Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

SONBAHAR YARILANIRKEN RİZE’DE

Eylülün son ışıkları da sönmek üzere. Ekim ayını karşılamaya hazırlanırken, koca bir yazın son faaliyetleri de bitmek üzere. Turizm mevsimi yavaş yavaş kış moduna doğru ilerlerken, hayvancılık yapılan Rize yaylaları ekim ortasını bekliyor olmalı. Zirvelerden aşağı inmeye başlayan kar ve soğuk daha fazla kalmayı engelleyecek. Bulutları yukarıdan seyreden meralarda çıngırak sesleri değil, rüzgârların uğultusu hüküm işitilmeye başlayacak.             İşte sonbahar, böyle sessiz sedasız yarılanırken kışın gelmesiyle daha da ağırlaşacak dertler de bir yandan arzı endam ediyor:             Çay mevsimi bitmek üzere. Kampanyalar kapandı mı bilmiyorum ama ekime girerken belki 4.el toplayanlar olabilir. Bu yıl nispeten iyi bir taban fiyatı verilmiş olmasına rağmen astronomik artan gübre fiyatları üretime damga vurdu. Üretici çaylığına doğru dürüst gübre atamadı. Bu durum da rekolteyi düşürdü tabii. Hele hele seneye tonu 20 bin lirayı aşabilecek gübre fiyatları bu işi tamamen imkansız bir hale getirecek. Doğal gübreyi kim kaybetti ki üretici bulsun? Hem üstelik sırtta taşınıp “her tami dibine” dökülmesi gerekiyor. Millet çay toplamak için çaylığa inmeye üşenirken  analarımızın, ninelerimizin 40-50 sene önce yaptığı bu işi yaparlar mı? Öte yandan doğal gübre hayvandan çıkar. Hayvan varlığı artık kaldı mı ki Rize’de!             Bu durumda tek yapılacak yalnız çayda değil, tüm Türk tarımında gübreyi sübvanse etmek ve üreticini kolaylıkla ulaşmasını sağlamaktır. Gerisi boşuna gayret olur.             Bu arada resmi veya özel, her kim yaş çay satın almışsa kış arifesinde parasını defaten ödemelidir. Kış öncesi hazırlıklar, düğün dernekler buna bakıyor çünkü. Gerçi orta karar bir evlenme masrafı 300 bin liralara varmışken on ton çay parası 60 bin lira hep peşin olsa ne olur?             -Bütün Türkiye çapında alınan bir kararla köy ve mahalle ilkokulları kapatılıp taşımalı eğitime geçildi. Bu meyanda Rize’de de hemen hemen bütün köy ilkokullarına kilit vurulunca, küçük öğrenciler kimi yerde onlarca kilometre uzaklardan okula gidip gelmeye başladılar. Köyünde mahallesinde hizmet ayağına gelmek varken,  çekilen bütün güçlükler bir yana, artık köyler de al bayrağı görmez, İstiklal marşını duymaz oldu. Dünyada ilköğretimde ileri hiçbir ülkede böyle bir uygulama yok. Zimbabve’de bile öğretmenler çocukların köylerine gelip bizzat yerinde eğitim yapıyor.             Bu meyanda 1963-1968 arası eğitim gördüğüm o güzelim mahalle mektebi Dağsu ilkokulu da, uzun yıllar önce, üzerinde diyanet külliyesi yapılınca kaybolup gitmişti. Şimdi acaba hemen yanında “İkinci bir Dağsu İlkokulu” yapılır mı?         Eğitim istemek en doğal hak ve istek olunca yeni nesiller adına neden olmasın diyorum.
Ekleme Tarihi: 30 Eylül 2022 - Cuma

SONBAHAR YARILANIRKEN RİZE’DE

Eylülün son ışıkları da sönmek üzere. Ekim ayını karşılamaya hazırlanırken, koca bir yazın son faaliyetleri de bitmek üzere. Turizm mevsimi yavaş yavaş kış moduna doğru ilerlerken, hayvancılık yapılan Rize yaylaları ekim ortasını bekliyor olmalı. Zirvelerden aşağı inmeye başlayan kar ve soğuk daha fazla kalmayı engelleyecek. Bulutları yukarıdan seyreden meralarda çıngırak sesleri değil, rüzgârların uğultusu hüküm işitilmeye başlayacak.

           
İşte sonbahar, böyle sessiz sedasız yarılanırken kışın gelmesiyle daha da ağırlaşacak dertler de bir yandan arzı endam ediyor:

           
Çay mevsimi bitmek üzere. Kampanyalar kapandı mı bilmiyorum ama ekime girerken belki 4.el toplayanlar olabilir. Bu yıl nispeten iyi bir taban fiyatı verilmiş olmasına rağmen astronomik artan gübre fiyatları üretime damga vurdu. Üretici çaylığına doğru dürüst gübre atamadı. Bu durum da rekolteyi düşürdü tabii. Hele hele seneye tonu 20 bin lirayı aşabilecek gübre fiyatları bu işi tamamen imkansız bir hale getirecek. Doğal gübreyi kim kaybetti ki üretici bulsun? Hem üstelik sırtta taşınıp “her tami dibine” dökülmesi gerekiyor. Millet çay toplamak için çaylığa inmeye üşenirken  analarımızın, ninelerimizin 40-50 sene önce yaptığı bu işi yaparlar mı? Öte yandan doğal gübre hayvandan çıkar. Hayvan varlığı artık kaldı mı ki Rize’de!

           
Bu durumda tek yapılacak yalnız çayda değil, tüm Türk tarımında gübreyi sübvanse etmek ve üreticini kolaylıkla ulaşmasını sağlamaktır. Gerisi boşuna gayret olur.

           
Bu arada resmi veya özel, her kim yaş çay satın almışsa kış arifesinde parasını defaten ödemelidir. Kış öncesi hazırlıklar, düğün dernekler buna bakıyor çünkü. Gerçi orta karar bir evlenme masrafı 300 bin liralara varmışken on ton çay parası 60 bin lira hep peşin olsa ne olur?

           
-Bütün Türkiye çapında alınan bir kararla köy ve mahalle ilkokulları kapatılıp taşımalı eğitime geçildi. Bu meyanda Rize’de de hemen hemen bütün köy ilkokullarına kilit vurulunca, küçük öğrenciler kimi yerde onlarca kilometre uzaklardan okula gidip gelmeye başladılar. Köyünde mahallesinde hizmet ayağına gelmek varken,  çekilen bütün güçlükler bir yana, artık köyler de al bayrağı görmez, İstiklal marşını duymaz oldu. Dünyada ilköğretimde ileri hiçbir ülkede böyle bir uygulama yok. Zimbabve’de bile öğretmenler çocukların köylerine gelip bizzat yerinde eğitim yapıyor.

           
Bu meyanda 1963-1968 arası eğitim gördüğüm o güzelim mahalle mektebi Dağsu ilkokulu da, uzun yıllar önce, üzerinde diyanet külliyesi yapılınca kaybolup gitmişti. Şimdi acaba hemen yanında “İkinci bir Dağsu İlkokulu” yapılır mı?

       
Eğitim istemek en doğal hak ve istek olunca yeni nesiller adına neden olmasın diyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi