Hatice TOPÇU
Köşe Yazarı
Hatice TOPÇU
 

BU ÖYLE BİR BELA Kİ!

İlginç şeyler yaşadık. Akıllara durgunluk veren şeyler. Ciddi bir mücadelenin içinde bile kavgalar yaşadık. Çekişmeler yaşadık, yaşıyoruz! Geçen hafta Cuma akşamı gece yarısına iki saat kala ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrasında marketlerde yaşanan izdihamın sonuçlarının alınabileceği günlerdeyiz. Ciddi bir sıçrama yaşayabiliriz. Böyle bir durumda sürecin daha da uzayacağının farkındayız. İnsanlar çaresiz, insanlar umutlarını yitirmiş, insanlar sağlıklı düşünebilme yetilerini kaybetmeye başlamış… Kimisi işini, aşını kaybetmiş, kimisi yakınını kaybetmiş. Sorunlar onları suçlayarak, yapılan yanlışı onlara yükleyerek aşılamaz. Ancak toplumun durumun ciddiyetini anlaması sağlanabilir. Toplumu doğru bilgilendirerek, salgın konusunda bilinçlenmeleri sağlanarak bu olumsuzluklar önlenebilir.  Nitekim bu haftaki sokağa çıkma yasağı konusunda doğru zamanda yapılan açıklamalar sonrası hiçbir sorun yaşanmayacaktır. Sayısız televizyon kanalımız var, basın yayın kuruluşlarımız, sosyal medya vb. organlarımız var neden günün belirli saatlerini insanları eğitmek için ayırmıyoruz. Televizyon kanallarında devam eden yemek programları ve benzeri programlar yerine şu günlerde insanların en çok ihtiyaç duydukları konuları içeren programların yapılması çok mu zor? Bu sürecin doğru bilgi ve uygulamalarla aşılacağı açıktır. Bu sürecin akıl ve bilimle aşılacağı açıktır. Önleyici tedbirler konusunda geç kalınmış, hazırlıksız yakalanılmış olunabilir. Ancak ciddi bir krizin tam da göbeğinizdeyiz. Bundan sonrası çok önemlidir. Yapılan her hata daha büyük kayıplara sebebiyet verecektir.   Bu uygulamalar; sokağa çıkma yasağının genişletilmesi, süresinin uzatılması, dar gelirli vatandaşın, işini, aşını kaybeden vatandaşın sorunlarının çözülmesi. Kriz fırsatçılarının engellenmesi ve benzeri şeklinde yerinde zamanında planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu uygulamalar birlik, beraberliği ve dayanışmayı içermelidir. Bu öyle bir bela ki, ölüm her yerde. Ölüm kapınızın önünde. İnsansınız sıkılıyorsunuz. İnsanlara ihtiyacınız var. Dostlarınızla sohbete, zamanı paylaşmaya ve güzellikler yaşamaya ihtiyacınız var. Ailenizin uzakta olan bireyleriyle sarılmaya kucaklaşmaya ihtiyacınız var. Teknoloji onları size götürebiliyor ama dokunmak başka, yan yana olmak kucaklaşmak, sevdiklerinizin kokusunu hissetmek başka… Böyle bir belanın içindeyken bile halen kirli emellerine ulaşmanın peşinde olanlar var. Ülkemizde hiç bitmeyen kadın cinayetlerine biri daha eklendi. Rize’nin Fındıklı ilçesinde yaşayan Gamze Pala’nın öldürme sebebi arkadaşlık teklifini kabul etmemek.  Sürekli rahatsız edilen Gamze Pala’yı katili Savaş Dalançıkar önce silahla sırtından yaralamış, sonra da bıçağıyla boğazını kesmiş. Zor günler yaşıyoruz. Böyle bir cinayeti işleyen insanı bu tabloda nereye koymak gerekiyor? Kadın cinayetleri konusunda karnemiz çok kötü.  Ne yazık ki tablo her geçen gün ağırlaşıyor. Bu tablonun nasıl düzeltileceği belli. Gerekli düzenlemeleri yapıp eşit bir biçimde uygulamak. Bu zor dönemlerde krizi fırsata çevirmek isteyenler var. Malum hayat durmuş ve insanlar sadece gıda ihtiyaçlarını satın alıyor.  Ne yazık ki gıda fiyatları almış başını gidiyor. Bütün dünyada gıda fiyatları düşerken bizde her geçen gün yukarıya doğru tırmanıyor. Bu fırsatçılara dur demek ve gerekli önlemleri almak vatandaşın yüzünü güldürecektir. Henüz ne olduğunu bilmediğimiz küresel bir salgının içindeyiz ve sorularımızdan biri biyolojik bir salgınla karşı karşıya olup olmadığımızdır. Bilmiyoruz ama bir gerçek var ki küresel ısınmanın bile dünyanın dengesini bozabileceği farklılıklar ortaya çıkaracağıdır. Nedenini uzun yıllar sonra öğreneceğimiz yaşadıklarımız aslında yaşamanın ne kadar değerli olduğunu bize göstermeye yetiyor, böyle bir dönemde bile ilkel benliğinin esiri zavallılar cinayet işleyebiliyor, böyle bir dönemde bile kazanma arzusunun esiri zavallılar fiyatları şişirebiliyor. Umarım bu krizden öğreneceklerimiz olur. Ülkemizde yaşama hakkı konusunda bir şeyler değişir ve insanlık daha barışçı bir dünya için çaba sarf eder. Umarım bu kriz sonrasında daha toplumcu ve başkalarının varlığını da dikkate alan uygulamalar gerçekleştirilir. Her zamankinden çok barışa, sevgiye ve uzlaşmaya ihtiyacımız var. Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve benzeri bütün toplumun bileşenlerinin birlikte daha güçlü olacağı açıktır. Şimdi kendimiz için, sevdiklerimiz için ve toplumumuz için evde kalmalı ve sabırlı olmalıyız. Sağlıkla kalın
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2020 - Cumartesi

BU ÖYLE BİR BELA Kİ!

İlginç şeyler yaşadık. Akıllara durgunluk veren şeyler. Ciddi bir mücadelenin içinde bile kavgalar yaşadık. Çekişmeler yaşadık, yaşıyoruz!


Geçen hafta Cuma akşamı gece yarısına iki saat kala ilan edilen sokağa çıkma yasağı sonrasında marketlerde yaşanan izdihamın sonuçlarının alınabileceği günlerdeyiz. Ciddi bir sıçrama yaşayabiliriz. Böyle bir durumda sürecin daha da uzayacağının farkındayız.


İnsanlar çaresiz, insanlar umutlarını yitirmiş, insanlar sağlıklı düşünebilme yetilerini kaybetmeye başlamış… Kimisi işini, aşını kaybetmiş, kimisi yakınını kaybetmiş. Sorunlar onları suçlayarak, yapılan yanlışı onlara yükleyerek aşılamaz. Ancak toplumun durumun ciddiyetini anlaması sağlanabilir. Toplumu doğru bilgilendirerek, salgın konusunda bilinçlenmeleri sağlanarak bu olumsuzluklar önlenebilir.  Nitekim bu haftaki sokağa çıkma yasağı konusunda doğru zamanda yapılan açıklamalar sonrası hiçbir sorun yaşanmayacaktır.


Sayısız televizyon kanalımız var, basın yayın kuruluşlarımız, sosyal medya vb. organlarımız var neden günün belirli saatlerini insanları eğitmek için ayırmıyoruz. Televizyon kanallarında devam eden yemek programları ve benzeri programlar yerine şu günlerde insanların en çok ihtiyaç duydukları konuları içeren programların yapılması çok mu zor?


Bu sürecin doğru bilgi ve uygulamalarla aşılacağı açıktır. Bu sürecin akıl ve bilimle aşılacağı açıktır. Önleyici tedbirler konusunda geç kalınmış, hazırlıksız yakalanılmış olunabilir. Ancak ciddi bir krizin tam da göbeğinizdeyiz. Bundan sonrası çok önemlidir. Yapılan her hata daha büyük kayıplara sebebiyet verecektir.   Bu uygulamalar; sokağa çıkma yasağının genişletilmesi, süresinin uzatılması, dar gelirli vatandaşın, işini, aşını kaybeden vatandaşın sorunlarının çözülmesi. Kriz fırsatçılarının engellenmesi ve benzeri şeklinde yerinde zamanında planlanmalı ve uygulanmalıdır. Bu uygulamalar birlik, beraberliği ve dayanışmayı içermelidir.


Bu öyle bir bela ki, ölüm her yerde. Ölüm kapınızın önünde. İnsansınız sıkılıyorsunuz. İnsanlara ihtiyacınız var. Dostlarınızla sohbete, zamanı paylaşmaya ve güzellikler yaşamaya ihtiyacınız var. Ailenizin uzakta olan bireyleriyle sarılmaya kucaklaşmaya ihtiyacınız var. Teknoloji onları size götürebiliyor ama dokunmak başka, yan yana olmak kucaklaşmak, sevdiklerinizin kokusunu hissetmek başka…


Böyle bir belanın içindeyken bile halen kirli emellerine ulaşmanın peşinde olanlar var. Ülkemizde hiç bitmeyen kadın cinayetlerine biri daha eklendi. Rize’nin Fındıklı ilçesinde yaşayan Gamze Pala’nın öldürme sebebi arkadaşlık teklifini kabul etmemek.  Sürekli rahatsız edilen Gamze Pala’yı katili Savaş Dalançıkar önce silahla sırtından yaralamış, sonra da bıçağıyla boğazını kesmiş.


Zor günler yaşıyoruz. Böyle bir cinayeti işleyen insanı bu tabloda nereye koymak gerekiyor? Kadın cinayetleri konusunda karnemiz çok kötü.  Ne yazık ki tablo her geçen gün ağırlaşıyor. Bu tablonun nasıl düzeltileceği belli. Gerekli düzenlemeleri yapıp eşit bir biçimde uygulamak.


Bu zor dönemlerde krizi fırsata çevirmek isteyenler var. Malum hayat durmuş ve insanlar sadece gıda ihtiyaçlarını satın alıyor.  Ne yazık ki gıda fiyatları almış başını gidiyor. Bütün dünyada gıda fiyatları düşerken bizde her geçen gün yukarıya doğru tırmanıyor. Bu fırsatçılara dur demek ve gerekli önlemleri almak vatandaşın yüzünü güldürecektir.


Henüz ne olduğunu bilmediğimiz küresel bir salgının içindeyiz ve sorularımızdan biri biyolojik bir salgınla karşı karşıya olup olmadığımızdır.


Bilmiyoruz ama bir gerçek var ki küresel ısınmanın bile dünyanın dengesini bozabileceği farklılıklar ortaya çıkaracağıdır. Nedenini uzun yıllar sonra öğreneceğimiz yaşadıklarımız aslında yaşamanın ne kadar değerli olduğunu bize göstermeye yetiyor, böyle bir dönemde bile ilkel benliğinin esiri zavallılar cinayet işleyebiliyor, böyle bir dönemde bile kazanma arzusunun esiri zavallılar fiyatları şişirebiliyor.


Umarım bu krizden öğreneceklerimiz olur. Ülkemizde yaşama hakkı konusunda bir şeyler değişir ve insanlık daha barışçı bir dünya için çaba sarf eder. Umarım bu kriz sonrasında daha toplumcu ve başkalarının varlığını da dikkate alan uygulamalar gerçekleştirilir.


Her zamankinden çok barışa, sevgiye ve uzlaşmaya ihtiyacımız var. Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve benzeri bütün toplumun bileşenlerinin birlikte daha güçlü olacağı açıktır.


Şimdi kendimiz için, sevdiklerimiz için ve toplumumuz için evde kalmalı ve sabırlı olmalıyız.


Sağlıkla kalın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi