Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

ACI ÇAY - I

Eskiden çok nadir görülen bir şeydi. Dede baba toprağına çok değer verilir ve asla satılmazdı. Belki çok uzun seneler önce gurbete gidilip orda kalınmışsa veya büyüklerin ölümünden sonra ortak sayısı çok artmışsa, izalei şüyu yoluyla satışa çıkarıldığı olurdu. Bunun dışında “Bir gün mutlaka  döneceğim” umuduyla dede- baba toprağı elden çıkarılmazdı. Ancak son yıllarda gerek şehir çevresindeki rant uçuşları ve gerekse çay tarımının artık aile geçimine yetmemesi nedeniyle çayla kaplı araziler birbir satılmaya başlandı. Şimdilik parça parça yapılan bu satışlar, rantın sınırları genişledikçe İyidere’den Hopa’ya kadar yayılacak gibi. İçinde yaşadığımız dramatik ekonomik kriz her şeyi olduğu gibi çay tarımını da derinden etkiledi. Özellikle çay parası dışında bir ek geliri ( Maaş, ticaret vb.) olmayan üreticiler,neredeyse kıpırdayamaz bir hale geldiler. Bunun sonucu olarak da çaylıklara gübre atılamadı. Zira tonu 10 bin liraya kadar yükselen suni gübreyi alıp, çayına vermek her babayiğidin harcı değildi. Bu yüzden gelen duyumlara göre verim düştü ve rekoltede önemli ölçüde azalma bekleniyor. Hele hele birinci sürgün yaş çay paraları zamanında ve taban fiyatı tutarında (Adı taban fiyatı olmasına rağmen taban genelde deliniyor, tavana yükseldiği de hiç vaki değildir) ödenmezse “ yandı gülüm keten helva! “ İkinci sürgüne de gübre atılamayacak ve üretim büyük çapta azalacaktır. Tabiatiyle bunu kuru çaydaki üretim düşüşü izleyecek, İran veya Kenya’dan falan çay ithal eden ithalatçılara gün doğacaktır! Neden sonuç ilişkisi her zaman geçerlidir. Tam da bu olanlardan sonra fakir fukaranın tek keyfi olan kuru çayın kg.da 100-125 lirayı geçecektir. (Şu anda 75-80 TL.civarında) Ben her zaman 50 liralık çay alıyorum diyen olursa başka! Gübre konusunda daha önce yazdığımız bir yazıda belirttik: Henüz cebine çaydan para girmeyen üretici ( Bakkalda, beyaz eşyacıda, kredi kartlarında falan biriken borçları saymazsak) desteklenerek, hiç olmazsa ikinci sürgün öncesi gübreleme yapması sağlanmalıdır. Çay sezonu bitiminde (Ekim) tahsili veya 6 ay vadeli gübre temin edilebilirse üretici biraz nefes alır ve çay üretiminde büyük düşüşler önlenmiş olur. Zira büyük çapta dış ticaret açıkları veren bu ülkenin, çay ithali için ayıracağı bir dövizi yoktur. Üstelik dünyanın başta gelen çay üreticilerinden biriyken…
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2022 - Cumartesi

ACI ÇAY - I

Eskiden çok nadir görülen bir şeydi. Dede baba toprağına çok değer verilir ve asla satılmazdı. Belki çok uzun seneler önce gurbete gidilip orda kalınmışsa veya büyüklerin ölümünden sonra ortak sayısı çok artmışsa, izalei şüyu yoluyla satışa çıkarıldığı olurdu. Bunun dışında “Bir gün mutlaka  döneceğim” umuduyla dede- baba toprağı elden çıkarılmazdı. Ancak son yıllarda gerek şehir çevresindeki rant uçuşları ve gerekse çay tarımının artık aile geçimine yetmemesi nedeniyle çayla kaplı araziler birbir satılmaya başlandı. Şimdilik parça parça yapılan bu satışlar, rantın sınırları genişledikçe İyidere’den Hopa’ya kadar yayılacak gibi.


İçinde yaşadığımız dramatik ekonomik kriz her şeyi olduğu gibi çay tarımını da derinden etkiledi. Özellikle çay parası dışında bir ek geliri ( Maaş, ticaret vb.) olmayan üreticiler,neredeyse kıpırdayamaz bir hale geldiler. Bunun sonucu olarak da çaylıklara gübre atılamadı. Zira tonu 10 bin liraya kadar yükselen suni gübreyi alıp, çayına vermek her babayiğidin harcı değildi. Bu yüzden gelen duyumlara göre verim düştü ve rekoltede önemli ölçüde azalma bekleniyor.


Hele hele birinci sürgün yaş çay paraları zamanında ve taban fiyatı tutarında (Adı taban fiyatı olmasına rağmen taban genelde deliniyor, tavana yükseldiği de hiç vaki değildir) ödenmezse “ yandı gülüm keten helva! “ İkinci sürgüne de gübre atılamayacak ve üretim büyük çapta azalacaktır. Tabiatiyle bunu kuru çaydaki üretim düşüşü izleyecek, İran veya Kenya’dan falan çay ithal eden ithalatçılara gün doğacaktır!


Neden sonuç ilişkisi her zaman geçerlidir. Tam da bu olanlardan sonra fakir fukaranın tek keyfi olan kuru çayın kg.da 100-125 lirayı geçecektir. (Şu anda 75-80 TL.civarında) Ben her zaman 50 liralık çay alıyorum diyen olursa başka!


Gübre konusunda daha önce yazdığımız bir yazıda belirttik: Henüz cebine çaydan para girmeyen üretici ( Bakkalda, beyaz eşyacıda, kredi kartlarında falan biriken borçları saymazsak) desteklenerek, hiç olmazsa ikinci sürgün öncesi gübreleme yapması sağlanmalıdır. Çay sezonu bitiminde (Ekim) tahsili veya 6 ay vadeli gübre temin edilebilirse üretici biraz nefes alır ve çay üretiminde büyük düşüşler önlenmiş olur.


Zira büyük çapta dış ticaret açıkları veren bu ülkenin, çay ithali için ayıracağı bir dövizi yoktur. Üstelik dünyanın başta gelen çay üreticilerinden biriyken…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi