hakkıyla yaşamaktan alıkoyacak, tam bir “Elektronik şeytan”. Bir ibadet olan tavaf esnasında canlı yayın yapan, fotoğraf çeken, telefonla konuşan insanlar göreceksiniz. Bütün bu çeldiricilerden kurtulup, ibadete konsantre olmak, hiç de kolay bir şey değil, 

Nerede olduğunu, ne yaptığını bir an bile unutmamalı insan. El ele tutuşup, sohbet ede ede yürüyenleri görürsünüz, birbirini kaybetmemek için elbiselerden tutunup, avcı zinciri oluşturanları görürsünüz. Burada “Dünyaya kapanıp, Allah’a açılmalı”, işte o zaman hiçbir şey görmezsiniz, kefeninizden başka. Ne mutlu dünyaya kapananlara.   

Şimdi tavaf namazı vakti. Hz.İbrahim’in Makamı yakınında kılmak eftaldir ancak, insanlara engel oluşturacaksanız biraz daha arka kısımlara geçerek tavaf namazınızı kılmanızı öneririz. İnsanlara eziyet vermek kul hakkına gireceğini unutmayınız.
Bir de özellikle tavaf namazı kılarken, bayanların önünüzde, yanınızda, olmamasına dikkat etmelisiniz. Bu durumla çok karşılaşacaksınız.  

Umreyi tamamlamak için “Say yapmak” ve “Traş olmak” kaldı. Say alanına doğru yürüyoruz. Say Alanı, “Safa” ve “Merve” tepeleri arası, üç kat olarak genişletilmiş bir alan. Malumunuz olduğu üzere, Hz.Hacer Annemizin oğlu İsmail’e su ararken telaşla gidip geldiği alan burası. Doğal dokudan, Safa ve Merve’de yalnızca zemin katta camekanla korumaya alınan, yaklaşık 10-15 metrelik bir bölüm kalmış.  

Umrenin Sayına niyet edip Safa Tepesi’nden başlayarak Merve tepesine dört kere gidip, üç kere gelmekle Say tamamlanır. Safa’dan başlanıp, Merve’de bitirilir. Bundan sonra saçınızı bildirilen miktarlarda keserek, (İster Say alanının bir köşesinde, isterse otele giderek) umre tamamlanır ve ihramdan çıkılmış olur. Yasaklar kalkmıştır, bir rahatlama hissedersiniz.

Sağlık açısından en çok dikkat edilecek şeylerden biri, sıcak alandan, klimayla aşırı soğutulan soğuk alanlara (Kapalı alanların tamamı) girmektir. Metaf Alanı 40-42 derece sıcak, yürümüşsünüz, terlemişsiniz, say alanına o şekilde geçiyorsunuz, mermerler buz gibi, üzerinize vantilatörler, klimalar soğuk üflüyor. 

Çok dikkat edilmeli çünkü, sağlığınızı koruyamazsanız ibadetinizi yapamazsınız, bir de bu Hac ibadetiyse, belirli günlerde, belirli görevleri yerine getirmek zorundasınız. Örneğin Arafat Vakfesinde, Arefe günü öğlen vaktiyle, şafak sökene kadar bir an bile bulunamazsanız, hac yapmış olmazsınız.

Tavsiyemiz; özellikle erkekler için sırt çantanızda, bir el havlusu, yedek atlet, yeterli miktarda su bulundurmanız. Tavaf yaptıktan sonra acele etmeden, nispeten tenha bir köşede, terinizi silip, atletinizi değiştirdikten, bir süre dinlendikten sonra, say alanına geçmeniz.
Temettü haccının birinci aşaması “umre” tamamlanmış oldu. Sabah namazını Kâbe’de eda edip, otele hareket ve dinlenme vakti. (Kaynak:Hac Yolcusu Rehberi, DİB Yayınları)  
Sonraki yazımızda, “Arafat’ta Üşümek” 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi