Allahın, bizim ne etlerimize ve nede ibadetlerimize muhtaç değildir, fakat biz ibadete muhtacız. Biz kullar olarak hiç birimiz ibadet yapmasak bile, Cenab-ı Hak tan hiçbir şey eksilmez, fakat zarar eden biz oluruz. Çünkü ihtiyaçlı olan biziz. Kurban konusunda benim en çok dikkatimi çeken konu şudur: Allah, et ihtiyacımızı meyve ve sebzeler gibi topraktan da çıkarabilirdi. Hem de böylece canlı bir hayvanı yatırıp kesmemiş olurduk. Acaba Allah, neden öyle yapmıyor da böyle yapıyor ? Bence kurbanın en can alıcı noktalarından bir tanesi burasıdır. Uzatmadan görüşümü söyleyeyim, Cenab-ı Hak kainatı takriben 15 milyar sene önce yaratmış, Dünyamızı ise takriben 4-5 milyar sene önce… İnsanları Dünya ya göndermesi ise, bilim adamlarının incelemelerine göre 10 ila 15 bin sene olmuştur. Yani kainat ağacının tohumunu ekmiş, filiz vermiş,büyümüş, milyarlarca yıl geçmiş, sonra o kainat ağacının bir dalından Dünyamızı yaratmıştır. Yine de yıllar geçmiş, kainatın ömrünün sonlarına doğru içinde bulunduğumuz Dünyamız da insan oğlunu misafir etmiştir. Yani bu kainat ağacının sonucu ve meyvesi insanlıktır. Şöyle de diyebiliriz, ağaç meyve için ekilip dikildiğinden, Allah kainat ağacını meyvesi olan insanoğlu için ekmiştir. Diğer canlı ve cansız varlıklara bakıyoruz, hepsi netice itibariyla insanoğluna hizmet etmektedir. Demek ki, kainatın odak noktasında insan durmaktadır. Evet Aziz Dostlar! Bu süreç bize ne anlatıyor ve neyi gösteriyor! Anladığımı söyleyeyim; bu kainatın yaratıcısı ve sahibi, insana ne kadar önem veriyor ki, onu misafir edene kadar bu kainatı düzenliyor, bizim rahat yaşamamız için Dünya diye bir gezegen yaratıyor, ve bizleri o gezegende iskan ve misafir ediyor. Kimin misafiri olduğumuzun farkında mıyız?  Ve bize ne kadar önem verdiğini göstermek için, değişik kurallar koymuş. Bunların bir tanesi de kurbandır. Başta dediğimiz gibi, et ihtiyacımızı farklı bir şekilde karşılayabilirken, böyle bir canlı hayvanı bizlere kestirip kullarına ziyafet vermesi, biz insanoğlunu derinden derine düşündürmesi gerekir. İnsan bunu düşününce, kendisinin Allah katında ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlamakta gecikmez! Onun için madem o hayvanları da insanları da yaratan Allah tır, o halde biz, bize verilen önem ve değeri anlayıp karşılığını Allaha takdim etmeliyiz. Bu takdim ise, Onun emrettiklerini yapmak,yasakladıklarını yapmamakla olur! Şayet bu kurala uyarsak, hem Dünyamız hem de Ahiretimiz mamur olmuş olur. Ve niçin yaratıldığımızı, Dünyada işimizin ne olduğunu ve buradan nereye gideceğimizi idrak etmiş oluruz. Sadece kurban etlerini değil, diğer zamanlar da yediğimiz o lezzetli etlerin karşılığını Allaha hakkıyla vermiş oluruz inşallah. Cenab-ı Hak hepimize, kurban gibi bütün ibadetlerimizi sırf “Allah Rızası” için yapmayı ve Onun rızası dairesinde hareket etmeyi nasip etsin! (Amin)