YENİ REKTÖRÜN NERELİ OLDUĞU DEĞİL NİTELİĞİ ÖNEMLİ.

R.T.E.Ü’nün şimdiki rektörü Hüseyin Karaman’ın iki dönemlik rektörlük süresi haziran ayında sona eriyor. Teamüllere göre bir Üniversitede iki dönem rektörlük nihai süre.  O nedenle gelecek dönem R.T.E.Ü’nün rektörü yeni bir isim olacak.  Uzun bir süreden beri rektörlük için birileri çeşitli adresler göstererek kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Kamuoyu oluşturmada ana tema ise Rizelilik. “Rektör mutlaka Rizeli olmalı” şartını ileri sürenler Üniversiteleri sanırım yerel eğitim kurumları sanıyorlar! R.T.E Üniversitesi her geçen gün gelişen bir Üniversite. 7 Mart 2006 tarihinde 4 Fakülte, 2 meslek yüksekokulu, 167 personel ve 6.295 öğrenci ile öğrenime başlayan R.T.E Üniversitesi geçen 16 yıllık sürede, 15 fakülte, 3 yüksekokul, 6 meslek yüksekokulu ve 1 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü ile geleceğin Üniversitesi olma yolunda önemli adımlar atmış bulunmakta. Çeşitli çevrelerin eleştirilerine maruz kalan Rektör Karaman’ın sekiz yıllık döneminde R.T.E.Ü birçok yönden önemli bir büyüme gerçekleştirdi.  Üniversitenin 2013 yılında 44 ön lisans, 31 lisans, 16 yüksek lisans ve 6 doktora programı bulunurken bu gün itibariyle 38 ön lisans, 46 lisans, 46 yüksek lisans ve 19 doktora programı olmak üzere toplamda 149 farklı diploma programında eğitim öğretim yapılmakta.  Rektör Karaman görevi süresinde Üniversitede 15 ön lisans, 29 lisans, 32 yüksek lisans ve 12 doktora programı olmak üzere 88 yeni program açıldı. Yine 2013 yılında; 38 profesör, 5 doçent, 309 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplamda 790 akademik personel bulunan üniversitede 2022 yılı itibariyle; 111 profesör, 156 doçent, 325 doktor öğretim üyesi ve toplamda 1284 akademik personel görev yapmakta.  Ayrıca 2013 yılında 15.031 olan öğrenci sayısı da 17.413’e ulaşmış durumda. Üniversitenin fiziki alanları da bu süre zarfında oldukça genişledi. 169 bin metrekare olan kapalı alana bu sürede 260 bin metrekare kapalı alan ilave edilmiş olup üniversitenin sahip olduğu kapalı alan 430 bine ulaşmış durumda. Buna ilaveten Üniversitenin yeşil alanları da  337 dönümden 664 dönüme çıktı. Üniversitenin ana yerleşim merkezinin önündeki deniz alanı doldurularak burada 85 dönümlük sosyal alan oluşturuldu. Yine, yıkılan Çay Paketleme Fabrikasının alanında da içinde Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Eczacılık Fakültesinin yer aldığı Sağlık Kampüsünün büyük bir bölümü yapılmış durumda. Bir kısmının ise inşaat çalışmaları devam etmekte. Rektör Karaman’ın görev yaptığı dönemde üniversitenin akademik performans ve başarısı da önemli oranda artmış durumda. Üniversitenin tamamında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi mevcut. Daha önce hiçbir patent ve faydalı modeli olmayan üniversitenin bu gün itibariyle 24 patenti ve 7 faydalı modeli bulunmakta.  Bir yılda yayınlanan uluslararası yayın sayısı 2013 yılında 248 iken bu sayı 2021 yılında 513’e çıktı.  Türkiye Bilimler Akademisinin yaptığı değerlendirmeye göre RTEÜ, akademik verimlilik ve yayın yapma oranı açısından ülkemizdeki tüm üniversiteler arasında 37. sırada yer almakta. Ayrıca, Üniversite son iki yıldır Times tarafından yapılan dünyanın en iyi üniversiteleri listesine girmekte. RTE Üniversitesi ayrıca, 2022 yılında YÖK Kalite Kurulundan Kurumsal Akreditasyon Belgesi alma başarısı gösteren 16 Üniversite arasında yer almakta.  Özetle, R.T.E Üniversitemiz hızla gelişmekte, büyümekte.. Şimdi bu bayrağı alıp, çok daha üst noktalara taşıyacak bir ismin rektör yapılması gerek. R.T.E. ismini taşıyan bir Üniversitenin dünyanın en iyi üniversiteleri arasına girmesi bir düş olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşmeli. O nedenle atanacak rektörün bu yeteneğe sahip biri olması son derece önemli. Üniversal bir eğitim kurumu olan Üniversitelere rektör  olacak kişilerin üniversitenin kurulu olduğu ille sınırlandırılması son derece yanlış.  O nedenle, Üniversitemize Rektör olacak kişinin kütüğünün nereye bağlı olduğu değil, niteliği önemli. Elbet, üniversitelerin kendi içlerinde rektör çıkarabilecek düzeyde kaliteli ve yetenekli akademisyenlerin olduğu muhakkak.  Ancak, ille de rektörlerin bu kişilerden olmasını istemek ve bu nedenle bazı isimleri öne çıkarmak sonrasında kutuplaşma doğuracak bir  adım. Üniversitelerde yaşanan rektör adayları yarışının dahi sonu gelmez bölünmelere yol açtığını düşünürsek, dışarıdan veya içeriden oluşturulan bu tür yaklaşımların hiç de doğru olmadığı anlaşılabilir. Umarız, Üniversitemize Rektör olarak atanacak isim tartışmalara yol açacak bir isim olmaz. Zira, başarıyı yakalayabilmek için atanacak ismin tartışmaların uzağında kalacak bir isim olması gerek.  Unutmamalı ki; Bir ilin Üniversitesinin başarılı olması o ilin önemini artıran başta gelen etkenlerden biri.